• 152
    tek kelime ile "yapamazsın". kötü hakem yönetimini oyununla yenersin, ancak art niyetli hakem yönetimini "yenemezsin". hakemin penaltı uydurmasına, kırmızı kart çıkarmasına hiç gerek yoktur. geçen yıl beşiktaş maçları ve bizim maçlara baktığınızda, bizim lig maçları ile avrupa maçlarına baktığınızda da görülebilecek bir fark var. hakemlerimiz öyle düdükler çalıyor ki maçın temposunu yerlere indiriyor. senin mücadele ile aldığın her topa rakip lehine faul verirken, sana yapılanı vermiyor. senin oyuncun daha ilk faulden, hatta bazen faul olduğu bile tartışmalı iken stoperine veya orta sah oyncuna sarı kart çıkarıyor. ancak, rakibe 5. uyarıdan sonra çıkarıyor. basketbolda da böyledir. düdükle oyuncular sindirilir. senin her temasına faul çalarken, rakibin sert hareketlerine bile faul çalınmadığında düşersin oyundan. ayrıca, futbol tempo oyunu. senin gücün tempodan gelirken, hakem oyunun temposunu o kadar yavaşlatıyor ki, oynayamıyorsun. özellikle geçen yıl ve bu yıl hakem yönetimleri kötü deil art niyetli. bunda hakemlerle beraber özellikle tff ve mhk'nın etkisi var. bizim maçlarda lehimize karar vermiş hakemler (aynı maçta aleyhimize bir sürü hatalı karar verse de) haftalarca maç alamıyor. aleyhimize açıkça hatalı bir karr veren bir hakem ise hemen ödüllendiriliyor. hakem notları açıklanmıyor mesela. pfdk kararları da tuzu biberi bu işin.
  • 153
    hatalı penaltıdan ziyade saha içinde senin aleyhine uyduruk düdükler, sarı kartlar gösteren ve rakibin sertliğine müsamaha gösteren bir hakemi çok çok zor yenersiniz. yanlış penaltı, ofsayttan yenen gol vb. olabilir.(var'dan önce en azından. ancak var hakemlerinin bu hataları yapma lüksü de yok) ancak size maçı kazandırmamak için sahaya çıkan ve bu yönde düdükler çalan bir hakem zor yenilir.
  • 160
    bu söz öbeği sanırım biraz yanlış yorumlanıyor.

    "teşbihte hata olmaz," gibi aslında. bu söz öbeği teşbih yaparken hata yapılmamalı anlamındadır ama günlük hayatta teşbih yani benzetme yap da nasıl yaparsan yap sıkıntı yok anlamında kullanıyoruz.

    benzer şekilde "hakemi de yenmek" sözüne bakarsak aslında bu sözün "bir hatalar bütünü olan futbol oyununda" hakemin de hata yapma payını göz önüne alarak bu hataların sizin galibiyetinizin engellemesinin önüne geçmektir.

    anlayacağınız ortada bir hata olması gerekir. bilerek, isteyerek, sistematik bir şekilde hakemin hatalı karar istismarı yapmak bu söz öbeğinin kapsamına girmez. çünkü kimse kusura bakmasın yenemezsiniz. yendiğinizi iddia ettiğiniz durumlarda hakemin iyi niyetli olduğunu kabul edersiniz sadece.

    olayın bir de şu tarafı var. onlarca pozisyona girip her birini attığınızda hakemi de yenmiş sayılmazsınız. çünkü sistem bu durumda devreye girmemesi gerektiğini içten içe öğütler. 4-0 olan bir maçta hakemin devreye girmesine bir sebep yoktur. tam tersi oldukça iyi yönetir ki "bak aslında cillop gibi hakemlik yapıyorlar, bak o maçınızda çok güzel bir performans var" diyebilir böylece. sistematik istismari hakemi yendik diyebilmek ve durumu gözlemleyebilmek oldukça zordur. hakemin o oyunu tartma anına kadar işi bitirdiğiniz durumda çoktan oyunun geçmişini unutmuşsunuzdur. iş işten geçtiğinde ise "hakemin yedi ceddine söverken" bulursunuz kendinizi.

    hele hele şu anki türkiye şartlarında bunu söyleyebilmeniz imkansıza yakındır. konjonktür dediğim gibi buna izin vermez.

    zaten bu yüzden türkiye ligi'ni bu kadar takmamak gerekiyor belki de.

    bir şeylerin yoluna girmesi için hakemlerin iyileşmesi yetmeyecek çünkü. mhk'nin tarafındaki kişilerin veya tff tarafındaki kişilerin değişmesi bir anlam ifade etmeyecek. yapının kökten değişmesi gerekir. yapıyı değiştirenin de bu sistem içinde yollulanmamış, kaşarlaşmamış, doğru kişiler olması gerekir. belli bir güven ortamı gerekir.

    bir dediği bir dediğini tutmayan, dün söylediğini bugün yalanlayan ve muhtemeldir ki bugün söylediğini yarın inkar edecek olan bir konjonktürde hepimize günaydın diyorum.

    günaydın dostlar.

    günaydın ve iyi akşamlar.

    nihat özdemir'e, ona, buna yüklenmeyin. bu insanlardan ne bekliyordunuz ki!? kaç yıldır ne olduğu belli olan türkiye hakemlik müessesinden, futbol sosyetesinden ne bekliyordunuz ki!?

    burak elmas'a ve yönetimine de kızmayın. çok doğru bir tespitle mevcut tff'nin çürümüşlüğünden ve değişmesinden bahsetti bunu yapamayacağını bildiği halde. belki de en büyük tepkiyi galatasaray taraftarından aldı, daha sert söylemler ve "sorunumuz tff'nin yapısının değişmesi mi?" diyen taraftarından. dönmek zorunda kaldı sözünden. sistemi eleştirirken kişilere döndü daha geçen gün.

    türkiye'deki herkesin üzerinde olduğu gibi, bu yönetimin üzerinde de bir göz var. sistemi eleştirmek şirktir, sonuçları olur. burak elmas veya galatasaray taraftarından herhangi biri hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmiyor mu?

    tek bir şey değişmeli ki her şey değişsin. en azından değişme olasılığı olsun.

    şu durumda tff'nin, tff yapısının vesaire karşısında olmak siyaseten muhalif olmak demek. şu anki sistem içinde işlemeyen bir yapının değişmesini istemek siyaseten muhalif olmak demek. ve bu ülkede muhalif olmanın mevcut güç sahipleri nezdinde ne demek olduğunu sanırım herkes biliyor.

    yani türkiye futbolunun değişeceğini yakın gelecek için düşünen arkadaşlarım, renktaşlarım, futbolsever yoldaşlarım...

    günaydın ve iyi akşamlar...

    hakemi yenemeyeceksiniz. genelgeçer algının dikta ettiği hakemi de yenemeyeceksiniz.
  • 161
    3 maçtır sırf bu olmasın diye 80.dakikadan sonra yapılan skandal hatalara iyi bakmak lazım, önce fenerbahçe maçında verilmeyen gol, ardından malatya deplasmanında verilmeyen gol bugün altay maçında verilen penaltı üç maçta da hakem kararları çok kritik dakikalarda verildi ve resmen takımın ipi çekildi. planlı bilinçli şekilde organize bir şekilde galatasaray yarıştan koptu.
  • 164
    topun oyunda kaldığı sürenin 40-45 dakika bile olmadığı, her ikili mücadelede yere düşmenin şart olduğu, canı sıkılanin kendini yere atıp oyunu durdurduğu hakemlerin buna seve seve müdahale ettiği, var daki canlıların gizli ajandasinin olduğu yerde takımın başında klopp, sahada bayern münih olsa çok fazla şey değişmez iş bu başlıkta gerçekleşmez.
  • 167
    https://twitter.com/...219304433299463?s=21

    eksiği var fazlası yok videonun.

    yahu bu işin elle tutulur yanı kalmadı, hakemler tarafından takım sindiriliyor. standart diye bir şey kalmamış. günlerce galatasaray maçı bekleyip sinir harbi yaşıyorum her maç sonu yazık şu çocukların emeğine. hangi birini yeneceksin 30 maç oynarsın 2’sinde hakemi de yenmek zorunda kalırsın ama sezon başından beri her maçta aynı hava… tinerciler gibi tüye kıla ağlasak gözümüzde yaş kalmayacak demek ki. başkanın da belli ki gücü yetmiyor olanlara sonumuz hayrolsun.
  • 168
    şimdi altı pas içinde yapılan pas tercihleri, topu gebertene kadar ceza sahası önünde ölümüne pas yapmasak, son vuruşlardaki hoyratlık olmasa, kendi yarı sahanda abuk subuk oyun kurarak hücuma kalkma tercihleri olmasa bir nevi hakeminde galatasarayı baltalayacak fazla argümanı kalmayacaktır.
    bunlar bizim düzeltmemiz gerekenler.
    ha bir yerden bir şey bulurlar mı bulurlar mesela bize işletilen 6sn kuralı gibi.
    birde hakemlerin dikkat ettiyseniz galatasaray pas yapmaya tempo yapmaya başladığı anlarda devreye girmesini fark etmişsinizdir. sürekli faul çalarak oyunun temposuna müdahil oluyorlar.
    yani bizim şampiyonluk maçında başakşehire attıkça iptal ettikleri ve bizim ısrarla attığımız gibi her maç reaksiyona ihtiyacımız var.
    ve bir yerde hepimizde öğrenilmiş çaresizlik misali rakiple birlikte hakemide yenmemiz gerektiği gibi bir gerçek var.
    bize bunu yaşatanların neye inanıyorlarsa o belasını versin!
  • 170
    bu başlığın her hafta açılması bile durumun ne kadar vahim olduğunun özetidir. istisnasız her lig maçından sonra bu başlığı görmeye başladım. avrupa ligi maçlarından sonra futbolcu performansları, fiyat performans kıyaslamaları, genç oyunculara biçtiğimiz bonservis bedelleri konuşurken, ligde maçtan sonra sadece hakem konuşuyoruz. hadi biz böyle büyüdük, sevdik, izliyoruz. benim on yaşındaki kardeşim, diğer arkadaşın yedi yaşındaki çocuğuna izletin bakalım liginizi. bizi gömünce kime pazarlayacaksınız kime izleteceksiniz?
  • 171
    yanlış kararlar veren, verebilen hakemlerin yönettiği maçlar için geçerlidir. yoksa dünya karmasının maçına talimatlı bir hakem atasan, o takım bile o hakemi yenemez.

    ben kendimi bildim bileli galatasaray hakemi de federasyonu da yenmiştir, kupasını rahat rahat değil, söke söke savaşarak almıştır. fakat 2019’dan bu yana yaşananları kelimelerle anlatmak mümkün değil. böylesi kahpeliği tarih daha yazmamıştır.

    galatasaray taraftarı, sen de kendini her hafta hakkı yenen, ağlayarak sahadan kalkamayan futbolcuların yerine koy bakalım bir sonraki maça düzgün psikolojiyle çıkabilecek misin?

    allah büyük, yapmamız gereken şey avrupa’da kayda değer bir başarı sağlayarak bu federasyonu rezil rüsva etmektir. günleri zaten sayılı, itibarı sıfırlanmış bir kurumdan bahsediyoruz. allah hepsini kuru ekmeğe muhtaç bıraksın, çoluğunun çocuğunun başını çatısız koysun. bu kadar hak yiyenlere söylenecek çok söz var ama benim ağzımdan çıkacak olan en fazla bunlar. gerisini de büyük umutlarla seçilsin istediğimiz burak elmas yönetimi söylesin.
  • 172
    olmayan olamayan şey.

    çözümünü bulabilen var mı acaba ?

    böyle büyük bir nefreti böyle büyük bir adiliği nasıl yeneceğiz ?

    ya hadi alıştık penaltı falan vermiyorlar. adam kafasına darbe alarak yere yığılıyor oralı olmuyorlar bu nasıl insanlık bu nasıl bir insafsızlık bu nasıl bir nefret ?

    fenerin k.peği sivaslılarda atak tamamlıyor orta sahadan koşmalı falan gözünün önünde yerde yatan oyuncuya rağmen.

    elim ayağım titriyor resmen sinirden !

    (bkz: 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın