• 51
    igor tudor gibi bir antrenöre bile sağlanmışsa, fatih terim'e ffp sonrası sağlanması da bu kulübün boynunun borcu olan imkandır.

    he tudor - cenk ergün ortaklığındaki gibi sadece bugünü düşünen hamleler yapılırsa iş değişir. ama bu konuda şu anda güvenilebilecek tek kişi de galatasaraylı fatih terim'dir. güvenilebilecek yabancı isimleri şu ülkeye getirecek bir allah'ın kulu yoktur. ali koç gibi bir para babasının getiremediği iklimde biz asla getiremeyiz. proje sunmak falan diye kimse masal anlatmasın. saygıdeğer isimlerden kimse gelip sizin geleceğinizi kurtaracağım diye bu leş türk futbol ortamında kariyerinden seneler vermek zorunda değil. rodop gibi gazetecilerin rezil sorularıyla, yolsuzluktan geçilmeyen tff ile uğraşmak zorunda değil.
  • 52
    yeniden yapılanmayı aslında eksik anlıyoruz, eksik aktarıyoruz sanki.

    yeniden yapılanma deyince benim aklıma, galatasaray için derwall gelir. derwall'in yeniden yapılandırdığı galatasaray ise safi futbolcu üzerinden düşünülemez. tâ çim'e kadar gitmeniz gerekir. zamanın modern antrenman tekniklerine gitmeniz gerekir. yani yeniden yapılan üstten başlamaz. üst'le kalmaz, kalmamalı.

    memleketçe üç dakika önümüzü göremediğimiz, üç dakika sonra yanlışın doğru, doğrunun yanlış olabildiği, her an her şeyin değişebildiği zamanlardayız. ama globalde fatih terim hocamızın işaret ettiği üç yıl aslında çok ideal bir süre. çok şey yapabilirsiniz. ama yine fatih terim hocamızın işaret ettiği üzere futbolcu düzeyinde kalacaksa oradan bir halt çıkmaz.

    çok iyi bir gözlemci ve veri toplama birimi oluşturulabilir. teknolojinin antrenmanlara adapte edilmesi sağlanabilir. bir nesil sporcu altyapıdan bu düzlemde eğitilebilir. antrenör departmanı kurulabilir. antrenörlerimizin uluslararası düzlemde eğitim alması sağlanabilir. üniversitelerle (mesela adıyla müstesna galatasaray üniversitesi) spor üzerinden bilim yapmak konusunda ve bilim düzleminin pratiğe dökülmesi sağlanabilir. büyük veri çalışması yapılabilir. verinin futbol/spor için ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım. spor bilimleri anlamında bir eğitim programı oluşturalım mesela.

    neyse...

    yani altyapımızın modern olarak teknolojik, bilimsel gelişmelere göre yeniden inşaa edilmesi gerekir. ve bunun metodik ve planlı olması gerekir. eğer üç yıl sonrasını işaret ediyorsanız ben bunu beklerim. derwall'in yeniden yapılanmasını en baştan yapmayı... birkaç futbolcu getirip futbolcu yetiştirip şampiyon olsak ne olacak? tekrar en başa döneceğiz.

    peki avrupa ne olacak? bu haliyle üç yıl beklesek bile bir şey olmayacak.

    biz hâlâ stadyumun çimini korumayı beceremiyoruz. derwall zamanında çim ekmek büyük olaydı. şimdi o çimi sürdürülebilir hale getirmek büyük olay. pekala bizim memlekette... yoksa...

    yeniden yapılanma, 30 yaşında futbolcu transfer etmek ya da 20 yaşında futbolcu transfer etmek ile alakalı değildir. eğer bir planınız varsa 35 yaşındaki oyuncularla da yeniden yapılanabilirsiniz. buna kaba haliyle "geçiş dönemi" dersiniz. o sıraları mümkün olduğunca efektif geçirmek adına yaparsınız bunu. zaten arka planda yaptıklarınız zamanla üst yapıyı etkilemeye başlar. yapmış olduğunuz yapılanmanın meyvelerini ister istemez, doğal bir şekilde görmeye başlarsınız.

    üç yıl sonra çok iyi olacak, yetenekli, akıllı genç futbolcular transfer edebilirsiniz. peki onları eğitemezseniz, onlara yeterli desteği sağlayamazsanız, antrene edemezseniz ne olur?

    islam'ın fevkalade bir uygulaması, öğretisi vardır. tevekkül... elinden geleni yap, gerisini allah'a bırak... en başından işi allah'a, kadere bırakacaksak işimiz var.

    bunları yazıyorum ama florya'nın başı hocamızın açıklamasından yazıyorum. hocamız ne demişti: "galatasaraylılar beni şimdi daha iyi anlamıştır, neden üç yıla ihtiyacımız var derken..." minvalinde konuşmuştu. burada oyuncuların kalitelerinden kaynaklı bir hoşnutsuzluk var. ve tüm takımın değişmesi için 3 yıla vurgu yapıyordu.

    yani hocadan beklediğimi alamadığım için yazdım bunları. umarım galatasaray'ın gerçekten geleceği için bir yeniden yapılanma düşünülüyordur.

    ja.
  • 53
    (bkz: teknik direktörün geçmişine değil geleceğine yatırım yapmak)

    yapılanma için önce komutanlardan başlanır er ve erat tayfasından değil.
    bu yüzden fatih terim'in 3 yıllık sabır söylemi ciddiye alınmamalıdır.

    çağdaş futbol'u takip eden ve buna yönelik antrenman yapan, yardımcı teknik ekip'ini eş dost yerine liyakat sahibi insanlardan seçen, futbolu romantizm ve hamaset yerine bilimin ışığında oynatan bir teknik adam ile yapılanma olur.

    (bkz: jupp derwall)
  • 55
    galatasaray futbol takımının daha yeni ve yenilikçi, daha cesur bir teknik kadro ile ancak başarabileceği girişimdir. nitekim başkanlar değişiyor, oyuncular değişiyor, antrenörler değişiyor, dünyada futbol değişiyor hatta kondisyonerler bile değişiyor ancak galatasaray’ın kötü futbolu değişmiyor. üstümüze yapıştı adeta. çok üzülerek söylemeliyim, dilim varmıyor ama efsanemiz de olsa fatih terim çok sevdiği galatasaray’a futbol anlamında artık zarar veriyor. keşke artık olmuyor diyip kendiliğinden görevi bıraksa da gerçekten yapılanabilsek.
  • 56
    içine girdiğimiz söylenen oluşum. kulağa çok hoş geliyor yalan yok. ama buna daha çok taraftarın inanması için saha içinde de öyle davranmak lazım. 28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçında kerem'ler, barış alper'ler ile maça başlayıp güzel bir mesajını verdik ama daha ilk hatada arda turan'lar, ryan babel'ler oyuna girdi.

    5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçında oyun sıkıştı yine arda turan, ömer bayram, diagne oyuna girdi. e babel çıkıp yerine arda turan girecekse ben ne anladım yapılanmadan. koysana barış alper yılmaz'ı ya da yunus akgün'ü koy kerem'i sola çek hocam ne kaybederiz.
  • 58
    parmak şaklatma hızında yapılamayacak olgu. psv maçlarından sonra 4 transfer geldi, 3'ü oynadı. değişim göründü. berkan ve taylan galatasaray'ın çehresini değiştirdi, tabi kerem'in de katkılarıyla. bir haftada bu kadar değişti takım. transferler tamamlandığında ve kadro bozulmadan 3 yıl beraber geçirdiklerinde bir de o zaman görün.

    bizi uefa kupasını götüren kadronun iskeleti aşağı yukarı 8 sene birlikte oynayarak bunu başardı. günümüz futbolunda asıl trend devamlılıktır. teknik direktörde devamlılık, oyun sisteminde devamlılık, kadroda devamlılık. biz her sene 10 oyuncu gönderip 10 oyuncu alıyoruz. bu kadar değişen kadrodan avrupada başarı beklemek çölde yağmur beklemektir.

    belki johnstone'a eleneceğiz belki bir kaç sene şampiyon olamayacağız ama bu doğru yolda olduğumuz gerçeğini değiştirmez. kızgın yorumlar bizi bir katkı sağlamaz.
  • 60
    nihayet fatih terim'in eline böyle bir fırsat geçtiği söyleniyor hocanın 4. senesinde, ve üç yıldan söz ediliyor. ben mustafa cengiz'in hocaya köstek olduğuna dair peşin kabulü pek tutmuyorum ya neyse. diagne sonrası mohamed'e de benzer eleştiriler görüyoruz, ffp zaten dursun özbek yönetiminin hediyesi. burak elmas yönetimi ise zaten hocaya çok güveniyor.transferleri psv maçlarına yetiştirememelerine eksi yazdım bu arada. resmen yenilmeye çıktık buna sığınarak.

    malum avrupa maçlarının etkisiyle bence çok doğal karşılanabilecek bir refleksle eleştiri dozajımı artırmakla beraber takımı da dikkatle takip edeceğim, bu ilk sene aşağı yukarı belli eder gidişatı. zira hoca ayağının tozuyla mekana giriş yaptığında 2 şampiyonluk almışken (kaldı ki oyunumuz yine eksikti ama hoca da yeni gelmişti) kendi döneminin oyuncularının başı çektiği bir kadroyla üst üste üçüncü seneyi de verimsiz kapatırsa artık kendisiyle yürümeyeceği sonucu iyice kuvvetlenir. o mentalite ile iki sene daha gider mi, pek olumlu bakamıyorum maalesef. sene sonunda yolun sonu şampiyonluk olduğu takdirde ise bir seri gelir mi, avrupa'da ne olur, oyun kalitemiz nasıl olur bunlar da yapılanmanın altını dolduracak, kaçak güreşilmemesi gereken doneler. 45 dakikalık arda ile de bu iş olmaz mesela, aytaç da emre kılınç'ı kesiyorsa kulüp somut anlamda bir fayda görmeli bundan sahada, vs vs. ayrıca kısa vadede iyi sonuçlar almalıyız çünkü ekmek başka bir aslanın ağzında artık. ezcümle zaman/kredi dengesini iyi oturtması şart hocanın.
  • 61
    2021 yazında fatih terim önderliğinde 3 seneye yayılan bir yapılanma sürecene girdiğimiz belirtildi. bu sürecin mutlak suretle altyapıdan oyuncularla (yıldız seviyesinde olmasına gerek yok, alpaslan öztürk, aytaç kara gibi rotasyon oyuncaları olsa kafi) desteklenmesi gerekiyor. sonsuza kadar transferle bu çarkı döndüremeyiz.

    6.5 milyona cicaldau, 8 milyona nelsson transferleri yapıldı. daha uzun süre geçmemiş yüksek bonservisli luyindama'nın geldiği durum ortada. bu yüksek bonservisleri kaç yıla yayarsak yayalım bu paralar ödenecek, euro da tl karşısında değer kazanmaya devam edeceğine göre, sonraki taksitleri daha yüksek tl değerleri olarak ödeyeceğiz. yüksek maliyetle yapılan transferler olunca ister istemez takımın yarışmacı yanının ağır basması bekleniyor.

    biz yeniden yapılanıyoruz, 2-3 sene boş geçebiliriz galatasaray gibi bir kulüpte, hele de bu maliyetlerle transferler olunca pek kabul edilebilir gibi durmuyor. fatih terim ne kader 3 sene derse desin, sene sonunda takım ya şampiyon olmuş olacak ya da kaybederken de bizlere gurur veren bir takım olmuş olacak!

    aksi takdirde uzun süredir bahaneler arkasına saklanan hocamız yaşayan en büyük (ali sami yen ve metin oktay ile birlikte tüm zamanların en büyük 3ünden biri) efsane olsa bile yapılanıyoruz demeçleri kimseye kafi gelmez. hocamızın da dediği gibi galatasaray takımı bu! artık hoca dahil herkesin kendine gelmesi lazım.
  • 62
    manşeti bu olan bir transfer dönemi geçiyor galatasaray futbol takımı. yüksek bonservis bedelleri ve düşük maaş ücretleri ile oyuncular kadrosuna katıyor. potansiyeline inandığı futbolcular ile sözleşmeler imzalıyor. galatasaray taraftarında ise ister istemez şu korku oluşuyor. bu yüksek bonservis bedelleri veriliyor ama ya başarısız olunursa ne olacak? galatasaray batabilir mi? ancak kulüp öyle bir yapı kuruyor isterse batmaz. sadece hamleleri doğru yapmaya devam etmek gerekiyor. çok genç bir takım var elde. bu oyuncularla birlikte en az 3 yıl transfer yapmadan geçilebilir. belki serbest oyuncu piyasasından bir iki oyuncu çekersin o kadar. zaten haberlerde dolaşan bonservis bedellerinin ödenme yolunun yıllara dağıtılmasının arkasındaki mantık da bu gibi duruyor. her sene 2 milyon euro'ya yeni bir oyuncu alacağımıza, 6 milyon euro'ya bir kere alalım bunu 3 yılda ödeyelim ve oyuncuyu da 3 sene oynatalım deniliyor. o yüzden galatasaray'ın maddi olarak bir çıkmaza gireceğini sanmıyorum. ancak pek tabi teorik olarak iyi görünen şeyler pratiğe yansımayabilir. takım kötü gidebilir. ancak bu sefer oyuncuları değiştirme lüksümüz yok. bu oyuncuları ömürlük alıyoruz. illa bir değişim gerekirse bu sefer teknik ekip değişir maalesef.
App Store'dan indirin Google Play'den alın