2399
hakkında kral çıplak dediğiniz zaman; kutsal savunma cephesinin "kral çıplaksa bakma o zaman" basitliğinden öteye geçemedikleri teknik direktörümüz.
savunma savaşlarına baksanız; nerelere girilip çıkılmış da; "kazanılan her maçı bir yıldızının muhteşem tek kişilik galasına borçlu olan ama sistem oturtuyor olan takım" ucubeliği es geçilmiş... yahu bana ne hollanda ve ispanya alemlerinden. o adamlara verin bakayım 34 maçın kayıtlarını, "bizim frank'ın bu aralar tadı yok demek ki" diyeceklerdir bence.
anlatamadık. kupa isteyen yok, galibiyet isteyen de yok. takım iki adet organizasyon geliştirsin maçlarda bunu istiyoruz. frank rijkaard'ın kendi onayıyla alınan oyunculardan bazıları kimlik bulsun istiyoruz. rijkaard'ın bilgisi ve onayı ile alınıp satılmış adamlar üzerinden bize çakılıyor. ama çok komik ki bu...
işaret ettiğimiz noktaya değil de parmağımıza bakarsanız tabii beğenmezsiniz. adriana lima değiliz ki; tüylü , inşaat demiri gibi parmak... sen işaret edilen noktalara bir bakıver tosunum, yiğidim. işkembenin hası orda kaynatılıyor.
sanırsın ki, basketbol takımının yedeklerini vermişler rijkaard'a; kes 1,5 yoğurtlu olsun demişler gibi, bu ne "rijkaard herşeyden münezzehtir" tavırları ben onun hastasıyım. nasreddin hoca fıkrasını yazıyoruz aylardır; "tamam diyoruz da hırsızın hiç mi kabahati yok" diyoruz adam diyor ki, nasreddin hoca işkembeden sallıyor. ne dersin ki daha başka ?
oyun analizi var mı, yok... neden 3 puan sadece bir yıldızın sırtında gizli diyoruz; sus pus...
dikine pas var mı, yok... neden muhipler cemiyetinin kazma ilan ettiği malum 3 oyuncu her maç sahada diyoruz sus pus... yahu rijkaard'ı savunmaya çalışırken yerin dibine soktuğunuz 3 adamı, rijkaard'ın kendisi her maç oynatıyor. bu çok daha komik ki...
velhasıl, 22 agustos 2010 galatasaray-bursaspor maci için kendisine ve takımımıza can-ı gönülden başarılar diliyoruz ve ironi yapmıyoruz.
savunma savaşlarına baksanız; nerelere girilip çıkılmış da; "kazanılan her maçı bir yıldızının muhteşem tek kişilik galasına borçlu olan ama sistem oturtuyor olan takım" ucubeliği es geçilmiş... yahu bana ne hollanda ve ispanya alemlerinden. o adamlara verin bakayım 34 maçın kayıtlarını, "bizim frank'ın bu aralar tadı yok demek ki" diyeceklerdir bence.
anlatamadık. kupa isteyen yok, galibiyet isteyen de yok. takım iki adet organizasyon geliştirsin maçlarda bunu istiyoruz. frank rijkaard'ın kendi onayıyla alınan oyunculardan bazıları kimlik bulsun istiyoruz. rijkaard'ın bilgisi ve onayı ile alınıp satılmış adamlar üzerinden bize çakılıyor. ama çok komik ki bu...
işaret ettiğimiz noktaya değil de parmağımıza bakarsanız tabii beğenmezsiniz. adriana lima değiliz ki; tüylü , inşaat demiri gibi parmak... sen işaret edilen noktalara bir bakıver tosunum, yiğidim. işkembenin hası orda kaynatılıyor.
sanırsın ki, basketbol takımının yedeklerini vermişler rijkaard'a; kes 1,5 yoğurtlu olsun demişler gibi, bu ne "rijkaard herşeyden münezzehtir" tavırları ben onun hastasıyım. nasreddin hoca fıkrasını yazıyoruz aylardır; "tamam diyoruz da hırsızın hiç mi kabahati yok" diyoruz adam diyor ki, nasreddin hoca işkembeden sallıyor. ne dersin ki daha başka ?
oyun analizi var mı, yok... neden 3 puan sadece bir yıldızın sırtında gizli diyoruz; sus pus...
dikine pas var mı, yok... neden muhipler cemiyetinin kazma ilan ettiği malum 3 oyuncu her maç sahada diyoruz sus pus... yahu rijkaard'ı savunmaya çalışırken yerin dibine soktuğunuz 3 adamı, rijkaard'ın kendisi her maç oynatıyor. bu çok daha komik ki...
velhasıl, 22 agustos 2010 galatasaray-bursaspor maci için kendisine ve takımımıza can-ı gönülden başarılar diliyoruz ve ironi yapmıyoruz.