• 6176
    direkleri döversin 90 dakika, 20 tane korner kullanırsın, top istemez, hakemler doğrar yenildiğimize üzülmem.

    karaktersiz oynanmış bir futbol neticesinde yenilince, hem de bitime 7 hafta kalmışken isteksiz, oyun planı olmayan bir takım görünce taraftar doğal olarak umutsuzluğa sürüklenir. havaya girmiş olması lazımdı takımın. artık bir zahmet çalım denemesi lazımdı futbolcuların, barça muamelesi yapılmamalıydı rakiplere.

    kimsenin taraftarı suni olarak şiirle şarkıyla motive etmesine gerek yok. 7 deplasman kaybetti bu takım 6'sının dönüşünde takımı içerde zafere taşıdı, herkes de matematik biliyor, başka taraftara benzemez başakşehir'de beşiktaş'ta tribün zaten boş kalmaz.
  • 6177
    2017-2018 sezonunda takıma son yıllarda ülkede eşi benzeri görülmemiş bir destek veren taraftardır. iç sahada tüm o eleştirilen akıllı telefon kitlesine rağmen maçları aldırıyor, tromsö faciasından beter bir maçtan sonra * takımı meşalelerle karşılıyor, idmanda 30 bin kişi hazır oluyor vs. burda takımın yapması gereken tek şey, deplasmanlarda iç sahadaki tutkunun yarısını ortaya koymak. gerisi zaten kendiliğinden gelecek ama sorumluluk almayan, denemeyen, space jam filmindeki gibi yetenekleri alınmışçasına oynayan adamları gördükçe kahroluyorum arkadaş.

    tüm bu özveriye rağmen bu gamsızlığı görünce insan tabi ki umutsuzluğa düşebilir, çok da normal. biz de biliyoruz ki galatasaray umut demektir ama görünen bazı şeyleri de atlamamak gerek. galatasaray taraftarı bunun ayrımını iyi bilir.
  • 6178
    kendilerindeki inancın yarısı futbolularda olsaydı şu an 5-6 puan farkla liderdik. şu an kimse galatasaray taraftarına laf söylemesin. ben ümidimi kaybetmedim ama kaybedenlere de hiçbir sözüm yok. sen günlerce, saatlerce maçları bekle, maçları düşün ama senin milyonluk futbolcuların iki pas üst üste yapamayan rakibine karşı bir tane bile gol pozisyonuna giremeden yenilsin.

    tekrar söylüyorum 17-18 şampiyonluğu gelecekse bunu getirecek olan taraftardır. yoksa şu anki on birimizdekilerden iki-üç kişi hariç şampiyonluğu hak eden yok.
  • 6179
    bu sezon* şampiyon olursak yönetimin şampiyonluk primini oyuncularına değil büyük galatasaray taraftarına vermesi gerekiyor.

    uefa avrupa liginde östersunds faciasına rağmen, dursun’a rağmen arena bir kere bile boş kalmadı. dünyada eşi benzeri olmayan, rakiplerimizin normal maçlarında gelmeyen seyirci antreman izlemeye, moral vermeye 35000 kişi geldi. şampiyonluk virajında kritik bir yenilgi, rezil oyun sonrası takım şampiyon gibi karşılandı.

    bu sene şampiyonluk yarışında hala varsak bu büyük galatasaray taraftarı sayesinde. eğer şampiyon olursak tarih bu şampiyonluğu oyunculara değil, taraftara yazıcak.
  • 6180
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçına, sezonun en önemli maçına gidip de tribünde insta'ya fotoğraf-story atan, snap çeken, check-in kasan, saçma sapan tweet atmakla uğraşan, facebook paylaşımı arayan, scope'ta kalp kovalayan, kısaca; orada taraftardan çok ortam çocuğu gibi davrananlarının, e-devletteki soy ağacında görünmeyen atalarına kadar söveceğim topluluk. 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçındaki rezaleti bir kez daha görmeyi kaldıramam.

    ben şimdiden söylüyorum, maçta kulağınız falan çınlarsa ya da biri sizi ararsa "kulağım çınlıyor." diye bilin ki sebebi benim.
  • 6181
    sahaya ağırlığını koyamayan taraftar. birçok kişinin de söylediği gibi maalesef "bi foto atayım da havamız olsun" düşüncesiyle elinde telefonla maç izleyen(!) taraftar sayısı çok fazla. hal böyle olunca tribünde istediğimiz etkiyi yaratamıyoruz. yalnız fark ettiğim bir şey var, bir kişi besteye girse gerisi geliyor. insanlar biraz da utanıyor galiba. ben de utangaç bir tipim ve her maça yalnız gittim -zaten 5 maça gittim- bu noktada ultraslanın artık arabesk bestelerden vazgeçip; tempolu, herkesin söyleyebileceği yeni besteler yapması gerekiyor veya bırakabilirler.
  • 6182
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında görevi neyse yerine getireceğine inancım tam olan taraftar grubudur. passolig çıktığından beri tribünlerden uzağım. bu sene trabzonspor maçı harici tribün performansımızı da hiç beğenmiyorum ancak bu ülkede şampiyonluk kokusunu almış şampiyonluk havasına girmiş galatasaray taraftarından daha durdurulamaz bir kitle yok. işlerin artık ciddileştiği yerdeyiz ligte son 6 maçımız var bu 6 maçı kazanmamız gerekiyorsa kazanacağız, kazanırız. bugün, tribünde iktidar korumasıyla şampiyon olunamayacağını şampiyonların öncelike bir ruha sahip olması gerektiğini göstereceğiz. izmir marşımız, oley çekişlerimiz bol olsun bu akşam inşallah.
  • 6184
    2017 - 2018 futbol sezonunda galatasaray futbol takımının şampiyonluk yarışına tutunmasında en büyük paya sahip olandır. deplasmanda yedi mağlubiyet almış takımını her defasında bağrına basmış, tribünleri hincahınç doldurarak moralsiz futbolcuların inancını arttırmıştır. beşiktaş maçı'nda bu sezonki son görevini yapacak, malatyaspor maçında ali sami yen'i şölen alanına çevirecektir.
  • 6186
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçının yıldızıdır. uzun süredir ilk defa maça bu kadar konsantre, oyunun içinde bir tribündük. evet belki çok geniş katılımlı tezahüratlar olmadı ama anlık patlamalarla, ıslık ve uğultuyla, rakibi baskı altına aldık. mustafa kemal'in askerleriyiz tezahüratı ise gecenin en güzel olayıydı. tribünde tüylerim diken diken oldu.
  • 6189
    17/18 sezonunda şampiyonluğu açık ara en çok hak eden taraftardır. sene başından itibaren arena'da hep dolu tribünlere oynadık. deplasman karnesine rağmen her zaman bağrımıza bastık, karşıladık. sosyal medyada hep en çok biz destekledik.

    sene başında da demiştim: biz 2 senedir 4. yıldızın rahatlığını yaşadık. o çok gergin sezonun şampiyonluğu o kadar tatlıydı ki 2 senedir biz onun sarhoşu olduk. ''aman ya şampiyon olmasak da olur daha yeni olduk zaten.'' havasındaydık. bu 2 senede fener değil beşiktaş şampiyon olduğu için de uyanmamız zaman aldı fakat bu sene başından itibaren gösterdik ki tekrar şampiyonluğa açız.

    son bir iş kaldı, beşiktaş maçı. 3 sene önce bir mayıs akşamında olduğu gibi yine kendi stadımızda onlara koyup şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz.
  • 6193
    bazen maçtan maça kötü performans sergilese bile bu memleketin en iyi, en aklı başında, en mütevazi, en görmüş geçirmiş ve en objektif taraftarıdır. 15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında insan üstü bir efor sarfetmiştir. oyunun bazı anlarında takımında bocaladığı dönemlerde homurdanmalar mırıldanmalar arasında mutlaka birileri çıkıp fitili ateşledi. top rakipteyken ben de dahil olmak üzere ıslıklar yuhalamalar hiç susmadı. özellikle ultraslan son zamanların en iyi performasını sergiledi kale arkasında bayık tezahuratlardan uzak durdu. arda denen adama karıncanın belini incitmeden, küfür etmeden pankartlarla ve manidar tezahuratlarla cok guzel mesajlar verildi. hoş pek anlamamıstır da neyse. velhasıl kelam bu taraftar bu şampiyonluğu bu sene fazlası ile hak ediyor. umarım sene sonu hak ettiğimizi alır burda hep beraber sarılır kucaklaşırız. güzel adamlarız be iyi ki varız iyi ki galatasaraylıyız..

    son dakkalarda bütün stadın çok içten ve gür bir sesle mustafa kemal'in askerleriyiz şeklinde bağırması ise mariano'nun golu ile beraber gecenin en güzel hareketiydi.
  • 6194
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında herşeyi eksiksiz yapmış, türkiye'nin en tecrübeli taraftarı. merdiven boşluklarından tut, emre'ye, arda'ya verilen tepkiye, takımı ateşlemekten hakemi baskılamaya kadar, yapılan her hareket tam kıvamındaydı. biz bunları yapardık zaten, boşuna bütün avrupa bizden bahsetmedi 20.000 kişilik ali sami yen performanslarımizdan dolayı. 4-3'lük bordeaux maçını bulun açın, kewell'in golünden önce rakibe baskıyı koyup topu taca kim attırmış, taraftar golü nasıl istemiş görün. biz bunu küçük büyük demeden her takıma yapardık. o yüzden cehennem dedi avrupalı oraya. sonra maalesef uykuya geçtik, türkiye'nin en kolay deplasmanlarından birisine dönüştük. bunların sebeplerini ayrıca incelemek lazım ama sonuç olarak yine uyandı dev. sadece akbil maçında değil, bu sezon bir çok maçta etkimizi gösterdik. akbil maçı işin zirvesi oldu. 7'den 70'e herkesin ellerinden ve gözlerinden öpüyorum ve sizleri seviyorum.
  • 6195
    yeni nesil sabırsız, futbolcu ıslıklamayı marifet sanan güruhu da içinde barındıran gruptur.
    iasmin latovlevici‘nin kapasitesi bu. adamın ne suçu var? maç kötü gitse de niye oyuncunun gardını bu kadar düşürürsünki? tamam ben de bayılmıyorum da ayıptır ya. bu sözlerim aslında sadece lato’ya yapılan ıslık için de değil tüm ıslıklar için.
    kısaca; kimse bayılmıyor birader bu adamlara. ama üçer gün arayla önemli maçlara çıktığın için bu adamlara da ihtiyacın var ve düşürme onları oyundan. çok sinir olduğum yasin için bile söylüyorum sus ve maç sonu tepkini göster sahadakileri etkileme. o ıslıklanan adama değil galatasaray’a zarar veriyorsunuz ama umrunuzda değil.
  • 6196
    artik her maca gittigimde ayar oldugum, icinde macin bitmesine 60 dakika varken, finale cikma macinda kendi topcusunu isliklayan,

    en ufak tezahurat yapmayip sesini sadece kendi futbolcusu pas hatasi yaptiginda ah vah diye bagirip ana avrat sovmek icin kullanan,

    kontrataga cikarken suraya at buraya at diye abuk subuk bagirip futbolcuda gereksiz panik yaratan,

    yay civarinda top bir oyuncuya geldiginde vur vur diye bagirarak topcuyu yine panige sokan bir kitle barindiran taraftar.

    tamam lato'yu isliklamayinca messi gibi oynamayacak da adami mental olarak bitirdiniz bu sene, verecegi yuzde 1 katki varsa onu da veremedi sayenizde.

    dun selcuk, ahmet calik, yasin, maicon, eren, lato ne kadar rezilse, isliklayanlar da ayni sekilde rezildi ve elenmemizde pay sahibiydi.

    o stada galatasaray'a destek olmaya gelin, kendi topcunuzu isliklamaya, pas hatasi yapinca, net pozisyon kacirinca kendi topcunuza ana avrat sovmeye degil.

    (bkz: 18 nisan 2018 galatasaray akhisarspor maçı) ve 17-18 sezonundaki diger ic saha maclari.
  • 6197
    stada giden kesiminin acilen kendisine çeki düzen vermesi gerekmektedir.

    maç 2-0 olduktan sonra tv karşısındaki sen ben gibi şok yaşayıp, mal mal maça baktılar.

    hiçbir şekilde bir tezahürat , takımı ateşleyici bir potansiyel yaratmadılar.

    tek yaptıkları lato'yu ıslıklamak oldu. o da bizim keloğlanı daha malca hatalar yapmaya sürükledi. muhtemelen sikerim turunu , maç bitse de evime gitsem diye iç ses verdi.

    böyle ev sahipliği olmaz , bu arena taraftarını hiç sevemedim ben. yok olmuyor olmuyor, nerde ali samiyen ruhu nerede arena atmosferi.

    olmuyor,üstümüzde güzel durmuyor bu yeni stad.
  • 6198
    geçmişte bir ibrahim üzulmez vardı. bir dönem aynı sitede oturmamızdan sebep kendisiyle tanışmış, defalarca sohbet etme fırsatım olmuştu. güzel, efendi, egosuz bir abi olduğunu söyleyebilirim. velhasıl kendisi roberto carlos olmadığının farkında olup, orta halli bir futbolcu olduğunu dile getirirdi. bir konuşmamızda şuna benzer bir şey söylemiştı; inönü'de kapalı tribünün (çarşı'nın olduğu bölüm) önünde oynadığım devrelerde elim ayağıma dolaşıyor, küfürlerı, homurdanmaları duyuyorum, istediklerimi yapamıyorum, ne zaman ki devre bitiyor karşı maratona geçiyorum, nispeten daha sakin bir seyircinin önünde kendimi buluyorum, daha rahat oynuyorum, daha az hata yapıyorum, hatta iyi oynuyorum.

    ya hu senin potansiyelin ne ki zaten çarşı'nın önünde oynasan ne olur, oynamasan ne olur diyebilirsiniz fakat dediğim gibi kendisi ortalama bir sol bek olduğunu itiraf ederdi zaten. bu gün latovlevici ile kıyasladığın zaman 4 gömlek üstün olan, 30.000 kişinin onünde ki oldukça zor bir taraftar kitlesinin önünde oynamaya tecrübesi olan bir isim bile elim ayağıma dolaşıyor diyebiliyorsa, varın lato'nun halini siz düşünün. o dönem sadece ibrahim üzülmez değil, vasat altı her futbolcusuna cehennemi yaşatan bir beşiktaş seyircisi vardı, insan iç sahada maçımız var diye strese girer mi amk. biz de o dönem sonuna kadar sabırlı, hep destek tam destek mantığiyla barış özbeklere, mustafa sarplara sabır ediyorduk.

    yeni stadımız iyi hoş tabi ama, biz o ali sami yen'den çıktık, fenerbahçe gibi, beşiktaş gibi bir taraftar profiline dönüştük. canını sevdiğimin ali sami yen'inde rakipten, hakemden başka kimse baskı altına girmezdi, futbolcularımız evinin bahçesinde oynar gibi rahat oynardı. herhalde anlatmak istediğim anlaşılmıstır. bu entry'yi nasıl sonlandırsam bilemedim, şöyle bir kapanış yapmak istiyorum; soxam böyle sosyal medianın içine.

    edit: entry uzun oldu diye kesmiştim fakat şunları da eklemek lazım anladığım kadarıyla. dünyada kendi futbolcusunu ıslıklamasıyla meşhur taraftar real madridtir. 2 maç gol atamayınca ronaldo'nun bile ıslıklandığını gördük defalarca. real taraftarı her türlü ıslıklama hakkına sahip çünkü yaptıkları her transfer, dünyanın en iyi futbolcusu olma potansiyelinde, astronomik ücretlerle yapılan transferler. sen duramazsın, gol atmadığın, iyi oynamadığın bir maç olamaz diyor adam haklı olarak.

    bizse sol bek bulunmayan takıma latovlevici'yi transfer edip katkı veremeyince ıslıklıyoruz. oyundan çıkarken ıslıklanan oyuncuya lafım yok ama maça devam eden futbolcuyu ıslıklamak takımı baltalar. şimdi örneğin nagatomo'nun psikolojisini düşünen var mı? lan ben şimdi ilk kötü maçımda ıslıklanacak mıyım diye düşünmez mi adam? geçmişten örnekler veriyoruz anlaşılsın diye ama kimsenin anlamaya niyeti yok. maicon, gomis, mariano falan robot mu arkadaş, bunların psikolojisi yok mu? bu adamlar etkilenmiyor mu sanıyorsunuz lato'yu ıslıkladığımız zaman. bu adamlar bu kadar karaktersiz mi sizce, takım arkadaşları ıslıklanırken, banane bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyecek kadar.
  • 6199
    gerektiği yerde gerektiği futbolcusunu ıslıklayan taraftar. baştan belirteyim maç içerisinde futbolcu ıslıklanması olayı bence de hiç hoş bir durum değil. ancak kabul edelim ki maç içerisinde ıslıklanan tek oyuncu lato idi. ve bu adam zaten ıslıklanmasa da bomboş durumda iken taça orta açan bir adam. şimdi burda her ne kadar fatih hocayı sevsem de eleştirmek zorundayım. çünkü dünkü maçta lato ve yasin’in ilk 11’de başlaması düpedüz saçmalıktır ve bir tane mantıklı açıklaması yoktur. bu 2 adamın zaten sezon sonu sözleşmesi bitecek ve takımdan gönderilecekleri kesin. hal böyleyken dünkü maçta lato ve yasin yerine alt yapıdan recep gül ve yunus akgün gibi isimler oynasa daha mı kötü oynayacaktı? ya da atıyorum lato’nun yaptığı hataları bu iki çocuk yapsa ıslık yer miydi? cevap tabi ki de yemezdi. ayrıca dediğim gibi maç oynanırken ıslıklanan tek oyuncu latoydu. yasin oyundan alınırken ıslıklandı ve bu yapılması gereken bir hareketti. sanırım yasin’in kendisi de galatasaray kariyerinin bittiğini artık anlamıştır. maç içinde ıslıklama olayını hala doğru bulmuyorum ancak bir de iyi tarafından bakmak lazım olaya. mesela allah korusun ama diyelim ki yarın nagatomo sakatlandı. yerine lato’nun oynamaması gerektiğini artık fatih hocanın da anlaması lazım. kendisinin de belirttiği gibi bazı oyunculara gerektiğinden fazla güveniyor. kupa maçlarının bir diğer amacı lig maçlarında yedek bekleyen oyuncuları hazır tutmak ise lig maçlarında kesinlikle oynamaması gereken oyuncuların bu kupa maçlarında da oynamaması gerektiğini düşünüyorum.(bkz: 18 nisan 2018 galatasaray akhisarspor maçı)
  • 6200
    bugün her maç dalga geçtiğimiz burak yılmaz bu takımdan niye gönderildi? taraftarın kendisine gösterdiği tepki için. peki sabri sarıoğlu denen hastalıktan nasıl kurtulduk? taraftar tepkisinden dolayı. buna benzer birsürü örnek verebilirim. selçuk inan geçen sene sürekli ıslıklanirken, iki hafta önce alkışlarla terketti sahayı. burada kendisini öven entryler gördük bolca. dünkü maç sonu entrylerine bakin sövmeyen kalmamış. o yüzden ben bazı tepkileri saçma bulsamda (bkz: bruma) genel olarak çok memnunum taraftar profilimizden. çünkü statda bu tepkileri göstermediğimiz için yıllarca bu çöpleri izlemek zorunda kaldık. gönül isterdi dün yasin'e, eren'e ve selçuk'a aynı tepkiler gösterilsin ama fatih terim etkisi engel oldu. umarım dün ki gibi aldığı paranın, giydiği formanın hakkını vermeyen adamlara hakettiğini verir taraftar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın