• 8578
    babası korku salmadan ders çalışamayan sorumsuz öğrenciler.

    fatih terim gidip yerine mancini gibi yumuşakbaşlı bi adam geldiğinden beri olan bu. sahada bi lakayitlik, bi ruhsuzluk...

    öve öve bitiremediğimiz selçuk, melo, drogba, semih bugün söve söve bitiremediğimiz eboue bile değildi. maça tek konsantre olmuş adam gevşek eboue'ydi ya, eboue. dany, chedjou'ya yorum bile yapılmaz. o derece.

    helal olsun amına koyayım lan. koca derbide düzgün iki arapası atamadın selçuk, defanstan 2 top çıkaramadın semih, adam gibi depar bile atmadın burak, bi top indiremedin drogba ve bu kansızların taşşak malzemesi oldunuz, hepinizin gözlerinden öpüyorum.

    fatih terim-ünal aysal-mancini: biri kontrat imzalamadı, biri florya'da at koşturmak ve oyuncağıyla rahat rahat oynamak için efsanemizi kovdu, diğeri de nereye geldiğini, kimlerle çalıştığını anlayıncaya kadar galatasaray ligi 6. bitirecek.

    başkanından, hocasından futbolcusuna yapacağınız işi sikeyim lan. siktiniz hayallerimizi.
  • 8579
    2013/2014 sezonunda şampiyon falan olamayacaktır. duyguları bir kenara bırakıp realist olmak çok da zor değil. bu laubali futbolla bir yere varamayız. o eski rakibini ısıran galatasaray yok bu sene. hiç ümitlenmeye gerek yok bence.

    edit: ha ümitsiz olsak bile son düdüğe kadar destekleyeceğiz bu takımı. biz elimizden geleni yapmaya her zaman hazırız...
  • 8580
    ne olduysa pastanın üstüne çilek koyma düşüncesinden sonra oldu. elimizde çok güzel bir pasta vardı. yedikçe insanın yiyesi geliyor ve ağızda güzel bir tat bırakıyordu. lakin bu pasta mükemmel değildi ama kötü de değildi. biraz tamahkar insanlara gör çok çok güzel sayılırdı. üzerine çilek koyduk o pastanın tadı berbat oldu. pasta pastalıktan çıktı. tamahkar olanlara bile çok kötü gelmeye başladı.

    bu olay bize bir kez daha gösterdi ki sırf ismi var diye, kariyeri var diye tonla para verip oyuncu almak ve bütün sistemi o oyuncuya-oyunculara göre kurmak doğru değil. sen pastanın üzerine sneijder ve drogba'yı koyarsın ama pastayı pasta yapan selçuk-burak-semih-eboue-elmander-necati-vs.. geriye gider. geriye çileklerle pasta tadı almaya çalışırız ama nafile. millet kurabiyeleriyle zevkten dört köşe olup keyif yapar.

    üstüne üstlük dünya mutfağında saygın bir yer edineceğiz diyip türk mutfağının en iyi aşçısını da gönderirsen olacağı bu.
  • 8583
    frikikcisi ve penalticisi selcuk inan olmalidir. o'nun disinda topun basina gecenlerin kafasina vurup topu elinden almalidir.

    sirf egolari yuzunden duran topu pic ediyor digerleri cunku.

    melo'nun penaltiyi sag koseye yuvarlayacagi kesin. bi kere farkli vurdu o da evdeki cluj macinda bok gibi kullandi.

    drogba desen nerdeyse eray'a sen cekil kale vurusunu ben kullanacagim diyecek.
  • 8584
    objektif konuşmak gerekirse yapılanma itibariyle lig ve şampiyonlar liginde başarılı olmak için yeterli kadro kalitesine sahip olmayan takım.

    geçen sezon gelen şampiyonluk ve cl çeyrek final akabinde yapılacak 3-4 nokta transfer ile bu sene ligi domine ediyor olabilirdik. onun yerine kiralık oyuncuları satın almak (bu noktada herhangi bir şikayetim yok melo & umut son derece verimliler) ile sınırlı kalan bir transfer politikamız oldu.

    yabancı sınırlaması bizi darlayacaktı, bunu taraftar olarak en başından beri görüyor olmamıza (yd'nin bizim lehimize bir karar vereceğini sananlar şöyle geçsin, bişey denicem) rağmen yönetimin bu durumu fark edememesi, veya inanmaması neticesinde bugün ligde sıkıntı yaşıyoruz.

    açık konuşalım türk kalitemiz son derece yetersiz.

    mevcut ve olası kadro yapılanması olarak olaya yaklaşmak istiyorum.

    kale:

    muslera - ufuk - eray = muslera gerçekten dünyanın en iyilerinden biri. kalenizde böyle bir adam varken yedek kalecilere büyük paralar vermemek kadar mantıklı bir hareket yok. ancak hiç oynamamış ufuk amcam nasıl ve neden sakat? eray neden hazır değil? bu sorulara halen cevap veremiyorum. oynamıyor diyenlere mert günok örneğini veriyorum. kendisi de oynamıyor, ancak oynadığında da volkandan daha iyi.

    defans:

    bittiğimiz yer burası. geçen sene sol bek sol bek diye yırtınırken başkan bu sene "kadro yeterli" diyerek (transfer sezonu kapanmadan 2 gün önce) herhangi bir takviye girişiminde bulunmadık.

    sağ bek: eboue bir maç var 3 maç yok ama daha iyisini alabileceğimizi sanmıyorum. sabri de türk kontenjanı derken ortalama bir sağ bek durumumuz var.

    stoper: semih gibi genç ve yeterli bir savunma var. gökhan zan yedek olarak iyi bir yedek olabilir ancak 8m euro verilen chedjou yerine 10-12 m verip ömer toprak veya serdar taşçı (3.600.000 euro) gibi "türk" olan bir stoper alınabilirdi. hatta 15 m verip ikisi birden de alınabilirdi diye düşünüyorum. çok zor ama devre arasında her ikisine de yüklenilmesi lazım. özellikle serdar taşçı nın gittiği parayı görünce gerçekten içim acıyor.

    sol bek: yok. resmen yok. şunu anlamıyorum, bu kadar sol bekimiz olmamasına rağmen neden altyapıdan bir çocuğu denemiyoruz burada? oynayan herkes son derece kötü iken ve galatasaray taraftarı altyapıdan çıkan oyuncuları gerçekten desteklerken en azından biri iki maç (iç saha) bir çocuğu deneseydik diyorum. çağlar birinciye verilen şans 18 yaşında altyapıdan çıkan pırıl pırıl bi çocuğa verilse bence çok daha iyi değerlendirebilirdi. devre arasında transfer şart.

    orta saha: melo & selçuk ikilisi şu an halen ligde o noktada en iyi oyuncular hem bireysel anlamda, hem voltran anlamında. ancak bu taşlardan biri kaydığı zaman çok sıkıntı yaşıyoruz. bu bölgede ceyhun-yekta-engin ve hatta emre çolak gibi isimler var ancak bence yeterli değil. transfer kısmında değineceğim.

    kanatlar: kırık abi kanatlar. bruma iyi ancak üzerine koyması lazım. burak kanat oynayabilseydi zaten başarısız bir fb ve bjk macerası geçirmezdi. aydın bence halen yetenekli ancak gamsız olduğundan son tercih. engin ve emre de burada yeterince verimli değil net transfer şart. zaten kanatlardan oynanan oyunun temel prensibi hızlı ve dikine giden kanat oyuncuları olmasına rağmen bizim oyuncularımızın bu hususların ikisini de tam olarak gerçekleştirememesi nedeniyle forveti kaleciden çıkan uzun degajlarla beslemeye çalışıp patlıyoruz.

    forvet: transfere ihtiyaç duymadığımız 2 bölgeden biri.

    transfer politikası ve sonucunda oluşması gerektiğine inandığım kadro:

    kale: muslera - eray - a2 (tek ihtiyaç duyduğum zamanda oynayamayan ufuk'a boşuna neden para verelim ki?)

    gidecekler: ufuk

    defans: eboue - sabri - semih - serdar taşçı (sezer özmen) - ömer toprak - gökhan zan - dany - yabancı (yerli olursa 1200 yıldır atila turan diyorum) sol bek transfer - a2

    gidecekler: chedjou, riera, hakan balta

    orta saha (mc/amc) : selçuk, melo, yekta, sneijder, emre çolak (yedek sneijder olarak) - transfer edilecek dmc.

    gidecekler: engin, ceyhun

    kanatlar: bruma - hakan çalhanoğlu - sercan sararer (ben seviyorum adamı) - nani - erkan zengin

    gidecekler: amrabat, engin baytar - hamit (zaten gitti sanırım) - aydın

    forvet: burak - drogba - umut.

    bu noktadan sonra takımı şu şekilde kurmak mümkün:

    -------------------muslera-------------------

    eboue - ömer toprak - semih - atila turan

    -----------selçuk-----------melo------------

    -sercan---------sneijder-----------bruma
    (nani) (erkan)

    -------------------drogba--------------------
    (burak)

    ha buradan 4-4-2 ye geçer sneijder ı ekarte edersen nani bruma gibi kanatlarla top oynarsın. orası da sana kalmış hocam.
  • 8585
    galatasaray takımının sezon boyunca ekstra motive olması gereken, hatta default olarak motive olması gereken 2 maç vardır. biri deplasman, biri evimizdeki fenerbahçe maçları. kötü oynayabilir, gününde olmayabilirsin ama her hangi bir fenerbahçe maçında sahada lakayıt tavırlarla dolaşacak, mücadele etmeyecek, maç sonunda mağlubiyeti sikine takmayacak oyuncu dünyanın en yetenekli oyuncusu olsun gözümde gram değeri yok.
  • 8589
    (bkz: 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı)'nda o kadar ruhsuz bir futbol ortaya koymuştur ki anlatamam. fenerbahçe 1-0 önde bizimkiler ne bir koşuyor ne bir pres ne bir hırs hiç bir şey yok. şampiyon olduğumuz son 2 senede takımda hırs, coşku, ruh vardı bunlarla geldi şampiyonluk. son dakkaya kadar kazanma ümidimiz vardı. ama (bkz: 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı)'nda dakika 50 de ben maçı kazanamayacağımızı anladım oyunculardaki o isteksizliği anladım. inşallah bu düzelir.
  • 8590
    şampiyonluk mücadelesi veren, avrupa'nın saygı duyduğu bir kulübün forveti 35 yaşında olamaz. 25-26 yaşlarında avrupa pazarında 8-9 milyon euro'ya alacağın atletik, güçlü, dinamik, fiziki yapısı yerinde futbolcu kaynarken, sen futbolunun sonbaharına gelmiş, 3-4 maçta 1 gol atan adamı bu takımın forveti yapamazsın. (bkz: didier drogba)

    yaklaşık 3 ay transfer sezonu açık kaldı. kardeşim görüyorsun sol bek yok, neden almadın? düşündükçe çıldırıyorum. dany oynuyor ya sol bekte şaka gibi, bu kadar aciz misiniz bu işi yönetmekten eyyy ünal aysal ve yöneticileri?

    burası stajyer bir kulüp değil. 18 yaşındaki adamı ''tecrübe kazansın, futbolunu geliştirsin, 2-3 yıl sonra 30-35'e okuturuz'' mantığıyla transfer yapma lüksüne sahip değilsiniz. bize tansiyonu yüksek maçlara alışık, şampiyonlar ligi'nde az-çok tecrübesi olan adamlar gerek eyyyyy ünal aysal ve yöneticileri..

    yabancı statüsünde daralmaya gidileceğini bile bile neden kaliteli türk futbolcular alınmadı?
    neden ben sol açıkta burak yılmaz'ı izledim?
    neden ben sol bekte dany'i izledim?
    neden ben para uğruna büyük bir kumar oynanmış, topa güçlü vurmaktan aciz, ortaları bir o kadar berbat, derbi maçlarını oynamaya alışık olmamış adamı izledim?
    neden bu takımın yedek kulübesi bu kadar kalitesiz? selçuk-melo'nun alternatifi yekta-ceyhun olduğunu bile bile sezon başında neden daha kaliteli alternatif bir ortasaha alınmadı?
    ali dürüst, adnan öztürk gibi bu işlerden anlayan 2 adamı ne yaptın da küstürdün istifa ettirecek kadar eyyyy ünal aysal?
    fatih terim gibi adamı egoların yüzünden, galatasaray'ın menfaatlerini ve geleceğini düşünmeden niye gönderdin eyyyy ünal aysal?

    neden oturmuş düzeni bozdun eyyy ünal aysal?
    rahat mı battı eyyy ünal aysal?
    dünkü derbi maçında hiç korner kullanmadığımızı biliyor musun eyyy ünal aysal?...
  • 8591
    ruh geri getirme çalışmaları sırasında yanlışlıkla 2010 ruhunu geri getirmişler sanırım. ben dünkü mağlubiyete üzülmedim baştan söyleyeyim, ben sahadaki takımım yenilince değil, üstlerindeki formanın kutsallığını umursamayınca mahvoluyorum.

    benim takımım yenilmesin değil, yenilsin. o da mühim değil. mühim olan nasıl yenildiği. bu takım super final zamanı hem de kendi evinde yenilmişti fenerbahceye. ama o macta oyle bi oyun oynamıstı ki herkes takımıyla gurur duymustu. ama dün... resmen sahadaki ruhsuz adamları görünce utandım. bu kadar mısınız siz ya? fenerbahce macına cıkıyorsun, taraftarına mücadele etmeyi de mi cok görüyorsunuz? bu mu beyler galatasaray ruhu?

    ben yenilmeyen takım istemiyorum. benim takımım yenilsin varsın. ama mücadele ettiğini göreyim. dünkü 2-0lık malubiyeti alan takımdansa real madridden 6 yiyen takımı görmeyi tercih ederim. en azından onlar macın bir döneminde bana macı kazanabilme ihtimalini hissettirip gururlandırıyorlardı. sonra 6 yiyordu ama olsun. dün yediğim iki gol ve o sonucu getiren oyun inanın beni 6 yediğim real madrid macından daha cok yaraladı.

    bu sezon istediğiniz sırada bitirin ligi, ama ben macı izlerken öyle isteksiz göremeyeyim sizi. tek isteğimiz yenilirken de gurur duyacağımız bir takım görmek. fatih hoca gidince hemen bu özellik de onunla mı gidicekti beyler hı?

    yenilmeyin demiyorum, yenileceksiniz elbet. ama armanıza ihanet etmyin. bu ayıbınızı da örtmezseniz yazıklar olsun. ünal aysal ismi ise bünyemde alerji yapmakta şu sıralar, hiç girmek istemiyorum o konuya.
  • 8594
    bana göre sıkıntısı oyun formasyonu veya yanlış ilk 11 değil, tamamen fizik gücü olan takım. takımda melo, drogba ve dany dışında omuz mücadelesini kazanan oyuncu yok. bazı maçlarda rakibe göre o kadar ağır kalıyoruz ki ağır çekim versiyonu izliyormuş gibi hissediyorum. devre arasına kadar bu sorunu çözüp, arada ise eksik yerlere takviye yaparsak tekrar şampiyonluk yarışına tutunabiliriz. burada asıl mesele devre arasına kadar farkın daha da fazla açılmasını önlemek.
  • 8595
    -2013'te aldığı şampiyonluk sonrası; transfer etmek üzere ajandasında yeterli sayıda türk futbolcu olmayan; ve/ya bu türk oyunculardan yeteri kadarını kadrosuna kat(a)mayan takım.
    -tek yerli transfer erman, bugünkü duruma düşmemize sebep değil elbet; ya da kazım elde olsaydı bizi lig sıralamasında 2-3 basamak yukarı taşımayacaktı.
    -buna rağmen kadro bazı yerlerde şişkin, bazı yerlerde çok dar.
    -elde "olmasa da olur" diyeceğiniz çok fazla sayıda adam mevcut.
    -buna müteakip, çeşitli mevkiler alternatifsiz.
    -ocakta yapılması gereken çok fazla müdahale var.
    -elden çıkarılması gerekenlerin minimum zararla çıkarılması da zorunlu.
  • 8596
    son yirmi bes yilinin bilfiil sahidi oldugum canim takimim. ondan oncesini hatirlamiyorum. bu surecte bir galatasaray kadrosu yapsam soyle olurdu;

    ------------------taffarel-----------------

    filipescu----popescu--song-------ergün

    ----------------melo----------------------
    ------------------------selçuk-------------

    -------hagi-------------------------prekazi

    -------------drogba-------jardel-----------

    yedekler: muslera, bulent korkmaz, tugay kerimoglu, ribery, sneijder, hakan sukur
  • 8597
    ümit karan'lı necati ateş'li hakan şükür'lü yıllarını özlediğim takım.

    92 doğumluyum. biz futbolu konuşmaya-yaşamaya başladığımızda galatasaray; birkaç sene önce uefa kupasını türkiye'ye getirerek türk insanına unutulmaz anlar yaşatmış bir takımdı. uefa kupasını kazanan kadroyu da izlemiştik fakat bizim dönemimiz tam da bundan sonra başlamıştı.

    kulüp avrupa'da zirveye çıktığımız günlerden sonra maddi açıdan zor dönemlerden geçmeye başlamıştı. birkaç yıl önce avrupa'yı dize getiren koskoca galatasaray ne doğru düzgün futbolcular getirebiliyordu ne de adına yakışır futbol oynayabiliyordu.

    takımın içinde eski dönemden kalma efsane olarak adlandırılabilecek futbolcular vardı. hakan şükür, arif erdem, bülent korkmaz, ergün penbe, hasan şaş...

    ...ve bu kemik futbolculara zamanla eklemlenen ümit karan, necati ateş, ayhan akman...

    mazlum edebiyatı yapmak istemiyorum fakat takımın kendine has asil bir burukluğu vardı. geçmişi başarılarla dolu fakat oldukça zor günler geçiren..

    işte bu günler içinde galatasaray her geçen gün avrupa'dan yavaş yavaş kopsa da türkiye ligi'nde iddiasını sürdüren bir takım görünümündeydi.

    rakip fenerbahçe parayı basıp van hoijdonk'ları alex'lerı anelka'ları roberto carlos'ları bir bir getirirken biz inamato, prates, heinz gibi adını duymadığımız futbolcuları tanımak için hergün spor gazetelerini arşınlardık.

    fakat bazen öyle şeyler olurdu ki eminim ki alex'in attığı hiçbir gol fenerbahçe taraftarına bu tadı yaşatamamıştır.

    ezeli rakip anelka'ya milyon dolarlar verirken biz 3. sınıf bir fransız takımından ribery diye bir oyuncu getirirdik mesela. tüm futbol camiası bu duruma bıyık altından gülerken ribery ilk maçında ortalığı sallayarak sansasyonel bir durum yaşatırdı.

    bir taraf alex diğer taraf sergen ile öttürürken biz partizan'dan sasa ilic diye bir adam bulurduk. öyle bir sahiplenirdik ki galatasaray için hırsından göz yaşı dökerdi bu adam.

    o meşhur 16 dakikada yaşadıklarımızı hiçbir takım taraftarı anlayamaz mesela.

    son 6 maça yerli oyuncularla teknik direktörsüz çıkıp şampiyon olmak ne demek kimse bilmez.

    benim çocukluğumun takımı galatasaray başına gelen her şeye rağmen ailesi için dik durmaya çalışan baba gibidir. bizi şımartmasa da yüzümüzü hep güldürmüştür.

    edit: ümit karan'ın gol sevinci, deplasman tribününün sevinci her şeyi özetlemeye yetiyor aslında.

    http://www.youtube.com/watch?v=YXxKH9hCs58
  • 8599
    futbolcularinda peygamber sabrı olan takimdir. ben selcuk olsam, melo, semih olsam, aydin olsam, sneijder olsam burak gibi bir adamin her mac ilk 11 oynadigi yerde coktaaan isyan etmistim. bu ne lan it gibi kos hayvan gibi oyna 1 adam 1 gol atacak diye yenil emeklerin heba olsun ustune bir de taraftarlardan kufur ye isliklan performansin sorgulansin. ulan her mac 10 kisiyim el insaf.
  • 8600
    şu anda futbolun içinden gelmiş, kenarından geçmiş, yöneticilik hayatı dışında locaları ve vip tribününden oda ev sahibi maçlar dışında maç izlemeyen insanların yönettiği takım.
    evet binici olmak için önce at olması gerekmez ama türkiye de futbol ve süper lig kurtlar sofrasıdır, herkes poker suratlıdır, şike yapılır üstü örtülür, hakemler ayarlanır, sahada takımın doğranır, transfer şikeleri bile yapılır, sen hiç bir şey yapamazsın; sözcün şükrü ergün ise zaten hiç kimse seni inandırıcı ve samimi bulmaz, terim e kaba dersin ama o isyan eder, hakeme, gözlemciye, lig tv ye herkese ama sen isyan bile edemezsin yönetim olarak, çünkü galatasaray lı değil, makam adamısın.

    ünal aysal: başkan (futboldan anlamaz.)
    bülent tulun: danışman ( futboldan anlamaz.)
    lütfi arıboğan: (milli basketbolcu )
    şükrü ergün: fattal error

    eskiden terim vardı, oklar döneceği zaman terim ben burdayım diyordu, şimdi bir tane adam yok ki hata benim diyen?
    ilk üçe giremeyeceğiz, yazık olacak çok yazık...
App Store'dan indirin Google Play'den alın