• 36930
    attığımız 29 golle en yakın rakibimizden 9 gol fazla atmışız. ama buna rağmen en çok gol atan 5 oyuncu arasında kimse yok. bu da golün oyuncular arasında dağıldığını gösteriyor ki çok güzel bir detay.

    duran toplardan ise 13 gol bulmuşuz ki sadece 1 tanesi penaltı. inanılmaz başarılı kullanıyoruz duran topları. sadece taçtan bile 3 tane gol bulmuşuz.

    ama bu duran topları mertens kullandığı zaman gücümüz çok düşüyor. buna nasıl izin veriliyor aklım almıyor.

    24-25 sezonuna 10 maç 9 galibiyet 1 beraberlik. çok başarılı bir başlangıç. eğer performansımız ikinci devre artacaksa geçen senelerdeki gibi, o zaman işte puan rekorunu tekrar kırıp yine şampiyon oluruz.
  • 36931
    dünyanın en iyi forvetlerinden ikisine sahipken eli yüzü düzgün tek bek oyuncusu * sakat olan takım. aktifte sağlıklı tek bir bek oyuncusu kaldı, o da şimdiye kadar oynayanlar içinden en az güven veren jelert. bu arada mevcut durumda oynayacağı en iyi sistem 4-2-3-1 ancak çift forvetli bir sistemi oynamak zorunda. tüm bunlar için tabii ki ne hocayı suçlayabiliriz ne de futbolcuları. gerçek suçlu belli.

    (bkz: dursun aydın özbek yönetimi)
  • 36933
    surmi basit ama çok etkili bir entry yazmış ve ben böyle dominasyon görmedim demiş.

    (bkz: #4064328)

    bu sözlükte bazen okuduğum eleştirilere inanamıyorum. tamam, eleştiri kültürü iyi bir şeydir de en ufak bir şeyde cidden kurban isteniyor sürekli. ben 37 yaşındayım, vallahi böyle bir dominasyon ben hatırlamıyorum bu ligde. ben 4 sene üst üste şampiyon olunan zamanları izlemiş biriyim, böyle bir devamlılık, böyle bir istikrar var mıydı emin değilim.

    34 maç üzerinden oynanan ligde 10 maçı galibiyet alamadan bitirmiş mesela takımımız uefa şampiyonluğunun geldiği sezonda. ondan önceki sezonda 11 maçı galibiyet alamadan bitirmiş ligde. ondan önceki sezonda yine 11 maçı kazanamamış ligde fatih terim'in efsane galatasaray'ı.

    okan buruk ilk sezonunda üstelik de 19 takımlı ligde sadece 8 maçı kazanamadı, geçen sezon sadece 5 maçı kazanamadı, bu sezon şimdiye kadar aralıksız avrupa maçı oynayıp, 2 derbi oynayıp sadece 1 maçı kazanamadı ve mağlubiyet yok. alınan beraberlikte de ilk yarı 3 - 0 galibiz.

    bakın bu bir daha belki de yaşanmayacak. hiçbir takım sürekli yukarı doğru gidemez. bir gün düşüşe geçeceğiz ki hayat böyle bir şeydir zikzaklarla doludur ama şimdi yukarı doğru muazzam bir çıkış varken bunu size yaşatan isimlere bence daha fazla saygı duymalısınız ve bu dönemlerin tadını çıkarmalısınız.
  • 36941
    24/25 sezonunda da kaldığı yerden devam eden takım. 10 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlik. alıştırdı bizi bu saçma istatistiklere. bu sefer bu 9 maçın içine kadıköy deplasmanı ve beşiktaş maçını da sığdırdı.

    yine de aldığımız beraberlik can sıkıcı çünkü kendi evimizde, 3-0 öne geçtiğimiz maçta puan kaybettik. aslında can sıkıcı olan puan kaybı değil, benzer hataları bu sezon çok yapmamız. bazen sahada gerçekten cıvıtıyoruz. bunun illa ki son 2 sezondur çok az maçta puan kaybetmekle ilgisi var. ''nasıl olsa gol yemeyiz, puan kaybetmeyiz'' hissiyatı oluyor ancak futbol laubaliliği ve kibri hiçbir zaman sevmez. buna dikkat etmek lazım. dün* mesela 2-0 sonrası da ciddiyetimiz aynı şekilde devam etti. böyle olmak lazım.

    bunun dışında söyleyecek bir şeyimiz yok. ayağınıza sağlık beyler, böyle devam. o kupa bu yıl da sami yen'de kalkacak!
  • 36942
    televizyonda görüldü mü bilmiyorum, bazı detaylar var tribünden görülen. (bkz: 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı)

    topun beşiktaş'ta fazla kaldığı bir sekans sonrası rakibin tehlikeli bir atağı sonlandı ve korner kullanacaklardi. muslera ve icardi bizim altı pasın önünde kısa bir değerlendirme yaptı. teknik direktorun yetişemediği yerlerde sahadaki beyin vardir ya, ondan bizde çok var. şu an en önemli özelliklerimizden birisi bu. aidiyet, futbolcu aurası, tutku, kazanan olmak içgüdüsü, karizma, takımdaşlık... muslera kaptan, icardi kaptan, sanchez savunmanın şefi, daha dün takıma katılan sara maestro, osimhen genç olmasına rağmen tecrübeli, kaan ayhan desen öyle. çok ama çok iyi bir takımımız var bu anlamda.
  • 36943
    inişler çıkışlar olur. normaldir de. her büyük takımda da olur.

    üç büyüklere baktığımızda bizi onlardan ayıran güzel bir detay var. kadro kalitesi her zaman seni öne atmaz. şu anda fb ve bjk ile kıyaslandığımızda kaliteli kadromuz dikkat çekiyor. lâkin tam tersi de olsa bir şey değişmezdi.

    çünkü takımı sahiplenmek çok başka bir güç. örneğin zaha diğer takımlarda olsaydı olumsuz anlamda dikkat çekmezdi. performanstan bağımsız bu söylediğim.

    muslera, icardi, mertens, lucas, davinson, osimhen başta olmak üzere birçok yabancı oyuncu. kerem, barış ve yunus gibi kaliteli ve yerli oyuncular. hepsi de önceliğini galatasaray’a vermiş.

    dünyada bunu kaç kulüp yapabilir bilmiyorum. buna sahip olmak çok değerli.
  • 36945
    topu ayağında tutabilecek cok yetenekli ayaklara sahipken bunu henüz istenilen potansiyelde gerçekleştiremeyen takım.

    eğer bunu biraz olsun gerçekleştirmeye başlarsa bize çok daha lezzetli şeyler izletebilir, bunları zorlu rakiplere karşı da yapabilir.

    muhakkak suretle formasyon üzerine mükemmelleştirme çalışmalarına tam gaz devam etmesi gerekiyor, çıktığımız seviye gerçekten iyi, bunun daha üzerine de çıkabilecek potansiyeli var bu takımın.
  • 36948
    gerçekten aile gibi bir takım. tüm teknik kadro ve hatta florya çalışanlarının da dahil olduğu koca bir aile. sevinçlerdeki birliktelik, maçlardaki heyecan çok samimi. bu ortamı yaratan başta okan buruktur, net.

    fb ve bjk ile oynadığımız maçların arka plan videolarında takım florya'dan yola çıkarken bir hanımefendi kapıda uğurluyor takımı. belli ki orada çalışan biri ve ailesini işe veya okula yollayan bir anne gibi kapıda. okan hoca ve bazı futbolcular da elini sıkıyorlar. mütevazı, içten, zarif bir olay. küçük gibi görünüyor ama çok hoş bence.

    https://youtu.be/tbR6Gim2p4Q?si=MQE3JB_rbRRtEwRU
    https://youtu.be/Yzg0JiDNWvk?si=AnweZSYsFj2N0tzE
  • 36949
    sezonun* geri kalan kısmında her zamankinden daha dikkatli, her zamankinden daha motive olması gereken takım.

    ligin ilk 10 haftası itibarıyla sezonun en büyük şampiyon adayı olduğumuzu körün bile gözüne soka soka gösterdik. kaza kurşunu sayabileceğimiz kasımpaşa ve avrupa’da da umarım “sezonun nazar boncuğu oldu.” diyeceğimiz rfs kazaları olmasa çok rahat bir şekilde tulum çıkarabilirdik.

    özellikle derbilerde, rakibe hiç umut vermeden aldığımız galibiyetler şer odaklarını, salıncak kardeşlerini ve onların yalağından nasiplenen asalakları fazlasıyla ürkütmüş durumda. o kadar şirazeleri kaydı ki kariyeri boyunca galatasaray’a büyük zararlar veren, en büyük emir erlerinden birini; arda kardeşler’i, sırf diğer hakemlere gözdağı vermek için harcama arefesindeler. aldığımız beşiktaş galibiyetinin üzerinden neredeyse 1 hafta geçti ama 7’den 77’ye hala sindirebilmiş değiller. bilmem kaçıncı defa umutlarının yerle yeksan olması onlara deli gömleği giydirmeye yetti. fenerbahçe tandanslı tüm şuursuzların feverân etmesi bu yüzden. örneğin galatasaray 10. olsa, beşiktaş’la kafa kafaya yarışta olsalar, galatasaray’a 3 penaltı, beşiktaş’a 4 kırmızı kart verilse “beşiktaşlı ağlaklığı da hiç çekilmiyor.” diye gülüp geçerlerdi. şimdi kendi yapamadıklarını beşiktaş da yapamayınca delirmiş vaziyetteler.

    işte asıl mücadele şimdiden sonra başlıyor. hatırlayın, 2020-2021 sezonunda gümbür gümbür giderken, 8 maçlık seri yakalamışken, serinin en zayıf halkası olan ankaragücü maçında penaltı uydurup o zaman her maç gol atan yeni forvetimiz mustafa muhammed’e nasıl uydurma kırmızı verip yolumuzu kestiklerini. hatırlayın, 2021-2022 sezonunda avrupa’da namağlup ilerlerken en az 6 maç üst üste bariz skandalların üstüne bir de fatih terim’e ceza yağdırıp lige havlu attırdıklarını. hatırlayın, 2020-2021 sezonunda yine seri yapıp zirveye tutunmuşken sivas maçında nasıl doğranıp üstüne içerideki beşiktaş maçını seyircisiz oynattıktan sonra ligi erteleyip rüzgarımızı kestiklerini. hatırlayın, 2022-2023 sezonunun başında önce kayseri deplasmanında bizi katledip 1 hafta sonra içerideki alanya maçında ali palabıyık isimli tetikçiyle bizim adımıza sezonu daha başlamadan bitirmeye çalıştıklarını. mental olarak o maçın etkisinden çıkıp kendimizi dünya kupası arasına kayıpsız atamasak okan buruk ve galatasaray birlikteliği daha yolun başında bitebilirdi. hatırlayın, 2018-2019 sezonunda içeride ve dışarıdaki fenerbahçe maçlarında, içerideki rize maçında nasıl skandallarla engellemeye çalıştıklarını. “galatasaray’ın gerekirse hakemi de yenmesi gerektiğini” burası da dahil bir çok galatasaraylı kendine vazife bilmeye başlamıştı. ne alakaysa…

    daha da geçmişe gitsek bunun örneği çok fazla. sürekli tetikte olmamız gerekiyor. bir bakarsınız sara’ya manasız bir kırmızı kart çıkmış. bir bakarsınız osimhen alakasız bir şekilde pfdk’ya tedbirli sevk edilmiş. daha üzerinden 1 yıl geçmedi; icardi’ye ankaragücü deplasmanında şortunu düzeltirken montaj görüntüler üzerinden takım otobüsüyle maça giderken ceza verildi. eşi benzeri görülmemiş bir olay daha yaşattılar bize ama o kadar alıştık ki çoğu galatasaraylı bunu unutmuştur bile. daha geçen hafta yunus akgün, üstelik “koy beşiktaş’a koy” kısmına gelmeden kesilen bir sosyal medya paylaşımı yüzünden pfdk’ya sevkedildi. rakibin, eline mikrofon alıp küfürlü tezahürat başlatan yöneticisi ve “bakın bakın şimdi size ne dinleteceğim” diye genel kurulda planlı, programlı şekilde küfürlü tezahürat açtırıp tempo tutturan başkanını kimse görmek bile istemedi. diğer büyük ortağın, elebaşının her kongrede, her ortamda yaptığı kural tanımaz işleri, züppelikleri, şımarıklıkları, ahlaksızlıkları saymıyorum bile.

    tff başkanı adaylık sürecinden beri asıp kesiyor, okan buruk’un maçta kendi kendine söylenmesine bile efelenip kendince racon kesiyor ama beşiktaş’ın “düdük astıracağız” tehdidine tıpış tıpış boyun eğiyor. mhk başkanı programlara bağlanıp beşiktaş’a avukat, bize savcı kesiliyor.

    tüm bunları hep göz önünde bulundurmamız lazım. unutmayın, galatasaray hiçbir zaman “sayesinde” değil, hep “rağmen” şampiyon olmuştur. eğer yine biz dik durursak, kendi takımımızı, oyuncularımızı yine kendimiz alaşağı etmezsek bunlar hiçbir şey yapamaz. yaptıkları tüm kötülükler ters teper ve giydirdiğimiz deli gömleğini arkadan bağlayıp hücreye kapatır, birbirlerini nasıl yediklerini büyük bir keyifle izleriz.

    tek şartla; şımarıklık yapmadan, büyük bir metanet ve kudretle, başta hocamız olmak üzere bu forma için mücadele eden herkesin arkasında dimdik durarak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın