26201
geçen sezon hatalıydı, rezil top oynattı, bunu kendisi de kabul etti zaten. hatayı kabul edip sorumluluğu üzerine almak da erdemdir. üstelik çözüm olarak da ocak ayını gösterdi. bana bırakın o iş bende dedi. gidin bakın o zaman yazılan entrylere. fenersözlük yazarı olanın bile yazamayacağı şeyler yazıldı sözlükte. üstelik adamın kariyerine, futbol bilgisine, kupalarına bakılmaksızın yapıldı. torpille hoca olan pirlo üzerinden bile saygısızca yorumlar yapıldı, paragöz dendi yahu. anasının ak sütü gibi kazandığı tazminatını kuruşu kuruşuna çocuk esirgeme kurumuna bağış yapan bir adama yapıldı bu saygısızlık. üstelik dediğim gibi eksisozluk gibi çöp sözlükte değil, bizzat burada yapıldı. gidin açın bakın yazılanlara. utanıp silmemişlerse halen orda duruyordur.
ocak ayından sonra da iyi gidiyordu takım. 8 de 8 yapmıştık. 20 sene sonra feneri yendik geçtik, yenmekle kalmadık, rezil ettik sahalarında, başkanı muratgilin damından atlar gibi protokolden atladı, kaçacak diye twitterda kafa siktikleri ersun yanala istifa tezahuratı yapıldı stadyumlarında, üstelik görmüş olduğum en iyi fener maçı taktiğiyle yendik. freni patlamış kamyon gibiydik. önümüze geleni ezdik geçtik. 2-2 berabere kaldığımız sivas maçında bile kimse üzülmüyordu skora çünkü takım bağıra çağıra diyordu ben şampiyon olacağım diye. sözünü tutmuştu yani. kimse laga luga yapmasın rezalet oynadık tüm sezon diye.
pandemiden sonraki dönemde kendisi sağlık sorunuyla uğraştı. mazlow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi devreye girdi. sağlık her şeyden önemlidir. üstelik bir takımın başına gelebilecek en talihsiz olaylar yaşandı. muslera, luyindama, lemina, andone, falcao, onyekuru, feghouli (kk), adem (kk) gibi takım gücünün %70’ini oluşturan futbolculardan faydalanamadı, takım gücünü arşa çıkaran şampiyonlukların gerçek mimarlarından biri olan taraftarsız oynandı maçlar, başkanı kanser oldu, ya düşünüyorum da küçük emraha film yapılsa böyle senaryo yazılmaz ve bu şartlar altında kendisinden başarılı olması istendi. olamadı, canı sağ olsun. gram kızmadım. umrumda olmaz. tek eleştireceğim nokta bir şekilde 3. olup şampiyonlar liginde boy gösterebilirdik ama olmadı diye karalar bağlamam. hele de kendisine saygısızlık yapmam. allah çarpar. benim çocukluğum, gençliğim, erişkinliğimdir. sayesinde başım önde okula giden çocuk olmadım. onsuz da galatasaraylı olurdum ama kendisi bana galatasaraylı olmanın gururunu aşıladı. o yüzden kendisi kırmızı çizgimdir, kendisine saygısızca yaklaşana ben de saygısız olurum. etkiye tepkidir bu. isterse allahın oğlu olsun, çıkar lafımı söylerim. ağlamasın kimse.
şöyle böyle yap denmiş de şimdi terim öyle yapınca başarılı olmuşmuşmuşmuş. burak yılmaz tepkisi veriyorum sadece;
(bkz: abi hadi yaa)
ocak ayından sonra da iyi gidiyordu takım. 8 de 8 yapmıştık. 20 sene sonra feneri yendik geçtik, yenmekle kalmadık, rezil ettik sahalarında, başkanı muratgilin damından atlar gibi protokolden atladı, kaçacak diye twitterda kafa siktikleri ersun yanala istifa tezahuratı yapıldı stadyumlarında, üstelik görmüş olduğum en iyi fener maçı taktiğiyle yendik. freni patlamış kamyon gibiydik. önümüze geleni ezdik geçtik. 2-2 berabere kaldığımız sivas maçında bile kimse üzülmüyordu skora çünkü takım bağıra çağıra diyordu ben şampiyon olacağım diye. sözünü tutmuştu yani. kimse laga luga yapmasın rezalet oynadık tüm sezon diye.
pandemiden sonraki dönemde kendisi sağlık sorunuyla uğraştı. mazlow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi devreye girdi. sağlık her şeyden önemlidir. üstelik bir takımın başına gelebilecek en talihsiz olaylar yaşandı. muslera, luyindama, lemina, andone, falcao, onyekuru, feghouli (kk), adem (kk) gibi takım gücünün %70’ini oluşturan futbolculardan faydalanamadı, takım gücünü arşa çıkaran şampiyonlukların gerçek mimarlarından biri olan taraftarsız oynandı maçlar, başkanı kanser oldu, ya düşünüyorum da küçük emraha film yapılsa böyle senaryo yazılmaz ve bu şartlar altında kendisinden başarılı olması istendi. olamadı, canı sağ olsun. gram kızmadım. umrumda olmaz. tek eleştireceğim nokta bir şekilde 3. olup şampiyonlar liginde boy gösterebilirdik ama olmadı diye karalar bağlamam. hele de kendisine saygısızlık yapmam. allah çarpar. benim çocukluğum, gençliğim, erişkinliğimdir. sayesinde başım önde okula giden çocuk olmadım. onsuz da galatasaraylı olurdum ama kendisi bana galatasaraylı olmanın gururunu aşıladı. o yüzden kendisi kırmızı çizgimdir, kendisine saygısızca yaklaşana ben de saygısız olurum. etkiye tepkidir bu. isterse allahın oğlu olsun, çıkar lafımı söylerim. ağlamasın kimse.
şöyle böyle yap denmiş de şimdi terim öyle yapınca başarılı olmuşmuşmuşmuş. burak yılmaz tepkisi veriyorum sadece;
(bkz: abi hadi yaa)