*

  • 51
    sayın hagi,

    allah peygamber aşkına ! serkan kurtuluş, mustafa sarp, barış özbek, ayhan akman 4'lüsünü hiçbir surette oynatma ! sonra kollektif hatalar diyosun, oyundan düştük diyosun, falan diyosun filan diyosun. yahu, şu nesneleri sahanın bi yerine koyarak ne amaçlıyosun? buradan bir biz mi görüyoruz mustafa sarp'ın serkan kurtuluş'un döküldüğünü? neden serkan kurtuluşduruyor da sabri çıkıyor oyundan? zaman lazım, sakatlar dönsün diyosun; eyvallah da, hagiciğim, sabri sağ bek oyuncusu. serkan denen seçici geçirgen hücre zarını oynatmak zorunda mısın? elinde yekta var, mustafa sarp'ı onatmak zorunda mısın? bunların düzelmesi için zamana da gerek yok. ha bir de fark ettin mi bilmiyorum ama kıçımızı yırtıp 1 fark anca atıyoruz; fakat iş yenilmeye gelince bir kere olsun maç çevirdiğimizi bırak, 1 farktan aşağı yenildiğimize pek rastlamadım. ayrıca stancu niye sol açık oynuyor? bariz beklentilerin altında oynuyor orada. sen efsanesin. ama lütfen bu efsane hatalarına devam etme. bu taraftar bam'a ve serkan'a küfretmekten yoruldu artık. umarım hafta içindeki 2 mart 2011 galatasaray gaziantepspor maçında şu salakları oynatmazsın, yoksa sonucun ne olacağını hepimiz adımız gibi biliyoruz.

    saygılarımla. teşekkürler.
  • 52
    aslanlar aslanı,

    no lorik cana. gerisini bilmem ama lütfen kazmalar kazması lorik cana'ya bir daha hiçbir mevkide forma verme. barış özbek'te uzatır onun kadar tekmeye kafa. bu adam iki adım önüne pas veremeyen her an top kaptırma potansiyeli olan bir oyuncu. geleceğin galatasaray'ını kuracaksak herhangi bir avrupa maçı deplasmanına lorik cana ile çıkmak el bombası ile uyumak gibi olacak.

    saygılarımla.
  • 53
    (bkz: çılgınlık, aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuç beklemektir)

    giga, ben demiyorum einstein diyor valla. vazgeç şu yeteneksiz adamları oynatmaktan. gerekirse oynatma şu adamların yerine kimseyi. valla gıkımız çıkmaz. ama sen de kaşınıyorsun. gerçekçi olalım.

    onun dışında sen geldiğinde çocuktuk şimdi büyüdük. biz futbolu senden öğrendik, bize öğrettiklerine ihanet etme baba.
  • 54
    canım hagi'm,
    artık geç oldu ama lütfen 4-2-3-1 sistemine dön ve değişmeli oynasın futbolcular. maç boyunca hep aynı yerde kalmasın futbolcular. geçen sezon arda-keita-kewell üçlüsü sürekli yer değiştirerek oynarlardı ve gol rekorları kırıyorduk.
    al neill'i stopere tekrardan, cana-culio yap orta sahayı, ileri üçlüyü stancu-yekta-pino yap. bu üçlü sürekli yer değiştirerek oynasın, kanatlarda oynayanlar daha fazla içeri girsin filan.
    neyse ya kendine iyi bak. antep maçını kazanmamız lazım şimdiden düşün dediklerimi.
    öptüm seni.
  • 57
    usta. gelecek zarar senden gelsin. ben asla ama asla adnan polat yönetimi olduğu sürece, bir teknik direktörü eleştirmem.gitsin demem. bu sen değil, hikmet karaman olsa da değişmeyecek. istersen dünyanın en kötü hocası ol. ben biliyorum istediğin libero alınmadı. bunu kendisi söyledi büyük başkan. hagi ben sana inanıyorum. inanmamın en büyük nedenlerinden biri, ismin, efsaneliğin, beni galatasaray taraftarı yapan en büyük neden olman. bunu itiraf ediyorum. sana istifa diyebilecek taraftar olduğuna inanmak istemiyorum. kalpten seviyorum seni hagi. umarım bu yönetimin olmadığı bir yerde, sağlıklı bir çalışma ortamında, bir kolunda cana, bir kolunda baros ile şampiyonluk kupası kaldırdığını göreceğim. buna inanıyorum.

    sağlıcakla kal. sıkma canını. o mustafa sarp'a da ne yemek, ne su ver.
  • 59
    sevgili gica,
    lütfen ama lütfen oğlunu kendin yetiştir ve yetiştiğinde lütfen galatasaray formasını muhakkak giymesini tembihle. gelsin senin bıraktığın günden beri rezil rüsva adamların giydiği formayı hakederek giysin ve arkasında "10 hagi" yazsın. ben onu gördükçe ağlayayım sevinçten, delireyim. ama önce sen gelişimini tamamlat sonra gönder bize.
    son not: i love you hagi .... i love you hagi.... i love you hagi
  • 62
    http://s14.directupload.net/.../120611/8uomvymv.swf

    ne haber abi? nasılsın?
    iyilik sağlık. biz de ne yapalım 8 puan gerideyiz, şampiyonluk uzak görünüyor ama işte içimizdeki ateş sönmedi.
    seni özlüyoruz.
    sahadaki isyanını özlüyoruz.
    kenardaki çaresizliğini bile özlüyoruz.

    hakikaten başka bir şey yok kardeşim. hakikaten yok. en buuuk gaasaray. hakikaten.

    allah seni korusun.
  • 63
    sevgili hagi ağabey;
    ne bileyim ağabey demek daha yakın geliyor bana ailemden biri gibisin o derece seviyorum seni.
    çok özledik be ağabey seni. olmadı senden sonra yerin dolmadı tövbe doldu diyeni çarparlar.
    her neyse iyisindir umarım. ufaklığı gözlerinden öperim. yürüyedursun.

    sevgi ile kal.

    dip not : arada bir gelip bizim a2 takımına da bi gözüksene kurbanın olayım. bide selçuk'la sneijder'e az bi iki çift laf söyle.
  • 67
    huysuzluğun kurulumunda vardı, ihtiyarlığını yanına ekliyorsun. huyuna da huysuzluğuna da kurban oluruz ama şu ihtiyarlık meselesi fena halde canımı sıkıyor.

    "bi 10 sene ayrı kaldık, satırlar hemen cüretkarlaşmış" diye de düşünme. biraz ihmal ettiğimiz ama mesafeyi hemen kapatmak istediğimiz kadim dostlarımıza yaptığımız sırnaşmalardan kabul et. yoksa hala aklımızdasın, gönlümüzdesin. bir kulağımız hala romanya'da. hiç saklayamadığın öfken kabardığında kızaran burnun; tribünde, ekran başında içimizde kabaran isyanı sahada layıkıyla temsil edişin... hepsi dün gibi aklımızda.

    popescu'nun kafasını "pope, üçüncü ligde bi topçu seyrettim, inanamazsın" diye ütüleme. adam iki lafın belini kırmak için gelmiş, burnundan getirme. akademideki çocuklara fazla zulmetme. "şu topu nasıl atamıyorsunuz çatala" diye ne kendini yor, ne onları... arabanın modeli yine eskidiyse az kıy artık şu paraya. senin gözün yok ama yenge rahat etsin bari. twitter, instagram bi şey aç, arada dolup dolup yazarız. dünyanın bilmem hangi ligindeki maçı seyretmekten başını alıp okumayacağını biliriz ama yine de yazarız.

    doğum günün kutlu olsun iki gözüm. kağıda attığın imzanın mürekkebi çoktan kurudu ama sahaya attığın imzanın izleri hala taze.
  • 69
    bu seferki mektup mauro emanuel icardi rivero'dan geliyor:

    --- çeviri ---

    sevgili maestro gheorghe hagi,

    size tüm içtenliğimle ve devlerin izinde yürüdüğünü bilen birinin tevazusuyla yazıyorum.

    bugün pek çok kişi bir rekordan, sayılardan, istatistiklerden söz ediyor. ben ise çok daha büyük bir şeyden bahsetmeyi tercih ediyorum: mirastan.

    rekorunuzu geçmek, sizi geçmek anlamına gelmez. çünkü siz sadece goller bırakmadınız; kimlik, karakter ve gurur bıraktınız. galatasaray’ın kendini büyük, korkulan ve saygı duyulan bir kulüp olarak görmesini sağladınız. bir ülkenin tamamına bu kulübün sonsuza dek sevildiğini öğrettiniz.

    hepimizden önce metin oktay vardı.
    galatasaraylı olmanın ne demek olduğunu öğreten isim.
    bu formayı onur, tutku ve kader hâline getiren kişi.

    siz bu mirası aldınız ve bambaşka bir boyuta taşıdınız.
    ve bunun sayesinde bizden sonra gelenler şunu anladı: burada sadece futbol oynanmaz; burada bir tarih savunulur.

    bugün bana türkiye’nin idolü olduğumu söylüyorlar.
    beni oynarken izlediği için galatasaraylı olan çocuklar olduğunu söylüyorlar.
    bu formayla futbola yeniden âşık olan yetişkinler olduğunu söylüyorlar.

    size çok basit ve çok samimi bir şey söylediğime inanın:
    bu sevgi benimle başlamadı.
    metin oktay’la başladı.
    sizinle büyüdü.
    bana düşen ise onu sürdürme onuruydu.

    bu tutkuyu ben yaratmadım. onu miras aldım.
    en büyük sorumluluğum da onu korumak, ona layık olmak ve yeni nesillerde büyütmekti.

    bugün koskoca bir nesil “ben galatasaraylıyım” derken gurur duyuyorsa, bu armağın sadece yetenekle değil, karakterle ve ruhla savunulduğunu önce sizler gibi devler öğrettiği içindir.

    idol olmak önemli goller atmak değildir.
    idol olmak insanların hafızasında kalmaktır.
    ve bu konuda, maestro, siz de sonsuza dek yaşayacaksınız.

    bugün adım sizinkine yakın bir yerde yazılıysa, bunu tarifsiz bir onur olarak görüyorum. çünkü sizin gibi bir efsaneyle aynı sayfayı paylaşmak kutlanacak bir şey değil; şükredilecek bir şeydir.

    yaptığınız her şey için teşekkür ederim.
    hâlâ olmaya devam ettiğiniz her şey için teşekkür ederim.
    bugün yürümek ayrıcalığına sahip olduğum yolu inşa ettiğiniz için teşekkür ederim.

    hayranlık, saygı ve sonsuz minnetle,

    mauro icardi

    --- çeviri ---

    --- alıntı ---

    querido maestro gheorghe hagi,

    le escribo con el corazón lleno y con la humildad de quien sabe que camina sobre huellas gigantes.

    hoy muchos hablan de un récord, de números, de estadísticas. yo prefiero hablar de algo mucho más grande: del legado.

    superar su marca no significa superarlo a usted, porque usted no dejó solo goles, dejó identidad, carácter, orgullo. hizo que el galatasaray se creyera grande, temido, respetado. hizo que un país entero entendiera que este club se ama para siempre.

    antes de todos nosotros estuvo metin oktay.
    el nombre que enseñó qué significa ser galatasaray.
    el que convirtió esta camiseta en honor, en pasión, en destino.

    usted tomó esa herencia y la llevó a otra dimensión.
    y gracias a eso, quienes vinimos después entendimos que aquí no se juega solo al fútbol: aquí se defiende una historia.

    hoy me dicen que soy ídolo de turquía.
    que hay niños que se hicieron del galatasaray por verme jugar.
    que hay adultos que volvieron a enamorarse del fútbol con esta camiseta.

    créame cuando le digo algo muy simple y muy sincero:
    ese amor no empezó conmigo.
    empezó con metin oktay.
    creció con usted.
    y a mí me tocó el honor inmenso de continuarlo.

    yo no creé esta pasión. yo la heredé.
    y mi mayor responsabilidad fue cuidarla, honrarla y hacerla crecer en las nuevas generaciones.

    si hoy una generación entera siente orgullo al decir “soy del galatasaray”, es porque gigantes como usted enseñaron primero que este escudo no se defiende solo con talento, sino con carácter y con alma.

    ser ídolo no es marcar goles importantes.
    ser ídolo es quedarse en la memoria de la gente.
    y en eso, maestro, usted también seguirá siendo eterno.

    si hoy mi nombre está escrito cerca del suyo, lo tomo como un honor inmenso. porque compartir una página con una leyenda como usted es algo que no se celebra: se agradece.

    gracias por todo lo que fue.
    gracias por todo lo que sigue siendo.
    gracias por haber construido el camino que hoy tengo el privilegio de recorrer.

    con admiración, respeto y gratitud eterna,

    mauro icardi

    --- alıntı ---

    https://www.instagram.com/...M-xjEBq/?img_index=2
App Store'dan indirin Google Play'den alın