26
sevginin günü olmaz.
bunlar kapitalist dünyanın insanlar para harcasın diye uydurduğu zamanlardan birisi. galatasaray'a sevginin belli bir günü de olmaz sevgiliye de. her gün senin için özel değilse sen, sen değilsin. al bir sneakers ye...
28
belli bir yaş olgunluğuna erişmeden önce fazla anlamlar yüklenilen, peluş ayı satıcılarının, çiçekçilerin, kuyumcuların fazlasıyla yüzünü güldüren bir gündür. fakat o olgunluk ya da evrimi geçirdikten sonra, materyalist bir yaklaşım ile çiçek alma zorunluluğu, ziynet eşyası alma zorunluluğunun son derece basmakalıp olduğu anlaşılıyor ve insan da ona göre hareket etmeye başlıyor.
ne bugün yazılan entrylerdeki gibi galatasaray'ı sadece bugün hatırlıyor ve seviyoruz. ne de eşimizi, sevgilimizi, nişanlımızı, sözlümüzü bugün anımsıyor ve de seviyoruz. sevginin, sevmenin, sevilmenin özel bir günü olmaz. mühim olan bu tarz matryalist günlerde değil, olağan alelade bir günde, çok sevdiğimiz sarı saçlı, uzun boylu, aşkı olduğumuz bir arjantinli'nin de dediği gibi "içimden geldi" diyerek karşı tarafı gülümsetebilmektir.
he illa sevgililer gününde de bir şey yapayım diyorsanız, lösev'inden, darüşşafaka'sına bir sürü dernek var. gerçek manada sevgiye ve de ilgiye ihtiyaç duyan hiç tanımadığınız ya da tanışamayacağınız kişileri sevindirin, sevdiğiniz adına bir güzellik yaparak.