marco van basten'in sscb'ye attığı gol

• 1

  almanya'daki euro 88'in münih olimpiyat stadında oynanan final maçında van basten'in hollanda adına attığı efsanevi goldür. hollanda bu golle maçı 2-0 kazanarak kupaya uzanmıştır.* bu gol yıllarca jeneriklere girmiş, o günden sonra dar açıdan voleyle atılan her gol, bu golle kıyaslanmış; ancak hiç birinde bu goldeki estetik, teknik ve lezzet bulunamamıştır.
  
  golün videosu için http://www.youtube.com/watch?v=eENUIMGq0LE
• 2

  ümit karan'ın 18 eylül 2005 manisaspor galatasaray maçı'nda attığı golü akıllara getirir.
  
  (bkz: van basten misin ümit)
• 3

  golü yiyen kaleci de sovyetlerin efsanevi kalecisi (lev yaşin'den sonra tabii ki) rinat dasayevdir.
• 4

  bu golde herkes tabi ki marco van basten'in pozisyonuna, belki bir kisim insan ortanin yapilisina ve defansin kurgusuna yada kaleciye dikkat etmekte ancak ben gozlerimi ruud gullit'in o aslan yelesi saclarini savura savura ayi cussesiyle ceza sahasina kosmasina dikkat kesiliyorum hep. bence bu haliyle sscb defansinin da o kadar dikkatini dagitmistir ki, marco van basten gibi bir adam arka direkte bos kalmistir diye dusunuyorum hep. gerci o acidan bos kalsa ne olur diye de dusunmus olabilir sscb ama sonunda olan olmustur iste. topa vuran marco van basten'dir sonucta. ayrica ruud gullit'ten bahsetmisken, bu mactaki diger golu de ruud gullit atmitir.
• 5

  ayni turnuvanin ilk tur grup maclarinda sovyetler hollanda'yi 1-0 ile gecerken portakallara turnuvadaki tek maglubiyetini de yasatiyordu. maca buyuk favori olarak baslayan hollanda 90 dakika boyunca yogun baski kurmus ama inanilmaz kurtarislar yapan dasaev'i gecememisti. bu benim icin bir kalecinin tek basina kazandirdimasina sahit oldugum ilk macti. oyle ki turnuva sonuna kadar dasaev'i ilgiyle izlemis, iki takim finalde tekrar eslesince de ilk mactaki performansin benzerini beklemistim. o gunun modasi hollandayi tutmakti, belki de kendi cevremde o mac icin sovyetleri (ya da daha dogrusu dasaev'i) destekleyen tek kisi oldugumu animsiyorum. neyse finalin de ilk maca benzer senaryoda basladigini ve mac sonu icin oldukca umutlu oldugumu da hatirliyorum. o gol yemeyen dasaev, ne yazik ki gullit ve van basten'in muhtesem gollerine engel olamamisti ve sampiyonlugu kaybetmisti. ama ozellikle van basten'in golunden sonra bende bu kaleci ancak boyle bir golu yerdi gibi bir his olustugundan bu hatiralar yillarca aklimdan cikmadi. neyse demek istedigim, muhtesem bir goldu ancak golu bir de atan degil de yiyen uzerinden hissetmek lazim.
• 6

  vuruş tekniği, vuruş açısı, golün atıldığı maçın önemi, golü yiyen kaleci başta olmak üzere bir çok sebepten ötürü bence tarihin en güzel golüdür. aynı değerler bakımından ona en yakın gol olarak da zidane'ın leverkusen'e atığı voleyi görüyorum.
• 7

  ümit karan'ın manisaya attığı golden güzel değildir.
• 8

  sovyetleri dağıtmıştır.
• 9

  benim ilkokul yıllarında galatasaraylı futbolcular dışında birinin adını maçlarda kullanmama sebep olmuş goldür.
  
  klasiktir.
• 10

  sıkı bir sovyetler tarftarı olarak hiç hatırlamak istemediğim ve hatta unuttuğum goldür. tekrarını dahi izlemedim, gördüğüm yerde başımı çevirdim, kanal değiştirdim.
  belanov o penaltı'yı gole çevirseydi belki çok farklı bir final izleyecektik ancak neyse işte mazide kaldı herşey. ayrıca gruptaki ilk maçı da rats'ın golü ile 1-0 sovyetler kazanmıştı ve gayet iyi hatırlıyorum o muhteşem golü.
• 11

  golden sonra yüzyılın teknik direktörü, total futbolun yaratıcısı büyük usta rinus michels'in şaşkınlığı ve mutluluğu en az gol kadar unutulmazdır. ruhu şad olsun.
• 12

  asıl ilginç olan rinat dasayev'in golün bu zamana kadar unutulmamasının nedeni van basten'in atması değil benim yememdir diye açıklama yapmasıdır.