3288
çoğu zaman yalnız hissettiğimde, onun olduğunu hatırlayıp yalnız olmadığımı anladığım, ne kadar sevdiğimi, isminin başına ne gibi sıfatları getirip de anlatsam, tanımlasam diye düşündüğüm takımdır. en zor zamanlarımda, kafam sıkıştığında, sol göğsümde arması durur öylece, gururlu, ruhuyla, asaletiyle. ben onu öperim, sonra her şey unutulur. daha 17 değilken gurbete gönderildiğimde, arması vardı sol göğsümde. aileden uzak yalnız kaldığımda, yaşattığı sevinçlerle adeta döndürürdü beni hayata. kendisinden o kadar çok şey öğrendim ki 17'ime kadar. umut etmeyi öğrendim. her zaman güçlü olmayı. ne zaman bir yenilgi varsa bir yerlerde yaşamımın, yerde kalmazlığı anlattı. hep ayakta durmayı. zaferlerin ruhumuzda olduğunu anlattı. hayal kurmayı anlattı. bir gün anlı şanlı renklerinin, anlı şanlı kumaşını terletme hayalini anlattı. şu en deli dolu çağ diye tabir edilen 17 yaşı, 17 yılı, kendisine adattı. ve bundan 1 gün olsun pişmanlık duydurtmadı. ona dil uzatıldığında kavga etmeyi anlattı. azimli olmayı, unutulmamayı, unutturmamayı anlattı. kim bilir bundan sonra daha neler anlatacak. daha 17 17 bile değilken o kadar güzel şeyler yaşattı ki uğruna ölmeye değer. kim bilir bundan sonra neler yaşatacak.