2
ortaokul ve lise zamanlarımda, sezonun ilk idmanlarında yapardık biz bu koşuları. ne zaman salonun 2 tarafına hunilerin konduğunu, kenarda da teybi görsek moralimiz bozulurdu. zor olmasından ziyade sıkıcı bir olaydır çünkü bu, habire git gel, habire git gel falan... sinyaller iyice arttıkça ve sonlara yaklaşıldıkça herkes birbirine "hadi lan bırakalım bu tur, olum yeter lan bu son tur olsun" vb. laflar eder ama kimse hoca zılgıtını göze alamayıp bırakamaz, herkes koşabildiği kadar koşardı. zaten en son bırakmak da bir nevi prestij meselesiydi bazılarımız için. çoğu zaman son koşuculardan biri olmamın yanında zaman zaman da en sona kaldığım olurdu bu koşularda. hey gidi...

