• 1
    şahsım için 2006 şampiyonluğudur. üst üste 2 sezon gelen şampiyonlukları, bizden kat kat pahalı kadroları ile fenerbahçe net favoriydi. anelka, alex, nobre , appiah, aurelio, luciano gibi aşırı kaliteli yabancıları yanında tuncay, ümit özat gibi iyi yerlileri ve elle gol atmalarına ses çıkartmayacak bir düzen vardı.

    gerets muhteşem bir hücum takımı ortaya çıkarmıştı. hasan şaş özellikle ilk yari enfes bir top oynadı. malatyaya harika bir gol atmıştı. saidou full hücumcu kadronun emniyet kemeriydi, tek başına harika performanslar çıkardı. ilic nefis bir sezon çıkardı, çok kritik goller attı. ilk aklıma gelen 2 kere geriden geldiğimiz iç sahadaki beşiktaş derbisi. ve o santrafor 4lüsü.. kağıt üstünde türkiye'deki en iyi forvet rotasyonu olmaya aday, tek rakibi yine bizden: drogba, burak, umut , elmander. ümit karan'ın bence bizdeki kariyer sezonuydu, sakatlanana kadar neredeyse her maç bir tane jeneriklik gol yazıyordu. necati yine çift haneleri bulmuştu o da çok iyiydi. hakan hatrı sayılır katkı verdi. hasan kabze zaten o sezon düşünülünce akla gelen ilk isim, inonu'de yaptıklarıyla.

    31. hafta kadıköyde inanılmaz kötü yenilip 3 hafta sonra şampiyon olmak, bunu 16 dakika bekleyerek kazanmak, o 16 dakikanın bilmem kaç milyon galatasaraylı için bilmem kaç milyon hikayeye sebep olması.. her şeyiyle unutulmaz bir sezondu. mütevazı ve yerli ağırlıklı kadrosuyla aziz yıldırım zihniyetine tokat vuran bir galatasaray izlemiştik bir yıl boyunca.

    'cihaaan, cihann, ve denizliden gol haberi geliyor'

    bunu fonda asy uğultusu ile melih gümüşbıcak sesi ile okumayan var mı? *
  • 26
    şampiyonluklarımızın her biri ayrı ayrı değerli hepsinin altında inanılmaz hikayeler, mücadeleler, fedakarlıklar barınmakta. hangi birini anlatalımki...başlıca öne çıkanları sıralamak gerekirse;

    gol farkıyla alınan 92-93 şampiyonluğu,

    sonu 17 mayıs 2000'de parken'de kalkan uefa kupası ile muhteşem bir şekilde sonlanan 96-00 arası rüya gibi geçen 4 şampiyonluğu,

    tarihin en toplama takımlarından biriyle herkesten önce yüzbaşı olarak 3. yıldızı aldığımız 01-02 şampiyonluğu,

    16 dakikanın 16 asır gibi geçmek bilmediği 05-06 şampiyonluğu,

    son 6 haftasında kimin teknik direktör olduğu hala tartışılan (belki de teknik direktörsüz) 07-08 şampiyonluğu,

    şikeci birilerini yarışta tutmak için icat edilen play off sonucu karanlıklarda kazanılan 11-12 şampiyonluğu,

    herkese rütbesini yeniden hatırlattığımız ve 4. yıldızı apoletimize eklediğimiz 14-15 şampiyonluğu,

    ...ve son olarak sayılamayacak kadar çok olan şer cephelerine karşı 8 puan gerilerden gelerek ve işi son maça bile bırakmadan alınan 18-19 şampiyonluğu...

    ve inşallah daha niceleri...

    lakin benim altını çizmek istediğim şampiyonluk, aklımın daha yeni ermeye başladığı yıllarda, toprağı bol olsun, derwall ile 14 yıl aradan sonra makus talihimizi yenerek aldığımız 86-87 şampiyonluğu, ki sonrasında kazanılan tüm başarılarımızın gerçek temellerinin atılması anlamında en önemli şampiyonluklardan biridir benim nazarımda...
  • 8
    askerlik günlerimdeki en büyük sevincim olan 2005-2006 şampiyonluğudur. o günkü nöbetçi astsubay (fenerbahçeliydi.) mustafa keçeli'nin golünden sonra televizyonu kapatmıştı, bütün iletişim yolları kapanmıştı.
    nöbetçi subaya ben ve birkaç arkadaşımla gidip televizyonu açtığımızda fener maçı 1-1 olmuştu. 15 ay askerlik yaptım ama o uzatma dakikaları kadar uzun gelmemişti.
    bu şampiyonluğun başka bir özelliği kendi galibiyetimiz haricinde rakibimizinde puan kaybetme zorunluluğudur.
    o yüzdende çok zor bir şampiyonluktur.
    kıbrıs gibi bir yerde bana o şampiyonluğu yaşatanlara hayatım boyunca minnet duyacağım.
    son sözümde şudur. mustafa keçeli seni de hiç unutmayacağım.
  • 22
    2018-2019 şampiyonluğudur.

    hiç bu kadar çok engelle karşılaşmadık. kendi içimizdeki brütüsler, rakipler, tff, başakşehirsever siyasetçiler, ffp kıskacı, terim’e karşı verilen cezalar, mhk, tahkim kısaca cem yilmaz deyimiyle litle litle but everything.

    şampiyonlukların her biri çok değerli olsa da sonuncunun hissettirdikleri çok farklıdır.
  • 23
    benim nazarında tartışmasız 2005-2006 sezonunda gelen şampiyonluktur.

    o sezon cekistigimiz fb nin kadro kalitesi bizden önde olmasına rağmen aleyhimize yapılan onca haksızlıktan, malum camianın elle kolla ve ofsayt ile attığı gollerden, hakem kayırmalarından sonra adeta ilahi adalet 14 mayıs 2006 günü tecelli etmiştir.

    fb için de o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştır.
  • 64
    2005-2006 en özel şampiyonluktur.

    15-16 yaşında lise öğrencisi olduğumuz için o günün şartlarında ne anlam ifade ettiğinin çok da farkında değilmişiz aslında. bugün bakınca önemli bir fenerbahçe dominasyonunun önüne geçmişiz. bunun yanında rakibimiz adına da ciddi bir kırılmaya sebebiyet verdi. o günden beri sürekli finalleri kaybeden takım haline büründüler. 2006 olmasa muhtemelen 2008 ve 2012'de olmayacaktı.

    edit: 2000 sonrası sıralamam şu şekilde olur.

    2006 > 2012 > 2002 > 2008 > 2015 > 2018 > 2019 > 2013

    edit 2: elbette 2001 değil 2002 olacak :(
  • 38
    hepsinde ayı gibi, deli dana gibi sevindim. görece daha rahat kazanılan şampiyonluklarda yaşanan sevinç daha az gibi geliyor ama ben böyle durumlarda hep fenerlileri ve beştaşlıları düşünüyorum. o kadar iyi biliyorum ki şampiyon olamamalarından ziyade galatasaray'ın şampiyonluğunun onları delirttiğini, çıldırttığını; sürekli onları düşünüp zevkin doruklarına çıkıyorum.

    bu çapsızlara değil şampiyonluk, kupa kazanmak; galibiyet bile yakışmıyor.

    inşallah hep biz şampiyon oluruz. oh.
  • 16
    benim için 2014/2015 sezonu şampiyonluğudur. 2010'lu yıllardaki diğer 4 şampiyonlukta da hoca olduğu için pek şüphe etmedim açıkçası. dolayısıyla büyük patlamalar yaşamadım. tabii ki hepsinin ayrı hikayeleri var ama 2015 sezonu çok yıpratıcı geçmişti gerçekten. kabus gibi prandelli dönemi, sonrasında çok da güven vermeyen hamza hamzaoğlu ve oynattığı oyun, içerde başakşehir'e 2-0'dan 2-2 yaptırdığımız maç, hepsinde ölüp ölüp dirildiğimiz son 7 hafta... o sezon maçlar bittiğinde ben de futbolcular kadar terlemiş oluyordum. o gerginliğin ve stresin patlaması büyük olmuştu haliyle. sneijder'in beşiktaş'a attığı golde şampiyonluğun geldiğini anlamış ve şampiyonluk sevinci yaşamıştım.
  • 37
    sanırım benim için de 2006 şampiyonluğudur. lisedeydim o zamanlar, üçüncü yıldızı taktığımız 2002 yılından beri 4 yıldır şampiyon olamıyorduk, ve o takımda eric gerets* ile saša ilić'i çok severdim. son maça, hatta son düdüğe kadar, savaşarak elle kolla değil bilekle, parayla pulla değil yürekle şampiyon olmuştuk. mondi, hasan şaş ve dahasının göz yaşları da hala dün gibi aklımda...
    https://youtu.be/IF85MEO_qdc
    https://gss.gs/EJ6.jpg
    https://gss.gs/d8P.jpg

    ama...

    2012 yılındaki şampiyonlukta galatasaray için ilk defa deplasmana gittim*, ki o şampiyonluk zaten olağanüstü bir şeydi, karanlıkta kupa kaldırdığımız ilk ve tek şampiyonluk olarak da bilinir. iki kere şampiyon! https://gss.gs/Q2L.jpg

    2013 yılındaki şampiyonluğumuzun da benim için şöyle bir anısı var. o zamanlar austin'de dil kursundaydım ve dönem nisan sonunda bitti. ben de 7 mayıs 2013 için houston - istanbul biletimi aldım. sonradan pişman oldum tabi, çünkü galatasaray ben türkiye'ye varmadan önce şampiyonluğunu ilan etmiş olacaktı, ben de şampiyonluk kutlamalarını gurbette televizyondan izlemek zorunda kalacaktım, sokağa çıkıp tur atmaya kalksam sincaplar "napıyor lan bu manyak" diyeceklerdi. türk hava yollarını aradım ve biletimi ek ücret olmadan 3 gün erkene alabileceklerini söylediler. dolayısıyla 4 mayıs'ta istanbul'a indim, sonra da direkt olarak otobüsle memlekete* geçtim. 5 mayıs 2013 galatasaray sivasspor maçı'nı babamla birlikte her zamanki yerimizde izledik ve sonrasında büyük bir kalabalıkla birlikte kordonda doya doya kutladım şampiyonluğumuzu. 2013'te de çok sevindim yani.

    e 2015'te sneijder volkan'ı bir sağdan bir soldan avladı, 4. yıldızı taktık ona da çok sevindim. * https://gss.gs/oar.jpg

    2018'de fatih hoca geri döndü, sezonun ilk devresinde fark yediğimiz rakiplerimizi eze eze yenerek şampiyon olduk, o da harika bir duyguydu. https://gss.gs/09e.jpg

    geçen sezon kötü başladık, zirvenin 8 puan gerisine düştük. hoca 8 de kapanır 18 de deyip hem bizi hem takımı şampiyonluğa inandırdı, 19.05.2019 tarihinde başakşehir'i yenik duruma düşmemize rağmen çok iyi oyunla 2-1 yenerek şampiyon olduk, yine çok ama çok sevindim. https://gss.gs/NqJ.jpg

    dolayısıyla benim için bu konuda seçim yapmak pek kolay değil açıkçası.

    ama sadece lig değil de tüm şampiyonluklardan bahsediyorsak cevap çok basit: galatasaray'ın uefa kupası şampiyonluğu

    https://youtu.be/_pcWD8XLhPI
  • 25
    benim için 2014-2015 sezonudur. askerde başakşehir-fenerbahçe maçını izlemek için kendime 8-10 nöbeti yazdırmıştım. o küçücük telefon ekranından kalbim yerinden çıkacak şekilde ıssız dağlara bağıra bağıra kutlamıştım tek başıma. nöbet dönüşü koğuşun halini görmeniz lazımdı. 2005-2006, 2011-2012, geçen sezonki şampiyonluklar çok zordu ve paha biçilmezdi evet. ancak askerde onca sıkıntının ortasında öyle güzel geldi ki o şampiyonluk, hala yasin öztekin’e, muslera’ya, hakan balta’ya dua ederim.
  • 63
    benim için özel 4 sezon vardır.
    aklımın yeni ermeye başladığı, düzgün şekilde izleyerek takip ettiğim, babamla maçlara gittiğimiz ve hagi’nin ilk sezonu olan ve inönü deplasmanında hagi’nin son dakikalarda ki penaltı golüyle adeta derin bir nefes aldığım 1996-1997 sezonu.
    3. yıldızı ilk kez taktığımız, efsane kadronun dağıldığı ve nispeten daha vasat bir kadroyla hem şampiyonlar liginde müthiş performans gösterip hem de şampiyon olduğumuz 2001-2002 sezonu.
    son kayserispor maçında statta olduğum, kutlamalara bizzat sami yenin yeşil çimlerinde katıldığım, sezon boyunca bir çok mucizevi maçlara yıldızlı aslanlarla birlikte eski açıkta takip ettiğim, tarihin en mucizevi şampiyonluğu olan 2005-2006 sezonu.
    son olarak sezon boyunca müthiş zevkle takip ettiğim, bana göre bugünden itibaren son 15 sezonda oynadığımız en keyifli futbolu oynadığımız, son maçıyla kadıköy’de kupa kaldırdığımız 2011-2012 sezonu.
    tabi ki her şampiyonluk keyifli ama bu 4 sezon bende çok özeldir.
  • 7
    bütün şampiyonluklar kıymetli ve değerlidir. yaşım gereği futbolu çocuk aklıyla da olsa ben galatasaraylıyım deyip maçları maddi durumla alakalı olarak da bazen evde bazen kahvede takip etmeye başladığımdan beri 14 şampiyonluk görmüşüm. yanlız şimdi yazınca bir acayip oldu :) bir şampiyonluk daha görürsem 3 yıldız görmüş olacağım diğerleri 5 senedir loading :)
    ama benim için en değerlisi en kıymetlisi 2005-2006 şampiyonluğudur. o sene fenerli arkadaşlarım ile genelde maçları takip ederdik ve onlara iki maçta da yenilmiştik. bizim maçlarda genelde stad boş olurdu onların stadları hep full çekerdi. ribery olayı transfer yapamamamız, onların maddi durumlarının staddan dolayı daha iyi olması ve güncel yabancı para kurları nedeniyle daha güzel transferler yapabilmeleri kadrolarının daha iyi olması nedeniyle hep bir burukluk yaşardım.
    gerçi bizim takım da güzel oynuyordu hücum hattı jeneriklik goller atıyordu. hasan şaş, ümit karan, hakan şükür, necati ateş,hasan kabze, sasa iliç hepsi formdaydı ama fener o zaman hakemlerin de iteklemesiyle 3 sene üstüste şampiyonluğa gidiyordu.
    beşiktaş maçında berabere bile kalsak fener şampiyon olacaktı ve arkadaşlar formalarını giymeye hazırlanmaya başladılar önümde şampiyonluk kutlamasına çıkmak için ama hasan kabze iki tane atıverince bütün hevesleri kursaklarında kalmıştı. tabi son hafta denizli maçında yaşananlar olanlar yanında o üzüntü hiçbirşeymiş onlar için.
    hem onların hegemonyasının önüne geçmek hem de onlarda etkisi yıllar sürecek ve bir şampiyonluğu daha kaybetmelerine neden olacak bir travmanın başlangıcı olması açısından çok önemli bir şampiyonluktu.
    o olay bana da öyle bir ders oldu ki değil futbolda hayatımın hiçbir alanında o günden sonra hiçbirşeye garantilenmeden kesinleşmeden sevinemez oldum :)
  • 13
    top 5 yapmam gerekirse

    1) 2005-06 (benzersiz ve 100 yılda bir görülecek türden mucizeler içeren bir sezondu. tarihin en vasat galatasaray kadrolarından biri, kulübün puan rekorunu kırarak, tarihin en iyi fenerbahçesi'ni ekarte ederek şampiyon oldu. üstelik her hafta fenerbahçe lehine ve galatasaray alehine hakem hatalarına rağmen. bana tanrının ve ilahi adaletin varlığını kanıtlayan sezondu).

    2) 2011-12 (ben play-off'u meşru görmediğim için 9 puan net farkla şampiyon olduk diyorum. ama ortada bir play-off gerçeği var tabi ve tarihin gelmiş geçmiş en önemli derbisine kalmıştı iş. ayrıca aysal, terim, elmander, ujfalusi, melo, eboue, riera, muslera falan çok renkli kişileri içinde barındıran, şiir gibi top oynadığımız sezondu. hatta bence birinci terim döneminden sonra en iyi futbol oynadığımız sezondu).

    3) 2007-08 (aziz yıldırım ve fenerbahçe'nin ayarını bozup hegemonya şanslarını bir daha oluşmamak üzere sonlandırdığımız şampiyonluktu. karl-heinz feldkamp'ın kariyer tecrübelerinin vasat bir takım üzerinde doping etkisi yaratmasıyla 11 türkle bile ligi domine eden bir takım oluşturması müthişti. o sezon 4-0, 6-3, 5-0, 5-3, 5-2 gibi skorlar havada uçuşmuştu. son 6 hafta takım feldkamp disipliniyle feldkampsız da şampiyon olabilmişti. game over aziz amca insert coin sezonu).

    4) 2017-2018 (yepyeni bir takımla yola çıkmak, yol ortasında yakıt ikmali yaparken tudor'u ve dursun'u arabadan atıp terim ve cengiz'i arabaya almak. üst üste iki sezon ilk üçe bile giremedikten sonra bir anda diğer rakipler dördüncü yıldızı bile takamadan beşinci yıldızı takan ilk takım olma şansı yakalamak. ayrıca "bir çok şampiyonluk elde ettim ama bu seferki sebebi bende kalsın çok anlamlı bir şampiyonluk olarak tarihe geçecek inşallah". madem istifa ediyim dediğim halde hayır deyip sonra üstüne siz beni milli takımdan kovdunuz o halde bende gider bu sezon şampiyon olurum ve mayıs'ta ayağıma kadar gelip bana kupa vermek zorunda kalırsınız sezonu).

    5) 2014-2015 (prandelli ile uçuruma sürüklenirken gelen hamza hamzaoğlu müdahalesi ile uçuşa geçip hiç beklenmedik bir şampiyonluk elde etmek ve 4. yıldızı takmak paha biçilemezdi. üstelik o gün yarıştığımız fenerbahçe bugün hala 4. yıldızı takamadı ya önemi ne kadar büyük anlayın).
  • 17
    süper finale çok meyletti kalbim ama düşününce karar verdim: 2006 şampiyonluğudur. hasan kabze'nin son dakikada beşiktaş'ı inönü'nün çimlerine gömdüğü, denizlispor'un son nefesine kadar direnip fenerbahce'nin hayvani forvetlerine geçit vermediği, 16 dakikalık uzatma dakikalarının bitmek bilmediği, sami yen'deki kayserispor maçının son 10 dakikasını mondi ve hasan sas'ın gözyaşları eşliğinde bitirmesi... gerets, maddi imkansızlıklar içinde yerli futbolculardan maksimum verim almıştı. her yönüyle mucizevi bir şampiyonluktu.

    süper finale gelince, 9 puanlık fark ve sezon boyunca oynadığımız oyunla şampiyonluğu zaten hak etmiştik. play-offlarda da hiç şüphem yoktu. içeride 1-2 yenildigimiz fenerbahçe maçında bile mükemmel oynamıştık. son maçta beraberliğin yetmesi içimi rahatlatiyordu. netekim istediğimiz alıp şampiyon olduk. ki ben eminim, şayet bizi 1-0'lık galibiyet şampiyon yapacak olsaydı biz 1-0 kazanırdık. o maçın öyle bir havası vardı bizim açımızdan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın