• 1
    4.5 milyon euro şampiyonluk primi olan türkiye ligi şampiyonluğu için bu sezon 150 milyon euro civarı para harcandı.

    konyaspor'u, gaziantep'i, kayseri'yi yenmek için bu kadar para harcamaya, galatasaray'ın geleceği denen florya'nın paralarını çarçur etmeye gerek var mıydı?

    galatasaray yaz transfer döneminde barselona'dan, juventus'tan, milan'dan, inter'den daha çok bonservis bedeli ödeyip, real madrid'den çok az farkla geride kaldığı harcamasıyla ancak türkiye'de şampiyon olabiliyor!

    maserati parası harcayıp, fiat punto'ya binmek gibi bir tek bana gelmiyodur sanırım!?
  • 2
    rakibinin de o kadar harcadığı yerde senin de o kadar harcaman gerekiyor maalesef. geçen sene forvetin mehmet batdal kıvamında olsaydı bu akşam o müziği dinleyip maç sonu üzülemiyordun bile. bu kadro ucl almak için de kurulmadı geçelim şimdi. bu kadro sürekli buralarda olmak için kuruldu. bu avrupada kötü olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor ama neyin ne olduğunu da bence bilmek lazım. o kadar parayı sadece biz harcamışız gibi bakmamalıyız. bir başarısı olmadan 50-60 harcıyor beşiktaş biz de o kadar harcasak onlardan bir farkımız olmaz.
  • 3
    lig şampiyonlukları ve devamındaki cl gelirleriyle amortisini yapabildiğimiz harcamalardır.
    yani aslında lig şampiyonluğunun geliri az olsa da, sonrasında sana getirdikleri bir hayli fazla.
    sponsorluklar artıyor, kombineler artıyor, maç günü gelirlerin fazlalaşıyor...

    önemli olan şampiyon olabilmek.
    mesela fb'de aynı harcamaları yapıyor ama şampiyon olamıyor.
    bugün ali koç var diye bir şey olmuyor ama gittiği an büyük bir enkaz kalacaktır.

    o yüzden burada sorulacak soru lig şampiyonluğu için 150 milyon euro harcanılır mı değil, 150 milyon euro harcayıp avrupa'da neden başarısız olduğumuzdur.
  • 4
    muhasebeci taraftarın her sene kullandığı türkiye şampiyonluğu için x milyon harcamak şablonunun, bu sezon osimhen, singo ve uğurcan gibi pahalı transferlerle vites yükselttiğimiz için kullandıkları 2025-2026 sezonu versiyonu.

    kimse kusura bakmasın da bunu söyleyenlerin bu savlarını destekleyecek 2. bir geçerli argümanı yok. ''yahu avrupada başarı olmayacaksa neden bu kadar para harcıyoruz'' diyorlar ama şu sorulardan birine bile makul ve mantıklı cevap veremiyorlar;

    -150 milyonluk transferler yerine kaleye onana kiralasak, osimhen yerine 10-15 milyona ortalama bir santrfor alsak veya morata ile devam etsek, okan hoca'nın ısrarla istediği singo yerine jelert gibi bir transfer daha yapsak veya yine kendisiyle devam etsek bu sefer de yangıncı taraftar ''adamlar asensio, duran, kökçü, abraham, ederson, skriniar, semedo çekmişken biz bunlarla mı oynayacağız?'' demeyecek mi?
    -150 milyonluk transferler yerine günay, berkan, eyüp, ahmed, köhn gibi oyuncularımızın yanına 2-3 de altyapı oyuncusu akman(lar), gürpüz, luş gibi oyuncu eklesek bunları taraftar ilk fırsatta çekirdek gibi çitlemeyecek mi?
    -150 milyonluk transferler yerine yatırım ayağına inanılmaz altyapı ve tesis projelerine gidileceğini açıklayan, türkiye gerçeklerine inanılmaz zıt bir yönetimimiz olsa o yönetim mayıs ayındaki seçimi görebilecek mi? üstte yazdığım ilk iki madde tekrar gündeme gelmeyecek mi? hepsini geçtim gerçekten bu utopik senaryoyu faaliyete geçirsek bile yangıncı olmayan taraftar bile sadece bir sezonluk dahi başarısızlığa sabredecek mi?
    -150 milyonluk transferler yerine daha akıllıca ve hatta kurnazca hamleler yapıp aynı oyuncuları yarı pahasına alsak bu sefer de ''tr ligi şampiyonluğu için 75 milyon euro harcamak'' diye karşımıza gelmeyecek misiniz? *

    tekrar ediyorum; başta başlığı açan renktaşım olmak üzere bu şekilde düşünen kimse alınmasın, gücenmesin ama bu türk ligi için x milyon şablonu, geçmişteki ''ee başımızdakiler böyle olduğu sürece..'' punchlinelı olacak o kadar skeçleri, 15-20 yıldır her gün anahaber bültenlerinde izlediğimiz ''ekonomi çok kötü pazarda filemizi dolduramıyoruz'' haberleri gibi geliyor bana. türkiye uzun süredir vahşi kapitalizmin üreten değil tüketen çevre devletlerinden birisi konumunda. pek tabi, bu durum futbolumuza da yansıyor. tüketim çılgınlığının futbola yansımasını her transfer sezonunda görüyoruz. hemen hemen herkes transfer obezi oldu. her takıma 500 tane oyuncu yazılıyor hepsine de ekmek banmak için sıraya giriyor futbolseverler. muhabir ayağı yapan duyumcu tipitiplere etkileşim verip adam yerine koyuyorlar. bu tabloda lig için mi şl için mi konferans için mi para harcadığının önemi yok. radikal bir reform ile üretime odaklanmadıkça harcamaya mahkumuz.
  • 5
    annesinden başka kimsenin tanımadığı victoria diye bir sol bek ile şampiyonlar ligi grubundan çıktı bu takım. adamlar anelka, appiah, alex çekerken biz necati, cihan haspolatlı, saidoo ile şampiyon oluyorduk. paragraflar dizerek boşuna hikaye anlatmayın yani. karabağ, benfica'ya ısrarla istenen singo ile kök söktürmedi. oyun kültürleri var. muhtemelen disiplinli ve taktik bilen bir hocası var. o maçı takip ettim ve 2-0 geriye düştükten sonra orta sahayı boşaltıp forvet almadı mesela hocası. 10 kilo fazlası olan forvet de yok elinde gördüğüm kadarıyla. varsa da oynatmazdı muhtemelen.

    olay basit: tarihin en pahalı kadrosunu eyüp'e karşı ıkınırken görmek istemiyorum. tarihin en pahalı kadrosunu şampiyonlar ligi'nde rezil kepaze olurken görmek istemiyorum.

    balık baştan kokar. bizim kulübü yöneten yönetimimiz ne ki takımı yönetenlerden işinde ciddiyet veya bilgi birikimi olsun istiyoruz? altyapı kadrosu torpilden geçilmiyor. 2-3 senede 1 altyapıdan direkt takıma monte edilen oyuncu çıkarabiliyorduk. şimdi ise birilerinin oğulları, birilerinin yeğenleri altyapıda top koşturuyor.

    vasatı savunmayın. yangıncı taraftar dediğiniz sayesinde lemina alındı ve ilkay alındı. yangıncı taraftar 2 senedir sol stoper diye bağırıyordu. yangıncı taraftar 1 senedir "muslera gidecek ikamesini yapın" diyordu. badem bıyıklının ve simitçinin pr çalışmalarına da tepki vermeyelim, kulübü arap zihniyetiyle yönetsinler istiyorsunuz herhalde. tamam, susalım o zaman. tüketim çılgınlığıymış, herkes yapıyormuş madem, susalım tamam.
  • 6
    real madrid, barcelona, liverpool, city yıllardır bu paraları harcıyor. her sene kadrosunun üstüne koyuyor. sen ilk defa ypıyorsun bu harcamayı. lig şampiyonuna 4 milyon euro+katılım parası veriliyor. şl'ye gidemezsen ne 4'ü alıyosun ne de katılım parasını. avrupa ligi çerez parası, konferans gazoz parası veriyor.
    yıllardır söylüyorum; iki tane avrupa maçı kazanıcaz diye ligde şampiyon yapan hocayı, topçuyu yemeye çalışmak saçmalık.
    iki tane altı boş argüman var. bu kadroyu herkes şampiyon yapar. ya-pa-maz. elli tane avrupa kupası olan adam senden daha dengeli kadrosuyla şampiyon yapamadı takımını. çünkü senin hocan ligin için en iyisiydi. ondan iyisini bulamazsın çünkü ondan iyileri başaltı takımları değil baş takımları çalıştırıyor. milletin hayali okan buruk gitsin herhangi bir yabancı gelsin. isim ver desen avrupa ne kadar çağdaş atan varsa sayarlar.
    ikinci bomboş argüman: "bu paralar". bu paralar dedikleri de kırk yılın başı harcanmış. bu paraların yarısı tek oyuncuya gömülmüş. osimhen alındı diye her mevki yedeklendi bi anda sanki. bu sene forvetini beklerini sağlama aldın, seneye stoperini sağlama alırsın. böyle böyle büyüyeceksin. şl'ye her sene gitmek önemli. ilk seneden yarı final bekleyen varsa gerçekten gitsin fm falan oynasın.
  • 7
    ligi sürekli domine ettiğinde sürekli şampiyonlar ligine gidiyorsun. bu paranın neredeyse üçte biri zaten geri gelmiş oluyor. stadyumun full çekiyor, sponsorların artıyor ve arzu edilen seksi bir kulüp haline geliyorsun. oyuncuların ilgi çekiyor, teklif geliyor. satıp para kazanabiliyorsun. barış'ı satacaktın mesela satmamak hataydı.

    bence ligi kazandığın sürece gayet karlı bir harcama.
  • 9
    kaliteli bir takım iskeletin olur, bu iskeleti destekleyecek derin bir kadron olur, ondan sonra 150’de harcarsın, 250’de harcarsın. her transfer takımı daha da ulaşılması zor bir seviyeye çıkarır.

    bir de bizim yaptığımız senaryoya bakıyorum. 2025-2026 sezonu için plansız bir şekilde 150 milyon euro harcadık ve son bir aydır çıktığımız maçlarda oyuncu değişikliği bile yapamıyoruz. onu geçtim ilk 11’de sakatlık evresini tamamlamamış 2-3 futbolcu oynatıyoruz. büyük dehayız gerçekten.
  • 11
    şimdi kızdık sinirlendik ama madem nefeslendik, şunu söylemek lazım.

    2025 yaz sezonu transfer dönemi 8.5/10 kalitede geçirildi. uğurcan'ı çok pahalı aldığımız için 0.5 kırdım, 1 puanı da genç forvet ve ortasaha almadığımız için kırıyorum.

    onun dışında singo, ilkay, osi, sane ve uğurcan ile biten sezon gerçekten elit seviye bir transfer dönemine işaret eder. bu kadar iyisi tarihte yoktu. ancak bugünü 150 milyonun boşa harcanması olarak anamayız. harcanan para gayet doğru yerlere harcanmış ve hiç bir karavana transfer yapılmamış. hocanın tek sıkıntısı berkan, kaan, ahmed ve yusuf gibi oyunculara güvenmesidir. bugün torreira'ya ve lemina'ya alternatif bir ortasaha ve osi'nin sakatlığı durumunda ona alternatif olabilecek bir forvet olsa böyle konuşmayacaktık. o 1 puanı bu iki alternatif hiç düşülmediği için kırıyorum. bugün osi yokken icardi'ye kalıyoruz, lemina yokken alternatifini devşirmeye çalışıyoruz ama yerini tutmuyor. eren'in durumu ise çok ekstra oldu. bu kadar eksiğin üstüste binmesi ise ne yazık ki büyük bir kısmetsizlik. singo'nun 2 kez üstüste sakatlanması, yunus'un ameliyat durumu, ilkay'ın yıllar sonra ilk kez sakatlanması derken bugün clde ilk 8'de hatta ilk 3'te olabilecekken ne yazık ki hayal kırıklığı yaşıyoruz. ama bu 150 milyon yanlış harcandı demek değil. o harcanmasa bugün 2 puanla son sırada olurduk. bazı şeyleri doğru değerlendirmek lazım. devre arasında bir kanatforvet/santrafor ve bir fizikli ortasaha transfer etmemiz halinde sakatlarımız da iyileştiğinde yine taş gibi bir takım olacağız. benim naçizane isteğim bir tane de yunus tipi 10 numara oynayabilecek potansiyelli oyuncudur.

    sözün özü harcanan 150 milyon euro doğru harcanmıştır. bu oyuncular sakatlanmamış olsaydı bugün şampiyonlar liginde ilk 8 kesindi, belki de ilk 3'te olacaktık.

    haa bu kadroya neden 2-3 alternatif oyuncu alınmadı diye eleştirirseniz, orada sizinle birlikteyim. bize 2-3 adet genç ve diri topçu lazımdı...
  • 12
    günümüzde galatasaray için türkiye ligi şampiyonluğu cl yarı finali kadar önemlidir. son 5 yıldır ligde oyun olarak yanımıza yaklaşan takım yok ama ona rağmen zar zor şampiyon oluyoruz. çünkü karşımızda aşağılık bir örgüt var. ahlaksızlık ve şerefsizliğin her türlüsüne maruz kalmışken 3 şampiyonluk yadsınamaz derecede önemlidir. bizim kadar gaddar faulllere maruz kalan takım yok. bu nedenle harcanan 150/250 milyon çok önemli değil.
  • 14
    150 milyon euro harcamadık. 150 milyon euro yatırım yaptık. şimdi burada capex-opex muhabbeti açmayalım. sorun yatırım harcamasının dönüşü olacak mı? harcamanın yarısı osimhen'e yönelik. verilen rakam az öok tartışılabilir. üstüne bir de maaşı var. en iyi ıyuncu için bunu veriyoruz, sıkıntı değil. sıkıntı kendisi dışında birçok oyuncu için de 5 milyon eurı ve üzeri maaşlara çıkmamız. yatırım tarafında esas sıkıntı singo ve uğurcan için 30'ar milyın euro harcamak. bu iki oyuncudan alacağın fayfayı daha uygun maliyetler ile sağlayacak bir yatırım araştırmaları ekibin yok (scout). bi bu ikiliye 60 milyon euro verip ( ki singo 4.5 milyon euro da maaş alıyor) kadroyu eksik bırakmak. kaleciyi veya sağ beki kiralık kadrona takımal büyüyecek oyuncu eklenebilirdi. yani çok yüksek bedellere havaalanı inşa edip ulaşım sağlayacak yolları, metroyu yapmamak. doğru kadro planlamasına geliyor konu yine. doğru planlamadan kasıt sadece oyuncu sayısı değildir. maliyet de doğru dağılmali, yatırım harcamaları da doğru dağılmalı, ücretler de. takımda ne 50 milyonluk 10 pyuncu alınmalı ne de 200 milyona 2-3 oyuncu alınıp diğer yerler boş bırakılmalı. biz maalesef ikincisini seçiyor gibiyiz. ha bir de sepetteki çürük elmaları değiştirmeyip elimizdeki elma sayısını yeterli görüyoruz. ülkece hatta bütün bölgece planlama diye bir becerimiz yok. herşeyimiz doğaçlama maalesef..
  • 16
    150m euroyu türkiye şampiyonluğu için harcamadık. 150m euroyu avrupa takımları ile aramızda 200m euro fark olduğu için harcadık. bugün insanların küçümsediği frankfurt'un güncel kadrosundaki oyunculara ödenen bonservis bedeli 170m euro. bizim kadromuza ödediğimiz bonservis 220-230m. monaco'nun mesela 250m euro. bizden daha fazla. evet monaco'nun bu süreçte de 350m satışı vardır ama olay o zaten. biz daha bu 220-230m'nin geri dönüşünü almadık. alabilip alamamak önemli olan.

    örneğin frankfurt maçında oynayamayan osimhenin bonservisi çıkınca frankfurtun kadrosuna ödenen bonservis daha fazla. tek tek sayın. 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçında galatasaraylı oyunculara ödenen bonservis bedeli 140m. frankfurtun ise 170m. mesela 21/22 kadrosu ile karşılaşsaydı galatasaray oyuncularına ödenen bonservis bedeli sadece 65m euro olacaktı. usg'nin oyuncularına ödediği bonservis bedeli 45m civarı. gs usg maçında ise gsnin oyuncularına ödediği bonservis bedeli (uğurcan hariç) 65m.

    her şeyi bonservis bedelinden okuyacaksak buyrun bir kaç bonservis bedeli gerçeği. üstündeki takımlar hata yapmazsa usg büyük ihtimalle elenecek. bugün zaten çıkma ihtimalleri az biraz varsa bu, 10 kişilik bizim kadromuz karşısında aldıkları galibiyetten dolayı. he gs yine yenmeliydi ama bu ayrı mesele. 50m harcayan buyrun işte ilk turdan 5 puanla elenecek.

    unutmadan, harcadığımız paranın çoğu da osimhene. osimhenden şikayet ettiğimden değil ama diğer bir çoğu takım 250mye 20-30-30-25-15-10-15-25 şeklinde ulaşırken biz 75-30-30-5 şeklinde ulaşıyoruz.

    yine de güzel bir kadro kurduk, tek eksik kaan berkan yerine daha iyileri. illa wonderkid olacak değil, gerekirse 35 yaşında olsun ama daha faydalı olacak olsun.bu paraları harcamadan belki türk şampiyonu olursun ama bu paraları harcamadan şampiyonlar liginde hiç şansın olmaz. en fazla başarın 10 kişilik 10 tane eksikle maça gelen büyük rakibine karşı şansa galibiyet veya beraberlik olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın