su siralar kendi kendini piç etmektedir.
futbol takimimiz berbat bir sezonu geride birakmis, ezeli rakibimiz kosar adim sampiyonluga dogru ilerliyor, ustelik sadece futbolda degil, neredeyse butun branslarda. bu durum karsisinda son gunlerdir bir suru yazarin etekleri tutusmus sekilde sozluge kustugunu
* goruyoruz. ne zaman sozluge girsem "nalet olsun lan!" dusuncesiyle kapatiyorum sayfayi. ustelik telefon'dan girme aliskanligim oldugu için sozluk hep elimin altinda ve otomatik olarak açip okuyorum, aliskanlik iste... ama artik sene boyunca aldigim tadi alamiyorum buralardan. kah
her bransta fenerbahce'ye yeniliyor olmak basliginin her yenilgiden sonra hortlamasi, kah "
elano yatarah dönya kupasina gidiyor
andre santos niye yoh" serzenisleri, kah
adnan polat istifa sesleri, kah
rijkaard'a sallamalar... asil sorun bu konulari konusmak ya da fikir beyan etmek degil, asla. ama bunu yaparken kullanilan uslup o kadar sığ ki, kullanilan argumanlar -ki arguman demeye bin sahit ister- o kadar çocukça ki, hani "online olayim da cevap yazayim" bile dusunemiyor insan, o kadar aptalca yani.
anliyorum, suçu birilerine atmak istiyorsunuz, her
galatasaray'li gibi uzgunsunuz, sorgulamak, hesap sormak istiyorsunuz aklinizca. ama lutfen ortaya herhangi bir fikir attiktan sonra altini doldurun. ha, bir de mumkunse o çok nefret ettiginiz
ibne basin'da yer alan haberler, duyumlar ve
belirtildi,
duyuldu,
ruyada goruldu tarzi haberleri kaynak olarak gostermeyin. çunku ustte bahsettigim çocukça entry'lerin 90%'i o haberleri baz alarak yazilmistir.
son olarak; bu sozlugu
gerçekleri gozume sokan yer olarak tanimlamak istiyorum.
gscimbom olsun,
ultraslan forum olsun, bir suru galatasaray forumuna uye oldum bugune kadar. ama ilk kez bir olusuma bu kadar çok ilgi duydum, ilk kez bu kadar çok okudum ve ilk kez bu kadar sahiplendim. insanlarin genel kafa yapilari benimkiyle uyusuyordu,ve burasi fener'e "koyma"nin pesinde olan insanlarin degil, gerçekten galatasaray'i sevenlerin yeri benim için. ya da -idi...
"efendi, burasi turkiye, burada isler boyle yurumez" mottosuyla sozluge yazan insanlar git gide bu dusuncemden uzaklastirdilar beni. benim için
galatasaray'in anlami bu degil çunku. galatasaray benim için bir felsefedir. kupalar'in, fener'in, hincal'in, ridvan'in çok otesinde bir sey.
velhasil kelam, bu sozluk bana "sevinmek için sevmedik"çilerin ne kadar basari hastasi oldugunu, "rijkaard-devrimmm" diyenlerin ayni anda "sampiyonluk" isteyebilecegini, "tarihinin en fiyakali kadrosu"
* deyip her oyuncuya ayri ayri kulp takip yerden yere vuranlarin oldugunu gostermistir. su son zamanlarda uzmustur.
edit: ne oldu bebegim zoruna mi gitti abandin of butonuna? bak butun fikirlerim degisti birden goruyomusun...
*