resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 554
    çok özledim be abi!

    7 yaşındaydım, anaokuluna gitmediğim için direk birinci sınıfa başlamıştım. baba koyu fenerli, hayatta maç kaçırmaz. beni de fanatik fenerbahçeli yetiştirmek için tüm çabayı sarfetmişti. ama yapamadı, yapamazdı. okulda kıyamet kopuyordu hagi hagi diye. her maç yapışımızda topu ayağına her alan hagi hagi diyordu. babam evde her galatasaray'ın maçında bütün futbolcularımza sövüyordu, bense bir türlü eşlik edemiyordum. içim el vermiyordu sarı-kırmızıya, 10'a laf etmeye. biz de neden böyle oyuncu yok baba diyordum, babam ise sövüp duruyordu. artık fenerbahçe'den nefret ediyor, galatasaray'a sempati besliyordum. babamın aldığı fenerbahçe formalarını bırakın sokakta giymeyi, babamın yanında giymeye tenezzül etmiyordum. hagi gol attıkça ben galatasaraylı oldum, hagi çalım attıkça ben yolumu buldum. artık babamın galatasaray hıncı yüzünden nefret ediyordum fenerbahçe'den. aldım formaları sokakta yaktım. okulda teneffüslerde yiyeceğim simitlerden kestim, para biriktirdim yan sanayi hagi formamı aldım. şuan dünyanın en güzel kadınıyla ilişkiye de girsem, bir yatla dünya turu da atsam, en kaliteli içkiyi de içsem, bana o formayı giyerek top oynamanın hazzını yaşatamaz. çünkü o forma hayatımı yönlendirdi benim. o formayı giyince daha iyi oynamaya başladım, o formayı giyince takımı daha çok ateşlemeye başladım, güven duygusuyla asaleti birleştirmeye başladım. topu her ayağıma aldığımda formanın arkasında yazan yazı ilham verdi bana.

    çok özledim be abi!

    10unla geçen yılları özledim, onun olduğu takımımı özledim, onunla gururlanmayı özledim. galatasaraylı olmama sebep olan o büyük 10 numarayı özledim. o varken sanki herşey çok güzeldi. hayat çok güzeldi, çocuk olmak çok güzeldi, galatasaraylı olmak her zaman güzel ama hagi varken bir başka güzeldi sanki. büyük takımları izleyip iç çekmek yerine, onun golleriyle onun çalımlarıyla o devleri dize getirmeyi özledim. milan'ı, arsenal'i, real madrid'i şirinleri yakalamak için ellerini ovuşturan gargamel gibi beklemeyi özledim. lincoln'ün, necati'nin giydiği o 10 numaranın izleyebildiğim gerçek sahibini özledim. gideli 9 yıl olmasına rağmen gecenin bu saatinde bana tuşlarının üzerine göz yaşlarımın damladığı klavyemle entry girdiren bir efsaneyi özledim.

    çok özledim be abi!

    tamam harry kewell'ı da çok seviyorum, tamam arda turan da yeni 10 numaramız canımız ciğerimiz, tamam lionel messi insan değil ama ben yine 10'u özlüyorum. sen öyle büyük bir efsaneydin ki sana şöyle söyleyim; başımızda kıvırcık saçlı bir adam var, başımıza geldiği gün tüm galatasaraylıyım diyenlere sorsak bırak gelsin demeyi geleceğine inanmayacakları bir adam var. henüz ilk sezonunu bile bitirmeden harcanmaya başlandı bu adam. allah ile kıyaslanan bir oyuncuyu dünyaya sunan bu adam bile tüm galatasaraylıyım diyenleri birleştiremedi. sen birleştirdin hagi, sen. sen tek yürek edebildin herkesi. tartışılmayan tek kişi sensin, muhalifi olmayan tek kişi sensin. işte bu kadar büyük bir oyuncuydun sen.
  • 555
    boşluğu hala doldurulamayan futbolcu. futbolcu ? baştan alıyorum.

    gheorghe hagi. henüz galatasaray'a gelmeden "baston alıp gelsin" dediler onun için , o zamanlar küçük olmama rağmen çok iyi hatırlıyorum. ve bir vanspor maçı ;

    bozuk gözlerim ve henüz bunu fark etmemiş olduğumuz için gözlük olmayan gözlerim bir adamı çok iyi seçiyor. o adam ne zaman topu alsa bir şeyler yapıyor , çalım , isabetli pas ya da başka güzel şeyler. babam'a dönüp "baba bu adam çok iyi futbolcu di mi ?" diyorum ; babam gurur ve mutluluk karışımı bir "evet oğlum" cevabı veriyor. daha sonra o adam daha güzel işler yapmaya başlıyor , her geçen gün , her geçen yıl.

    en sonunda o adam arkasında sayısız başarı bırakıp gidiyor. nereye gidiyor , neden gidiyor bilmiyorum. aslında biliyorum ama pek istemiyorum bilmeyi. tabi gelirken getirdiği baston yanında değil giderken , neden değil onu çok iyi biliyorum. aslında "birileri" çok daha iyi biliyor o baston neden hala türkiye'de "bir yerlerde" duruyor diye ama yazmıyorum buraya.

    evet , o adam hakkında yazacak o kadar çok şey var ki hiç bitmeyeceği için denemiyorum bile. "yürümek" için kulandığı sağ ayağı ile orta saha golleri bile atmış bu adam sırf bu yüzden galatasaray taraftarı için bir sembol olmadı. bunu anlamak için hem "galatasaray" olmak lazım hem "farklı" olabilmek. çünkü iş sadece gol atmak olsaydı taner gülleri , okan yılmaz ya da nice futbolcu da bunu yapıyor olduğu için "o" adam bu kadar değerli olmazdı. iş sadece asist olsaydı da var bir sürü isim ya da çalım olsaydı mesele. o yüzden "hagi mi alex mi ?" kıyaslamaları da beni kızdırmıyor , o zihniyet ancak bu kapasite ile soru sorabiliyor çünkü. zaten o "baston" kuyruk acısı olduğu için "element uydurur" gibi "sembol" oluşturma çabası veriyor birileri , elbette mesele gol ya da asist olmadığı için sonuç hep "aynı" oluyor.

    sen bir tanesin "gheorghe".
  • 557
    dunyanin gelmis gecmis en iyi futbolcularindan biriyken samiyende firtina gibi eserken ortalama 7 bin kisi tarafindan izlenen adam. 1998 1999 ve 1999 2000 sezonlarindan nerdeyse her maca gitmis birisi olarak konusuyorum bu adami izlemeye bile gelmedi buyuk galatasaray taraftari. bu adamin buyuklugunu anlayamadilar. adam her mac futbol resitali verirken, her mac 30 metreden goller atarken tribunde 7 bin ile 10 bin arasi galatasarayli oluyordu.
  • 558
    bu sezon başında harry kewellın yerini doldurabileceğinden çok ümitliydim ama anladım ki yerini kimsenin dolduramadığı ve dolduramayacağı adam. onu canlı canlı ali sami yen'de galatasaray forması altında izleyebilmek ne büyük ayrıcalıkmış meğer gerçekten bunun farkında değilmişiz taraftar olarak kadar ne kadar çok sevsek de. videolarını tekrar tekrar izleyince anlıyorum ki bu adamı başka futbolcularmızla kıyaslayarak , yeni hagi diyerek en çok onlara haksızlık yapıyoruz.
  • 561
    dursaydı zaman. hiç büyümeseydik. olmasaydı sensizlik. hep 97-2001 arası olsaydı ömrüm.
    dursaydı zaman. hiç yaşlanmasadın. olmasaydı sensizlik. hep 32 olsaydı yaşın.
    dursaydı zaman. hep orda olsadın.olmasaydı sensizlik. ercan taner 'hagi,hagi,hagi' diye bağırsaydı hep.
    dursaydı zaman. hiç gelmeseydin belki. seni ve gollerini hatırlarken, belleğimde mirkelam çalmazdı fon müziği olarak; 'yaşadığımız unutulmaz'.
    dursaydı zaman. hiç olmasaydı sözlük. boğazım düğümlenmezdi bu satırları yazarken.
  • 563
    futbol bir sanatsa, onun başrol oyuncusuydu.
    ''takımı kaybettiğinde ağlamayan futbolcu yıldız olamaz''
    ''barcelonada oynarken şatoda yaşıyordum ama galatasaray'da çok mutluyum'' diyen bir futbolcuydu. herhangi bir turk futbolseverin, sevmek zorunda olmadigi ama kesinlikle saygi duymak zorunda oldugu 10 numaraydı. bazen tek başına bir takımdı. o bambaşkaydı
    emre belözoğlu fenerdeyse hagi de kalplerdedir. o' nun yerini alacak tek futbolcu harry kewell' dır. (bkz: daddy cool)
  • 565
    sabahın 5'ine doğru hatırlayıp hüzünlenmektir hagi.

    oğlunun hastalık haberini aldıktan sonra,fatih terim'den 1 günlük izin alıp, 15 dk sonra geri dönendir hagi

    kadıköy deplasmanında rakip taraftara 5 işareti yapıp,yüzümüzde gülümseme oluşturandır hagi

    1994 dünya kupasında süper oynayıp takdir edilesidir hagi

    real madrid ve barcelona da oynayıp türkiyeye gelen ilk oyuncudur hagi

    kaptan olmayıp takımın lideri olandır hagi

    babasının ölümünden 1-2 gün sonraki maça çıkandır hagi

    kalbinde ve akciğerinde performansını etkileyecek ciddi sıkıntılar olmasına rağmen efsane olandır hagi

    kısacası gheorghe hagi çok iyi bir sporcuydu...
  • 566
    belki maradona ,zidane, pele , vs. gica dan daha yeteneklidir ama bu sözü her bulunduğum ortamda söyledim,futbolla ilgili en ateşli tartışmalarda bile söyledim,söylemeye de devam edeceğim; ''hagi gibisi bir daha gelmez''..bunu söylememim sebebi yalnızca adamın belini kıran çalımları,öldürücü pasları,mesafe tanımaksızın şut atma yeteneği değildir..bunu söylememin sebebi en az yukarda saydıklarım kadar var olan profesyonelliği ve adamlığıdır...bir insanın yaşayabileceği en büyük acı olan anne ve babanın vefat etmesi gibi kötü bir durumla karşılaşmasına rağmen hemen ertesi haftaki maça yüzünde bir karış sakal,ağlamaktan şişen göz kapakları ile çıkmasıdır..gerek real madrid,gerek barca,gerekse ülkesinde attığı tonca olağanüstü gole rağmen her gol attığında sanki ilk kez gol atıyormuş gibi sevinmesi bu oyunu ne kadar amatör bir ruhla sevdiğinin göstergesidir..galatasaray ın futbol tanrısıdır..ötesi yoktur..yeri dolmaz,doldurulamaz..nacizane bir anı:

    yer :çadır
    tarih: yaklaşık olarak 10 gün önce..

    hatunla beraber formalara bakılır,cesaret temalı kırmızı forma beğenilir ve sıra formanın arkasına isim yazdırılma olayına gelir..

    baskıcı-ne yazacağız
    ben: (az çok muhabbetim vardır elemanla zira bu bu sene aldığım 3.formadır) her zamankinden aga
    hatun:ya diğerlerinde de aynı isim yazılı bari bunu değiştir..
    ben:olmaz..eğer isim yazdırılacaksa bu formaya, buna en değecek kişi odur..
    baskıcı:doğru söylüyosun..

    formanın arkasına isim yazdırılır,10 hagi şeklinde..gurur duydum..iyi ki varsın,iyiki geldin galatasaraya gica..

    (bkz: i love you hagi)
  • 568
    ntvspor tarafından beklenmedik şekilde güzel anlatılmıştır.

    --- alıntı ---

    galatasaray’a geldiğinde bir dünya kupası efsanesiydi. adam bildiğiniz karpatların maradonası’ydı. daha ne olsun? 5 yılda 4 şampiyonluk, uefa kupası, süper kupa ve en önemlisi milyonlarca futbolseverin sevgisi. bir sol ayak bu kadar mı hükmeder sahaya, bir futbolcu enerjisini takımına bu kadar mı yansıtır? boşuna hagi olunmuyor. 30 yaşını geçmiş, real madrid ve barcelona görmüş bir futbolcu, bu kadar mı doymuş olmaktan uzak olur? bunların yanında takımdaki gençlere öğrettikleriyle de örnek tecrübeli futbolcuydu. özledik seni giga!

    --- alıntı ---
  • 572
    takimdan erken ayrilmis adam. futbolcuyken eger o zaman ki kutsal ittifak medyasi olmasaydi bence en az 2 sene daha oynayabilirdi. adami el birligi ile gonderdiler. simdiki medya ozamnlarda da bos durmadi. bence 2 sene daha turkiye liginde rahat galatasarayi tasirdi.

    teknik direktorken de galatasaray tarihi nin en kotu 3. kadrosu ile son haftaya kadar sampiyonluk potasinda tuttu takimi. takimdan virusleri tam temizlicekti ki onun basini kopardilar. bazi isimler izin vermedi gonderildi. arkasinda govenebilecegi adam gibi bir yonetim bulamadi. yazik oldu. ama eminim biz gene onla bulusucaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın