36
pasif oyununu sürdürdüğü sürece djokovic'i bir grand slam'de yenmesi, ancak djokovic'in berbat oynamasıyla mümkün olan yetenekli tenisçi.
evet, çok yetenekli. vuruş çeşitliliği çok yüksek. harikulade kısa toplar, aşırtmalar... bunları kullanma zamanlaması üzerine çalışması gerekirken, tutturmuş bir baseline oyunudur gidiyor. şimdi o işte nadal kadar iyi değilsin koç. nadal, harikulade bir savunmacı olmanın yanısıra, o zorlukla yetiştiği toplara ''karşıya atayım da nereye giderse gitsin'' mantığıyla vurmuyor. nefis bir kontrayla zor pozisyondan sıyrılıp, rakibi tam ''oh lan rahatladım'' derken, bir bakıyorsun ralli nadal'ın lehine dönüvermiş. murray'nin savunma vuruşları bu kadar etkili değil. nadal kadar atletik de değil. e her türlü vuruşu yapabilme kabiliyetin de var. peki ısrar neden?
nedeni ''mental güç'' kavramında gizli. üst üste iki hata yapsın, sapıtıyor bu arkadaş. çorap söküğü gibi gelmeye devam ediyor hatalar. djokovic'teki, nadal'daki ve tabii ki ekselansları'ndaki sağlam sinirler mevcut değil kendisinde. bu da onun oyununu yıllar içerisinde daha muhafazakar bir çizgiye taşıdı. oysa medyanın ilgisini yavaş yavaş çekmeye başladığı ilk dönemlerinde fazlasıyla sabırsız olmakla eleştiriliyordu.
evet, biraz sabır fena olmazdı. ama kendini mental olarak geliştiremediğinden, atakçı yapısı, savunmacıya evrildi. şimdi ne en iyi savunmacı, ne en iyi hücumcu. şu hali diğer oyuncuları yenmeye yetiyor, ancak bir grand slam'de federer, nadal ve djokovic'le başaçıkabilmesi; hele hele bunlardan ikisini üst üste yenebilmesi falan çok zor. rakibinin pek de gününde olmaması lazım.
evet, çok yetenekli. vuruş çeşitliliği çok yüksek. harikulade kısa toplar, aşırtmalar... bunları kullanma zamanlaması üzerine çalışması gerekirken, tutturmuş bir baseline oyunudur gidiyor. şimdi o işte nadal kadar iyi değilsin koç. nadal, harikulade bir savunmacı olmanın yanısıra, o zorlukla yetiştiği toplara ''karşıya atayım da nereye giderse gitsin'' mantığıyla vurmuyor. nefis bir kontrayla zor pozisyondan sıyrılıp, rakibi tam ''oh lan rahatladım'' derken, bir bakıyorsun ralli nadal'ın lehine dönüvermiş. murray'nin savunma vuruşları bu kadar etkili değil. nadal kadar atletik de değil. e her türlü vuruşu yapabilme kabiliyetin de var. peki ısrar neden?
nedeni ''mental güç'' kavramında gizli. üst üste iki hata yapsın, sapıtıyor bu arkadaş. çorap söküğü gibi gelmeye devam ediyor hatalar. djokovic'teki, nadal'daki ve tabii ki ekselansları'ndaki sağlam sinirler mevcut değil kendisinde. bu da onun oyununu yıllar içerisinde daha muhafazakar bir çizgiye taşıdı. oysa medyanın ilgisini yavaş yavaş çekmeye başladığı ilk dönemlerinde fazlasıyla sabırsız olmakla eleştiriliyordu.
evet, biraz sabır fena olmazdı. ama kendini mental olarak geliştiremediğinden, atakçı yapısı, savunmacıya evrildi. şimdi ne en iyi savunmacı, ne en iyi hücumcu. şu hali diğer oyuncuları yenmeye yetiyor, ancak bir grand slam'de federer, nadal ve djokovic'le başaçıkabilmesi; hele hele bunlardan ikisini üst üste yenebilmesi falan çok zor. rakibinin pek de gününde olmaması lazım.