futbol aslında bastırılmış cinsel ve agresif dürtülerimizi süblimasyon
* denen bir savunma mekanizmasıyla bir suçluluk veya utanç duygusu hissetmeden dışa vurabildiğimiz modern bir arena.
(bkz:
galatasaray o daha vefalı) repliğinde olduğu gibi, hayatta sevgi karşılıksız kalabaliyor, agresif dürtüler cezalandırabiliyor. ama futbolun içinde sevgi her zaman karşılığını bulurken agresif dürtülerimiz belli sınırları aşmadığı sürece üretken bir şekilde başarıya hizmet ediyor.
türkiye'de tabii romantik ilişkiler ekstra sorunlu olduğu için tribün kültürünün normalin de üstünde bir arabesk doğası var.
ama temelde insanların doğuştan gelen içgüdülerinin birikip patlaması sonucu iki kabilenin ölümüne savaşması yerine 11 kişinin aynı duyguları temsil ederek bir topun peşinden koşması modern topplum için çok daha verimli ve kontrol edilebilir bir çözüm.
buradan başlığa nasıl bağlanacağız derseniz:
yakışıklı futbolculara gösterilen sevgi, bir kısmımızda basıtırılmış eşcinselliğin güvenli bir dışavurumu olabilirken diğerlerimizde de sahip olmak istediğimiz ideal özelliklerle anlık da olsa bir özdeşleşme imkanı sunuyor.
genel olarak spor müsabakalarını izlemenin böyle pasif bir tatmin sunduğunu söyleyebiliriz: kendimizi o sporcularla eşleştirip golü atan bizmiş gibi özdeşleşerek seviniyoruz veya tam tersi kaybedince üzülüyoruz. erkeklerin genel olarak duygularını tamamiyle deneyimlemesi ve dışa vurması modern toplumda çok hoş karşılanmadığı için bu duyguları bir takım üstünden deneyimlemek aslında terapötik bir etki de yapıyor.
ne demek istediğimi tam anlamak isteyenler fazıl say örneğine bakabilir.
nitekimli yakışıklı, yetenekli, winner, karakterli futbolcular iyidir.
ama futbolcularda takdir ettiğimiz özellikleri kendi içimizde keşfedip beslemek de en az o kadar değerli. futbol kendi hayatımızdaki mücadelelerden ve duygulardan kaçmanın bir yolu değil, kendimizi ve toplum içindeki rolümüzü bütün yönleriyle tanıyıp kabul etmemiz ya da yeniden tanımlamamız için bir oyun alanı olmalı.
benim fikrimi sorarsanız ideal erkek hakan balta tipinde, kante çalışkanlığında, mertens neşesinde, fatih terim karizmasında, muslera iyi niyetinde, elmander savaşçılığında, sneijder zekasında ve tabii ki gomis'in kalçasına sahip erkektir.