taşlar iyice yerinden oynamaya başladı takımda. dentmon'dan sonra russ smith ve deon thompson da takımdan ayrılacakmış. oluşan bu bütçe ile birer guard ve forvet transferi yapacak gibiyiz. thompson'dan çok şey bekliyordum açıkçası. bu şekilde olması beni baya şaşırttı. ama sezon başından beri sürekli mutsuzdu. maçları izlediğim yer benche oldukça yakın, her kenera gelişinde beş karış suratla geliyordu ve zaten ergin ataman onu şamar olanı yapmıştı. her hatada itin götüne sokuyordu kenarda. sanırım iletişim sıkıntıları da oldu. umarım kariyerinde başarılı olur.
guard transferinde yeni bir fanteziye daha gerek yok kesinlikle. oyunu kontrol edecek, dış şutu ortalama ve potaya gidebilen her guard bence işimizi görür. bir de bunlara p&r oyununda kalbur üstü olsa, geriye kalan zeki oyuncularımızla (micov, schilb, daye, emir, sinan) çok tehlikeli bir takım olabiliriz. dış şutörlerimiz çok daha rahat edebilir, tyus ve tibor içerde daha rahat bir hareket alanı bulabilir. varyasyonlar baya bir çoğalıyor. tabi bu hücum tarafı, savunmada mücadeleden kaçınmamalı. bu kadar saydık biraz abartmış olabilirim ama en azından bunların hepsini ortalama yapsın.
uzun forvet olayı ise yine bir 4,5 oynayabilen deon thompson gibi bir uzun olursa çok tatlı olur. atletizim, ribaundlarda yaşadığımız çok büyük sıkıntıyı düşünecek olursak bence ilk tercih sebebi olmalı. tabi potayı savunma için de elzem. yani atletik olsun, p&r da orta mesafe şutu olsun yeter bana. bu tarz bir uzun ile daye'yi kısa sürelerde 3 numara gibi kullanıp pota altına da tyus'ı koyarak pota altını karartır, kısaların savunma zaafını bu iki blok tehdidi ile tolere edebiliriz. dediğim gibi çok uzun süre kullanamayız çünkü uzun süre bunu kullanmak dış şut tehdidimizi törpüleyecektir. gelen uzunun bir de dış şutu olursa zaten allah deriz. bunu da çatır çatır uygularız bence.
bu yazdıklarım oluşan bütçenin çok çok doğru kullanılması ve euroleagu'de son sıralarda yer alan bir takıma gelmeyi kabul etmeleri halinde oluşabilecek bir senaryo. mümkün mü? bence çok değil. en fazla bu yukarıda saydığım özelliklerden bir ya da ikisine sahip iki oyuncu bulup idare ederiz bu sezon. ayrıca sezon başından beri ben de dahil bir sürü insan kurduğumuz kadronun savunmada neredeyse yok hükmünde olması nedeniyle bu takıma acayip bir coaching lazım dedik durduk. sonuç ne oldu dersek; coaching falan olmadı, hoca eski usul dar rotasyonla bir şeyler yapmaya çalıştı.
16 aralık 2016 galatasaray olimpia milano basketbol maçında temel oyuncularımızdan micov, schilb ve sinan 30 küsür dakika aldı. bu şekilde lige nasıl geri döneceğimiz tam bir muamma. yani sürdürülebilir değil. her sezon ortasında benzer şeyleri yaşıyoruz maalesef. umarım yeni bir
chuck davis bulabiliriz.