• 526
    hayatımda izlediğim en adaletsiz derbi maçıdır. rakibi ez, inanılmaz goller kaçır, sadece iki pozisyonla gol atsınlar. zaten ikinci golleri de biz kazanmak için topyekun yüklenirken oluşan kontradan gelmişti. böyle maçlar, fatih hoca bizim başımızdayken çok olmuştur. çünkü hoca beraberliği kabul etmez, full yüklenir, atamazsak atarlar hızlı ataktan. ama kaçan goller inanılır gibi değildi. ezim ezim ezdigimiz maçta, sonuca bakıyorsun biz ne izledik baba o zaman ?

    neyse sonra çok fena intikamını aldık , zevk için sahalarında kupa kaldırdık.

    edit ; tekrar izlediğimde gördüm akan oyundst yemisiz golü. ujfa adamı kaçırmış, ilk golde de semih uyumuş.
  • 529
    bizzat statta olduğum uğursuz maçtır. bu maçtan sonra uzun bir süre stada uğramadım, ki aslında uğursuz bir insan da değilimdir tribünde, gittiğim 10 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyet gördüm, ki birisi bu lanet maç diğeri ise eski asy'de 2007-2008 sezonu helsingborg maçıydı. anlayacağınız gördüğüm bütün mağlubiyetler sancılı oldu.*
  • 530
    kötü şutlar çektiğimiz bir başka derbi mücadelesiydi. 2021-2022 sezonunda nef stadyumunda oynayıp 1-2 kaybettiğimiz maçta da crespo çat diye iyi şut çekip maçı fenerbahçe’ye kazandırmıştı. neden bilmiyorum ancak özellikle fenerbahçe maçlarında kalecinin üstüne abanma saçmalığına giriyoruz. mesela geçen sezon mustafa muhammed kadıköy’de köşeye bıraktı be maçı kazandık.
  • 531
    kardeşimle gittiğim ana avrat söverek çıktığım maçtır. galatasaray'ın stadyumdan izlediğim son iç saha maçıdır, bu maç.

    ilk yarıda net 7-8 pozisyon bularak atamadığımız, ikinci yarıda da bir araba gol kaçırdığımız, sonra fenerin iki kere gelip atıp gittiği maçtır. feneri yendiğimiz, yenildiğimiz maçların içinde en çok ezdiğimiz maçlardandır, belki de birincisidir bilemiyorum. o topu sokamadık işte.
  • 533
    1-1 ile 1-2 arasında abartmak gibi olmasın 20 tane falan gollük pozisyonu ayı volkan'ı şişleyerek* heba ettiğimiz unutulmaz derbi maçı. yaklaşık 15-20 dakika fenerbahçe ceza sahasında oynandıktan sonra ileriye atılan tek bir topta 2'ye 1 gelip golü atıp dönmüşlerdi. loran vayloyan denen zerzevat takımla birlikte kutlamıştı galibiyeti(!), sonra da tepkiler gereği siktir edilmişti çalıştığı kurumdan. fenerbahçe medyası utanmadan bunun bile destanını yazar durur yıllardır...

    şikeyi aklama sezonunda icat edilen süper finalin ikinci haftasıydı bu maç. 34 haftalık "normal sezon"u 9 puan önde bitirmiş, spastik statü gereği puan farkı ikiye bölününce 5 değil 4 puan geride başlamıştık. ilk maçta beşiktaş'ı yenmiştik, fenerbahçe de meşhur düşen adam koreografisinin yapıldığı maçta trabzonspor'u geçmişti. bu maçı böyle bir oyunun üzerine kaybedince puan farkı 1 olmuştu. kimsenin aklına aradaki 3 maç gelmiyordu, herkes son haftaya "denk getirilen" kadıköy deplasmanında mağlup olup kupanın elimizden alınacağından çok emindi o günlerde.

    ben maçı hayatımdaki ender tecrübelerden biri olarak karma bir mekanda, şu an hayatımda olmayan bir fenerli ile izlemiştim. gol sonrası da çaktırmamaya çalışarak hayatımın en büyük şoklarından birini yaşamıştım. yaklaşık 1 saatlik eve dönüş yolunda tek hatırladığım askerde olan o dönem için çok yakın ve benden daha fanatik galatasaraylı bir arkadaşımın aramasıydı. telefonu açıp iki küfür salladı, ben de iki küfür salladım ve sustuk. belki 15-20 dakika telefon açık kaldı ama ne o konuşabildi, ne de ben. telefonu da bizden biri mi kapattı kendi kendine mi kapandı onu bile hatırlamıyorum. işin trajikomik tarafı eve geldiğimde babamın hatta benim fanatikliğimle(!) dalga geçen kardeşimin bile boş gözlerle duvara bakıyor oluşuydu.

    öyle büyük bir yıkımdı bu maç işte... hatta fatih çalışkan isimli bir renktaşımız stadda kalbine yenik düşmüştü...

    yıllar sonra rüzgar tersine dönünce 12 mayıs 2012 fenerbahçe lugatında "fetö stadımızda bize saldırdı" oluverdi malum.

    oysa o gün yedi cihan biliyordu süper final'in, o spastik statüsünün tamamen fenerbahçe'ye bir şampiyonluk kazandırmak üzerine dizayn edildiğini. son maçın bile isteye kadıköy'e denk getirildiğini. hatta sonradan inkar edilse de hafta içinde 2 kere sorulduğunda illa ki kupa stadda verilsin diyen fenerbahçe'ydi...

    işte fenerbahçe öyle bir camia ve allah'ın adaleti o kadar büyük ki; o gün topu bir türlü kaleye sokturmayan güç 12 mayıs 2012 ile bize rüyaların en güzelini yaşatıp acısını çıkardı.

    bu küstah ve bencil camiaya da ömür boyu unutamayacakları bir ders verdi...
  • 537
    12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı gibi bir heyecana ve o yıllardır dillerinden düşüremedikleri "kadıköy serisi"ne çok acı bir tokat atışına yol açtığı için iyi ki bu skorla bitmiş maçtır. fenerbahçe'nin galibiyete rağmen oynadığı rezil oyun ve galatasaray'ın mağlubiyete rağmen oynadığı harika futbol ile tarihe geçmiştir zaten. "skor aldatıcıdır" tezini destekleyecek bir maçtır.
  • 538
    necati'nin bir pozisyonu var ki kuzey alt tribunde neredeyse sahaya ben girip aticaktim. tum tribun o topa vurmaya calismisti. bunca senedir bir maci kaybettigimizde kizacak kimseyi bulamadigim cok nadir olmustur ama bu mac sonrasi son dudukle beraber koltukta oylece oturup kalmistim. yapilabilecek her seyi yaptiktan sonra kaybetmek cok agir gelmisti. ama her seyde bir hayir vardir derler ya demek ki kadikoy zaferinin daha keyifli olmasini saglamis bu mac belki de.

    ek olarak bana kalirsa turk futbolunun kokune dinamit konulmaya baslanan yila ait bir mactir. daha sonra passolig sistemi ile tamamen bitirilen bir lige sahip olduk.
  • 539
    ömrümde en çok üzüldüğüm maçtır. fenerbahçe 2. golü attığında önümüzde maç boyu sessizce oturan elemanın hareketine dahi tepki verememiş ertesi güne kadar ağzımı açmadan bitkisel hayatta yaşamıştım. ertesi gün fanatik beşiktaşlı kuaförüme gittiğimde: "eğer adalet varsa bu iş kadıköy'de kupa kaldırmamızla bitmeli" diye dert yanmıştım.
  • 540
    şike sonrası fenerbahçe'nin küme düşürülmemesi kaynaklı digitürk protestosu sebebiyle bütün sezon olduğu gibi yine kahvehanede izlediğim, fenerbahçe kalesini abluka altına alıp gol üstüne gol kaçırdığımız birçok maçtan biri.

    benim için farklı bir detay ise kahvehanede maçı izleyen hafif kırık fbli bir abimiz aynı anda kulaklığı ile radyodan da takip ediyordu. orada ses önceden geldiği için 2. golden sonra bütün kahvehaneye dönüp goool diye böğürmesi ile biz 5-10 saniye öncesinde yediğimizi anlamıştık. hemen herkes de kendisini tanıdığı için kimse ilişmemişti. o kadar sinirlenmiştim ki o günden sonra bir daha kahvede maç izlemedim.

    12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı gibi bir maçı bile evde kaçak göçek izleyip ertesi yıl digitürk play almıştım.
  • 541
    fatih terim'in ve galatasaray futbol takımının 1-1'den sonra büyük bir hata yaparak, gereksiz risk alarak kaybettiği ve taraftarın çoğunda ümitleri azaltan, travmaya sebep olan maç. tabii statta inanılmaz bir coşku, arzu, enerji vardı, takım makine gibiydi falan, rüzgar arkamızdayken vurup bitirelim dedik ama iş öyle olmadı.

    bu maçta kaçan gollerin haddi hesabı yok eyvallah da, büyük puan avantajıyla devam ederken kazanacağım diye kasmaya gerek yoktu. bu maç berabere bitse kadıköy'e şampiyon giderdik muhtemelen...

    ha bugünden bakınca iyi ki senaryo böyle olmuş diyoruz çünkü 100 yılda bir görülebilecek doğa olayları gerçekleşti;

    (bkz: şampiyonluğu kadıköy'de ilan etmek)

    (bkz: şükrü saraçoğlu stadyumu'nda şampiyonluk kupası kaldırmak)

    ama o gün yaşadığım travmayı unutmuş değilim.
  • 543
    başından sonuna kadar en doğru oyunu harika bir şekilde oynayıp kaybettiğimiz maç. maça dair en yaygın yanlış kanı 1-1 sonrasında gereksiz risk aldığımız için 2. golü yediğimiz yönünde. ancak yediğimiz 2. golü rakibin aut atışının devamında tüm oyuncularımız savunma pozisyonundayken yediğimiz gerçeği göz önünde bulundurulduğunda golü risk aldığımız için yemediğimiz apaçık şekilde görülecektir.

    maçı en az 5 kere izledim ve rahatlıkla söyleyebilirim ki maç yakın galatasaray tarihinin (son 20 sene) en iyi galatasaray performansıydı (yerel turnuvalarda). 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı ile dahi kıyaslayamadığım bir seviyeye çıkmıştık. o yüzden maçı hiçbir zaman ahlar vahlar içinde izlemedim, her izlediğimde tarifi zor bir zevk verdi oyunumuz. dilerim bir gün yine o oyun kalitesini yakalayabiliriz.

    itiraf notu: 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı’nı kaybetmiş olsaydık muhtemelen özetine bile bakmazdım bu maçın.
  • 544
    şer bildiğimizin aslında hayra giden yol olduğunu gösteren maçtır. bu maçı kazansak belki de kadıköy de zaten şampiyon olarak sahaya çıkacaktık. onun haricinde kötü bir gündü. maçı kaybettik, iki renkdaşımız stadda kalp krizi geçirdi. akabinde maç sonu araçları bıraktığımız 4.leventte maçı orada bir mekanda takip etmiş rakip takım taraftarları ile denk gelip kozlarımızı paylaşmıştık. elimde bilmem kaçıncı boksör kırığımın olduğunu maçtan 2 hafta sonra fark etmiştim.
  • 545
    fenerbahçe'ye sahasında kupa kaldırılma** ayrıcalığı verecek olan galibiyeti olmuştur.

    olmayacak toplar gol olurken, %100luk pozisyonlarimiz gol olmamıştı. sonunda bir hayır vardı.

    (bkz: 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı)
    (bkz: şampiyon galatasaray sezonun en büyüğü oluyor galatasaray)
    (bkz: şükrü saraçoğlu stadyumu'nda şampiyonluk kupası kaldırmak)
    (bkz: sahasında kupa kaldırdığımın çocukları)
  • 546
    aydın yılmaz denen ayaksız torpilli futbolcu müsveddesinden acayip seviyede gıcık yememe sebep olan maç. galatasaray altyapısından çıkan birinin fundamentali bu kadar zayıf olmamalıydı.
    (bkz: #3440553) entry'de de belirtildiği üzere 2006'dan sonra fenerbahçe'ye karşı iç sahada 6 kere geriye düşmüşüz ve hiçbirini kazanamamışız ama aralarında beni en çok ayar eden maç bu maçtır. (bu entry'i yazma gereğinini de o entry'i okuyunca duydum).
    kale sahasından volkan'ın üstüne ya da dağlara taşlara attığı 3 %100'lük pozisyon yüzünden aydın yılmaz'dan nefret eder olmuştum, necati de net goller kaçırmıştı ama nispeten daha zor pozisyonlardı onlar. aydın ayaksızı beceriksizliğin kitabını yazmıştı o maç. bir hafta öncesinde beşiktaş'a inönü'de kariyer golünü atan oyuncu bu maçta çok daha kolay fırsatları hiç etmişti. çok ama çok gıcık olmuştum. tolga ciğerci bile o malûm pozisyonda bu kadar gıcık edememişti beni.
    gıcık yediğimden neden mi bu kadar bahsettim? çünkü bu maçın ertesinde hem gece vakti hem ertesi günü kalp çarpıntısı yaşayıp durdum hatta panik ataklar geçirdim, doktora gittik, bir sürü test yaptılar ve son olarak kalbime 24 saat için ritim ölçme cihazı taktılar. 24 saatin sonunda herhangi bir şey olmadığını söylediler ama ben 1 yıl boyunca panik atak yaşamaya devam ettim. süper final'in kalan maçlarını izleyememiştim, bir tek 2-4 kazandığımız trabzonspor maçının ilk yarısı ile 2-2 berabere kaldığımız beşiktaş maçının ilk yarısının ilk 20 dakikasını izleyebilmiştim. üstelik bütün bunlar yaşanırken henüz 15 yaşımdaydım.
    sadece fenerbahçe maçı için değil, herhangi bir büyük maça bireysel olarak kendini hazırlamayıp net pozisyonları kaçırıp saç baş yolduran ne kadar oyuncu varsa hakkımı helal etmiyorum.
    yazıyı çok uzattım, bu maç olmasa belki de kadıköy'de şampiyonluk hikâyesi yazamazdık ama ben ömrü hayatımda feneri bu kadar ezdiğimiz bir maç daha hatırlamıyorum. sezon başı değil, takımlar oturmuş, 15'ten fazla net pozisyonumuz var ama çoğunu volkan'ın üstüne nişanlamışız, tek golümüz frikikten gelmiş. dilerim bu tarz şanssızlıklarımızı kırmaya başlarız. ne diyelim ki?
  • 548
    derbi tarihinde bir tarafın diğerinden en üstün oynadığı maç. kaderin cilvesi 2-1 kaybettik ama böyle bir oyun üstünlüğü derbilerde bu topraklar görmedi. fener korner atamadan muhtemelen ceza sahası içinde 1 kez falan topla buluşarak yenmişti bizi. fenerlilerin anelka'nın gol attığı 4-0'lık maç için ezdiğimiz dediği bir maç var. onda bile biz maçın başında 3 net pozisyonu kaçırıp kalemize gelen ilk şutta golü yiyor ve 45 dk 10 kişi oynuyoruz.
  • 550
    tarih sayfalarında fenerbahçe'nin galatasaray karşısında deplasmanda ilk yarıyı önde tamamladığı en son maç olma hüviyetini koruyan maçtır. bu maçtan bu yana galatasaray'ın sahasında oynanmış olan 12 lig derbisinin ilk yarıları, 4 defa galatasaray üstünlüğü (2013, 2014, 2019, 2023) ile biterken, 8 defa da (2015, 2016, 2017, 2018, 2020, 2021, 2022, 2024) beraberlik ile noktalanmasına karşın, fenerbahçe üstünlüğü ile biten bir ilk yarı yoktur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın