• 50
    yine sapla saman birbirine karışmaya başladı. kısaca değinmek farz oldu.

    türkiye’deki hiçbir taraftar grubu tek bir fikirde buluşmaz. bu her konuda böyledir. galatasaray taraftarı içinde recep tayyip erdoğan’ı seven de vardır sevmeyen de. bu adamlara ille de şöyle davranacaksın diyemezsiniz.
    ultraslan başka. ua birlikte hareket eden bir grup ve fakat galatasaray tribünlerinin tamamını temsil etmiyor. mesela bana kimse gelip “aman, başbakanı protesto etmiyoruz, alkışlıyoruz” demedi. etrafımdaki hiç kimseye de böyle bir bilgi ulaşmadı. o zaman ben de kafama göre davranırım, kimse engel olamaz.
    ben başbakan geldiğinde tribünde değildim, yuhlayanlar arasında yoktum. ama öğrenince hiç de garipsemedim.çünkü başbakan ne zaman bizim maçımıza gelse yuhalanıyor, yeni bir şey değil ki. bazıları fenerbahçeli olmasıyla ilgisi yok diyor galatasaray tribünlerinde yuhalanmasını. mesela bedri baykam. ama ben kadıköy’de maça gittiğinde yuhalandığını hiç hatırlamıyorum tayyip erdoğan’ın. demek ki, işin içinde fenerbahçeli olması da var.
    fenerbahçeli olmasından bağımsız olarak, sadece siyasi kimliği yüzünden yuhalayanlar da vardır, olabilir. bu da gayet normal. ne var ki bunda.

    ayrıca belirtmek gerekir ki staddaki asıl protesto toki başkanı erdoğan bayraktar’ın konuşmasında yaşandı.
    niye konuşursun ki, bize ders vermek için mi? başbakan’ın ıslıklanması zoruna gittiği için mi? niye stadı galatasaray’a sanki devlet zarar etmişte yine de yapmış gibi gösteriyosun? biz bilmiyor muyuz ali sami yen arazisi kaç para, tt arena kaça mal oldu? herkesi aptal yerine koymayı nasıl düşünebilirsin? niye konuşmanda bir galatasaray başkanı’nı özhan canaydın’ı kapına gelen dilenci gibi gösteriyorsun. ne hakla özhan canaydın’ı aldık eve besledik tarzı bir ifade kullanıyorsun. bu kelimeli elbette kullanmadı ama o anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. binlerce galatasaraylı’nın dinlediği bir konuşmada ne amaçla fenerbahçe’ye salon yaptığını anlatıyorsun.
    derdin belli, tahrik etmek. amacına da ulaştın. ama asıl hedefinin seçimlerde milletvekilliği, bakanlık olduğunu anlamamak için salak olmak lazım. seni bir de bakan olursan, vay benim ülkemin başına geleceklere.

    ama asıl önemlisi galatasaray başkanının tavrıdır. nasıl olur da maç bitmeden stadı terk eder? nasıl olur da başbakanın protesto edileceğini öngöremez. ben cuma akşamı hanıma “yarın başbakana büyük protestolar yapılabilir, ortalık fena karışabilir” demişken. ultraslan’dan mı garanti aldı? nasıl olurda bünlerce galatasaray taraftarını ua’nın kontrol edebileceğini zanneder. hiç mi öngörü yok yahu?
    sonra da “proteto edenler galatasaraylı olamaz” nasıl der bir başkan. dikkat ederseniz bunlar aziz yıldırım’dan alıntı. benim bildiğim adnan polat böyle biri değildi. ne oldu başkan, nasıl bu kadar değiştin?

    bir de, “protesto edenler tespit edilip kombineleri iptal edilecek” nasıl dersin? sen ki, ali sami yen’in kapanış gecesinde protestolar yüzünden konuşma yapamadın. bil bakalım bunlar neden oluyor? çok başarısız olduğun için olmasın sakın? takımı paçavraya çevirdiğiniz için olmasın. hani taraftar protestosunda haklıydı, ne oldu da şimdi ceza vermeye kalkıyorsun. bu da aziz yıldırım’ın gfb’yi sindirme taktiği değil de nedir? ama arada şöyle bir fark var. hedef, bir gruba mensup olmayan sıradan taraftarlar. çünkü bu protestolar organize değil tamamen doğaçlamaydı. bunu ayırt etmek gerek. kendiliğinden gelişti.
    nitekim ultraslan tarafında hiçbir protesto yoktu. eğer kombineleri iptal edeceksen o stadın neredeyse tamamını bir daha içeri almaman gerekir.
    hoş bu hukuksal olarak mümkün değil. dava açanlar hem davaları hem de kulüpten tazminat kazanır. kulübe iki kez zarar.

    unutmadan, siz galatasaray taraftarına sürekli “stadı başbakan yaptırdı” diye bir şeyleri dikte etmeye çalışırsanız, tepki böyle olur. bundan kaçamazsınız. en son böyle bir şey “sulu derbide” yaşanmıştı. bütün hafta galatasaray fenerbahçe’yi alkışlasın denmiş ve taraftarın tepkisi sert olmuştu.

    adnan polat’ın başbakandan özür dilemesinde yanlış bir şey yok, gayet normal. ama toki başkanına hiçbir şey söylememesi ve taraftarı suçlu göstermesi çok ayıp, hiç yakışmıyor galatasaray başkanına.

    sayın adnan polat önce taraftardan özür dilemelisiniz. galatasaray taraftarına seyircisiz oynama cezası veren ilk galatasaray başkanı olmak hoş bir durum olmasa gerek.

    şahane bir stadımız oldu, o büyülü yerde hissettiklerimizi yazacağımıza nelerle uğraşıyoruz. ah be ah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın