"top oynamadan kazanıyoruz" dediğimizde,
"rakipler kötü olduğu için kazanıyoruz" dediğimizde,
"bireysel performanslarla kazanıyoruz bu iş hep böyle gitmez" dediğimizde,
"sağ bek yok, sağ açık yok, chedjou'nun yanına adam yok, takım yok ulan sahada!!" diye bağırdığımızda,
"takım içinde yerlilerde kamplaşma var, buna göre ilk 11 şekilleniyor" dediğimizde,
zekamıza küfür edildi.
eleştiri yapanlara "ergen beyinli" yazan oldu sözlükte.
mturhan nickli yazar anamıza küfredip sözlükten atılmadığında
*, arkasından "yazdığı yazının altına imzamı atarım", "daha da az söylemiş", "bundan adam atılır mı ya", dendi.
transfer taraftarı dediler bize. biz takımı, yönetimi, oyunu eleştirdikçe bize laf söylendi.
şimdi soruyorum.
gelinen noktadan memnun musunuz?
sevgili
hamza hamzaoğlu,
sabri'nin
umut'un
bilal'in s*ki sağolsun, takımda otoritem bozulmasın diye bu takımın yıldızlarını
sneijder'i,
melo'yu
chedjou'u takımdan soğuttu. aldığı ücretin yarısına takım aradı
melo.
taraftarı futboldan soğuttu. ama yetmez.
sevgili
dursun özbek, açık açık yalan söyledi vaadlerinde, ibra haberini saldı taraftarı oyalamak için. başarısızlığı yıkacak adam aramaya devam ediyor. para yok, ffp var diye alttan mesaj verirken ligin 2. haftası oldu gidip sponsoru bulmak yerine ayağına gelmesini bekledi.
ama o da yetmez.
merak etmeyin
şampiyonlar ligi grupları yakın.
ilk torbadan gelen takımla maçımız olduğunda "ben zaten
terimsporluydum abi" dersiniz siz.
mesele başarısızlık değil, imkan yoktur olmaz. sevgimiz azalmaz. mesele benim bu kadar değer verdiğim, bu kadar sevdiğim galatasaray'ı menfaatleri uğruna, beceriksizlikleriyle bu noktaya getirenlerin hala savunulması.