• 46
    sorunun sadece kendisinde olmadigi taktiktir. (bkz: 5 ekim 2019 gençlerbirliği galatasaray maçı)

    simdi bu takimda nzonzi disinda top oynayan adam yok. falcao, andone, donk, omer bayram, seri gunahsiz sayilabilir.
    fakat belhanda, feghouli, babel, selcuk, yuto, mariano hic yok. simdi bu adamlari oynarak kazanmaya calismak hata kabul. fakat sistem sistem diye veya hoca hoca diye yaygara yapana kadar, "yahu bu oyuncular neden oynamiyor" diye sorulmamasi da ilginc.
    tamam, 4141 yaramaz, 433 oynayamayiz falan da, su haliyle "belhanda feghouli babel selcuk mariano ve yuto"lu takim hangi taktikle top oynar? bu formsuzlukla neden oynatilirlar?
    yoksa hocayi futbol bilmemekle unutmakla falan elestirenlere 6222 derim.
    sorun hocanin bazi oyunculara gereksiz yere fazla guvenmesi ve israrla oynatarak onlari kazanmaya calismasi. buradan da forma adaleti konusunda cok da bir sey soylenemez, sonucta oyuncularin idmanlardaki formlarini bilmiyorum.
  • 123
    2021 yılı mart ayından beri galataaray futbol takımı bu sistemi oynamamaktadır. geçen sezon belhanda’nın gidişinden sonra 6-8-10 sistemine döndük. taylan ve fernandes yan yana, önlerinde akbaba şeklinde bir dizilişimiz oldu. taylan biraz daha defansif iken, fernandes biraz daha ofansifti. 2 tane tempolu oyuncu olunca fatih hoca ön tarafa ekstra bir hucümcu daha atmıştı ve başarılı olmuştu.

    bu sezon ise yine taylan’ın yanında tempolu bir git-gel oyuncusu berkan var. fernandes kadar iyi olmasa da şu anlık o görevi görüyor. taylan-aytaç-berkan üçlüsünün yanına bir tempolu orta saha bakıyoruz. çünkü bu sezon yine 4-2-3-1 oynayacağız.

    son üç maçımızda ki orta saha kurguları ;

    taylan-berkan-feghouli
    taylan-berkan-cicaldau
    taylan-berkan-akbaba

    son üç maçta da taylan ve berkan’ın önünde 10 numara kullandık. defanstan çıkarken ki dizilimimize bakın anlarsınız. 4-1-4-1 oynadığımızda iki içte orta sahaya kadar geliyor ve bekler çok geniş alanda oynuyordu. son üç maçta feghouli, cicaldau ve akbaba’yı orta sahada çok nadir görmüşüzdür. bu sezona şu anlık 4-2-3-1 ile başladık.
  • 73
    14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı‘nda da sahaya çıktığımız diziliş.
    yani öyle 4-4-2 falan oynadığımız yok.
    her oyuncu grubu için oynayabileceğin bir diziliş vardır. sezon başı transferler buna göre yapılır takım kurgusu buna göre yapılır. taktik ayrıntılarına daha önce değinmiştim, burada bakınız verip `doktor sagbirakmayan’a mükerrer diye entry mi sildirmek istemiyorum, aynı entry’e bkz verdiğimizde ise salyangoz silmiyor. yani her türlü bir çelişki var. neyse bunun yeri burası değil.

    efendim gelelim lig liderimiz sivasspor’un dizilişine. genelde 4-2-3-1 ile sahaya çıkar çok nadir 4-3-3 oynar. son malatya maçı dışında 4–1-4-1 ile maça çıktığını hatırlamıyorum.
  • 107
    fatih hocanın dördüncü döneminde maç kazandıran, hatta rakipler kötü olduğunda şampiyonluk bile kazandıran ama güzel futbol izleyemediğimiz ve avrupa'da genelde hezimete uğradığımız bir diziliş oldu bizim için.

    fatih hoca, milli takımdayken euro 2016 öncesi 13 maçlık yenilmezlik serisi yakalarken de bu dizilişi kullanıyordu. genel mantığı dengeli bir başlangıç, skor alırsa koruma ve skor olarak gerideyse orta sahadan bir ismi çıkarıp 4-4-2'ye geçme şeklindeydi. güzel bir seri yakalamıştık ama o maçların %90'ında kötü bir futbol oynamıştık ve birkaç maçta da zayıf takımlara karşı geri durumdayken kazandığımızda veya berabere kaldığımızda "biz bitti demeden bitmez" mottosu kullanmıştık.

    sonrasında euro 2016'da üst seviyede kötü bir futbol oynamış, çok büyük bir hezimete uğramıştık ve hemen hemen turnuvadaki tüm istatistiklerde milli takım olarak sonuncuyduk ama prim vs. iç tartışmalar sebebiyle bu konu üstünde hiç durulmamıştı. sonrasında galatasaray'da da benzer bir gidişatı oldu fatih hocanın. galibiyet serileri yakaladı, güzel sonuçlar aldı, şampiyonluklar ve kupalar kazandı ama maçların yüzde olarak yine ezici bir üstünlüğünde kötü bir futbol oynadık. milli takımda olduğu gibi galatasaray'da da bir üst seviyeye çıktığında avrupa'da aynı oyun yine hezimete uğradı.

    2020-2021 sezonu için fatih hoca bu dizilişi ve bu oyunu şampiyonluk yolunda en doğru tercih olarak buluyorsa saygı duyuyorum ve ne karar verirse versin sonuna kadar da destekliyorum ama bu aşırı yavaş tempolu ve çok az pozisyon üretebildiğimiz, geride olduğumuz maçları çeviremediğimiz ve önde olduğumuz maçlarda bile geçiş oyunuyla kaliteli kontra atak yapamadığımız bir oyun ile ligde şampiyon bile olsak, avrupa'da yine hezimete uğramamız çok yüksek ihtimal. gerçi, makas açıldı diyoruz ve lig şampiyonluğu da ülkemizde yeterli bir başarı olarak görülüyor zaten.

    mesela, takım gençleşti diye seviniyoruz ve orta sahada etebo, gedson ve emre kılınç ile oynuyoruz. genç bir takım ve bu orta sahadan beklentimiz ne olmalı? bence rakibi ısırması ve sürekli pres ile top kazanması, ama yapabiliyor mu? bence yapamıyor. rakibi önde karşıladığımızda bile hızlı atak yapmak için değil sadece topu geri kazanmak için pres yapıyoruz. topu kazandığımızda da yine yavaş tempoyla paslarla rakip kaleye gitmeye çalışıyoruz ve yine kolay pozisyon üretemiyoruz. mesela, 3 mart 2021 ankaragücü galatasaray maçında gegenpressing örneği diyebileceğimiz tek pozisyon, 90+2'de kerem'in golü öncesi donk'un top kazanmasıyla geldi. pas oyunundan feragat edip önde onyekuru gibi hızlı oyuncular ile oynayacaksak bu tip pozisyonların daha fazla olması gerekiyor.

    diziliş ve birtakım sorunlardan bahsetmişken kendime göre naçizane çözüm önerimi de söyleyim. bana göre ilk 11'de onyekuru gibi bir uçurtma ile oynayacaksak bu tip oyuncuları en iyi oynatan diziliş, ülkemizde teknik direktörlerin genelinin kullandığı, artık çağ dışı görülen ve fatih hocanın mütemadiyen uzak durduğu 4-2-3-1. ne olursa olsun önde baskı yaptığınızda hızlı oyuncularla en rahat pozisyona girdiğiniz diziliş olduğunu düşünüyorum.

    ayrıca, eğer arda turan ilk 11 oynayacaksa ve sol kanatta oynamayacaksa en iyi verimi forvet arkasında oynatarak alabileceğimizi düşünüyorum. keza, onyekuru ve kerem gibi kanatta iki uçurtma olursa sofiane feghouli veya younes belhanda da forvet arkasında iyi bir performans gösterebilir. bir de, gedson fernandes'in benfica'da en çok parladığı dönemde 4-4-1-1 oynuyorlardı ve kendisi orta ikiliden biriyken önlerinde joao felix vardı. gedson'un fizik durumunun yanında form tutsa bile 4-1-4-1'de beklenen ofansif katkıyı veremeyebilir.

    bunun dışında 4-2-3-1 düşmanlığını da pek anlayamıyorum. iyi uygulandığında hala tüm maçları domine edebildiğinizi 2019-2020 sezonunda bayern münih gösterdi. ülkemizde ise şenol güneş, 4-2-3-1 ile 2015-2016 sezonunda beşiktaş'ı şampiyon yaparken, avrupa liginde de oynamalarına rağmen belki de sezon boyu baştan sona iyi futbolla başaran son takımdı, 2016-2017 sezonunda biraz daha bireysel performanslara dayalı olsa da yine şampiyon yapmış, 2017-2018 sezonunda ise beşiktaş'ı şampiyonlar ligi grubundan dengeli bir 4-2-3-1 ile namağlup lider çıkartmıştı. galatasaray'da ise 2017-2018 sezonunun ilk haftalarında her ne kadar devamını getiremese de igor tudor, 4-2-3-1 ile gayet güçlü ve dominant bir oyun oynatıyor, birçok golümüz de gegenpressing ile geliyordu.

    tekrarlamak gerekirse, fatih hocanın en doğru olarak gördüğü her karara saygım ve desteğim tamdır ama 4-1-4-1 ve yavaş tempolu, az pozisyonlu futboldan da artık daha hızlı, tempolu ve keyifli bir futbola geçsek benim için en az şampiyonluk kadar değerli olacak.
  • 58
    galatasaray’ın 2019-2020 sezonunda paris saint germain ve real madrid maçları dışında oynamaya çalıştığı sistemdir. şu görselde de açıkça görünmektedir.

    https://gss.gs/0GO.png

    zaten asıl problem diziliş değil, bahsi geçen kanat oyuncularının ve beklerin bu dizilişe uygun olmamasıdır. belki de bu yüzden bazı renktaşlarımıza hayır bu takım 4-3-3 oynuyordur ya diye geliyor olabilir.

    yine yukarıdaki sebepten kaide kardeşimiz ve futboldan anlayan bir çok renktaş bu dizilişten vazgeçilmesi ve geçişi nispeten kolay ve hocanın çok iyi bildiği 4-4-2 formasyonunun oynanması gerektiği konusunda eleştiriler yapıyor.
  • 11
    4-1-4-1 dizililşi, iyi takım savunması yapılıyorsa ve hücumcu bir taktik benimsenmişse, tempoya müsait bir oyuncu grubuyla birlikte benim çok beğendiğim bir oyundur. bu oyunda benim en sevdiğim şeylerden biri olan ters ayaklı beki de oynatabilirsiniz ki, gerçekten hücuma enteresan bir derinlik katar bu.

    öncelikle ben, dörtlü savunmanın üçlü savunmaya göre daha üstün olduğunu düşünüyorum. hem banko geride iki adamınız var, hem isterseniz bir beki geride tutabilirsiniz, hem iki bekinizi gönderip ön liberonuzu savunmanın arasına sokabilirsiniz. bunlar bence güzel varyasyonlar. sürekli gidip gelebilen ve basit kısa pasları yapıp orta açabilen bekler idealdir. stoperde ise dört farklı profil olmalı bana kalırsa. iki genç, iki tecrübeli oyuncu. tecrübeli oyuncuların ikisi de pozisyon bilgisi üst düzey stoperler olmalı. bir nevi semih'in arkasını toparlayan ujfalusi gibi. genç futbolculardan biri ise süratli, yerden topları iyi kapabilen, öteki ise her şeyden biraz içeren bir stoper olursa harikulade olur. oyunu dörtlünün önündeki ön libero ve beklerle kurmak mümkün olduğundan, maliyet de gözetilerek ayağı düzgün de olsun demeyebilirsiniz. kaldı ki, sırf ayağı düzgün diye alınan ancak stoperlikle alakası olmayan stoperlerle de karşılaşabiliyoruz .

    takım savunması yapılacağından, dörtlü savunma önünde çapa kullanmak yersiz olur bana kalırsa. ben orada oyun kurabilen, uzun ve kısa pasları iyi yapan, hava toplarında ortalama üzeri beceriye sahip, kondisyonu üst düzey bir futbolcunun iyi iş yapacağını düşünüyorum. bu adam çalım atmak, top sürerek mesafe kat etmek, uzun şut atmak zorunda değil. bunlar ekstralardır, olursa olur. olmazsa da sistem içerisinde eksik olarak göze çarpmaz. kaldı ki bu adamın yedeğini de top sürebilen, uzun şutu olan genç bir futbolcu yapabilirsiniz. ekstradan bu ön libero, duran toplarda da size avantaj sağlar, hem hücumda hem savunmada. bu futbolcu kısa olursa, beklerden birini uzun seçmek zorunda kalabilirsiniz ki, zordur. ara ki bulasın. ben buraya en çok melo'yu yakıştırsam da, sanırım melo'yu orta ikilide kullanırdım. ancak "temposu düştü" denilen melo'nun yeri tam da orası sanki.

    orta ikilide kanatlarınız gerçekten üst düzey kondisyon sahibiyse, iki tane 10 numara görünümlü 8 numara kullanabilirsiniz. ancak böyle kanatlar bulmak hem zordur, hem de bu kanadın bir de hücum performansı üst düzeyse 50-60-70 milyon euro'ları gözden çıkartmanız gerekebilir. o yüzden bir adet kısa paslarda tercih hatası yapmayan, topa sert, savunmayı temposu ve futbol oynama arzusuyla yapan, hücum meziyetleri ortalama olan ve şut atabilen orta saha kullanmak gerek. bu adamın üst düzey top sürmesi, ince paslar atması, çalım atması gerekmiyor. bunları rahatken yapabiliyor olması yeterli. zor pozisyonlarda yeteneği dahilinde en doğrusunu yapması, topun takımda kalmasını sağlayacaktır. diğer orta saha ise, 10 numara pozisyonuna göre mücadeleyi seven bir adam olmalı. yani çalım atabilen, şut atabilen, tehlikeli paslar atabilen, oyun kurabilen, ceza sahası karambollerinde tek vuruşla iş bitirebilen bir adam lazım. savunma meziyetleri olmak mecburiyetinde değil, ancak savunmayı topun arkasına geçerek yapmalı. mücadele etmeli yani.

    kanatlara gelirsek, bir kanadımız ayağına top isteyen ve içeri kat eden bruma tarzı bir futbolcu olabilir. kanatlar genç olmalı ki kanatlara savunmaya yardım etmeleri gerektiğini aşılayabilesiniz. bunu genç yaşta aşılamak önemli bence. çünkü belirli bir yaştan ve kariyerden sonra oyuncuda "aman, ben mi kovalayacağım?" şeklinde tripler oluşabiliyor. bu kanat oyuncusu topu istemesinin yanında savunma ilerideyken topsuz koşuları da yapabilmeli. diğer kanat ise, klasik kanat olmalı. yani sağ kanattaysa sağ ayaklı, sol kanattaysa sol ayaklı. bu futbolcu 8 numaranın koşularına, forvetin pozisyonuna, arka direkteki kanat oyuncusuna, koşu yapmış diğer orta sahaya veya uzun şuta pozisyon almış yahut set oyununu kuracak ön liberoya isabetli ortalar açabilmeli. çizgiye süratle inip, topu içeri çevirebilmeli. ve bu adamın arkasındaki bek, hücum çeşitliliği adına bence ters ayaklı olmalı. bizdeki sol açıkta oynayan linnes gibi. çünkü zaten orada orta yapan bir adam var. öbür tarafta da bek orta yapabilecek rahatlıkla. burada ters ayaklı bek hem içeri kat edip şut atabilir, hem de topa bastıktan sonra kafayı kaldırıp orta deneyebilir. bu bence güzel bir hücum çeşitliliği yaratır.

    forvet ise, gol atmasının yanı sıra takım savunmasına yardım etmeli. en azından stoperlere ve rakip kullanıyor ise ön liberoya baskı yapmalı. topu biraz tutup kısa paslar atabilmesi yeterli. ince ara paslar, üst düzey oyun görüşü beklentisi, maliyeti çok artırır. gol atabilen, kafa topuna da iyi çıkabilen, topu ayağında tutup yakındaki arkadaşına aktardıktan sonra gol bölgesine gidebilen bir forvet yeterli olur.

    şöyle yakın tarihten bu taktiğe uygun bir 11 yapayım o halde:
    muslera, linnes, ujfalusi, denayer, eboue, fernando, bruma, sneijder, melo, keita, drogba
  • 48
    oyun kurarken neden orta sahadaki 2'li ile stoperler arasında 30 metre oluyor, neden bu adamlar rakip orta sahaların arkasına ve hatta stoperlerin kucağına atıyor kendilerini ? neden takım bu kadar birbirinden uzak oynuyor? gerçekten anlamak mümkün değil. ne yapmaya çalıştığımızı anlayamıyorum, bu diziliş ile gayemiz nedir teknik taktik bilgisi olan birinden bütün samimiyetimle bu konu hakkında bir fikir almak istiyorum.
  • 96
    fatih hocanın son 3 sezondur vagzeçmediği tek ön liberolu ve 2 sekiz numaralı sistemdir.
    2019 -20 sezonunda 6 numarada çoğunlukla lemina - 8 numaralarda seri - belhanda - ömer değişerek oynuyordu.

    2020-21 sezonunda taylan 6 numara, belhanda, etebo ve emre kılınç 8 numara oynadılar şimdiye kadar.

    emre kılınç sol iç oynamayı başardı. bazı arkadaşlarımız ısrarla sol kanatta oynamasını istiyor lakin bana göre emre kılınç, sol içte çabukluğu ve oyun zekası ile birlikte oldukça faydalı oluyor. o bölgedeki oyun geçişlerine katkı sağladığı gibi kendisi de pozisyona girebiliyor.
    tıpkı emre kılınç gibi adaşı emre akbaba da sağ iç oynamayı başarsa ortaya hücum anlamında nasıl bir şey çıkar düşünmek lazım.
    fatih hoca bunu deneyecektir sanırım.
  • 141
    9 aralık 2021 lazio galatasaray maçında 4-4-1-1 ile gayet güzel bir performans göstermişiz, sonra cicaldau döndü diye 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçında niye hemen 4-1-4-1'e geri döneriz anlayamıyorum. bu orta saha ve bekler ile kapalı savunmayı 4-1-4-1 ile açamıyoruz işte niye bu kadar zorluyoruz gerçekten çözemiyorum.

    2020-2021 sezonunun ikinci yarısında gedson geldikten sonra da benzer bir döngüye girmiştik ve taylan ile gedson'un yan yana oynadığı 4-4-1-1'e geçtiken sonra seri galibiyetler kazanmaya başlamıştık. berkan'ın da aynı şekilde ofansif katkısı kısıtlı olduğundan gedson gibi kullanılsa ve cicaldau da emre akbaba gibi forvet arkası kullanılsa birçok sorun otomatik çözülecek bana kalırsa ama bir şekilde ligde tüm oyunculardan minimum verim alacağımız bir 4-1-4-1 ve oyun planına saplanıp kalmış durumdayız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın