• 30976
    2022-23 sezonuna ligin iyi takımlarından antalyaspor'u mağlup ederek güzel bir başlangıç yaptı ama 2. hafta maçında 45 bin küsür taraftarıyla içsahada hücumda üretkenlik gösteremeyerek şanssız bir golle de olsa yenilerek hayal kırıklığı yaratmıştır, 3. hafta ise lige yeni yükselen ama takım oyununda fena olmayan bir takımı deplasman diyemeyeceğimiz bir ortamda ilk yarısında kötü ikinci yarısında ideale daha yakın bir 11 ile güzel bir oyunla geç gelen bir golle de olsa kazanmıştır. kısacası ilk 3 haftada genele bakarsak nötr bir ortam var; bir sonraki hafta son şampiyonu yenersek hava olumluya döner ve takviyeler ve kemik kadronun oluşmasıyla da ilerleyen haftalarda istediğimiz oyunu oynarız diye umuyorum.
  • 30981
    ezeli rakipleriyle kıyaslanacağına kendisiyle kıyaslanması gereken takım. son bir yıla göre gayet gelişim göstermiş takımdır.

    muslera nelson marcao tandemine rağmen 2 farklı teknik direktörle eksi averajda ligi 13. bitiren bir takımdan bahsediyoruz. yıllardır süren bir sürü kronik sorunu da cabası. aldığını sattığını maaş bütçesini düşününce de öyle aman aman para saçtığımız bir ortam da yok aslında.

    tekrar başa dönersek rakipleriyle kıyaslamak çok yanlış çünkü çok da küçümseniyorlar malesef. beşiktaş’ta sırf gedson fernandes ve ghezzal ikilisi başlı başına bir takım zaten. trabzon’da visca bakasetas cornelius yeni alınan enis bardhi az buz oyuncular değil. fener ne kadar çorba olsa da içinden 2 farklı takım çıkar.

    o yüzden eleştiri yaparken ve okan buruk’tan bu kadar kısa sürede mucize beklerken daha gerçekçi ve hakkaniyetli olmak gerekiyor.
  • 30984
    2022/2023 sezonu liginin ilk 3 haftasi itibariyle kalesinde ”bireysel bir hata” disinda gol görmemis takimdir. oynadigi takimlar da biri son sampiyona 5 atan antalya, digeri fener’e kadiköy’de 3 atan umraniye. nazar degmesin ama takim tam oturdugunda dogru duzgun pozisyon vermeden bir cok maci tamamlayabiliriz. asil problem gol yollarinda yasadigimiz sikinti. bunu cözersek yurur gideriz gibime geliyor.
  • 30988
    mevcut durum itibariyle bu sezon şampiyon olma ihtimali düşük olan takımımız.

    öncelikle ilk 3 hafta itibariyle fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor ve başakşehir'e kıyasla oynanan futbol açısından gerideyiz. ilk maçı saymazsak ligin görece zayıf 2 ekibiyle oynadık, 1 maç sahamızda, diğer maç da yine istanbul'da oldu. buna rağmen ortada vasatın altında bir futbol vardı.

    ofansif anlamda şu ana kadar ciddi sıkıntı yaşadık ki zaten şampiyonluğun en önemli etmenlerinden biri işin ofansif kısmı. yine yıllardır gördüğümüz şekilde tamamen bireysel yetenekler üzerinden hücum etmeye çalışan bir takım var. çizili diyebileceğimiz bir hücum görmedik, hatta denediğimizi daha göremedik.

    takımın kondisyonu iyi değil, bekler özellikle 2.yarı oyundan düşüyor, bindirmeler azalıyor. orta saha oyuncuları yaya daha az geliyor. bunları izlerken net bir şekilde görebiliyorsunuz.

    defansif anlamda çok sıkıntı yaşamasak da oynadığımız 2 rakip bize zaten sıkıntı yaşatabilecek rakipler değildi, antalya maçında ise muslera'ya yine çok iş düştü, bu da bu anlamda iyi bir sinyal değildi.

    geçen sene yapılan kötü kadro yapılanması sonrası zaten bir anda bu kadar değişiklik yapıp şampiyon olmak kolay bir iş değil. lig başlamadan da bu anlamda çok bir beklentim yoktu ama bundan da daha iyi bir takım bekliyordum açıkçası çoğu kişi gibi.

    elimizdeki kadro şampiyonluğa oynar mı, oynar ama belli ki okan hoca ile değil. çoğu kişi ligin başı olduğu için bu aşamada hocayı eleştirmenin doğru olmadığını düşünüyor olabilir fakat zaten hocanın işinin takımı ligin başında hazır hale getirmek olduğunu unutuyor. takım ise hazır bir görünüm vermedi, transferlerle ilgili kararlar da çok isabetli durmuyor. tabi ki oynadıkça takım gelişecektir ama başlangıç seviyesi yine de bunun üzerinde olmaşıydı. 3 maçta alınan 2 galibiyet kimseyi kandırmasın, bu futbol devam ederse puan kayıpları da gelecektir arka arkaya.

    haftaya rakip trabzonspor, kendimizi görebilmek adına iyi bir fırsat olacaktır. sonuçtan bağımsız olarak umarım sahada ne yaptığını bilen bir takım izleriz artık.
  • 30989
    top kaybı hastalığına tutulmuş futbol takımı.

    1- takımda başta yerli futbolcular olmak üzere ciddi bir first touch problemi var. son oynadığımız maçta bir yerli futbolcumuz mertens’in attığı ve süzüle süzüle gelen topu zoru başarıp taca atacak kadar kötü kontrol etti.
    2- muslera’nın ayaklarının kötü olması, geriden oyun kurulumunda marcao’nun eksikliğinin hissedilmesi. marcao’dan oyun kurduran galatasaray’ın artık ısrarla nelsson üstünden oyun kurmaya çalışmasını da sıkıntılı buluyorum zira nelsson’un ayakları ortalama seviyede. (bu geriden oyun kurulumu torreira sonrası başımıza çok iş açmaz eskisi gibi, dolayısıyla top kayıplarının dağılımındaki payı bu sezon azalacaktır) yine de fatih terim’in sıkça denediği gibi patrick van aanholt’un merkeze kayıp oyun kurulumuna yardımcı olması iyi fikir olabilir. ligde bunu çoğu hoca denemeye başladı. torrent de pva’yı o rolde kullanıyordu. doğruda ısrar etmek lazım.
    3- beklerimizin profili. hem pva hem boey’in kötü günlerine denk gelince oldukça sakar futbolcular olduğunu itiraf etmek lazım.
    4- ön alan oyuncularımızın özellikler sol ve sağ açıktaki kanatlarımızın sürekli final işlerini yapmak istemesi, takım daha sete oturmadan kilit paslar denenmesi sıklıkla top kaybına neden oluyor. oyunu bilmek ve tecrübe eksikliği yaşıyoruz. bunun kısa vadede düzelecek bir sorun olduğunu sanmıyorum. özellikle sol kenardaki yerli futbolcumuz geçiş futboluna yatkın, set oyununda ise güvenilir bir istasyon değil.
    5- seferovic’in ilk hazırlık maçlarına oranla daha az hareketli olması ve bunun ön alandaki pas opsiyonlarımızı daraltması. daha hareketli ve sprinter bir forvetle rakip hatlar arasına sızmalar kolaylaşacak ve top kayıplarını biraz azaltacağız.
    6- teknik direktör faktörü. okan buruk’un ne oynatmak istediğine hala karar vermediğini ya da karar aşamasında olduğunu düşünüyorum. bu karar aşaması da sancılı geçiyor. net ve sınırları iyi çizilmiş bir şablonu ortaya koyamadan takımın bu top kayıplarına devam edeceğini düşünüyorum. hem yoğun pres hem yüksek kalite pas futbolu olmaz. olur ama 20 yılda 1 özel kadrolarda denk gelir.

    kendimce gözlemlediğim nedenler bunlar. top kayıpları bazen bireysel bazen de kolektif yetersizlikten doğuyor. bizde her ikisini de gözlemlemek mümkün. açıkçası beni ürküten de bu.
  • 30990
    defansif anlamda cok iyi olduguna ikna olmak icin 28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçı'ni da gormemiz gereken takim. su ana kadar sadece 1 gol yemis olabiliriz ama bu kalemizde hic pozisyon vermedigimiz anlamina gelmiyor. su ana kadar oynanan uc macin ikisinde rakibin yakaladigi cok net pozisyonlar oldu, o yuzden fazla gaza gelmeyelim derim simdilik.
    ancak defansin hucumdan su an icin daha iyi durumda oldugu kesin ve bu hucum oyuncularinin kagit ustundeki kalitesine ragmen.
  • 30991
    penaltı nasıl alınır, fenerbahçe futbol takımından ders alması gereken takım. tabi fenerbahçe gibi yalandan penaltılara ihtiyacımız yok. sadece hakkımızı alsak yeter.

    1) faulün yapıldığı oyuncu asla kalkmayacak.

    2) tüm takım rakibe topu dışarı atın diyecek ve futbol oynamayı bırakacak. gerekirse o esnada gol bile yenilebilir. bırakacaksınız topu.

    3) hakemin etrafına koşulacak ve baskı oluşturulacak.

    penaltınız hazır.
  • 30993
    ben direkt oynayan ve sürekli hücumu düşünen bir galatasaray takımı görmek istiyordum ama gördüm ki okan hoca da bu mıy mıy hazırlık pası ekolünün devamında bir hoca.

    gayet düz mantıkla yaklaşıyorum. maçlar 90 dakika. topun oyunda kaldığı süreyse 50 dakika. hadi 60% topla oynayalım. toplamda 30 dakika ayağımızda top var. biz her atağı 1 dakika hazırlık paslarıyla vs. top çevirerek yaptığımız vakit sadece toplamda 30 defa hücum edebiliyoruz. oysa %40 topla oyun oynayıp 20 saniyelik hızlı hücum yapan takımlar ise 20 dakikada 60 defa hücum ediyor. şimdi biz mi 30 defa hücum edip çok gol atıp şampiyon olacağız yoksa 60 defa hücum eden rakiplerimiz mi?

    hızlı oynayınca gayet tabii rakip de daha çok hücum edecek ancak bu da basit bir istatistik meselesidir. 30 defa hücum edip 10 kontra yiyen takım bir hatayla maç verebilir, ancak 60 defa hücum edip 20 kontra yiyen takımın hatasını telafi etmesi daha olasıdır. ne kadar çok hızlı oyun ve tempo olursa şans faktörü o derece azalır ve kalite ön plana çıkar.

    biz ısrarla yavaş oynayıp az hücum yapma konusunda diretiyoruz. sonra da kendi hatalarımız gözümüze batıyor. aslında rakipler de hata yapıyor ancak onlarınkinin telafisi mümkünken bizimkiler genelde telafisi mümkün olmayan hatalar oluyor. bunun yarattığı psikolojik baskı daha da çok hata yapmamıza neden oluyor ve takımımız bu kısır döngü içerisinde kısır futbol oynuyor, bizler de stadlarda ve ekran başında kahroluyoruz.
  • 30995
    https://twitter.com/.../1562023081203441665

    deplasmanda oynamasına rağmen 3. haftanın en iyi hücumcu takımı olmuştur. fb ve bjk gibi deli danalar gibi sağa sola koşmadığından iyi oynamıyoruz sanılıyoruz. onlar da ikinci yarı komple yoklar zaten.

    takımın 1. sorunu bitiricilik. transfer ve mertens ile o iş çözülür.
    daha sonra oyunu karşıya yıkamama, sol bel, kanatların etkisizliği var.
  • 30997
    bu sezonun 3 haftada görünen ipuçlarına bakarak, kendi ipini kendisi kesmek zorunda olan takımdır. hiç bir takımın ya da kişinin himayesi olmadan, haksızlıklara karşı sinirlenmeden, gaza gelmeden işini yapmalı ve her zamanki hedefi için gayret göstermelidir. böyle zamanlarda atatürk'ün gençliğe hitabesi rehber alınmalıdır. galatasaray'ın yaşadıkları için çok önemli referanslar içermektedir.
  • 31000
    icardi, hazard gibi futbolcularla ilgilendiği iddia edilen takım. sistemle değil pahalı ve mali olarak geri dönüşü olmayacak kaliteyle uzun vadeli yatırımlarla değil tek sezonluk kiralıklarla gelecek şampiyonluğu istemiyorum ben artık. şampiyon olacağız ve sportif a.ş. 30-40m euro faaliyet zararı yazacak, şampiyonlar ligi ön elemesine geçen sezondan farklı bir takım ve farklı bir sistemle çıkıp net şekilde eleneceğiz. şampiyonluk elbette galatasaray'ın öncelikli hedefi fakat mevcut sezonu şampiyon tamamlamak için daha sonraki sezonlara idare edilmesi çok daha zor bir tablo kalıyor. o sezonların her birinde de yine şampiyonluk hedefi ile kadrolar kurulunca 2-3 sezon sonunda yaş ortalaması 30 olan 50-60m euro civarı maaş bütçeli başarılı olması çok zor takımlar kalıyor elde.

    bu sezon şampiyonluk çok kritik diyenler de olacaktır. ben kritik olmayan sezon görmedim hayatımda. bu sezonu 3-4 tek sezonluk kiralık ya da yaşlı futbolcu ile şampiyon tamamlamaktansa 2023 mayıs ayındaki ideal ilk 11inin 9unu ve sistemini 2023 temmuz ayındaki cl ön elemesine de taşıyabilecek oyuncularla ligi 2. bitirmeyi tercih ederim. galatasaray için de doğru yol budur. aksine söylenen beylik lafların bizi getirdiği her sene en az 20-30m euro zarar ve kulübün ayakta kalabilmesi için florya ve riva'yı satmak zorunda kalmak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın