• 2
    genelde sozluk yazarlarinin birbiri ile yarisa girmesinden kaynaklanan bir problem. bazi seyler yazilmissa sende o konu hakkinda yazmak zorunda degilsin.

    ornek:

    yazar1
    -elmander bugun cok iyi oynadi

    yazar2
    -elmander bugun harika otesi oynadi

    yazar3 -ic ses- (oyle bisey yazmaliyim ki hem farkli hem guzel hemde marjinal azda abarti olsun skular benim olsun)
    -got ver dese veririm o derece sevdim.

    sonuc birbirini gaza getiren sozluk yazarlari. adam yarin iki pas hatasi yaptigi zaman veya gununde olmadigi zaman hemen yeriyoruz cunku beklenti o kadar yukseliyor ki en ufak hayal kirikligina bile tahammülümüz kalmiyor. iste oyle bisey.
  • 3
    maradona vs hagi kıyaslamasından sonra beni benden alandır.
    duygusalız belli, seven böyle olur. ancak hani ne gerek var demeden alamıyorum kendimi. teşbihte hata olmaz bir kız seversin ortalama güzellikte, konuştuğunda ufkun açılır, hayatı onunla paylaşmak istersin, yaptığın herşeyin parçası olmasını istersin, sana göre prensestir, bakmaya kıyamazsın, ağzından dökülecek bir cümleye, bir kelimeye neler vermezsin, sana güzeldir, sana özeldir. önemli olanı da budur. ama gidip sevdiceğinle gisele'i, adriana'yı kıyaslarsan??? bi de bok atarsan...ne gerek var...sevdiğinin senin için önemini onlar mı belirler yoksa senin hissettiğin mi? o yüzden bana göre cantona'dır, sana göre best, diğerine göre maalesef pele...öbürü de hagi'ye tapar...ölçülü olmakta fayda var
  • 4
    olumlu anlamda işin abartılmasını galatasaray taraftarı olunması dolayısıyla bir nebze olsun mantıklı karşılasamda, (u: bunda birazda takımın iyi sonucunda keyiften işi hafif espriye vurmak var ki, bırakında bu kadar da olsun be kardeşim, robot değiliz sonuçta) bunun tersinde galatasaray'ı yerin dibine sokmak için olağanüstü çaba sarf eden, galatasaraylı(!) arkadaşların mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. kendi takımını yerin dibine sokmaktan ne gibi bir zevk alınıyor, bunu bilmek istiyorum.

    örneğin; yok efendim fatih hoca kolpacının tekidir. sabri'ye kaptan, reyiz diyecek hale düştüysek vay halimize. başkan ünal aysal, maçlara gelmeyen, çakma başkan. gibi gibi gibi yorumlardan nefret ediyorum.

    bunun adı taraftarlık mı oluyor şimdi? o zaman ben taraftar falan değilim.

    (bkz: eleştirmek adına kendini kasan yazar)
  • 6
    sadece sözlük yazarlarının değil türk fubol medyasının klasik özelliği, bizim sözlük de sonuçta bu medyanın bir dalı.
    tek tek isim vermek doğru olmaz ama 2 ay önce %90 galatasaray şampiyon olur diyen bir yorumcu bu aralar ibreyi fenerbahçe’ye çevirdi. düşünceler elbet oyuna bağlı değişir de %90’dan %50’nin altına düşürüyorsan o yorum değil klasik medya algısına uymaktır. medya ne reyting oluyorsa onu ön plana atıyor zaten, neymiş psikolojik üstünlük fenerbahçe’deymiş. bakıyoruz namağlup giden galatasaray, puan farkı 4, ikili averaj galatasaray’da ve fenerbahçe’nin bu sezon galatasaray’a olmayan penaltı hariç golü yok; yani nasıl oluyor bu iş ben anlamadım biri bana açıklasın. insanlar gerçekten koyun bu ülkede ne ön plandaysa ona takılıyorlar kimsenin kendine ait fikri yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın