26
ne sürekli birilerini arama derdi, ne de o gün müsait saati alabilme uğraşı. hiç biri her hafta zidane vari ukalaların kaprisi kadar sinir etmez maç ayarlamaya çalışan bünyeyi. kız gibi trip atarak, abi x varsa ben yokum, benim hala oğlum da gelecek yoksa ben gelmem (hala oğlu kesin kazmadır) gibi assolist istekleri bitmek tükenmek bilmez bu elemanların. bir yere kadar tamam densede sonunda eee yeter gelmezsen gelme denmek istense de, köprü ayı ikilisi hatırına tamam dayı denir. üniversite yıllarında kabus gibidir ama iş hayatında şefim maç var seni de yazdık oynarsın demi ? sorusuna, tamam siz saat saha bilgisini verin ben tam zamanın da orada olurum cevabı ile artık o dramı başkasına devretmenin huzurunu yaşamaya başladığını anlarsın.
27
organizasyon başlangıcı ve maçın kendisiyle birlikte günlere yayılan uzun metrajlı bir dramdır. para kaybına uğramak kesindir. 10 maçın 4'ü tam kadro, 5'i eksik kadro, 1'i fazla adamla oynanır. birisinin başka birisini hesapsız daveti yüzünden fazla adamla oynandıktan sonra diğer adamlardan"abi olmadı böyle kalabalık oldu, alan bulamadık" serzenişleri gelir (bu ömer üründül klonları alan buldukları zaman ise topla birlikte auta çıkarlar). son saat iptalleri allah'ın emri gibidir. efsane iptal teşebbüsleri arasında "abi hava kapıyor gibi, yağmur yağar mı, oynamasak mı?" sorusu bulunur; dram sahibi artık genç sıfatını terketmeye başlayan, bendeniz gibi kaşarlanmış bir organizatörse teşebbüs sahibi "yağmurda şeker olanlar erir, delikanlılar top oynar" diyerek püskürtülebilir. bu dram sahibi, mahalledeki top sahibi çocuğun sahada gördüğü saygıyı da görmez, kadrolu kaleci yoksa dakikası gelince kaleye de geçer, görev adamıdır ne de olsa. filmin finalinde oyuncuların bir kısmı borç takarak uzaklaşırken dram sahibi yüz yıkama sırasının kendisine gelmesini beklemektedir.