• 37827
    muslera, kerem demirbay, kaan ayhan, abdülkerim, jelert, jacops, berkan, mertens ile futbolcu olarak, dursun özbek ve muhteşem prensi hatipoğlu ile de yönetici devam etmesi durumda başarılı olması imkansız takım. okan hoca ile de bazı şeylerin asla olmayacağı artık çok net. şu saatten sonra tek dileğim malum takıma şampiyonluk vermemek ama orada da 6 puan farka rağmen hem mental hem de oyun olarak karşı tarafı daha önde görüyorum.
  • 37828
    bir an evvel kendine çeki düzen vermesi gereken takım. avrupa defterini kapatıp ligde yolumuza devam etmeliyiz. 6 puan öyle çokta büyük bir puan farkı değil.

    önümüzde çok önemli bir maç var
    (bkz: 17 şubat 2025 çaykur rizespor galatasaray maçı)

    bu maçta alınacak bir mağlubiyet ile 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçın da liderliği de kaybedebiliriz.
  • 37829
    yeni gelenlerin bir an önce eklenmesi gereken takım. yoksa iş bambaşka bir utanç kaynağına doğru gidiyor. takım oyunu icardi sonrası kayboldu. ivedilikle takım oyunu kazandırılmalı. çizgiye inmeyen bek mi olur? orta açamayan hücumcu kanat mı olur? top çalamayan stoper mi olur? olursa başarı gelmez.
    artık bütün bire okan hocaya döndü. bugünleri yaz transfer sezonunda gördük ve söyledik. sıra sana gelecek hoca transferi isabetli yaptır dedik. galatasaray futbol takımı sos vermektedir ve önündeçok kritik 4 lig maçı vardır. tulum çıkarmadığı her maç okan hoca için tehlikedir.
  • 37830
    yöneticilerinin ve teknik ekibinin takkeyi önüne alıp düşünmesi gereken canımız takım.
    zira kulüp hiç olmadığı kadar bonkör harcamalar yaparken istisnasız aldığın tüm oyuncular oyun olarak geriye gidiyor. buna sistem de, oyuncu tembelliği de; ne dersen de, değişmeyen kesin sonuç oyuncuların kilo aldığı ve geriye gittiğidir. hatt dahada ileri gitmekte beis yok, bu öyle bir hale bürünmüş ki altyapı da sana ayak uydurmuş, yönetici kontenjanından oyuncu oynatılmaya çalışılıyor; haksızlığa uğradığını düşünenler de inat edip başka bahçenin çiçeği olup açıyor.(bkz: akman kardeşler)

    oyuncuysa oyuncu, hocaysa hoca, teknik ekipse teknik ekip; işini düzgün, dürüst olarak yapmayan güncel gelişmeleri takip etmeyen kim varsa gitmeli. zira fatih terim in kulübün kodlarına kazıyıp kendini de buna kurban ettiği “galatasaray arması herkesten büyüktür” düsturu bunu gerektiriyor. hiçbir başkan, yönetici, hoca, teknik ekip, oyuncu armadan büyük değil. bu armaya gönül veren milyonlarca taraftar, sempatizan var ve başarısızlığa tahammülümüz yok. bir hatayı bir kere yaparsın hocam, iki kere yaparsın ama sürekli aynı hatayı yapıp oyuncuların geriye gidiyorsa sende bir eksik var demektir. transfer yaparak oyuncu harcayarak bir yere gidemezsin, taşıma suyla değirmen dönmez. fatih hocada da aynı huy vardı sende de aynı huy var hocam: kendine yakın adamları ekibe alıp biz bu ekiple yöneteceğiz anlayışı. yapmayın hocam, bıktık artık tempo yapabilen yeteneksiz ancak disiplinli takımların sahada bizi dolaştırmasından.

    yönetime de buradan bir önerim var: kulübün kondisyoneri ve yardımcısı dünya çapında olmalı, kaleci antrenörü, duran top hocası, fizyoterapisti, başgözlemci, altyapı sorumlusu, antrenörleri, altyapı kondisyoneri dünya çapında maaşlı çalışanın olmalı. okan buruk veya kabul etmezse gelecek hoca da 3-4 kişilik kendi ekibiyle gelip kafasını sahaya, taktiğe vermeli. öyle ben geldim, sil baştan altyapı düzenle, kondisyonerleri kaleci antrenörlerini değiştir, tesisi boya bakımdan geçir vs. olmamalı. hoca 3-4 kişilik ekibiyle gelir, kendisine sportif direktör tarafından takımın sistemi dinamikleri maaşlı sabit antrenör ekibi tanıtılır ve mutfak senin hocam denilir olur biter.
    yeter artık her maç koş koş, aptal saptal transfer politikaları, milyonlar harcayıp yanlış planlamalar yapmalar, müzmin sakat oyuncular almalar, evlat kontenjanı açmalar, çıkıp taraftara ayar vermeye çalışmalar falan. böyle sahada dolaştırırlar seni topun peşinde.
    bu bir milat olmalı ve bir şeyler muhakkak gelişmeli. aslan düştüğü yerden muhakkak kalkar ama bir şeyler değişnezse seneye yine düşer.
  • 37833
    tuttuğu zaman çok güzel bir a planı olan takım. fakat yeri geldiğinde geride kompakt ve sert durmasını da öğrenmesi gereken takımdır. zor değil abi orta sahaya 3 tane adam koymak, boşlukları kapatmaya oynayıp oyunu biraz tutmak. sürekli koş koş, sürekli yediğinden fazlasını at nereye kadar?

    en dandik kuzey takımı bile şu geride sağlam durma işini yeri geldiğinde yapabiliyorsa sen de yapmayı bileceksin. 2-0, 3-0 öne geçtiğinde tut, maçı bitir. kritik deplasmanda oyunu tut, rövanşı bekle...

    lütfen ya, yeri geldiğinde pragmatik davranmayı bilmeliyiz.
  • 37834
    daha önceki entrylerimde de mevcut. mevcut form ve fizik durumuyla pek çok oyuncu ilk 11'de olmamalı:

    muslera
    kaan
    berkan
    abulkerim
    mertens

    bu isimler haftalardır hiçbir şekilde ilk 11 oynamayı haketmemelerine rağmen ısrarla ve ısrarla 11 çıkartıldılar. muslera, kaan ve abdülkerim artık fizik kondisyon ve beceri olarak ilk 11'i asla ama asla görmemeli. mertens artık sürekli 11 oynatıla oynatıla yıpratıldı.

    artık yusuf hak ettiği şansı bulmalı. stoperde davinson, lemina ve metehan ilk 11 olmalı. her maç artık beli dönmeyen, her uzun topta rakip oyuncuyu kaçıran, sürekli basit çalım yiyen abdülkerim ve kaan'ı görmekten yorulduk. hocanın aklında bir oyun var ve bu oyunla alakası olmayan adamlar sürekli sahada.

    rize maçında da kaan, abdülkerim ve muslera görürsek bu sezon fener'in şampiyonluğunu göreceğimizden şüphem kalmayacak. hocanın otorite ve disiplin problemi çok bariz. ya neşteri vurup kendine çeki düzen verecek ya da en geç sene sonu çantasını alıp çıkacak. bu bütçeler fatih terim'e bile verilmedi. bu kadar imtiyaz da sadece icardi ve 1 ya da 2 topçuya daha verilebilir. takım çiftliğe dönmüş, atletik performans yerlerde. şu takım dağılmaya çok müsait görünüyor. herkes aklını başına alıp bu takımın galatasaray olduğunun farkına varması lazım.
  • 37836
    https://i.galatasaray11.com/wn30j14n.jpg
    sağlıklı bir ideal 11'i bu olmalıdır artık. musleraya ve yavaş beli dönmeyen abdülkerim ve kaan kesinlikle yedeğe çekilmeli. bunları yedeğe çekmeme gibi bir madde mi var tüzükte anlamıyorum.
    duruma göre ise mertens, ahmed kutucu, sallai ve yunus hatta eren elmalı ile çeşitlilik sağlanabilir bu kadroda.
    ama ''birileri'' artık bunun farkına varmalı gerçekten...
  • 37837
    plansızlığı nedeniyle üzülmeme dahi müsaade etmeyen takım.

    evet, bir taraftar olarak bu akıldan yoksun planlama, bu iş bilmez yönetim yüzünden hissizleştim. bu oyunu 1800'lerin sonundan bugüne taraftarlar için oynuyorlar. bu topraklarda yabancıların kurduğu takımlar bile ilk maçlarında izleyicilerin ilgisini çekmiş, izlenmişler. bugün galatasaray var ise, ali sami yen'in kız kardeşi samiye erer ilk formalarımızı diktiyse bu ilgiden, alakadan, tutkudan dolayı.

    evet, bu plansızlık benden tutkuyu dahi almak üzere.

    hocanın rüyalarına girip görmedim, bilemem. ancak ben hocanın üçlü savunmayı düşündüğüne inanmıyorum. eline yedek bırakamayacağın iki forvet geçti, yolu üçlüyle çizmek zorunda kaldın şeklinde okuyorum ben meseleyi.

    öncelikle beyanı kabul edelim. hocanın aklında gerçekten üçlü oynamak olsun.

    1- üçlüde kanat bek oynayacak köhn neden gönderildi?
    2- köhn'e alternatif olabilecek kazımcan neden gönderildi?
    3- üçlüde süresi artacak emin bayram neden gönderildi?
    4- yabancı sayısına göre sorayım, hücuma giden sol bekin tersine oyun kurulumuna yardım edebilecek dubois neden gönderildi?
    5- ross neden korkunç bir anlaşmayla gönderildi?

    ben galatasaray'ın kadrosunu hiçbir şekilde üçlüye göre kurduğunu düşünmüyorum. osimhen'e hayır diyemezsin, icardi'yi kulübeye gönderemezsin. ne oldu? üçlü dendi. kaderin cilvesine bakın, üçlü savunmada iş yapabilecek bütün futbolcular bir bir gönderildi. üstelik kazımcan ülkede yetişmiş futbolcu statüsündeydi, emin bayram altyapı kontenjanını dolduracaktı... plansızlık diyorum işte.

    şimdi, gelelim daha da acı tarafa. hatalardan ders alınmaması meselesine.

    standart bir futbol sahası 105 metre uzunluğunda, 68 metre genişliğinde. boyuna mesafemiz takım boyu nedenli değişmekte ancak enine mesafemiz sabit. zaten son zamanlarda oyunun bir tarafta kurulup öte tarafta bitirilmesi meselesi ve genişlik verecek mevkilerin saptanması bu nedenle kıymete bindi: takım boyunu kısa tutup, koşucu oyuncularla alana hücum ederek yükseklik kazanma meselesi oturdu. ancak genişlik kısmı hala denemelere/yanılmalara açık.

    galatasaray benim beş büyük lig + türkiye'de gördüğüm, genişliği en kötü kullanan takım. nedenini şu görselle açıklamaya çalışayım:

    https://www.buildlineup.com/...69f861c06a7522536efb

    ben burada şu acı tabloyu görüyorum: geriye destek veremeyecek yaşlı bir on numara, hücuma gitme eğilimli iki kanat bek, orta sahalaşamayacak iki stoper ve orta sahalaşırsa riskli oyunu nedeniyle topu tutamayacak bir stoper. ki iki merkezimizi de çakamayacağımız için şu acı tabloyla çok karşılaşıyoruz:

    https://gss.gs/heX.png

    burada şu ikisinden biri yaşanıyor: öncelikle torreira ve sara bindiren merkez oyuncularını mı tutayım, topa mı basayım diyor. sonra merkez hızlı geçilince stoperlerimizden biri topa gidiyor ancak bölgesini dolduramıyoruz çünkü koca orta sahayı tek bir futbolcu tutmaya çalışıyor. ben merkezin bomboş olmasından o kadar sıkıldım ki, sallai'nin 13 şubat 2025 az alkmaar galatasaray maçındaki şahane golüne sevinemedim. çünkü futbol basit bir oyun, o merkez elbette parçalanacak.

    tüm bu plansızlığa rağmen galatasaray'ın hala bir şansı var ama bu şansı kullanmayacağız. okan buruk asla üçlü orta saha düşünmüyor. bana göre galatasaray'ın derli toplu oynayıp yine basabileceği, pres yapabileceği, üstelik topu da tutabileceği diziliş şudur: https://gss.gs/4FD.png

    roller daha belli olduğunda berkan'ın kıracağı yarım saatler geri dönecek, kaan'ın sakinleştirdiği son 20 dakikalar da geri dönecek, kutucu'nun füze atacağı anlar da sıklaşacak, jelert'in geri kazanımı da hızlanacak, mertens de sıkışan maçları açmaya enerji bulacak. üç orta saha veya ön libero ile oynamak savunma yapmak demek değildir. topun verimli çıkması, rakipteki topun hızlı kazanılması tam tersi, etkili hücumun en önemli şartları.

    ama plansızlık ve sistemsizlik dedik. bir de hocanın tercihi işte. üç orta saha ile oynamadı, oynamıyor, oynamayacak. ne acı.
  • 37838
    sven mijnans: sonuçtan memnunuz ama soyunma odasında neden 5-1 veya 6-1 yapmadığımız için birbirimize kızdık. bireysel olarak büyük isimleri var, ama takım olma adına zerre sinyal vermiyorlardı

    az kaptanı jordy clasie: daha fazla gol atamamamızı eleştirebilirim. çünkü kırmızı karttan sonra kalemize bile gelemediler. ilk gollerinden sonra gelip suratımın dibinde sevinç gösterileri yapınca psikolojik olarak onları mağlup ettiğimizi anladım. sonra da top göstermedik.

    bu lafları florya'da duvara azsınlar, bizimkiler okuyup çıksın haftaya maça.
  • 37839
    şurada ve sosyal medyada yazılanları gördükçe başka düşmana gerek yok, biz kendi düşmanımızı kendimiz oluşturuyoruz diye düşündüren takımım. ne de güzel sopası oluyoruz üzerimize oynanan oyunların, ne de güzel ekmeklerine yağ sürüyoruz.

    takım bir maç kaybetti diye yeniden yapılanma isteyenler mi dersin, teknik ekibin bir tarafına teneke bağlayıp gönderenler mi dersin, futbolcusunu itin bir tarafına sokup çıkaranlar mı dersin, bu sezonun sonunda şampiyon olsak bile beğenmeyecekler mi dersin. biz ne ara bu kadar şımarıklaşabildik. eleştiri yapalım, yapmalıyız da ancak eleştiri kültürünü bu kadar da yanlış anlamayın.

    ne diyelim;

    yiyin efendiler yiyin, bu han-i istiha sizin,
    doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
  • 37841
    çirkef oyuncu eksikliği yaşayan takımdır. herkes efendi maşallah, sanki birilerine damat alacağız.

    az alkmaar bebeleri akın akın gelirken kimse çıkıp çelme bile sallamıyor, baş kaldırmıyor, hakeme itiraz eden topçu bile yok denecek kadar az. takım durmaksızın atak yiyor, savunma pozisyonundayız, bunun üstüne sahada rezil kepaze olurken 12 faul yapabilmişiz yahu 12. yalnızca on iki. ikinci 45 dakikada takımın yaptığı faul sayısı 3. normalde de çok az faul yapan takımız. oyunu bu kadar önde oynamaya çabalayan takım yugoslav faulüne bile başvurmuyor. bunun üzerine antrenman yapın.

    yaz transfer dönemi kriterlerden biri de çirkef futbolcu olmalı. biraz diego simeone takımını izleyin abicim. takımda güney amerika orijinli bu kadar oyuncu olmasına rağmen bu kabullenmişlik akıl alır şey değil.

    (bkz: 13 şubat 2025 az alkmaar galatasaray maçı)
  • 37842
    ben size olacakları söyleyeyim.
    davinson, lemina, torreira, frankowski, osimhen’in katılımıyla sahadaki kalitesi %50 artacaktır.
    bunu ilk maçtan itibaren göreceğiz. he avrupa’dan eleneceğiz belki ama bu en azından onurlu bir biçimde olacaktır.
    sabaha kadar okan hoca ve takım eleştirisi yapabilirim ama yeni bir sayfa açmamız gereken yerde artık eleştiri değil, destek olma zamanıdır.
  • 37843
    ligin en az koşan takımı.
    herkes çok statik oynuyor. kimse yerinden kalkıp topa gelmiyor kimse koşu atmıyor,
    hızlı ataklarda topla giden rakibe yetişemiyoruz,
    ön alan baskısı kuramıyoruz, kurduğumuz pres hemen deliniyor kalemizde gol oluyor,
    fiziksel mücadalelerde neredeyse tamamını kaybediyoruz.
    top rakipteyken caydırıcı gücümüz yok topu kapamıyoruz, ya auta atmalarını yada kendileri kaybetmelerini bekliyoruz.
    ön alanda bize baskı kuran takım bizi felç ediyor.
    maçların neredeyse tamamını ya bireysel beceri yada bir penaltı golüyle kazanıyoruz.
    rahat koparabildiğimiz maç yok
    rakipler bize karşı comeback ihtimalini hiç bir zaman yabana atmıyor

    bunları ben buradan görüyorum rakip hocalar görmüyor mu sanıyor okan hoca çok enteresan.

    modern futbolda koşmayan takımın maç kazanma ihtimali yok. topu alan rakip oyuncunun karşısına çıkamıyorsan, pas yollarını kapatamıyorsan boşa bu oyunu oynamaya gerek yok boşa taa rize’ye gitmeye gerek yok.
  • 37844
    alametifarikası gerçekten takım olmaktır. günlerdir burada kesip biçilen isimlerin hal ve hareketleri taraftarı tatmin etmemiş olabilir ancak en büyüğünden en küçüğüne tam olarak bir takımdır. geçmişi çabuk unutuyoruz.

    yarın bir gün bu takım dağıldığında ve hoca ayrıldığında (er ya da geç olacak) bugünleri çok özleriz. o yüzden içinde bulunduğumuz anın tadını çıkaralım. bu sene mühim olan şey 5. yıldızı takarak şampiyonlar ligi’ne direk katılmak olmalı.

    evet, kasım ayında bu takımın avrupa hedefini mayıs’a taşıyabileceğini düşünüyorduk ama belli ki olmayacak. can sağlığı olsun. yerelde rekabeti bitirip kendimizi şampiyonlar ligi’ne atmak uefa’da iki tur sonra elenmekten daha makul geliyor. yakıp yıkacak bir şey yok. şubat ortasında ligde namağlup bir takımımız var.
  • 37845
    muslera
    frankowski davinson apo sallai
    torreira lemina
    yunus sara barış
    osimhen

    rizespor, az alkmaar ve fenerbahçe maçlarına çıkılması gereken 11 budur.
    morata'nın yokluğunda hala üçlü sistem de ısrar edip osimhen yanı kutucu falan denesek, rize deplasmanında olası yenilgide tüm momentumu veririz karşı tarafa derbiden önce.

    kutucu, mertens, yusuf demir, kaan ayhan, eren, jelert gibi isimlerin hamle oyuncusu olması lazım.
  • 37846
    alkmaar’ı eleyebilir. fenerbahçe’yi mağlup edebilir. bunlar gerçekleşse dahi benim hayalimdeki galatasaray’da ne bu yönetim ne de okan buruk yoktur.

    mali anlamda önemli bir hareket alanı var galatasaray’ın. bu hareket alanı ile yapılacakların çıtası çok yüksek. sezon sonu omurga dağılarak yeni bir omurga kurulacak. bu omurganın şu an görevde olanlara emanet edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
  • 37847
    koşu istatistiklerine göre ligde sivastan sonra en az koşan takımdır. fenerbahçe, dzeko, tadic , nesri, şimanski gibi topçularla oynamasına rağmen ligde en çok koşan 5. takım.

    mutlaka ama mutlaka kaan ve mertensi ilk 11'den çıkarmamız lazım. orta sahayı daha dirençli hale getirirsek tekrar her maç 3-4 gol atıp maçı daha ilk 15 dakikada bitiren oyunlarımıza geri döneriz. şu anda takım boyu inanılmaz uzun. bunun için de daha atletik oyuncularla oynamamız gerekiyor.

    günay (hoca forma vermez ama)
    franky-davinson-apo-sallai
    lemina-torreira
    barış-sara-yumus
    osimhen

    açık ara şampiyon oluruz.
  • 37848
    yaklaşık bir aydır kötü bir futbol oynuyoruz. bir kırılma anındayız. buradan başarıyla çıkabilmek için yeni bir kurguya ve anlayışa ihtiyacımız var. bunun da 3-5-2’de torreira-sara-lemina üçlü orta sahasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum. lemina’dan aynı 22-23’te rashica’nın sağ açığa geçmesi gibi bir dokunuş sağlanabilir.
  • 37849
    ilk 11 oynayan futbolcular yorgun ve doygun.

    kesinlikle koşan takım değil artık. hem oyun hem de özellikle avrupada alınan sonuçlar bunu gösteriyor.

    yapılacaklar belli. sahada hem diri hem aç olan futbolcular yer alacak. bundan sonraki haftalarda takımın en az yarısı değişmeli. yeni transferleri döndüre döndüre oynatmalıyız.

    hem yorgun futbolcular da az dinlenir yoksa hemen hepsi yıl sonuna kadar 50 tane maç yapmış olacak. bu hiç normal değil.
  • 37850
    8 puan öne geçtiği 2024-25 sezonunda bir şekilde şampiyonluk ipini göğüslemek zorunda olan takım.

    eksikleri var mı var, ancak kadro şampiyon olmak için fazlasıyla yeterli. avrupa’yla işimiz de bitmek üzere. yapması gereken önündeki 2 lig maçını ama öyle ama böyle kazanmak.

    avrupa konusu başlı başına yazın değerlendirilmesi yapılacak bir konu. tek gerçek, okan hocanın bu avrupa işini beceremediği. ancak ligi de çok iyi çözüyor, bir şekilde çözüm üretiyor. bu takım gerçek 5. yıldızı oka. hocasıyla takmalı, sonrasında ise neler yapabileceğine kafa yormalı. bu fikirler sezonun bitimiyle birlikte değerlendirilmeli.

    17 şubat 2025 de oynayacağı rize maçı çok önemli, çok değerli. çıkmamız gerekiyor karadeniz’den sorunsuz bir şekilde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın