• 15776
    antrenmanlarından ortasaha çizgisinin iki ucuna kale yerleştirip öyle çalışırsa belki bir süre sonra maçlarda ister istemez dikine oynar bu futbolcu sürüsü.
    aksi halde bu haliyle televizyonun yanından geçerken bana bile pas atacak kadar korkak ve kabiliyetsiz oyunculardan oluşuyor orta sahası maalesef.
    ve ayrıca çok çok çok kötü takımız arkadaşlar.böyle leş futbol olmaz.böyle futbolu bir takım ancak feda yılı gibi bir yıl olur da tüm maliyetli oyuncular gider kalanlar da üç otuza oynar o zaman kabul ederiz hatta destekleriz gerekirse.ama bu ücretlerle bu futbol olmaz.
  • 15778
    selcuk ve sabri diye 2 tane pranga var galatasaray'in ayaklarinda. bu ayaklar bu prangalardan kurtulmadikca bu galatasaray'dan bi bok olmaz. kimse cavanda veya linnes'in sabri'den kotu olduguna ve sabri tercihinin tamamen teknik sebeplere dayandigina bu taraftari inandiramaz. rikerink kesemiyorsa gitmeli, levent nazifse gitmeli. bu irinlerin takimda kalmasina musade eden kim varsa bu kulupten siktir olup gitmelidir. gerekirse taraftar tesisi basmali ve bu iki utanmazi cumle aleme ornek icin eski usullerde tartaklamalidir. galatasay'i sabote eden bu cibanbaslari kaldigi surece avrupa ligine kalamaz bu takim.
  • 15780
    4 kasım 2016 kasımpaşaspor galatasaray maçında oynadıkları futboldan tek kelime ile nefret ettiğim takım. rakip 10 kişi kalmasına rağmen bizden daha çok pozisyon buluyor. bu kadar ağır, etkisiz ve rezil bir futbol hakikaten oynanmamalı. hocası desen 90 dakika bizimle maçı seyreder sonra 90. dakikada arka arkaya 3 değişiklik yapar. bu sene şampiyon olmamız imkansız.
    merak ettiğim şey; bu şekilde futbol oynarken utanmıyorlar mı.
  • 15781
    sağ tarafı yok hükmünde olan takım. kalbim, gözüm, aklım acıyor artık.

    yasin ve sabri denen iki adam oynuyor. rakip sahada ısrarla top isteyip kendi yarı sahasına geri pas atan ve bunu üst üste üç kere yapan, bomboş durumdaki bruma'ya pas atmak yerine geriden gelip yetişen rakip takım oyuncusuna çalım atmaya çalışan yasin... sabri zaten boşverin gitsin. *

    çözüm mü? çözüm yok gibi. ya da şu ana kadar oynayan oyuncular içinde çözüm yok. linnes ilk geldiği zaman sağ önde oynayıp güzel performans göstermişti. belki sağ öne linnes, sağ arkaya ched konabilir. en azından akıl olarak, şimdiye nazaran, uzayı görmüş oluruz.

    sınanıyoruz ya, sabır taşımız çatlayacak.
  • 15782
    teknik direktörsüz 13 haftada 26 puan toplayıp 3. sırada olan takımdır.

    yukarıda denildiği gibi son 3-4 senedir güzel futbol oynamıyor. hatta bu sene belki de ligin en kötü topunu oynayan takımdır.

    yeter artık kötü futbol seyretmekten bıktım. artık şampiyonluk falan umurumda değil, bizi şampiyon yapacak değil güzel, çoşkulu futbol oynatacak bir teknik direktör getirelim.

    kim olur bilmem ama eminim yılmaz vural, deli ibo ya da sergen bile gelse bu kadroya çok çok daha iyi futbol oynatır.
  • 15784
    muslera, podolski, carole, bruma, hakan balta, serdar aziz. nigel de jong toplamda 7 kisi. canla basla mucadele eden, havalara girmeyen. gorevlerini adam akilli yerine getiren adamlar bunlar. simdi tek birsey soracagim. dunyadaki herhangi bir takim soyleyin ilk 11'de sadece 7 oyuncusu boyle is yapan ama 4'ü yatan ve basarili olan. o yuzden bu takima, saydigim adamlarin yanina ilgili pozisyonlarda oynayacak, isimli isimsiz farketmez, adam akilli mucadele edecek oyuncu lazim. degilse bu takimin basina mourinho da gelse, ben de gelsem birsey farketmez. ayni tas ayni hamam olur.
    not; 4 aralık 2016 kasimpasa galatasaray maci ilk 11'ine gore yazilmistir. yedek, sakat oyuncular dahil edilmemistir.
  • 15796
    http://galatasaray11.com/i/20814.jpg

    galatasaray futbol takımı'nın sağ açık problemi var. sabri idare eder bir sağ açık fakat ilk 11 için yeterli değil. yasin yine idare eder bir sol açık hem ilk 11 seviyesinde değil hem de sağ açıkta çok kötü. sinan gümüş iyi bir sağ açık fakat henüz olmamış ve onu da yönlendirebilecek bir hocası yok. podolski geçen sene o bölgede idare etti fakat o da o mevkide oynamak istemiyor. bruma kesinlikle sol açıkta faydalı ve sağa çekmenin hiç anlamı yok. takımın hazır bir sağ açığa ihtiyacı var hatta devre arası sadece sağ açık transferi yapılsa yine bu takım iş yapar.
  • 15797
    bence denildigi gibi 2-3 futbolcu ile genel problemi cozulecek bir takim degil. ustelik bu temposuz oyun son gunlerinde sorunu degil. yaklasik 3-4 senedir sure gelen bu temposuz, yavas pasa dayali oyunu oynuyoruz.
    komple bastan asagi revizyona girmeli bu takim. hatta ana kadrodan sadece muslere kalmali diyecek kadar iddialiyim bu konuda.
    takimin bu yapisi ile daha tempolu, presli, oyunu karsi alana yikacak bir anlayista olmasi imkansiz. bakin bu kacinci hoca ama takimin bu uyusuk yapisi maalesef degismiyor.
    hocalarin buyuk yanlisi olmasi yaninda hic bir sistem bu takimin farkli bir oyun yapisi icinde olmasina olanak tanimiyor.
    miadini doldurmus bir cok oyuncu ile risk almaktan, topu kaptirmaktan korkan, ileri atmaktan cekinen bir mantileteden bahsediyoruz.
    takimin hala iddiali olmasi turk futbolunun ne kadar rezalet oldugunu bir kez daha yuzumuze carpiyor.
  • 15798
    2016-2017 sezonunda akhisar bld., kayserispor, beşiktaş, başakşehir ve kasımpaşa maçları... ortak özelliği (ortak sorunu) ise öne geçince skoru koruma isteği (hastalığı). bu maçlardan bazılarını çevirebildik bazılarını çeviremedik... kaybettik ya da berabere kaldık. bu maçlar haricinde adanaspor ve gençlerbirliği maçlarında öne geçince her zaman olduğu gibi geri çekildik ancak şansa gol yemeden yüreğimiz ağzımızda 90 dakikayı tamamladık.

    akhisar bld. ve beşiktaş maçlarının ilk yarısı haricinde hiçbir maçın bir yarısında büyük takım gibi oynamadık. mesela fenerbahçe maçında sahaya çıkmayı unuttuk, şahsen ben galatasaray'ı göremedim gören varsa söylesin.mesela dün oynanan 4 aralık kasımpaşaspor galatasaray maçında yerin dibine girdim. maç sonunda kaybetmişiz modunda takıldım. hani iyi oynayalım gerekirse kaybedelim muhabbeti var ya en azından geleceğe dair umutla bakmamı sağlayacak bir oyun, hırs, mücadele vs. dün sadece onu istedim. en son hangi hafta şu takımın üzerinden geçeriz dediğimihatırlayamıyorum. her hafta aynı terane. öne geç ve üzerine yat.

    defans hattıyla hücum hattı arasındaki mesafe akıl alır gibi değil. yediğimiz golü son sıradaki adanaspor yemez. gol esnasında rakip futbolcu muslera'yı geçip topa vurduğunda ceza sahamızda 4 kasımpaşalı futbolcu var, biz de ise 2 kişi, yanlış anlaşılmasın kontraatak falan değil attıkları gol, sözde skoru koruduğumuz dakikalarda...

    riekerink için hep pozitiftim ancak dün ne kadar korkak olduğunu ben dahil herkes gördü. sırf millet uyanmasın diye vakit geçirmek için oyuncu değiştirdi. oysa ki yasin ilk yarıda bile 'beni çıkarın' diye bas bas bağırıyordu adeta. bu şekilde daha çok posta koyar oyuncular bu adama. en geç devre arasında teknik direktör değişikliği şart, bu şekilde nereye kadar?
  • 15799
    bence asıl sorunu psikolojik. kaliteli ayaklar var ve zaten bunlarla sonuca gidiyoruz. eğer her maçta agresif oynamayı başarabilirsek, puan kayıpları olsa bile sezonun genelinde şampiyon olabileceğimiz puan ortalamasını yakalayabiliriz. galatasaray önde bile olsa 2. , 3. golü kovalar. maçın başında bulduğu golün üzerine yatmaz. saldırmayı bırakmaz. farkı arttıramazsa son 10 dakika anlarım ama maçın başında öne geçtiğinde bile yaslanırsan rakibini cesaretlendirirsin. 10 kişi kalan takım üzerine gelir.

    şimdi ahımız var hocam tayfasındanım ama kendisini efsane yapan 2000 uefa kupası finali'nde bile yaklaşık 30 dakika 10 kişi oynayan takımını, stoperinin omzu çıkmış takımını 120. dakikada ileride prese yollayan adam burada başarılı olur.

    mesela eric gerets bu ligin şifrsini kısa sürede çözmüştü yediğinden fazlasını atmak. hatta kendisi için derler ki yatağın bile ileri ucunda yatarmış :(

    demem odur ki bu takımın yerel ligde başarılı olması için hücum futbolu oynaması gerekli. zaten türkiye ligi'nde rakiplerinin üzerinde her türlü baskıyı kurabileceğin bir ortam var. ne kadar çok atak yaparsan o kadar çok penaltı kazanır, rakibe o kadar çok savunma yaptırır ve o kadar çok kart gördürür, o kadar hata yaptırırsın...

    beşiktaş'ın 2 yıldır puan tablosunda yukarıda olmasının anahtarı bu. en iyi bizim yaptığımız ama daha önceden yaptığımızı yapıyorlar.

    şampiyonlar ligi'nde deplasmanda gene kontrollü oynayabilirsin ya da deplasman derbilerinde ama diğer her maçta saldıracaksın...

    birilerinin riekerink'e bunları anlatması lazım ama belli ki o kişiler ayhan akman ve orhan atik değil...
  • 15800
    golü bulduktan sonra anlamsız bir şekilde duran takım. ikiyi üçü atıyım değil de pas yapa yapa 90 dakikayı bitireyim derdinde. hem de kendisinden fersah fersah aşağı takımlara karşı bile. bunu teknikle taktikle açıklayamayız. takımda yine kaybedebiliriz aman maçı böyle bitirelim düşüncesi hakim olabilir. dışarıdan bunu tahlil etmek oldukça güç ama ilk aklıma gelen bu. başka bir açıklama ise riekerink bunu istiyor olabilir. savunmaya güvenmediği için pas yapa yapa maçı soğutmak istiyordur belki. ayrıca sanırım hoca ligin pek farkında değil. deplasmanda olmana rağmen takımın karşı takımı eze eze yenebilir. korkmaya gerek yok bu kadar. biri attıktan sonra ikiyi ara üçü ara farka gitmek iste. nedir bu hocam bu kadar korkaklık? elinde bruma, podolski, sneijderi eren, yasin, sinan gibi hücum oyuncuları var. bu adamlar herhangi bir anadolu takımına bir maçta beş gol atamaz mı? bu hattın arkasında selçuk, de jong ve tolga gibi adamlar var. backlerin lig ortalamasının bir tık üstünde. birer birer baktığımızda bu oyuncuların hepsinin handikapları var. beğenirsiniz beğenmezsiniz ayrı bir yazının tartışma konusu olur bu ama el insaf hoca. bırak saldıralım, çöreklenelim karşı yarı sahaya. her şeyi geçtim uzatmada oyuncu değişiklikleri yapıp zaman geçirmek nedir?* sanki karşımızda barcelona var. alt tarafı ligin en kötü top oynayan 10 kişi kalmış kasımpaşa takımı var. ben biliyorum bu takımın nasıl kötü oynadığını, sen hiç izleyip görmedin mi bunların neler yaptığını ya da yapamadığını?

    acil olarak gerçek bir teknik direktöre ihtiyacımız var. bunu yazmak gerçekten acı veriyor bana. çünkü ben istikrardan ve sabırdan yanayım. belli bir süre geçince bir hocanın gerçekten takıma etki edebileceğine inanıyorum. ancak maçlara müdahale etmeyişi, takımda çok bariz disiplin sorunları bana bunu dedirtiyor. gerçi böyle diyoruz da içinde bulunduğumuz maddi durum ve kulübün başındaki iş bilmezler sayesinde bu sezon böyle gider.* en acı olanı, şu oynadığımız top ile liderden sadece beş puan gerideyiz. üstelik fenerbahçe ve beşiktaş deplasmanlarını atlatmış bir şekilde. sadece bu bile hocaya bir şeyler anlatmalı. sen bu leş futbol ile bu ligde şampiyonluk yarışından kopmayabiliyorsun. düşün bir de düzgün top oynadığımızı. kim bilir o zaman neler yaparız?
App Store'dan indirin Google Play'den alın