254
öncelikle eskişehir'i tebrik etmek lazım, taraftarın gazını doğru kullanarak iyi top oynadılar. ortasahamızın direncinin çok zayıf olmasını iyi kullandılar. en önemlisi psikolojik olarak üstünlüğü maç içerisinde elde ettiler. buna en iyi örnek oley nidaları eşliğinde gaza gelip çalımlar atan erkan zengin'e takımımızın beyni selçuk'un yatarak yaptığı müdahale girişimi idi. o hareket erkan'a gelse sonucu muhtemelen kırmızı olacaktı.
diğer bir yan etmen olan hakem, bülent yıldırım'a da değinmek lazım. özet olarak iyi maç yönetti. bizim aleyhimize olarak 2 aut ve sneijder'e ilk faulünde sarı vermesi hatalı kararları idi. ancak şu kesin ki art niyetli değildi. öyle olsaydı bunu yansıtacak pozisyonlar oldu ceza sahamız içerisinde, bu anlarda bunu rahatça kullanabilirdi. baştan sona hatalı olanları eleştiriyorsak, kendisini de tebrik etmemiz lazım bu maç için.
takımımız dışındaki faktörler böyle olduğuna göre biraz da kendimize bakalım. genel özet olarak şunlar söylenebilir; muslera herkesin takdir ettiği gibi 1 puanı alan isim. kaleyi tutan şutumuzun olmadığı, toplamda 3 auta giden gol denemesiyle bitirdiğimiz ve ligin en çok gol atan 3. takımına karşı deplasmanda oynadığımız maç için alınan 1 puanı şansımız olarak görüyorum. yalnız bu futbolla bu böyle, yoksa sahaya çıktığımız her maç için galip gelememek bizi üzüyor maalesef.
bölgesel olarak küçük bir değerlendirme yapmak gerekirse; defansta semih dışında maalesef bazı sıkıntılarımız oldu. gelen topları kesmek konusunda ellerinden geleni yaptılar ancak kesilen topların gönderildiği noktalar bu seviyede oynayan defans oyuncularının oraların tehlikeli olduğunu bilmesi gereken noktalar. özellikle sabri ve gökhan bu konuda pahalıya mal olabilecek hatalar yaptılar. pas oyunları ve atak bindirmeleri konusunda ise yeterli değillerdi ancak bu kişisel nedenlerden ötürü var olan bir durum değildi. özellikle ortasahadaki temposuzluk, beklerin de yetersiz görünmesine neden oldu.
ortasahanın durumu bugün çok kötüydü. tempo eksikliğinin üzerine set oyunu oynamamamız topun ve ortasahanın hakimiyetini kaybetmemize neden oldu. bunun taktiksel bir tercih olduğunu düşünüyorum. özellikle drogba ilk 11 oynamaya başladığından beri ilk tercihimiz şişirilen toplarla onun hava hakimiyetini birleştirerek defansın dengesini bozmak ve/veya seken 2. topları alarak pozisyona girmek oldu. bu taktiksel tercih ileride bize daha çok saç baş yoldurabilir. golü bulamadığımız her dakika rakipten daha fazla yorulmamız manasına gelir. ek olarak burak'ın sağ açık oynamasına en başından olduğum gibi tamamen karşıyım. burak kendini forvet özellikleri konusunda hem fiziksel hem mental olarak geliştiren biri. sağ açık başladığı maçlarda illa ki ilerleyen dakikalarda santrafora kayıyor ancak bu pozisyon değişiklikleri onun maç içerisindeki devamlılığını oturtmasını engelliyor.
futbolda da her şeyde olduğu gibi bir dişli sistemi var. gelelim en büyük dişlimize; ileri uçta oynayan oyuncularımızla pres yapmadığımız, 3. bölgeyi daraltmadığımız her maç dakikalar ilerledikçe oyundan düşmemize sahne oldu, bu sanırım istisnasız, çok önemli bir istatistiksel veri. antalyaspor maçı* ile aklı başına gelen burak, bu maçta yaşadığı pozisyon değişiklikleri ve takım halindeki psikolojik düşüşle beraber oyundan düştü ve maçın hiçbir bölümünde bu presi gerçekleştirmedi. kendisine böyle bir direktifin gelmediğini sanmıyorum zira en başından beri vazgeçmediğimiz oyunumuzun en önemli parçası. bu durum kötü bir maç çıkaran sneijder ve melo ile birleşince eskişehir ortasahayı hipodroma çevirdi.
değişiklikler fatih hoca'nın istekleri doğrultusunda mı gerçekleşti bilmiyorum ancak melo- aydın değişikliği biraz maç kontrolünün kaybedildiğinin göstergesi oldu. tam bir ya herro ya merro değişikliğiydi. zaten dirençsiz ortasahamız, evimizde oynadığımız maçlarda ön liberoda selçuk'un olması gerektiği dizilişe dönünce kontrolü elinde bulunduran taraf için bulunmaz fırsat oldu ve eskişehir'in 3 topu direkten döndü. ek olarak yukarıda yazdıklarımdan dolayı umut'un ilk 11 çıkması gerektiğini düşünenlerdenim.
mantık olarak buradan çıkan 1 puan iyidir. şu an endişelenmemiz gereken bir durum var ise o da ancak şu ki; fatih hoca'nın 3 maçlık cezası süresinde oyuncuların fatih hoca kenarda olmadığında maç içerisinde kafa olarak tatil modunda mı oldukları.. bunu hiçbir galatasaray futbolcusuna kondurabileceğimizi sanmıyorum, umarım böyle bir durum yoktur.
diğer bir yan etmen olan hakem, bülent yıldırım'a da değinmek lazım. özet olarak iyi maç yönetti. bizim aleyhimize olarak 2 aut ve sneijder'e ilk faulünde sarı vermesi hatalı kararları idi. ancak şu kesin ki art niyetli değildi. öyle olsaydı bunu yansıtacak pozisyonlar oldu ceza sahamız içerisinde, bu anlarda bunu rahatça kullanabilirdi. baştan sona hatalı olanları eleştiriyorsak, kendisini de tebrik etmemiz lazım bu maç için.
takımımız dışındaki faktörler böyle olduğuna göre biraz da kendimize bakalım. genel özet olarak şunlar söylenebilir; muslera herkesin takdir ettiği gibi 1 puanı alan isim. kaleyi tutan şutumuzun olmadığı, toplamda 3 auta giden gol denemesiyle bitirdiğimiz ve ligin en çok gol atan 3. takımına karşı deplasmanda oynadığımız maç için alınan 1 puanı şansımız olarak görüyorum. yalnız bu futbolla bu böyle, yoksa sahaya çıktığımız her maç için galip gelememek bizi üzüyor maalesef.
bölgesel olarak küçük bir değerlendirme yapmak gerekirse; defansta semih dışında maalesef bazı sıkıntılarımız oldu. gelen topları kesmek konusunda ellerinden geleni yaptılar ancak kesilen topların gönderildiği noktalar bu seviyede oynayan defans oyuncularının oraların tehlikeli olduğunu bilmesi gereken noktalar. özellikle sabri ve gökhan bu konuda pahalıya mal olabilecek hatalar yaptılar. pas oyunları ve atak bindirmeleri konusunda ise yeterli değillerdi ancak bu kişisel nedenlerden ötürü var olan bir durum değildi. özellikle ortasahadaki temposuzluk, beklerin de yetersiz görünmesine neden oldu.
ortasahanın durumu bugün çok kötüydü. tempo eksikliğinin üzerine set oyunu oynamamamız topun ve ortasahanın hakimiyetini kaybetmemize neden oldu. bunun taktiksel bir tercih olduğunu düşünüyorum. özellikle drogba ilk 11 oynamaya başladığından beri ilk tercihimiz şişirilen toplarla onun hava hakimiyetini birleştirerek defansın dengesini bozmak ve/veya seken 2. topları alarak pozisyona girmek oldu. bu taktiksel tercih ileride bize daha çok saç baş yoldurabilir. golü bulamadığımız her dakika rakipten daha fazla yorulmamız manasına gelir. ek olarak burak'ın sağ açık oynamasına en başından olduğum gibi tamamen karşıyım. burak kendini forvet özellikleri konusunda hem fiziksel hem mental olarak geliştiren biri. sağ açık başladığı maçlarda illa ki ilerleyen dakikalarda santrafora kayıyor ancak bu pozisyon değişiklikleri onun maç içerisindeki devamlılığını oturtmasını engelliyor.
futbolda da her şeyde olduğu gibi bir dişli sistemi var. gelelim en büyük dişlimize; ileri uçta oynayan oyuncularımızla pres yapmadığımız, 3. bölgeyi daraltmadığımız her maç dakikalar ilerledikçe oyundan düşmemize sahne oldu, bu sanırım istisnasız, çok önemli bir istatistiksel veri. antalyaspor maçı* ile aklı başına gelen burak, bu maçta yaşadığı pozisyon değişiklikleri ve takım halindeki psikolojik düşüşle beraber oyundan düştü ve maçın hiçbir bölümünde bu presi gerçekleştirmedi. kendisine böyle bir direktifin gelmediğini sanmıyorum zira en başından beri vazgeçmediğimiz oyunumuzun en önemli parçası. bu durum kötü bir maç çıkaran sneijder ve melo ile birleşince eskişehir ortasahayı hipodroma çevirdi.
değişiklikler fatih hoca'nın istekleri doğrultusunda mı gerçekleşti bilmiyorum ancak melo- aydın değişikliği biraz maç kontrolünün kaybedildiğinin göstergesi oldu. tam bir ya herro ya merro değişikliğiydi. zaten dirençsiz ortasahamız, evimizde oynadığımız maçlarda ön liberoda selçuk'un olması gerektiği dizilişe dönünce kontrolü elinde bulunduran taraf için bulunmaz fırsat oldu ve eskişehir'in 3 topu direkten döndü. ek olarak yukarıda yazdıklarımdan dolayı umut'un ilk 11 çıkması gerektiğini düşünenlerdenim.
mantık olarak buradan çıkan 1 puan iyidir. şu an endişelenmemiz gereken bir durum var ise o da ancak şu ki; fatih hoca'nın 3 maçlık cezası süresinde oyuncuların fatih hoca kenarda olmadığında maç içerisinde kafa olarak tatil modunda mı oldukları.. bunu hiçbir galatasaray futbolcusuna kondurabileceğimizi sanmıyorum, umarım böyle bir durum yoktur.