379
bu maçın bendeki anısı bulunduğum cafe/bar'daki garsonun cesaretidir. 2-0 önde götürdüğümüz maçı 60. dk'da 2-2'ye getirtmişiz, 77. dakikada oyuna kurtarıcı olarak fiziksel ve mental anlamda kariyerinin dibinde bulunan hasan şaş girmiş ve top kendisine geldiğinde saçmalıyor, ama galatasaray umut demektir ya işte, herkes bir umutla gelecek golü bekliyor. hem sinirliyiz, hem umutlu, zaten bunu o gece tüm galatasaraylılar yaşadı. işte böyle bir ortamda maçın 87. dakikasında bahsi geçen garson hesapları toplama uğraşına girdi. tüm masaların önüne tek tek geçiyor, insanlarla televizyonun arasına girip hesabın ödenmesi gerektiğini belirtiyordu, işte gözlerden alev saçılması deyimine o gün oradaki insanlara bakınca tanık oldum. tabii ki garson patronunun emriyle, maç bitince kasada karışıklık olmasın diye bunu yapıyordu, ancak o gergin ortamda insanların kafasını siken bu garson, hayatının dayağını yemek üzereydi. derken 89. dakikada ivica olic imdadına yetişti ve hamburg'a turu getirdi. içimizdeki umut ve sinir karışımı duygu, yerini hayal kırıklığı ve hemen ardından gelen boşvermişlik sendromuna bıraktı. birkaç saniye önce bir son dakika golüyle kenetlenme hayali kuran insanlara sessizlik çöktü. herkes bir an önce hesabını ödeyip mekandan ayrılmak istiyordu.