9299
yıllar önce okur olarak başladım bu sözlüğe. daha sonra yazar oldum. tartıştık, sevindik, üzüldük, eleştirdik. ama hepsinin belli bir sınırı vardı. herkes birbirine de saygılıydı.
fakat son zamanlarda görüyorum ki sözlük yazarları, sırf belli kişilere antipatileri var diye, sevmediği yazarlar entry silsin diye, haklı olduğu ispatlansın diye galatasaray'ın mağlup olmasını istiyor içten içe. oynayana da oynatana da, herkese sallar durumda herkes. kaos ortamı var. kağıt üstünde en başarılı takım bizken neden böyle oluyor anlamıyorum. sosyal medyanın etkisi büyük. ütopik transfer spekülasyonları ortaya atıldı. gerçekleşmedi. yönetim basiretsizliği, teknik kadro ve bazı oyuncularımıza yıkıldı. yok hoca istemiyormuş, yok oyuncular forvet istemiyormuş. drogba ve sneijder takıma geldiğinde istediler, şimdi istemiyolar yani öyle mi? her futbolcu kaliteli oyuncularla oynamayı ister. kendi mevkisi olsa da. çünkü avrupa'da başarı için kaliteli oyuncular gerekli. kendi piyasalarını oluşturmak için de avrupa'da başarı gerekli.
neyse konu dağılsın istemiyorum. sadece insanların demeçlerini eleştirirken, acaba neden böyle dedi diye düşünün birazcık. taktiksel hataları konuşalım sabaha kadar, oyuncu değişikliği hatalarını da öyle. ama sırf moda oldu diye, insanların ailelerine sövüp, onların galatasaraylılığını sorgulamayın.
ulan dün düşündüm. bu sözlükte ünal aysal yerin dibinde sokuldu. fatih terim sokuldu. rahmetli başkanımız özhan canaydın dahi sokuldu. başarılı olup olmadığı tartışılır ama zamanı değil. öyle veya bu kulübe hizmet etmiş ve hayatını kaybetmiş. eleştirmeyiverin ulan. eleştirmeyin. ölür müsünüz? şimdi de hamza hamzaoğlu. kağıt üstünde, bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı olan bir antrenörümüz olmadı. benim de eleştirdiğim yanları var ama "inşallah kaybederiz de istifa eder" demiyorum. transfer konusundaki hatalar, kendisinden çok yönetime ait diye düşünüyorum. fatih terim de hamza hoca ile aynı kafada değil miydi? galatasaray'ın menfaatleri demiyor muydu sürekli? ama o dönemki yönetim, hocayı bir profesyonel gibi görüp, oyuncuyu satın alıp ondan oynatmasını bekliyordu. nitekim oynattı. şampiyon da olduk, çeyrek final de oynadık ama buradaki şımarıklar o başarıda pay sahibi olan herkesi yerin dibine soktu.
yazacak gerçekten tonlarca şey var. toparlayamıyorum. sadece biraz daha sakin olun ve eleştirilerinize dikkat edin demek istiyorum. çünkü gün geçtikçe geriliyorum ben. kazansak da kaybetsek de, bu forma bu arma için emek harcayan insanlara ağza alınmayacak sözler söyleniyor. gerçekten inanamıyorum ve üzülüyorum. biraz daha dikkatli olun.
yoksa gerçekten vakit geçirmekten hoşlandığım bu sözlüğe veda etmek zorunda kalacağım.
fakat son zamanlarda görüyorum ki sözlük yazarları, sırf belli kişilere antipatileri var diye, sevmediği yazarlar entry silsin diye, haklı olduğu ispatlansın diye galatasaray'ın mağlup olmasını istiyor içten içe. oynayana da oynatana da, herkese sallar durumda herkes. kaos ortamı var. kağıt üstünde en başarılı takım bizken neden böyle oluyor anlamıyorum. sosyal medyanın etkisi büyük. ütopik transfer spekülasyonları ortaya atıldı. gerçekleşmedi. yönetim basiretsizliği, teknik kadro ve bazı oyuncularımıza yıkıldı. yok hoca istemiyormuş, yok oyuncular forvet istemiyormuş. drogba ve sneijder takıma geldiğinde istediler, şimdi istemiyolar yani öyle mi? her futbolcu kaliteli oyuncularla oynamayı ister. kendi mevkisi olsa da. çünkü avrupa'da başarı için kaliteli oyuncular gerekli. kendi piyasalarını oluşturmak için de avrupa'da başarı gerekli.
neyse konu dağılsın istemiyorum. sadece insanların demeçlerini eleştirirken, acaba neden böyle dedi diye düşünün birazcık. taktiksel hataları konuşalım sabaha kadar, oyuncu değişikliği hatalarını da öyle. ama sırf moda oldu diye, insanların ailelerine sövüp, onların galatasaraylılığını sorgulamayın.
ulan dün düşündüm. bu sözlükte ünal aysal yerin dibinde sokuldu. fatih terim sokuldu. rahmetli başkanımız özhan canaydın dahi sokuldu. başarılı olup olmadığı tartışılır ama zamanı değil. öyle veya bu kulübe hizmet etmiş ve hayatını kaybetmiş. eleştirmeyiverin ulan. eleştirmeyin. ölür müsünüz? şimdi de hamza hamzaoğlu. kağıt üstünde, bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı olan bir antrenörümüz olmadı. benim de eleştirdiğim yanları var ama "inşallah kaybederiz de istifa eder" demiyorum. transfer konusundaki hatalar, kendisinden çok yönetime ait diye düşünüyorum. fatih terim de hamza hoca ile aynı kafada değil miydi? galatasaray'ın menfaatleri demiyor muydu sürekli? ama o dönemki yönetim, hocayı bir profesyonel gibi görüp, oyuncuyu satın alıp ondan oynatmasını bekliyordu. nitekim oynattı. şampiyon da olduk, çeyrek final de oynadık ama buradaki şımarıklar o başarıda pay sahibi olan herkesi yerin dibine soktu.
yazacak gerçekten tonlarca şey var. toparlayamıyorum. sadece biraz daha sakin olun ve eleştirilerinize dikkat edin demek istiyorum. çünkü gün geçtikçe geriliyorum ben. kazansak da kaybetsek de, bu forma bu arma için emek harcayan insanlara ağza alınmayacak sözler söyleniyor. gerçekten inanamıyorum ve üzülüyorum. biraz daha dikkatli olun.
yoksa gerçekten vakit geçirmekten hoşlandığım bu sözlüğe veda etmek zorunda kalacağım.