resim
Pascal Olivier Nouma
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:53
Boy:1.86
Uyruk:Fransa
  • 5
    --- alıntı ---

    "beşiktaş taraftarı çok yaratıcı. bu tezahüratlar benim çok hoşuma gidiyor. ben taraftarı diskoya götüremedim ama demba ba'nın onları camiye götürmesini çok isterim"

    nouma, demba ba'nın son yıllarda beşiktaş'a gelmiş en iyi forvet olduğunu kaydederek, "son vuruşları mükemmel, pozisyonlarda nerede duracağını çok iyi biliyor. sosa'nın performansı kendisine daha fazla rahatlık veriyor. chelsea su anki performansını kestirebilseydi böyle bir oyuncuyu satar mıydı merak ediyorum. beşiktaş nokta atışı yaptı diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

    demba ba'nın sakatlık haricinde ligde önünde bir engelin olmadığını belirten nouma, "inşallah sakatlık yaşamaz, sakatlık haricinde önünde bir engel yok. bu senenin en çok konuşulan ismi o olacak. böyle giderse gol krallığında rakibi olmaz. demba ba gibi bir oyuncunun taraftarı olduğum takımda oynaması bana ayrı bir heyecan veriyor" şeklinde konuştu.

    "demba ba, yeni bir pascal olamaz"

    beşiktaş taraftarının kendisine sahip çıktığı gibi demba ba'yı da benimsediğini anlatan nouma, senagalli futbolcu ile farklı karakterleri taşıdıklarını, kendinin daha hırçın bir futbolcu olduğun altını çizdi. nouma, demba ba'nın şu ana kadar gösterdiği performansla beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurduğunu kaydederek, şöyle devam etti: "onun tek şansızlığı inönü stadı gibi bir ortamda, o muhteşem taraftar önünde oynayamaması oldu. eğer öyle bir ortamda oynasaydı performansı daha da farklı olurdu. demba ba yeni bir pascal olamaz çünkü çok farklı karakterdeler. herkesin taraftarın gönlünde yeri ayrı, onu ayrı severler beni ayrı. pascal nouma'nin karakteri farklıydı, demba ba'nın daha farklı. pascal daha hırçın, agresif bir oyuncuydu, demba ba sakin bir oyuncu. inançlarına bağlı olması farklı bir kitlenin de sempatisini kazanmasına neden oldu. ben oyunculuk zamanımda birçok hata yaptım, zaman geçtikçe bunları daha da iyi anlıyorum. demba ba iyi karakterli, sorumluluğunu bilen bir futbolcu. besiktaş taraftarının gönlünde efsane olmuş futbolcuların yeri ayrıdır, hepsini sevecek kadar kalpleri büyüktür."

    "beşiktaş, şampiyonluğun en büyük adayi"

    beşiktaş'ın bu sezonki performansının eldeki şartlar doğrultusunda çok iyi olduğunu belirten nouma, sözlerini şöyle tamamladı: "şartlar derken, ekonomik sıkıntılar, stadımızın olmaması büyük etken. ancak buna karşın rakiplerin durumu da ortada. beşiktaş rakiplerin durumunu iyi değerlendirirse şampiyonluğun en büyük adayı. bir de son dakika sendromları var. 2 farklı önde olsalar bile, maçın sonlarında hepimize stres yaşatıyorlar. bilic'in bu soruna acil önlem alması gerekiyor. bence bu konu çok önemli, yedek kulübesi zengin, oyuncular istekli. tek handikapları statlarının olmayışı. taraftarlarından uzaklar. eğer bu sene şampiyon olurlarsa ayakta alkışlanırlar. şampiyon olmalarını çok istiyorum."

    --- alıntı ---

    http://www.sporx.com/...XQ?utm_source=Google
  • 9
    https://twitter.com/...s/937102646359543808
    oncelikle hareketi galatasaray taraftarina degil, besiktas taraftarina yapiyor. yanindaki spikere "bak boyle yapiyorlar, sen de yap" diyor. spiker bu ne demek deyince "size koyacagiz" anlamina geliyor cevabini veriyor nouma, o yuzden spikerler kahkaha atiyor. hareket bizim taraftara yapilmiyor yani, nouma orada bu hareketi yapan bjk taraftarini gorunce spikerlere yaptirmak istiyor. o anlarda kameranin bizim taraftari çektigine bakmayin.
  • 11
    dönemin survivor’ında ne iş ile uğraştığını tam da bilmediğimiz halk ünlüsü hakan hatipoğlu tarafından ırkçılığa maruz kalmış olan eski beşiktaşlı futbolcu.

    https://twitter.com/...275644108083200?s=21

    (bkz: zenci/@mokoena)

    acun ilıcalı’nın konuyu kestirip atma cevabı ise harika:
    “pascal, you know that in turkey, there is no racism.”

    ekleme:

    ilk olarak ki bu konu dışı; türkiye’de genel anlamda(yalnızca siyahlara karşı değil) ırkçılık yok demek biraz gözlerimizi kapatmaktır diye düşünüyorum.

    acun’un cümlesini alıntılarken “türkiye’de siyahlara karşı bilinçli bir ırkçılık var” anlamında değil, tamamen acun’un olayı kestirip atmasıdır mevzu.

    videoyu dikkatli izlerseniz hakan’ın yanındaki kız “evet dedin” diyerek pascal’ı onaylıyor. hakan’ın battaniyeyi kastederek göndermeli kendisine “zenci” dediğini ve ilkten diğer olayı da anlatarak “iki defa” bunun vurgusunu yaptığını belirtiyor.

    türkiye’de siyahların nüfusu fazla olmadığı için tarihsel olarak ideolojik bir siyah düşmanlığından zaten bahsedemeyiz avrupa’daki gibi falan. ama dünya değişiyor, yıllardır türkiye’de yaşayan afrika kökenli fransız biri “zenci” kelimesinden rahatsız olduğunu söylüyor böylece durumun gayet açık olduğu görülüyor.

    toplum olarak siyahlara ırkçı bir bakış açımızın olmaması ve “zenci” kelimesinin kötü anlamda kullanıldığını düşünmüyor olmanız karşı tarafın bunu nasıl algıladığıyla paralel olmuyor.

    ha hakan hatipoğlu direkt olarak hem pascal’ı hem de diğerlerini aşağılamak için bilinçli olarak kullanmış tabi, pascal’ın anlattığına göre.
  • 12
    https://twitter.com/...275644108083200?s=21

    pascal burada net ırkçılığa uğramış orası, tartışmam bile

    türkiye'de siyahi ırka karşı ırkçılık olmasa bile, insanlar birbirleriyle suriyeli, kürt diye dalga geçer oldu. bunu herkes yapmasa bile yapan bir kitle olduğu da çok açık. ırkçılık sadece siyahilere ezmek, küçümsemek değil başka ırktan gelen insanlara ırkından dolayı kötü davranmak, onlara olması gereken saygıyı göstermemek demektir.

    bu sebepten dolayı siyahi insanlara zenci demeyince ırkçı olmamış olmuyorsunuz, etrafınızdaki tüm ırklara eşit saygı gösterince ırkçı olmamış olursunuz.

    not: türk
  • 13
    https://twitter.com/...275644108083200?s=21

    şu videoya bakıp da türkiye'de ırkçılık var demek komiktir. acun bu konuda haklı. bizde insanlar zenci derken zencinin diğer ülkelerde hangi anlamlarda kullanıldığını bilerek, art niyetle zenci demezler. zaman zaman tribünlerde 1-2 münferit olay meydana gelmiştir. ancak bunu yapan fb taraftarı webo'yu sow'u beşiktaş taraftarı ise nouma'yı, aboubakar'ı bağrına basmıştır. yani bu eylemler ırkçı eylemler olsalar da ırkçı duygularla değil güçlü olan rakibini kızdırma amaçlı yapılmıştır. irkçı duygularla yapan adam webo'yu da nouma'yı da istemez zaten. irkçılık böyle bir şey.

    bizde ben bir insanın ten renginden dolayı aşağılandığını, hayvan yada 2. sınıf insan olarak görüldüğünü hiç görmedim. hatta bilakis siyahi oyunculara kas yapılarından ve fiziksel güçlerinden dolayı daha bir pozitif anlamda ayrımcı yaklaşırlar. buraya gelen bir çok afrikalı futbolcu da ırkçılık ve türkiye konulu sorular sorulduğunda son derece güzel cümleler kurdular. samuel eto'nun mesela kariyeri boyunca oynayıp da harhangi bir ırkçı muameleye maruz kalmadığı belki de tek ülkeyizdir.
  • 14
    katıldığı yarışmada hakan hatipoğlu denilen kişinin ırkçı söylemlerine maruz kalmış, acun ılıcalı tarafından ise "türkiye'de ırkçılık yoktur, bilirsin" diyerek yatıştırılmaya çalışılmış. pascal nouma'nın türkiye'de sevilen bir figür olduğu gerçek. buradan şu sonuç çıkabilir: demek ki türk insanı ırkçı değil, pascal'ı bağrına basmış. peki, pascal bugüne dek ten rengiyle ilgili hiç şakaya maruz kalmamış olabilir mi? belki çok yakın arkadaşları tarafından maruz kalmıştır ve o da gülmüş, birlikte eğlenmişlerdir. ama samimi olmadığı birinin yaptığı zenci şakalarını ne kadar kaldırabilir insan? kendi kimliğiniz üzerinden düşünün. almanya'da bir türksünüz diyelim. çok samimi olmadığınız bir ortamda bir alman sünnet esprisi yapıyor, sonra domuz yememeniz, içki içmemeniz üzerinden başka bir espri, sonra arap benzetmesi üzerinden bir deve espri, vs... kendinizi nasıl hissederdiniz?

    o yüzden konuya farklı bir yandan yaklaşmak gerek: türkiye'de ırkçılık var mı yok mu sorusunu türkiye'de türk olan kişilerin yanıtlaması ne kadar doğru? ben türk olarak türk kimliğimle türkiye'de hiç aşağılanmadım (sosyo-kültürel açıdan ayrıştırmacı beyaz türk tabirini saymazsak). avrupa'da türk olduğum için ırkçılığa uğradığmı hissettiğimz oldu. o yüzden avrupa'da -en azından- gizli ırkçılık olduğuna kefilim. türkiye'de dini kimliğimden ötürü -alevilik- ayrımcılığa maruz kalmışlığım, mum söndü sorularına cevap vermek zorunda kalmışlığım çoktur mesela. benzer şekilde alevilerin de sünniler hakkında kötü şeyler söylediğine çok tanık oldum, ama sünnilerin aleviler tarafından ayrımcılığa uğrayıp uğramadığı konusuna ben yanıt veremem. aleviler arasında uzun süre yaşamış bir sünni verebilir. ama bunlar ırkçılık sayılmaz, dinsel/mezhepsel ayrımcılık denebilir.

    peki, türkiye'de ten rengine bağlı ırkçılık veya etnik ayrımcılık olup olmadığına ben nasıl cevap verebilirim? türkiye'de siyah olmadım, türkiye'de covid salgını sırasında asyalı olarak bulunmadım, türkiye'de kürt, ermeni, yahudi veya arap olmadım. ben de doğal olarak bu kimliklere sahip insanlarla ilgili yapılmış konuşmaların içinde yer aldım. bunlar içeriğinde pek çok ırkçı söylemin bulunduğu konuşmalardı, belki şaka yollu olanlarına ben de dahil oldum. ancak bu söylemlerin eyleme geçip geçmediğini bilmiyorum, çünkü bireysel olarak deneyimlemedim. bildiğim bir şey var tabii, söylemler uygun zemini bulduklarında eyleme geçme fırsatını kaçırmazlar. benim bir türk olarak gözlemim, türkiye'de ırkçılığın çok yaygın olduğu, ancak adının konulmadığı ya da varlığının yok sayıldığı yönünde. bu sıralar en çok nefret edilen grup araplar ki takımımızın hırçın maestrosu younes belhanda'nın kötü oynadığı maçlardan sonra başlığına yazılanlardan çıkarabiliriz. gördüğüm kadarıyla instagram hesabına da bir dolu ırkçı yorum yazılıyor. demem o ki, ülkemizdeki çoğunluk etnisitenin mensupları olarak "türkiye'de ırkçılık var mı?" sorusuna hakkaniyetle cevap vermemiz mümkün değil. gözlemlerimize dayanarak bir şeyler söyleyebiliriz ancak. esas olan azınlıkların bu konuda ne hissettiğidir.

    konunun bir diğer boyutu ise şu: "evet, türkiye'de ırkçılık vardır, ama zencilere karşı ırkçılık yoktur."
    bu söylem, daha çok türkiye'de siyahilerin sevildiği, "sempatik" bulunduğu, hatta penis boylarının büyüklüğünden ötürü pozitif ayrımcılıkla ödüllendirildiği düşüncesine dayanıyor. bir an için emmanuel eboue'nin hem beşiktaş hem fenerbahçe taraftarları tarafından maruz kaldığı ırkçı saldırıları, emre b. isimli futbol teröristinin dünya çapında bilinen ırkçılığının kulübü fenerbahçetarafından kurumsal şekilde sahiplenilmesini -ki aynı kulüp eboue'ye muz saldırısını yapan taraftarına da sahip çıkmıştı-, "gündüz saat satar gece maça çıkar, semti eminönü henri bienvenu" tezahüratının -bienvenu'nün kendisi tarafından bile- son derece normal karşılandığını, hatta epey beğeni topladığını -http://gss.gs/IaM- unuttuk varsayalım ve diyelim ki "evet, türkiye'de zencilere karşı ırkçılık yoktur, varsa varsa pozitif ayrımcılık" vardır. o zaman da ıskaladığımız nokta ayrımcılığın her türlüsünün ırkçılık içerdiğini unutmaktır. shabani nonda'nın 30 cm'lik bir cinsel uzva sahip olduğu hakkında besteler yapmak ne shabani nonda'yı zannettiğimiz kadar yüceltiyor ne bizi zencisever yapıyor. çünkü bu noktada şu ortaya çıkıyor: siyah bir adam gördüğünde aklına gelen ilk şey penisinin boyu. tıpkı doğu asyalı birini görünce aklına ilk gözlerinin çekikliğinin gelmesi gibi. söz konusu olan şey belirli fiziksel özellikler üzerinden belirli insan gruplarını genellemek ve bu konuyla ilgili şakalar üretmek: bu insanları incitiyor.

    pascal nouma da bu örnekte yapılan esprileri komik bulmamış, bilakis bunlardan incinmiş. "türkiye'de ırkçılık yok pascal" demek sorunları görmezden gelmek oluyor, ki ülkece yapmayı en sevdiğimiz şeylerden biri. bunun yerine türkiye'de insanları ırkçılık konusunda nasıl bilinçlendireceğimizi konuşmalıyız ki videodaki gibi şu insanlık onurunu incitici sahneler yaşanmasın:
    https://www.youtube.com/watch?v=iwqHBocIE6M (maalesef haber dilinde aynı görmezden gelen üslup hakim)
  • 16
    bugün saat 16.00 sularında göktürk yapı kredi şubesi önünde ufak bir sürtüşme yaşadığımız eski futbolcu. yapı kredi'de maaş hesabım var keyfimden kullanmıyorum baştan belirteyim. *

    şubede işimi bitirdim, tam çıkacağım, kapının önünde, dış tarafta güvenlik görevlisi duruyor. haliyle kapı açılmadı. daha doğrusu açıldı ama bana çıkacak yer yok. sonunda çıktım yürüyorum arkamdan bir ses "baba" diyor. önce sallamadım bana denmediğini düşünerek. sonra daha yüksek sesle babaa diye tekrarladı. döndüm baktım pascal nouma. yanında koluna girmiş sırıtan bir eleman, bizim güvenlik de fotolarını çekiyormuş meğer. nouma'yı görünce ben de istemsizce sırıttım ama pek yadırgamadım, futbolu bıraktığından beri her yerden çıkıyor, her yerde bu adam. sonra bir baktım ters ters bakıyor, uyuz oldum ben de.

    "baba görmüyon mu fotoğraf çekiyoruz, beklesene" dedi pascal. meğer bunları görmeyip fotolarını bozmuşum.

    ulan, ne alaka? banka kapısı önünde kapıyı açtırmayacak şekilde foto mu çekilinir? görmedim dedim. güvenlik de "abi bu pascal nouma" diyor o sırada. tanıdım dedim.

    "görmedin mi?" dedi tekrar, yine görmedim dedim. özür bekliyor bizim tombalacı. sonra noldu bilmiyorum elini uzattı. saygılar maygılar bir şey dedi, ben de okay işareti yaptım gülüştük tatlıya bağladık. kafa gelip gidiyor galiba reyizde.

    sonra şu entryi gördüm: https://gss.gs/3491006

    durup dururken pascal nouma'yla kavga edip muhtemelen dayak yiyecektik görüyor musun? şansa yaşıyoruz resmen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın