galatasaray – beşiktaş : 1-0 başlık bulamadım düşünüyorum...buldum:semih kaya
3 puan iyi topçu. böyle yazdığıma göre zaten maçı anlatacak çok bir şey yok. tipik türkiye kaos futbolu oynandı. penaltı golüyle galatasaray kazandı.
neden bu memlekette böyle oluyor usta? hocalar yabancı, iki takımda bol miktarda yabancı var ama yine futbol tipik türk işi. neden?
havasından mı, suyundan mı bilinmez ama bu hocalar ve topçular avrupa’da başka oynatıyor, başka oynuyor. sanırım biz ingilizce bilmeden, kendisini tanımadan “futbol bir hayat memat meselesi değildir ondan çok daha önemlidir” diyen liverpool efsanesi bill shankly’nin izinden gidiyoruz. taraftar baskısı > mahalle baskısı
bir ülkenin en büyük takımıyla, 3. en büyüğünün maçında futbol adına bu kadar abuk sabuk şeylerin olmasının başka açıklaması yok. 2. büyük havaya girmesin hemen.
2 sene önce bir göztepe-karşıyaka maçı izlemiştim. aynıydı. şimdilerde sesleri çıkmayan sendikacı tayfanın verdiği gazlarla izlemiştim o maçı. sürekli pas hataları, savunmada dan-dun topa vurmalar, hakeme ota-boka itirazlar, tekmeler, çekmeler, küfürler falan filan. sendikacılara demediğimi bırakmamıştım.
bugün de aynen böyle bir maç oldu. ve fark ettim ki; rekabet aşkı öldürüyor, futbol aşkını yani. saçma sapan pas hataları, tekmeler falan filan.
galatasaray bu sezon kazanması gereken, istediği bütün maçları kazandı. bugün de kazanması gereken bir maçtı. biz bu topçuların maç seçmesi mevzusunu ne yapacağız arkadaş.
burada “almeida golü atsaydı görürdüm seni” diye içinden geçirenlere söylüyorum, eğer golü 90+11+12+13 yemezsek galatasaray galibiyet golünü atardı.
unutmamak lazım, almeida’nın meşhur pozisyonunun asisti drogba’dan. tarih böyle bir şeye izin veremezdi, vermedi de. daha doğrusu: we have muslera they don’t.
dany’i beşiktaş bizden aldı. dany 18 (ceza sahası) içinde veysel sarı’ya daldı penaltı oldu. truva. iyi de canım kardeşim, dany hazırlık maçlarından, şampiyonlar ligi maçlarına kadar aynı hareketleri yapıyordu. (çocuk maç seçmiyor, allahı var). galatasaray’ın kurtulmak istemesinin sebebi de buydu zaten. aynı dany bir diğer özelliği olarak burak yılmaz’a atılan bütün ara toplarını kesti. adamın modeli böyle, hızlı ve fakat dikkatsiz.
maçın en dikkat çeken anı semih kaya’nın “hocam top benden çıktı” diyerek cüneyt çakır’a kıyak yapmasıydı. o korner gol olabilir miydi? fernandes oyunda olmadığı için olmazdı. şaka bir yana, şike yaptığı kesinleşmiş türkiye’nin 2 büyük takımının (kulüp mü? masa tenisi, satranç, kürek, yüzme şubelerinin ne suçu var. şike varsa futbol takımında var) olduğu bir yerde “top benden çıktı hocam” demek hakikaten büyük iş. sağda solda semih’i en hafif tabiriyle eleştiren şeyler okuyorum. yapmayın. galatasaraylı’ya yakışan semih’in yaptığıdır. yoksa allah korusun azizzime doğru meyledersiniz, etmeyin.
daha önce de yazdım ama bjk maçı sebebiyle bir daha yazayım. bjk şike yapmıştır. ancak beşiktaş camiası şike yapan herkesi bünyesinden uzaklaştırmıştır. bir kez daha bakın, şikeden ceza almış hiç kimse beşiktaş bünyesinde değildir. yargıtaydan onaylanmış başkanı, yargıtaya gidememiş ve suçunu kabul etmiş yöneticisi gibi bir sürü pislik barındıran fenerbahçe ile asla aynı kefeye konmamalıdır. hakkını verelim, lütfen.
son olarak; galatasaray bütün maçlarını seçilmiş maç gibi oynarsa önünde kimse duramaz. hem süpsüper ligde hem de şampiyonlar liginde.
*