• 127
    bugün sabaha karşı geldiler. ellerinde kupa, üzerlerinde galatasarayımızın eşofmanları, içlerinde dev gibi bir yürekle geldiler. bu klüp tarihinde bir branşta yaşanmış ve muhtemelen yaşanabilecek en büyük başarıyı bize yaşatan engelsiz aslanlarımızı kaç taraftar karşıladı biliyormusunuz? "0"

    --- alinti ---
    engelsiz aslanları, galatasaray spor kulübü yönetim kurulu üyesi faruk bil ve basın mensupları karşıladı.
    --- alinti ---

    bizler o sırada uykudaydık, sıcak yataklarımızda, sonra geldik ve burada rijkaardı tartıştık, fenersözlükle kafa bulduk ve unuttuk onları. ne kadar acı değil mi, unuttuk onları. onlarsa herşeye rağmen bütün engelleri aşmaya devam edip galatasarayımızın adını en tepelerde dolaştırmaya devam edecekler. çünkü onlar engelsiz aslanlar.

    tekrar teşekkürler aslanlar...
  • 323
    habere göre parasını alamayan basketbolcular kulübü icraya vermiş ve avukatlar kupaların hacizini istemiş. kulüp de bugün ödeme yapılacağı sözü vererek buna engel olmuş. ödenmesi gereken tutar da sadece 200 bin tl. galatasaray için birilerinin deyimiyle ''çerez parası''. kendi şirketlerinde de muhtemelen düşük kademedeki personellerine aynı muameleyi gösteren bu iş adamlarına koskoca kulübü yönettirirsen olacağı bu.
  • 55
    8 mart 2009 izmir bsb galatasaray ts basketbol maci sayesinde bir kez daha kanlı canlı görme şansı bulduğum takımdır. ilgiye, desteğe, tribünde kendilerini izleyecek taraftarlara o kadar açlar ki... yaklaşık 45 kişilik bir galatasaray tribünü vardı bugün salonda. sanki binlerce kişiye oynuyorlarmış gibi mutlu oldular. tekerlekli sandalyeyle tek vücut olan, hayata basket topuyla sarılan bu azimli insanları yalnız bırakmayın. üç kişi de olsanız, beş kişi de olsanız, tek başınıza da olsanız haftada 2-3 saatinizi ayırıp bu yürekli insanların maçlarına gidin. güzel bir hareketi alkışlayın, bir atağa çıkarken "haydi" diye yüreklendirin; maç sonunda sevinçlerine ortak olun... evet; onlar çok iyiler, galibiyetleri otomatiğe bağladılar, ama her maçı sonuna kadar aynı ciddiyetle götürüyorlar. her 40 dakikayı aynı konsantrasyonla çıkarıyorlar. her seferinde bu armayı hakettiği yere, en yükseğe taşıyorlar. yine de her maçını 15-20 kişiye oynuyorlarsa bu bizim ayıbımızdır...
  • 298
    https://gss.gs/qhK.png

    he kaynak ayrılamıyor he he.

    ince hesaplar uğruna, diğer kader arkadaşları gibi cezalandırılmış takımdır. daha da kötüsü şu olay protesto edilse; 'engelli kardeşlerimizi vatanı bölme planları için kullandılar' diyebilecek tıynette siyasiler ve şakşakçıları var. çok yazık.

    bir ülke düşünün; her şeyi ajite edebiliyorsunuz, buna rağmen olayın temelindeki probleme dönük hak arayışına giremiyorsunuz. bu çelişki nasıl olabilir lan?
  • 164
    özgür gürbulak saran'dan volkan aydeniz'i de alarak geri dönmüş. bu arada takıma 2 tane üst düzey yabancı transfer edilmiş. birincisi abd milli takımının oyuncularından jaime luis mazzi diğeri de polonyalı mateusc filipski. amerikalının kariyeri müthiş. kolej, milli takım, avustralya ve italya kariyeri şampiyonluklarla dolu. polonyalı uzun daha genç olmasına rağmen avrupanın en iyi uzunlarından biri kabul ediliyor. ve önünde de çok şeyler öğrenebileceği petr tucek gibi bir adam var. diğer abd'li milli oyuncu matt scott ile beraber çok iyi bir yabancı kadromuz var.

    bu arada özgür'ün klasifikasyon puanı 4, volkan'ın 4.5, mazzi'nin 2, filipski'nin ise 4. hani bilmeyenler vardır belki klasifikasyon puanı engel derecesini belirliyor. örneğin en fazla hareket kabiliyetine sahip basketbolcu 4.5 puan üzerinden değerlendiriliyor ve buna göre puanlama yapılıyor. sahada ise bu puanların toplamı en fazla 14 olmak zorunda. bu sayı oynatacağın her kadın basketbolcu için 1.5, her genç milli basketbolcu için 1 puan artıyor.
  • 302
    "galatasaray başarıyı yine cezasız bırakmadı!

    onlara ‘engelsiz aslanlar’ deniyor 2005 yılında kuruldu. ilk sezonlarında türkiye’de süper lig’e yükseldiler ve 2006-2007 şampiyon oldular. 2008 ve 2009 sezonlarında şampiyonlar ligi’ni kazandılar. avrupa’daki şampiyonluk yetedi kıtalararası kitakyushu kupası’nı kazandılar aynı yıllarda. 2011 yılında önce lig şampiyonluğunu, ardından şampiyonlar ligi’ni ve daha sonra tekrar kıtalararası kupa’yı kazandılar. aynı başarıyı 2012 yılında ve 2013 yıllarında da gösterdiler.

    böylesine başarılar kazanmış bir takımı pamuklara sarıp, el üstünde tutmak gerekir diye düşünüyor insan. sadece kazandıkları başarılardan ötürü de değil, hayata tutunma gayreti, insanüstü çabaları ve kendi gibilerine ‘başarabilirsiniz’ mesajı verdikleri için. üstelik her ne olursa olsun yapılmalı.

    ama burası türkiye ve galatasaray kulübü. gerek bu ülkede, gerekse de galatasaray’da hiçbir başarı, cezasız kalmıyor. sadece bir ülkede değil, avrupa’da hatta dünyada parmakla gösterilen takım cezalandırılıyor.

    galatasaray tekerlekli sandalye basketbol takımı kaptanı ismail ar, twitter hesabından şunları yazmış; “2012’den beri alamadığımız pirimlerimiz 4 aydır verilmeyen maaş. yokluk değil yokmuşuz gibi hissettirilmek acıtıyor canımızı.”

    bu oyuncular, futbol takımındaki herhangi bir futbolcunun yıllık maç başı ücreti kadar bile para almıyor, onlarca fiyasko transferde saçılan kadar paraları da almıyor ama 4 aydır emeklerinin karşılığını alamıyorlar. yetmiyor, galatasaray ismini en tepeye kadar taşımak için avrupa’da, kıtalar ölçeğinde kazandıkları başarıların karşılıklarını da alamıyorlar ve bir takım kaptanı sosyal medyadan, nasıl yok sayıldıklarını anlatmaya çalışıyor birilerine.

    ismail ar’ın bu sözleri ne kadar yankı bulmuş diye, galatasaray’la ilgili platformlara baktım. twitter’da birkaç yorum, galatasaray sözlük’te sadece bir entry hepsi o kadar. bu kadar büyük başarıların karşılığı sadece bu işte. hiç hatırlanmamak, hiç konuşulmamak ve tıpkı ismail’in dediği gibi yokmuş gibi davranılmak.

    olmayan transferler için, rezil televizyon programları, rakip takımın yöneticisinin sarf ettiği gereksiz söylemlere sayfalar dolusu yorumlar yazılırken; kendisini başarılarla taçlandırdığı, onurlandırdığı oyuncularına ve takımına ise birkaç kelimeden başka hiçbir şey yok.

    hem bu ülke, hem de galatasaray formasıyla kazandıkları başarılar filmlere konu olacak insanlar, karşılarında muhattap bile bulamıyor ve karşılaştıkları muameleye rağmen olabilecek en naif şekilde sosyal medyadan haykırıyorlar sorunlarını.

    ismail ar’ın ve aradaşlarının emeğinin karşılığı, kaç yasin öztekin, kaç veysel sarı yapar ya da kaç ontivero’ya denk gelir acaba?

    kendisine ‘türkiye’nin en büyük’ kulübü diyenler, oturup tekrar tekrar düşünsün. o büyüklük için mücadele eden, toplumda farkındalık yaratmak adına sahaya çıkan insanların emekleri nasıl hiçe sayılıyor, o insanlara nasıl yokmuş gibi davranılıyor diye.

    sizi ‘büyük’ yapan insanların emeklerinin karşılığını veremediğiniz gibi, o insanları yok sayarak daha ‘büyük’ hakaret ediyorsunuz.

    tribünlerde soytarılık gösterileriyle yöneticilik yapmak, taraftara şirin görünmek için beyanat vermek, suya yazı yazmaktan başka bir şey değil. forması için ter akıtan, o formanın hakkını veren insanlar için elinizi taşın altına sok(a)mayacaksanız, bulunduğunuz görevleri bırakın!

    iki yüzlü taraftarlar da, serdar aziz tartışmaya, beyaz futbol’da ‘kim ne dedi?’ geyiklerine, göğüslerini kabartan bu oyuncuların emeklerinin verilmemesini hiç tasa etmeden devam etsin..."

    http://t24.com.tr/...asiz-birakmadi,11147
  • 85
    fekalade güzel insanlardan oluşan takımdır.

    başlarına kimilerince engelli kimilerince özürlü olarak sıfat kondurulan insanların çıkıp bazı şeyleri her defasında insanların gözlerine sokması ne de güzeldir değil mi? bu güzel insanların maç günleri yaşadığı duyguları bir düşünelim. hissettikleri o heyecanı. kazanmak kaybetmek bu işin ödülü elbette. ama oradan bakmayalım. yaptıkları bu spor sayesinde yaşama daha sıkı tutunduklarını kaçımız algılayabiliyoruz acaba? kaçımız bu insanları izlemeye gidip alkışlıyoruz? ülkemizde bir şekilde hayatlarını sürdüren engelli insanlarımıza her defasında engel olan bir topluluğuz zaten, yapamayız biz alkış falan! futbol fanatizmine el pençe divan modundayızdır çünkü. tüm bunların aksine 2 yıldır muazzam başarılara imza atan bir takım var ortada. bu takımın kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekli. ve türkiye'de bu branşa yönelen spor kulüplerini de elbette.
App Store'dan indirin Google Play'den alın