3775
yöneticilerinin kaliteyi bozmamak adına çaba sarfettiği sözlük.
işin zor kısmı tanım yapmaktı... neyse. bugün internet ortamında 54684456 tane sözlük var ama ekşi sözlük diye bir site varki yazar olmak için senelerce bekletir, sonra yazar olursun, en ufak bir hata yaparsın ve o güne kadar girdiğim tüm yazılarını saniyeler içinde mail box'unda görürsün. peki web sayfalarının amacı ne? sanal ortamda insanları biraraya getirmek ve para kazanmak. ne kadar çok insan, o kadar çok para... peki ekşi sözlük böyle yaparak nasıl para kazanıyor? kaliteyi koruyarak. adamlar 10 yıl önceki vizyonlarını hâlâ devam ettiriyorlar. buradaki mesele para falan değil. buradaki mesele kalite. ben bu web sitenin sahibinin ne kadar para kazandırdığını bilmiyorum ya da ssg'nin... hiç umrumda değil ve biliyorumki burayı kullanan 100 insanın 99'ununda umrunda değil. umrumuzda olan bir şey varsa o da kalite.
ve yine hepimiz çok iyi biliyoruzki çok insan kaliteyi arttırmaz, aksine azaltır. okuyan, araştıran, objektif bir gözle yorum yapan, gerektiğinde bakış açısını değiştirebilen, özeleştiri yapabilen, yazdığı şeyleri insanlara sunmadan önce bir kez daha okuyan, noktasına virgülüne dikkat eden, kendisini ve kimseyi zor durumda / zan altında bırakmadan bir şeyler karalayan kişi sayısı o kadar azki... ve genel olarak internet kullanıcıları olarak bizlerin eleştirdiği en büyük konu olan bilgi kirliliği meydana gelmiş oluyor.
site adminlerinin 1. ve 2. nesil yazarlara (muhbir) yolladığı özel mesaj zaten sözlük moderasyonunun sözlüğü ve sözlük yazarlarının zor durumda kalmamasına yönelik bir çalışmaya girmiş olması yazarları ve sözlüğü korumak adına yapılan bir çabadır. ayrıca şu saniye itibariyle online 66 yazar, 535 misafir ile sözlüğün insanlar tarafından beğenildiği ve kalitenin korunduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.
yine bir sözümde yazarlara...
twitter çıktı mertlik bozuldu arkadaş! öyle yazarlar var ki -ki bu yazarlar gayet iyi şeyler yazan insanlar- sözlüğe her gün 1 tane entry girmezler ama twitter da galatasaray ve sporla ilgili her gün 100 tane twit atarlar. senin o yazdığını o an 3-5 kişi ya okuyor ya okumuyor ama burada binlerce insan okuyor. gel buraya yaz... twitter'daki takipçilerinin büyük kısmı sözlük yazarları olabilir, onlar burayıda okur. hem buraya yaz hem oraya yaz ne fark eder... entry oylama konusuna hiç girmiyorum bile... yine ekşi sözlük'ten örnek veriyorum ama bir entry saniyeler içinde en beğenilen/en kötü entryler listesine girebiliyor... ama bizde yok... twitter'dan rt alsın yeter...
ben bu sözlüğü beğeniyorum arkadaş! 11 yıldır internet kullanıyorum, her türlü forumlarda/sözlüklerde (hele ki galatasaray ile ilgili) yazıp çizdim ama burası gibi bir yer yok. bunu buradaki herkes gayet iyi biliyor.
not: site yöneticilerini tanımam etmem, buradan bir menfaatimde yok, kimseye şirin görünmek gibi bir çabamda yok ki beni yakinen bilenler bilir. ama bir site yöneticisi kalkıp; "ya arkadaş yazdıklarınıza dikkat edin, kimseye küfür etmeyin, kimseye hakaret etmeyin, hem sizin başınız yanar hem de site kapatılır" diyorsa iki dakika düşüneceksin.
işin zor kısmı tanım yapmaktı... neyse. bugün internet ortamında 54684456 tane sözlük var ama ekşi sözlük diye bir site varki yazar olmak için senelerce bekletir, sonra yazar olursun, en ufak bir hata yaparsın ve o güne kadar girdiğim tüm yazılarını saniyeler içinde mail box'unda görürsün. peki web sayfalarının amacı ne? sanal ortamda insanları biraraya getirmek ve para kazanmak. ne kadar çok insan, o kadar çok para... peki ekşi sözlük böyle yaparak nasıl para kazanıyor? kaliteyi koruyarak. adamlar 10 yıl önceki vizyonlarını hâlâ devam ettiriyorlar. buradaki mesele para falan değil. buradaki mesele kalite. ben bu web sitenin sahibinin ne kadar para kazandırdığını bilmiyorum ya da ssg'nin... hiç umrumda değil ve biliyorumki burayı kullanan 100 insanın 99'ununda umrunda değil. umrumuzda olan bir şey varsa o da kalite.
ve yine hepimiz çok iyi biliyoruzki çok insan kaliteyi arttırmaz, aksine azaltır. okuyan, araştıran, objektif bir gözle yorum yapan, gerektiğinde bakış açısını değiştirebilen, özeleştiri yapabilen, yazdığı şeyleri insanlara sunmadan önce bir kez daha okuyan, noktasına virgülüne dikkat eden, kendisini ve kimseyi zor durumda / zan altında bırakmadan bir şeyler karalayan kişi sayısı o kadar azki... ve genel olarak internet kullanıcıları olarak bizlerin eleştirdiği en büyük konu olan bilgi kirliliği meydana gelmiş oluyor.
site adminlerinin 1. ve 2. nesil yazarlara (muhbir) yolladığı özel mesaj zaten sözlük moderasyonunun sözlüğü ve sözlük yazarlarının zor durumda kalmamasına yönelik bir çalışmaya girmiş olması yazarları ve sözlüğü korumak adına yapılan bir çabadır. ayrıca şu saniye itibariyle online 66 yazar, 535 misafir ile sözlüğün insanlar tarafından beğenildiği ve kalitenin korunduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.
yine bir sözümde yazarlara...
twitter çıktı mertlik bozuldu arkadaş! öyle yazarlar var ki -ki bu yazarlar gayet iyi şeyler yazan insanlar- sözlüğe her gün 1 tane entry girmezler ama twitter da galatasaray ve sporla ilgili her gün 100 tane twit atarlar. senin o yazdığını o an 3-5 kişi ya okuyor ya okumuyor ama burada binlerce insan okuyor. gel buraya yaz... twitter'daki takipçilerinin büyük kısmı sözlük yazarları olabilir, onlar burayıda okur. hem buraya yaz hem oraya yaz ne fark eder... entry oylama konusuna hiç girmiyorum bile... yine ekşi sözlük'ten örnek veriyorum ama bir entry saniyeler içinde en beğenilen/en kötü entryler listesine girebiliyor... ama bizde yok... twitter'dan rt alsın yeter...
ben bu sözlüğü beğeniyorum arkadaş! 11 yıldır internet kullanıyorum, her türlü forumlarda/sözlüklerde (hele ki galatasaray ile ilgili) yazıp çizdim ama burası gibi bir yer yok. bunu buradaki herkes gayet iyi biliyor.
not: site yöneticilerini tanımam etmem, buradan bir menfaatimde yok, kimseye şirin görünmek gibi bir çabamda yok ki beni yakinen bilenler bilir. ama bir site yöneticisi kalkıp; "ya arkadaş yazdıklarınıza dikkat edin, kimseye küfür etmeyin, kimseye hakaret etmeyin, hem sizin başınız yanar hem de site kapatılır" diyorsa iki dakika düşüneceksin.