37957
fatih terim’i anlamak için kendisinin galatasaray serüvenindeki futbolculuk döneminden başlamak gerekir. zira fatih terim, futbolculuk hayatını galatasaray’da oynadığı dönemlerde kaptan olmasına rağmen başarısızlık içinde geçirmiştir. kendisinin galatasaray’da futbol oynadığı dönem, fenerbahçe ve beşiktaş egemenliğinin olduğu, 14 senelik fetret döneminin içine rastlar. bu anlamda, fatih terim başarısızlıkların içinde iyileştirilmesi gereken noktaları görmüş, o dönemki güçlü beşiktaş ve fenerbahçe yönetimlerinin ve büyük taraftar kitlelerinin önemini anlamış ve bu sayede de galatasaray’ın sürdürülebilir biçimde başarılı olmak için neye ihtiyacı olduğunu idrak etmiştir.
ancak fatih terim’in hayat hikayesini dinlerseniz, kendisinin kariyerist bir insan olmadığını da anlarsınız. zira kendisi futbolu bıraktıktan sonra ilk başta teknik direktör olmak gibi bir amaç gütmemiştir. hatta hocalığa başladığı dönemlerde dahi bu işte başarılı olup olmayacağına ilişkin şüpheleri olduğunu görürsünüz; buna ilişkin ifadeleri hocanın netflix’teki belgeselinde bulabilirsiniz. sonrasında fatih terim’in yolu jupp derwall ile kesişmiş, hocanın vakti zamanında önemini anladığı camia ve büyük taraftar kitlesinden sonra profesyonelleşmenin ne anlama geldiğini iyice idrak etmesine neden olmuştur. yani bir anlamda hoca, başarısızlıklar içindeyken başarı için gereken tüm öğelerin ne olduğunu futbol hayatı içinde bütün çıplaklığıyla görmüştür. bu anlamda, serüveni fatih terim’e yaklaşan ikinci bir futbol adamı yoktur. bütün bunlar fatih terim’i kariyer planlamasından ziyade türk futbolu için adanmış bir hayata itmiştir. hatta hocanın son dönemlerde izmir’de katıldığı futbol sempozyumunda mustafa denizli ve şenol güneş ile birlikte gerçekleştirdiği forumdaki konuşmalarındaki harareti ve heyecanına bakarsanız hocanın türk futbolunun dünya futbolunda ciddi yer edinmesi için büyük bir ideal güttüğünü görürsünüz. bugün fatih terim haricinde bu ideali bu denli dile getiren ve bunu eylemleriyle birleştiren ikinci bir kişi daha göremezsiniz; buna bugünkü hocamız okan buruk da dahil olmak üzere. o anlamda, fatih terim’in galatasaray’daki yeri bambaşkadır. o nedenle kendisi imparator olarak adlandırılır ve taraftarlar kendisini bu adanmışlığı, bu serüveni ve bıraktığı izler yüzünden severler. o nedenle bizim için son derece kıymetli olmasına karşın, 2022-2023 ve 2023-2024 şampiyonlukları hocanın almış olduğu 2011-2012 şampiyonluğunun yanında sönük kalır.
biz, fatih hocayla ligde daha düşük puanlar toplayarak şampiyon olduk, birçok maç kaybettik, sansasyonel maçlar oynadık; ancak hepsinin bir hikayesi vardı, inişleri çıkışları vardı, adrenalini de sonsuzdu. bunun nedeni, hocanın davasına bizi de ortak etmesiydi. fatih hoca, taraftarları galatasaray’ı farklı biçimde sevmeye ikna etti, hayatlarının merkezine koydurdu ve galatasaray’ın futbol anlayışı belki de hepimizin hayata bakışına sirayet etti. fatih hoca, hem berbat hem potansiyelli hem de yıldızlardan oluşan kadrolarla çalıştı, hepsinde de bizde iz bırakan başarılar elde etmeyi bildi. bu yüzden bugün kendisinin okan buruk ile karşılaştırılması bana son derece sığ geliyor. çünkü okan buruk’un bu tarz bir hikaye yazabilmesi için birçok engebeli yollardan geçmesi, farklı kadrolarla oynaması, bizimle farklı hikayeler yazması gerekiyor. bunun için illa ki avrupa kupası alması da gerekmiyor; ama farklı bir sinerji gerekiyor.
galatasaray tarihi yazılırken, takımı kuran ali sami yen bir ise, fatih terim ikidir benim için; bunun birçok taraftar nezdinde de benzer olduğuna inanıyorum. ve bu benzerliğin bir sebebi var: çünkü hoca bizde iz bıraktı. bugün yunanistan’da, arabistan’da çalışıp hoca kendi hayatında son bir maceraya yelken açtı, bize bu yaptıkları garip geliyor; ama türkiye’de geçirmiş olduğu dönemlerdeki hararetten sonra belki de kendisinin bu tarz bir değişikliğe de ihtiyacı var. bunu sorgulamak bize düşmez, ama fatih terim’in galatasaray’daki yeri asla tartışılamaz. galatasaray’la hikayesi 20 yıldan az sürmüş herhangi bir hocanın da kendisiyle mukayese edilmesi hem fatih hoca’ya ayıp, hem de mukayesenin öznesi olan hoca için haksızlıktır. ne olursa olsun, efsanemize sahip çıkmalıyız; bizim bir taraftar olarak yükümlülüğümüzün bu olduğuna inanıyorum.