17180
elleri küçük olan kalecimiz. galatasaray'a layığı ile senelerce hizmet etmiş karşılığını da hem ekonomik hem itibar olarak almış karşılıklı sevgi ve vefa bağı kurulmuştur umarım bu bağ küskünlüklerle yıpranmaz kopmaz. ancak sevgili musleramız artık 38 yaşındadır atletizmi, çevikliği, refleksleri giderek gerilemektedir biyolojik saatinin doğasını yaşamaktadır üstelik fena olmayan boyuna rağmen geniş, güçlü, yanında zıplayanı dağıtan bir kaleci hiç bir zaman olmamıştır ki bu yüzden en formda zamanlarında bile yan top zafiyeti olmuştur. yaşı ile beraber daha iyi düzeye gelmesi beklenen topu oyuna sokma becerisi bir türlü gelişmemiş pozisyon alma becerisi ise aksi gibi gerilemiştir. aslında hiç de şaşırtıcı olmayan bu süreç uzun zamandır sinyallerini veriyor ama duygusal yaklaşımlar görülmesine engel oluyordu ve ne yazık ki futbol rasyonel bir oyundu. muslera uzun süredir ligde yükümüzü taşısa da avrupa'da performans kaybı da azımsanmayacak bir süreden beri devam ediyor ve bunu ilk değerlendiren uruguay milli takımı oldu ve 2. kaleciliğe hatta onursal kaleciliğe geçiş yaptı, bunun psikolojik etkilerini dünya kupasındaki gergin yapısından fark edebilmişinizdir.
bütün bu süreçte muslera'da hiç bir kabahat görmüyorum başına gelenler ve yarattığı hayal kırıklıkları aslında hayatın doğal akışıdır, muslera'nın doğası, gerçeğidir. illa bir suçlu aranacaksa, kalecimizin misyonunun dolduğunu gösteren emarelerin uzun zamandır oluşmasına rağmen tedbir almayan alternatif yaratamayan idari ve teknik yönetimlerdir hatta bir ölçüde taraftardır ki bu durum "keşke 1 sene daha sözleşmesini uzatsa" söylemleri ile gözler önüne serilmektedir. bu tarifeyi uyguladığımız bir çok değerli futbolcumuz daha var ki bu tutum devam ederse taraftarın sevgilisi olmaktan günah keçisine dönüştürülecektir. futbolun, insan doğasının gerçeklerini kabul edelim ve önümüze bakalım değerlerimizi de kendi elimizle tu kaka etmeyelim.
bütün bu süreçte muslera'da hiç bir kabahat görmüyorum başına gelenler ve yarattığı hayal kırıklıkları aslında hayatın doğal akışıdır, muslera'nın doğası, gerçeğidir. illa bir suçlu aranacaksa, kalecimizin misyonunun dolduğunu gösteren emarelerin uzun zamandır oluşmasına rağmen tedbir almayan alternatif yaratamayan idari ve teknik yönetimlerdir hatta bir ölçüde taraftardır ki bu durum "keşke 1 sene daha sözleşmesini uzatsa" söylemleri ile gözler önüne serilmektedir. bu tarifeyi uyguladığımız bir çok değerli futbolcumuz daha var ki bu tutum devam ederse taraftarın sevgilisi olmaktan günah keçisine dönüştürülecektir. futbolun, insan doğasının gerçeklerini kabul edelim ve önümüze bakalım değerlerimizi de kendi elimizle tu kaka etmeyelim.