• 101
    galatasaray'a yeni transfer olmuş bir futbolcusunuz. namağlup ilerlediğiniz sezonda kötü giden bir maçtan sonra kulüpte 15 yıl geçirmiş, bu 15 yılda 17 kupa kazanmış olan takım kaptanınız ıslıklanıyor. ne hissedersiniz?

    umarım takımdaki genel kanı fevri bir grubun bu hareketi yaptığı yönündedir. yoksa sezonun kritiğini yaparken rüzgarın terse dönmesine neden olan etmenler arasında başı çeken olaylardan biri olarak hatırlarız.
  • 102
    ben ıslıklayanları susturmaya çalıştım ama beceremedim. öncelikle yapılan ayıptır.

    ancak;

    futbolun içinde olan bir olaydır. kendisinin dinine, kitabına, ırkına, değerlerine küfür edilmemiştir. kendisine gösterilen bir tepki değil, hayal kırıklığıdır. galatasarayda olduğu dönemde birçok kez elinden gelenin fazlasını yapmıştır. ancak son 5 senedir birçok maçta gereğini dahi yapamamaktadır. umarım kendisini toplarlar ve efsanemiz olarak veda ederiz kendisine. galatasaray "bu senede böyle olsun" takımı değildir.

    bi daha yaşanmaması ümidiyle...
  • 103
    ıslıklayanları eleştiren arkadaşların performansından memnun olmadığımızı nasıl anlatmamız gerektiğini de anlatırlarsa sevinirim. bir değil iki değil bu kaçıncı maç. hepsini geçtim rakibin kornerde önüne geçip kendisinin engellemesine nasıl müsade ettiğini anlamıyorum. sadece kiev değil birçok maçta yapıyor bunu. önünü kapatan engelleyen varsa al kenara at adamı. hakem gelsin uyarsın. gelirse bir daha at. belli çıkamayacaksın topa o adam oradayken. bir adım atıp yumruklayacağın top arka direğe gelir, kalenden çıkartırsın böyle çiziye yapışırsan. milyonlarca kez yerden, ortadan rakibe attığı toplara gelmiyorum bile. terim döneminin sonlarından itibaren düşüşe geçip avrupa baya bir yakmışlığı vardı ama sonradan toparlıyordu. bu sene ise tam fecaat. umarım konya maçında dinlenip sonraki üç deplasman şov yapıp taraftarın gönlünü alır. biz de yavaştan vedaya hazırlanırız.
  • 104
    meselede çok fazla sonuç odaklı olduğumuzu düşündüğüm için şöyle adım adım bazı şeylerin üstünden geçmemizin gerektiğini düşünüyorum.

    stadyumda taraftarın kendi oyuncusunu ıslıklaması: kötü performans, hal hareket sonucu anlık veya sürekli gösterilen tepki.

    muslera kötü performans veriyor mu? evet. kişiden kişiye 6 ay-1 sene-2.5 sene gibi farklı zaman aralıkları ifade edilse de ortak kanı muslera'nın kötü performans sergilediği. süreci en kısa alan kişiler için bile süre 6 ay minimum 25 maç.

    muslera kötü hal hareket sergiliyor mu? evet. kişiden kişiye göre yine boyutu değişebilir fakat young boys maçında gol yedikten sonra gösterdiği hareket ve sonunda özür dilememesi, maddi olarak galatasaray'a karşı -yaşlılığında bile- bir kolaylık yani galatasaray kariyerinin değil anlık performansının hak ettiği bir paraya oynamaya ikna olmama, kaybedilen maçlardan sonra benim hatırladığım bir kez dışında pek görünmemesi kaptan olarak sadece takıma değil galatasaray kamuoyuna karşı görevlerini yerine getirmemesi gibi kötü hal ve hareketleri mevcut.

    bence en sıkıntılısı geçmişten geleceğe sorun yakından takip eden taraftara sorun yorumculara, gazetecilere muslera yedek bile kabul etmeyen bir kaleci, kendisi yerine oynayacak bir yedek kabul etmiyor. doğrudur iktidar gölge kabul etmez ama biz muslera'ya tabi değiliz diye biliyorum muslera bize tabi olmalı. para konusunu diretir muslera'nın istediği olur, yedek istemez muslera'nın dediği olur, kötü performans verir oynamaması gerekir muslera'nın dediği olur. bu işte bir yanlışlık var. yine söylüyorum muslera bize tabi biz ona değil.

    gel gelelim bu konuda asıl sorulması gerektiğini düşündüğüm asıl soruya. tamam kimse ıslıklanmasın. muslera ve ıslıklanmasını yanlış bulan galatasaray taraftarı, kötü hal ve hareketleri sinesine çekmiş, young boys elenmesi sonunda gördüğü kırmızı karta bile hesap sormamış, yaklaşık 6 aydır kalesini gole kapatamamış ve birçok golde hatası olan kalecisine tepkisini nasıl göstermeli? çünkü tepki göstermeyince olay şampiyonlar ligi elemelerinde komik goller yiyerek elenmeye sebep olan, ligde birçok maçta rakibi hiç ortada pozisyon yokken maça ortak eden, köşe vuruşları ve duran toplarda topa çıkamayan ve goller yediren kalecisine tepki vermeyince çok sevgili kalecisi her şey normalmiş gibi yoluna devam ediyor. taraftar ıslıklayınca iyi aklı başına mı geldi diyenler olacaktır ki kaç senedir kerem aktürkoğlu, barış, yunus, berkan vb. türk oyuncular böyle tepkilerle karşılaşınca bende aynı bu arkadaşların yanında yer alıyordum fakat ortada gerçekten ilk defa kolay tepki göstermemek için canını dişine takan bir grup var. ıslık yanlış tamam ama bir galatasaray futbolcusu hele ki ıslıklayınca nasıl ki galatasaray efsanesi ıslıklanır mı deniliyor ya tamam galatasaray efsanesi sırf 5 ay sonra futbolu bırakıyor diye bu kadar kendini salamaz. ıslıklayanlar bir hatalıysa muslera hem ıslıklayanları bu ana getirerek hem de "hem suçlu hem güçlü" tavrıyla bitti diye işaret yaparak bin hatalıdır. muslera bize emek verdiyse bizde ona hem emeklerinin karşılığını hem de sevgimizi verdik. öyle ilk yanlışta bitti deseydik nando'nun 15-16 sezonu ile 17-18'de fatih terim gelene kadar ki döneminde kendisiyle vedalaşırdık.

    biraz toparlayacak olursam muslera gerek forma giyme süresi gerek efsanevi performansı ile galatasaray tarihinin en büyük kalecisidir. başta turgay şeren olmak üzere taffarel, simovic galatasaray'da kaleci geleneğinin simge isimleriyle muslera kalecilik standartlarının ötesinde bir türkiye ligi performansı ile bu payeyi hak ediyor. elimizde böyle bir hikaye var. elimizdeki böyle bir hikaye ne yaşanırsa yaşansın geçmişin 13 senesini değiştirmez ama evet ağızda kekremsi bir tat bırakır. taraftar ne olursa olsun susup sene sonuna kadar beklesin demektense tarafların galatasaray sevgisi ve saygısı etrafında birleşip düzgün performans sergilemesi gerekmektedir. muslera yaşlandığı için değil kafası artık burada olmadığı için çoğu golü yiyiyor. son 6 ayında şu kekremsi tadı bizde bırakmaması için biraz daha buraya odaklanmalı. kendisi buraya odaklanırsa zaten taraftarın sevgilisi ıslıklanma gibi bir şeyi yaşama gibi ihtimali yok. 13 sene denedik 6 ay üst üste rezil performans vermediği sürece kendisine tepki olmaz.
  • 105
    sonra genç futbolcun son dakikalara doğru kaleye vurmaya cesaret edemeyip anlamsız yere pas verip golden edince ağlamayacaksın. öyle tatlı tatlı efsane ıslıklamanın, acı acı sonuçları olur.

    efsaneni ıslıkladıktan sonra çıkıp genç oyuncun sorumluluk almaktan kaçarsa, ortasahaların rakibin arkasına saklanıp birer sevimli hayalete dönüşürse stadyumda etrafındakilere sorumlu benim diyeceksin göğsünü gere gere.

    kendi stadyumun rakiplere baskı kurduğun bir yer olmalı, kendi oyuncularına değil.
  • 106
    üzerinden geçen üç günde dönen tartışmalara ve üretilen içeriklere bakıldığı zaman bir işaret fişeği etkisi yaratmış gibi görünen olay. özelde muslera genelde takım/yönetim/hoca konusunda epeydir susan bir kesim eteğinde ne varsa ortalığa saçtı, bir süredir linçlenme pahasına eleştiriler getirenler ortamın müsaitliği sebebiyle daha üst perdeden dillendirmeye başladı, arada tabi art niyetli olanlar da istediğini alıp yelkenlerini doldurma başladı.

    galatasaray'da kaos goygoyu hiç bitmez ama muhtemelen 3-4 senedir ilk defa bütünlüklü bir kaos ortamı hakim oldu. arada yine kötü maçlar, sıkıntılı dönemler oldu. taraftarı hayal kırıklığına uğratıp sorgulamalara yönelten olaylar/skorlar oldu. ancak "ya beyler bi sakin" refleksinin bu kadar az görüldüğü hatta belki de hiç görülmediği çok uzun zamandır olmamıştı.

    umarım burada da, galatasaray'da kaos goygoyu döndüğü zaman konunun sonunda hep övündüğümüz şekilde doğru yolu bulup çıkarız...
App Store'dan indirin Google Play'den alın