resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 16226
    ilk geldiği sezonda da yazmıştım. oyuncu değişikliği konusunda ve oyuna müdahale konusunda hep geç kalıyor. sıkıntıya giren her maçta aynı şeyi yaşıyoruz.

    kulübenin dar olmasını hiçbir şekilde bahane edemez. sezon başı transfer döneminde “12 kişiyle mi oynayacağız” diye goygoy yapmasını biliyorsan o kadroyla en iyi oyunu oynatmak senin görevin.

    hocanın doğruları yapıp bu sezon da yüzümüzü güldüreceğinden eminim ama önümüzde kapı gibi duran defansif problemleri çözmesi gerekiyor artık. bu takım her hava topuna kafa vurduruyorsa defans anlayışında pozisyon alışında hata var demektir.
  • 16227
    kendisine zerre sorulmadan derhal bir adet stoper ve bir adet fizikli orta saha alınması gerekiyor. hocaya kalsa 10 numara, kanat ve forvet aldıracak. galatasaray mevcut kadrosu iyi savunma yaparsa her maçı 1-0, 2-0 kazanabilecek durumda zaten. maç kazanması için en az 4 gol atması gerekiyor takımın. böyle saçmalık olur mu lan?

    transferde ben olsam 1 kere bile danışmam kendisine. ben alıyorum sen de oynatacaksın derim.
  • 16229
    söylemesi kolay ama adam 12 kişiyle kadro kurmaya çalışıyor.
    sara'nın bir yedeği berkan bir yedeği demirbay.
    torreria, barış ve yunus'un avrupa'da yedeği yok.
    osimhen'in yedeği yok. neşter vursa kimi oynatacak?
    bugün berkan neden çıktı diyor herkes. maç başında da neden hatay maçıyla aynısı var deniyordu. gerçekten yanlış insanlara çatılıyor artık.

    bu durumun tek sorumlusu yönetim. transfer diye bağırıyor takım ama yaprak kımıldamıyor.
  • 16230
    valla hep arkasında durdum yine duracağım ama 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı'nın içine eden kişi kendisiydi.

    2. yarının neredeyse tamamında bizim sol kanattan geldiler. gözünün önünde, yardır yardır geldi adamlar. bomboş pozisyonda ortalar, 2'ye 1'ler, arkaya sarkmalar... ne ararsan vardı ama tek müdahale etmedi. jakobs'un canı çıktı artık sol stoper gibi oynamaya başladı. yunus akgün kameralara bile girmedi. bari yunus ile barış'ın yerini degiştirseydin hoca.

    çok mu zordu yunus-jelert değişikliği. al koy oraya enerjik adamı. olmadı kaan'ı ortaya çekersin berkanı sol orta saha oynatırsın. gözünün önünde be hocam ayıp ya. göstere göstere maçı verdin.

    aynısını letonya takımına da yaptın. orada da sağ tarafımız felç oldu gözünün önünde müdahale etmedin. 2-0'dan maç verdin. burada 3-1'den verdin. gitti güzelim 4 puan. şimdi ilk 8 garantiydi, takımın motivasyonu, özgüveni yerindeydi.

    her şeyden önemlisi takım özgüvenini belki de kaybetti. ligin tam ortasında olacak iş mi bu. berkan en son çıkacak adamlardan biriydi. onu çıkarıp kerem demirbay almak nedir? barış gibi şapkadan tavşan çıkaran adamı hatay ve kiev maçlarında neden çıkarıyorsun? kalmış 5 dakika sıfıra iner, orta açar bir şey yapar ya.

    olmadı hocam valla olmadı.
  • 16231
    yine maçın geneline bakıldığında üstün bir oyun oynattı, ama yine değişiklik kararları oyunu daha da zora soktu. bu kadar üstün oynayıp, bu kadar çok gol pozisyonuna girip yenememizin açıklaması şans değil elbet. hocam da formsuz, silkelenecek inşallah. ama bu inşallahlarla sezon sonunu görmeyiz umarım…

    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
  • 16233
    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)

    hoca da takım da toparlayacaktır. bir ayda bütün yeteneklerimizi kaybetmiş olamayız.

    okan hocanın en büyük problemi yönetimin arkasında durmasıdır. böyle bir kulübeyi kabul edip sezona başlamak akıl işi değil.

    en azından kulübede 2-3 tane kaliteli oyuncu olmalıydı. formu düşeni oturturdun. kötü giden maça müdahale edebilirdin.

    hocam takıma müdahale et. problemi çöz. kadroyu güçlendir. tekrardan baştan başla.
  • 16234
    gerekli yerlere transfer istemediği görüşünün kaynağını merak ettiğim hocamız. sezon başı sürekli transfer isteyenlere "12 kişi mi oynayalım city'i tutun" gibi bir şey dedi. ondan sonra city dağıldı biz yükseldik. :)
    kendisine sormadan transfer yapılsın deniyor da, sorulduğunda da transfer yapamayan beceriksiz bir yönetim var. bunu göz önünde bulundurmak gerek transfer meselesinde kendisine pay çıkaracaksak.
  • 16235
    geçiş oyununda boş bıraktığımız alanlarda fırsat bulup değerlendiremeyecek kadar vasat bir takıma 2 puan bıraktık. kadroya dokunmayıp kadrodaki hava hakimiyeti en iyi adam nelssonu sahaya atsa veteran olmuş yarmalenkodan 2 gol yemezdik, nelsson’un ayağı düzgün değilse tandemdekiler de topu dürtüp dürtüp uzun oynuyor.çıldırmamak elde değil.

    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
  • 16238
    toparlayacağını düşünüyorum böyle dönemleri oluyor ve daha güçlü çıkıyor. performanstan bağımsız takım içinde dümeni devretmemesi lazım. icardi mertens muslera evet hepsi bizi şampiyon yaptı ama hoca oyundan çıkartmada veya kadrodan kesmede gerekli liderliği göstermiyor.

    fatih terim'in iyi olduğu dönemlerden farkı da bu. fatih hoca kendisinin güçlü olduğu dönemlerde neşter atmayı bilirdi. okan hocanın da ziyech zaha gibi isimlere yapabildiğini diğer oyunculara da yapabilmesi lazım.
  • 16240
    okan hocanın elinde 14 kişilik rotasyon var. avrupada bu sayı 13e iniyor. takımda kanat yedek yok ne bek ne de hücum kanatlarında. mesela yunus kötü oynuyor bir kaç haftadır, yorgun muhtemelen ama yerine oynayabileceği adam yok.

    şimdi okan hoca mı suçlu bu durumdan, kendisinin tek hatası masaya yumruğunu vurmaması.yönetimi karşısına almalı gerekirse, bu taraftar her zaman arkasında olur.
  • 16241
    olanları aşırı büyütmeye gerek yok çünkü büyük takımların başındaki 1 teknik direktör işler iyi gittiği bölümleri aynı şekilde, aynı oyuncularla devam edip mümkün olduğu kadar bu seriyi uzatmaya gayret eder, olabildiğince maç kazanmaya çalışır. illa ki bu durum zaman zaman sekteye uğrar ama esas maharet bu gibi durumların altından kalkabilmek alakalı. bence bu tökezlemede birçok neden var sakatlıklar, ekstra kötü muslera performansı, bitiricilik sorunu vs ama en önemlisi uzun dönem başarıya taşıyan oyunun rakiplerce kısmen çözülmesi. bu da kimi takım içi dokunuşları ve ara transfer döneminde gerekli oyuncu takviyeleriyle çözülebilecek durum. ben şahsen bunun da altından kalkabileceğini düşünüyorum.

    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
  • 16244
    bir sorun varsa ki iki farkla öne geçip maçı koparamamak bir sorun. bu sorunu çözecek olan yine kendisidir.

    bugün girdiğimiz pozisyonlardan birini daha gole çevirsek yine bu kadar eleştirmeyecektik öyle düşünelim. benim hocama güvenim tam. sonuç ne olursa olsun gelişmeye ve değişmeye direnç göstermeyecek bir karaktere sahip. bugün konuşulması gerektiği gibi konuştu. eminim bir sonraki lig maçımız olan konyaspor maçında ve ajax maçında yine gerekli olan skorları almaya devam edecektir. düştük denemez ama yine seninle kalkacağız işine bu kadar saygı duyduğun ve galatasaray'ı bizim gibi sevdiğin için de ayrıca teşekkür ederim.
  • 16245
    21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı sonrası maç sonu açıklamaları takımı sahiplenme yönünde. futbolcuların arkasında durma yönünde.

    doğrusu da budur.

    siz gerçekten zannediyor musunuz okan buruk, sahada olanlardan memnun? biri süper lig'in diğer avrupa ligi'nin dibine demir atmış iki takıma 4 puan bıraktı takımı.

    memnun olmaması demek değildir ki takımına ve futbolcusuna arka çıkmayacak. ne yapması gerekiyordu? takımın her birinin içinden geçmesi mi ulu orta? sayıp sövmek mi, iç dökmek mi? içine atacak, sonra da futbolcularıyla kader birliği edecek.

    bilirsiniz. bir guardiola anektodu vardır ya. kamera karşısında tek tek bütün oyuncularını savunduğu ama soyunma odasında içlerinden geçtiği. hani öyle aktarılır. hah işte o misal.

    yani öyledir. öyledir değil mi? eğer kötü gidişatı göremiyorsa zaten büyük sıkıntı. kalu bela kadar... öyle bir sıkıntı. zannetmiyorum ki okan buruk gibi akıllı bir adam mevcut durumun farkında olmasın.

    ah!

    kaç sezon oldu?

    yıllar geçti tekrar yollarımız kesiştiğinden beridir. şampiyonluk gördük sadece onla. galibiyetler gördük. seriler gördük. artık beraberlik bile kesmez oldu. o kıvama geldik. namağlup apoletiyle afi kesiyor. ceketini kartal kanat asacak omuza, 'heyt' deyip yan bakan arayacak ama kimse çıkmayacak. büyük galata külhanbeyine... cakası adam yiyor, bre. o biçim.

    gerçekten... böyle bir performans yok yani. alıştınız, düşüşler beraberlikle geldiğinde bile batıyor artık. öyle bir şampiyonluklar, fiyakalı galibiyetler, seriler, ve yenilgisizlikler... öyle işte.,

    ne var biliyor musunuz?

    sanırım okan buruk ile geçirdiğimiz yaşanmışlıklar sonrasında beni hayal kırıklığına uğratan üç maç var. sadece 3 (üç) maç. düşünebiliyor musunuz? sadece üç maç. dile kolay. her anlamda. tık diye çıkıyor maşallah.

    bunlardan ilki fenerbahçe'ye sahamızda 1-0 yenildiğimiz maç. ne ruh ne karakter ne de futbol koyduk o maçta sahaya. öyle bir burnu kalkıklıktı ki kelimelere dökemiyorum o akşam yaşadığım hayal kırıklığının.

    ikincisi beşiktaş'tan fark yediğimiz maç değil mesela. en azından orada ilk golü yiyene kadar ortada bir futbol vardı. ikinciyi yedikten sonra ipin ucu kaçtı. ama çok bir şey hissetmedim. top bu olur öyle dedim geçtim.

    ikincisi benim adıma, young boys iç saha maçıydı. şampiyonlar liginden elendiğimiz maç. büyük hayal kırıklığı. hele maç sonu city veya real'i tutmamızı tembihleyen hocamıza aşırı kırılmıştım. o maçta da bir şey yoktu sahada futbol adına.

    üçüncüsü ise 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı oldu. tamamen duygusal nedenlerle. yoksa alışmışım artık öne geçtiğimiz maçta skoru koruyamamaya. 2-3 atsak da 2-3 yemeye. anlık bir kızgınlık, işin buraya geleceğini bilmenin getirdiği büyük dehşet ve taraftar olarak görmek ama elden hiçbir şey gelmeme hali.

    alıştım sanırım, evet. alıştım buna.

    kızgınlıklardan bahsetmiyorum anlayacağınız. hayal kırıklığı daha büyük bir duygudur bana kalırsa. kızgınlık geçer öylece. zaman işidir. yoksa çok kızmışımdır. var öyle maçlar. rigas, elfsborg, alkmaar, kasımpaşa, konyaspor (ilk sezon serisinin sonu), sürüyle hatayspor maçı. falan filan... hala kızarım. kiev maçı için de aslında çokça kızgınım ama... aması var işte.

    fakat bir şeyi kaldıramadım. fernando muslera'nın ıslıklanmasına tahammül edemiyorum an itibariyle. anlayabiliyorum. eleştiri hakkının, memnuniyetsizliğin ve hatta ıslığın bir hak olduğuna inanıyorum. fakat muslera bu be!

    bir çok şey yazılabilir. dediğim gibi ben ıslığı gösterinin bir parçası görürüm.

    zamanında arda turan için selçuk inan ıslıklanırken, kara kardeşler zamanı, karalardan turan atletico'da o zamanlar, şunları yazmıştım. aha da na şuracıkta (bkz: arda turan/#2233811) şöyle bir şey:

    'bir köfte ekmeğe kanaat edip parasını maç biletine veren adam, milyon avro kazanan adamın afrasını çeksin, morali bozulsun diye mi o maça gidiyor? yoksa, biraz hayat meşgalesinden uzaklaşıp mutlu olmak için mi? sizin mutluluğunuz kaç para? bizimki ancak, biraz zorlasan 50 lira. o da köşeden ya da kale arkası... muslera'ya yakın olursak ne âlâ...'

    muslera'ya yakın olursak ne âlâ...
    muslera'ya yakın olursak ne âlâ...

    fernando muslera'nın sanılanın aksine çok kötü performans verdiğini düşünmüyorum. düz bir kaleci performansı bana kalırsa. eski nando'dan tabii ki yel esiyor. ve bence çoktandır 'dinlendirilmeliydi'. nando formsuz.

    nando formsuz.
    bunu görüyoruz. kızgın insanları dinliyoruz. nando formsuz. bunu diyor herkes.
    belli bir doygunluğa ermiş çözelti. artık çözünemiyor. nando formsuz diyorlar. nando formsuz.
    biliyoruz ki nando oynamak ister. ama nando formsuz.
    hata yapıyor. yememesi gereken bir golü yiyor. diyelim. öyle olur. öyle oldu. sonra hiç hatası olmayan bir gol yedi. birini de çıkar be nando dediler. nando formsuzdu. artık eski nando yoktu.

    biz bugün nando'yu kaybettik. kiev maçını yenmişiz yenmemişiz. gala ne zaman rahat etme fırsatına 'olur' demiş ki! zor yoldan gideceğini biliyorduk biz içten içe. ama hiç ses etmiyorduk.

    hocam kusura bakma. bu duygusallığım kimseye değil ama sana yönelecek! nazım sana geçiyor.

    bana ne yönetimden falan. onlara salt eleştiri yaparız, sana iç dökeriz. galatasaraylısın biliriz. sana iç dökeriz, sen iyi ol diye eleştiririz. sana kırılırız, başkasına kızarız.

    kusura bakma hocam. ama gerçekten...

    40'ına merdiven dayamış adamı her maç oynatmanın, hadi diyelim hatayspor'a, kiev'e karşı oynatmanın anlamı nedir ki? rigas'a, elfsborg'a, alkmaar'a karşı oynatmak zorunluluğu nedir?

    üstelik gerçekten formsuz be nando'muz hocam. 1 maç 'nando sen sakatmışsın! sakatsın, sakatsın' deseydin keşke be hocam. arayı bulsaydık be hocam.

    herkese haksızlık bu. günay'a haksızlık. nando'ya haksızlık. sana haksızlık. ve en çok da bize haksızlık.

    burada kerem d.den, oliveira'dan, ziyech'ten, zaha'dan, tete'den yararlanmaya çalışırken sen, rotasyonun genişlemesi gerekir diye arkanda durduk. kalede bu fikri hiç uygulamaman sana yazar.

    nando formsuzsa oynamayacak. üzülüyorsa kırılıyorsa kendi bilir. ve formsuz. yani gelenden geçenden 2-3 yerken görmüyorsanız bunu bir şey diyemem. ve dediğim gibi sadece muslera'ya tabii ki yazmaz bu. kolektif bir iş bu. mesele orada nando performansları.

    sıkıntılıydı kabul et bunu. buna rağmen, buraya geldik işte. 1 maç! 1 maç gözden ırak edemedik muslera'yı zorunluluklar haricinde.

    biliyor musun hocam?

    ne yapacağımızı bilemiyor, sana sallıyoruz.

    nando bizim canımız! canım acıyor.
  • 16246
    hiç yüzünü yere eğmemesi gereken hocamız.

    bu takımı buraya getiren kendisidir. bıkmadan usanmadan söyleyeceğim. galatasaray'ı galatasaray yapan tek adamdır son dönemde. top kale çizgisini geçmiyorsa suçlusu kendisi değildir. topu kale ağzına kadar defalarca getiriyoruz ama olmuyor. olunca yine kıymete binecek.

    o zamana kadar bekliyorum. görüşeceğiz hocam hepsiyle görüşeceğiz.
  • 16247
    takımın bu kadar gol yemesinin baş sorumlusu. geldiğinden beri başarıları ortada, nankörlük edecek değiliz. ama yanlış oynuyoruz. değişim gerekiyor.

    önde pres yapan bir takım yaratmak istedi ve bunu da başardı ama artık rakipler bizi biliyor. ve artık eskisi gibi de birlikte pres yapamıyoruz. ki ilk defa forveti de prese katılıyorken. hal böyle olunca da rakipler çok kolay baskıyı kırıp arkada bizi eksik yakalıyor.

    burada da abdülkerim sıkıntı yaratıyor. rakipler sürekli onun arkasına sarkıyor. kendisi ağırlaştı ve çok adam kaçırıyor. böyle olunca da çok pozisyon veriyoruz.

    yine önde basalım ama skoru alınca bırakalım şu önde basma işini. biz neden 2 farkla öndeyken kontra yiyoruz? ya da neden bu kadar net pozisyonlar veriyoruz?

    bir de topun değerini bilmiyoruz. yani topu aldığımız gibi lambır lumbur kaleye gitmeye neden çalışıyoruz. top kalsın bizde. pas yapalım, rakip bassın. biz onları eksik yakalayalım. ne gerek var risk almaya. kaç kere tahat kazanacağımız maçlarda puan kaybettik böyle.
  • 16248
    oyuncularının arkasında durması bunu yaparken de taraftarın hakkını verip kırmamasi çok değerli. hoca bu iletişim işlerini çok iyi yapıyor. eminim ki gerekenleri söylemiş ve b planı hazırlamıştir. üst üste 2-3 galibiyet ve iyi oyunla momentum yeniden geçer elimize. ancak kaan ayhan ısrarı, rakip hızlı hücumlarına çare bulamaması, basit goller yemememiz, pozisyon sıkıntısı daha doğrusu bitiricilik sıkıntımız aşikar.
    başakşehir kupa maçı 2-2 (2 duran top golü)
    başakşehir lig 2-1 (duran top golü yok)
    göztepe 2-1 (1 penaltı)
    hatay 1-1(1penalti)
    kiev 3-3 (1penalti 1 korner)
    son 5 maç 10 gol atmışiz bunun 6 golü duran top ikisi bay mucizesi biri yunus becerisi biri de apokerim'in uzaktan vurduğu rakibe çarpıp giren şans golü. akan oyunda gol konusuna acilen sarasiz bir çözüm bulması gerekiyor.
  • 16249
    kendisinin pres takımı 105 km koşarken pres yiyen rakibi 110 km koşmuştur. senin sahanda dinamo kiev senden daha çok pas yapmış. topun kaleye girmesiden çıkmasından çok daha farklı sorunlar var. takımın mentalitesi yanlış iken bir de sahada tuttuğu oyuncular ile inadını pekiştiriyor. tottenham'ı ezen takım rfs, malmö ve kiev'e 6 puan bıraktı.

    dinamik bir orta sahası olsaydı bu durumu aşacağını görmüştür umarım. oynattığı futbolun orta sahası kerem demirbay değil. artık kaan da değil.

    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın