102
klüpler birliği ve futbol federasyonu'nun küme düşürülmenin kaldırılması için kamuoyu oluşturma çalışmaları sebebiyle bu kampanyanın yeniden canlandırılması gerektiğini düşünürken tribün dergi'de yeni bir mail kampanyası başlatıldığını gördüm.
--- alıntı ---
temiz futbol: uefa'ya mail kampanyası 2
bir ülke düşünün ki; süper ligin prosedürünü dahi değiştirmekten çekinmeyenler; daha çok maç, daha çok yayın, daha çok gelir sloganıyla hareket ederken; boş tribünlere, kötü futbola, şike ve teşvik gölgesindeki bir lige mahkum etti milyonlarca futbolseveri.
bir ülke düşünün ki; sahada oynanan futbol, sonuca etki eden en son etmendir.
tff'den, kulüpler birliği’ne kadar herkes ama herkes müsabaka sonucu hakkında sahadaki futbolcudan çok daha fazla söz sahibidir. bir ülke düşünün ki; siyasi partileri futbolun içine sokmaktan, siyasi partilerde futbolun içine girmekten, en önemlisi, futbolun özerk yapısını hiçe saymaktan çekinmediler.
bir ülke düşünün ki; 6 ay evvel yürürlüğe giren kanun soruşturma ve iddianamenin kamuya açıklanması sürecinde değiştirilerek; şike ve teşvik suçlamaları açıkça itiraf edilmiştir.
bir ülke düşünün ki; bir kanunu "cezalar ağır" diye hafifleterek, o suçu işleme potansiyelinin maksimum olduğunu açıkça itiraf etmiştir. 6 ay evvel çıkan bir kanun, niçin ilk şike soruşturması sırasında apar topar değiştirilmeye çalışılır? dürüst insanlar suçu ve suçun oluştuğu ortamı ortadan kaldırmakla yükümlüdür, cezaları kişilere göre düzenlemekle ve değiştirmekle değil.
bir ülke düşünün ki; futbolu, sadece şikenin altında ezilmiş değil, aynı zamanda onunla mücadele etmek yerine cezalarını indirmekle meşgul.
bu ülke ne yazık ki türkiye.
"eğer yaşananlara ağır bir yaptırım uygulanmazsa, dünyada futbolu yönetenlerin temiz futbol sözlerine olan güvenimiz sarsılacaktır. bu olduğunda da her tribune çıktiğimizda ya da tv'den dünyanın herhangi bir yerindeki bir futbol maçını seyrettiğimizde sporun en büyük büyüsü olan "sonucu belli olmayan" temasının anlamını yitirdiğini bilerek tiyatro seyrettiğimizi düşüneceğiz. bu futbolun gönlümüzde bittiği an olacaktır. ve gün gelir tiyatronun stadyumlarda seyredilemeyeceğini herkes anlar. türkiye'de stadyumlar gittikçe boşalıyor, yönetenler inkar etse de herkes olayı biliyor ve tiyatro seyretmek istemiyor."
şike ve teşvik primi gölgesinde kalan, şeffaf ve dürüst olmaktan uzak, eşitlik ilkesini gözetmeyen ve özerk olmaktan uzaklaşıp siyaset ile içli dışlı bir futbolun parçası olmak istemiyoruz ve sizlerin temiz futbol isteğimize yardımcı olacağınızı umuyoruz.
harekete geçmelerini sağlamamız gereken en önemli kurumları bilgilendirmek yeterli olacaktır.
--- alıntı ---
http://www.tribundergi.com/....php?f=1&t=83234
--- alıntı ---
temiz futbol: uefa'ya mail kampanyası 2
bir ülke düşünün ki; süper ligin prosedürünü dahi değiştirmekten çekinmeyenler; daha çok maç, daha çok yayın, daha çok gelir sloganıyla hareket ederken; boş tribünlere, kötü futbola, şike ve teşvik gölgesindeki bir lige mahkum etti milyonlarca futbolseveri.
bir ülke düşünün ki; sahada oynanan futbol, sonuca etki eden en son etmendir.
tff'den, kulüpler birliği’ne kadar herkes ama herkes müsabaka sonucu hakkında sahadaki futbolcudan çok daha fazla söz sahibidir. bir ülke düşünün ki; siyasi partileri futbolun içine sokmaktan, siyasi partilerde futbolun içine girmekten, en önemlisi, futbolun özerk yapısını hiçe saymaktan çekinmediler.
bir ülke düşünün ki; 6 ay evvel yürürlüğe giren kanun soruşturma ve iddianamenin kamuya açıklanması sürecinde değiştirilerek; şike ve teşvik suçlamaları açıkça itiraf edilmiştir.
bir ülke düşünün ki; bir kanunu "cezalar ağır" diye hafifleterek, o suçu işleme potansiyelinin maksimum olduğunu açıkça itiraf etmiştir. 6 ay evvel çıkan bir kanun, niçin ilk şike soruşturması sırasında apar topar değiştirilmeye çalışılır? dürüst insanlar suçu ve suçun oluştuğu ortamı ortadan kaldırmakla yükümlüdür, cezaları kişilere göre düzenlemekle ve değiştirmekle değil.
bir ülke düşünün ki; futbolu, sadece şikenin altında ezilmiş değil, aynı zamanda onunla mücadele etmek yerine cezalarını indirmekle meşgul.
bu ülke ne yazık ki türkiye.
"eğer yaşananlara ağır bir yaptırım uygulanmazsa, dünyada futbolu yönetenlerin temiz futbol sözlerine olan güvenimiz sarsılacaktır. bu olduğunda da her tribune çıktiğimizda ya da tv'den dünyanın herhangi bir yerindeki bir futbol maçını seyrettiğimizde sporun en büyük büyüsü olan "sonucu belli olmayan" temasının anlamını yitirdiğini bilerek tiyatro seyrettiğimizi düşüneceğiz. bu futbolun gönlümüzde bittiği an olacaktır. ve gün gelir tiyatronun stadyumlarda seyredilemeyeceğini herkes anlar. türkiye'de stadyumlar gittikçe boşalıyor, yönetenler inkar etse de herkes olayı biliyor ve tiyatro seyretmek istemiyor."
şike ve teşvik primi gölgesinde kalan, şeffaf ve dürüst olmaktan uzak, eşitlik ilkesini gözetmeyen ve özerk olmaktan uzaklaşıp siyaset ile içli dışlı bir futbolun parçası olmak istemiyoruz ve sizlerin temiz futbol isteğimize yardımcı olacağınızı umuyoruz.
harekete geçmelerini sağlamamız gereken en önemli kurumları bilgilendirmek yeterli olacaktır.
--- alıntı ---
http://www.tribundergi.com/....php?f=1&t=83234
