83
emre çolak özelinde galatasaray altyapısını eleştirmek gerekiyor. zihniyet olarak hala 10-15 yıl öncesinin normlarıyla yönetildiğini düşünüyorum. diğer kayıp giden yıldız adaylarına baktığımızda da bu yanlışlığı görüyoruz.
bir kere, yıldız adayı sunulan bütün futbolculara bakıyorum, hepsi çocuk gibi; hem fizik olarak; hem de futbol mantığı olarak. berbat bir vücut, omuzlar düşük, ince baldırlar, maça çıktığındda titreyen bacaklar. tek iyi yanları teknikleri. ama avrupa liglerinde altyapıdan sahaya sürülen genç futbolcular hepsi maşallah adam gibi. bir tek suratlarından anlaşılıyor genç olduğu. soğuk kanlı, nerede duracağını biliyor.
galatasaray altyapsından son zamanlarda çıkan futbolculardan bir tek arda turan fizik olarak yeterliydi. o da tam sınırdaydı yani. diğerleri hep lise takımı futbolcusu gibi. arkadaş hiç mi bu çocukların beslenmelerine, fitness çalışmalarına, zihinsel ve sportif eğitimlerine önem verilmez.
emre çolak konusunu kapatırsak, ayrıca bu çocukların sadece kendileri değil, aileleri de en azından yılda bir iki hafta kampa alınmalı, evde çocukla nasıl ilgilenmeleri gerektiğini bilmeliler. ben zannetmiyorum ki, galatasaray altapısındaki futbolcuların aileleri orta ve üst sınıftan olsun. ve bu ailelerin genç futbolcu adaylarının önündeki en önemli engeller olduğunu görebiliyoruz. haklılar da, çünkü çocuklarının geleceklerine dair kaygıları var ve futbolculuk gelecek için çok riskli bir meslek. işte bu noktada sırf bu yüzden, galatasaray altapısı değil; galatasaray akademisi olmalı. ailelerin en azından çocuklarının ileride "adam" olacağını bilmeli. ipsiz sapsız olacak top peşinde koşuyor diye düşünmemeli.
yani altyapı dendiğinde sadece pas vermeyi, koşu yapmayı, süper çalımlar atmayı öğreten; günde 1-2 saat gelinip antreman yapılan yer değil; çocukların tümüyle eğitildiği, futbol dışında en azından yan dal olarak atletik bir spor yapmanın zorunlu olduğu, belli bir spor kültürü ile yoğurulduğu bir yer olarak düşünmek gerekiyor.
bir kere, yıldız adayı sunulan bütün futbolculara bakıyorum, hepsi çocuk gibi; hem fizik olarak; hem de futbol mantığı olarak. berbat bir vücut, omuzlar düşük, ince baldırlar, maça çıktığındda titreyen bacaklar. tek iyi yanları teknikleri. ama avrupa liglerinde altyapıdan sahaya sürülen genç futbolcular hepsi maşallah adam gibi. bir tek suratlarından anlaşılıyor genç olduğu. soğuk kanlı, nerede duracağını biliyor.
galatasaray altyapsından son zamanlarda çıkan futbolculardan bir tek arda turan fizik olarak yeterliydi. o da tam sınırdaydı yani. diğerleri hep lise takımı futbolcusu gibi. arkadaş hiç mi bu çocukların beslenmelerine, fitness çalışmalarına, zihinsel ve sportif eğitimlerine önem verilmez.
emre çolak konusunu kapatırsak, ayrıca bu çocukların sadece kendileri değil, aileleri de en azından yılda bir iki hafta kampa alınmalı, evde çocukla nasıl ilgilenmeleri gerektiğini bilmeliler. ben zannetmiyorum ki, galatasaray altapısındaki futbolcuların aileleri orta ve üst sınıftan olsun. ve bu ailelerin genç futbolcu adaylarının önündeki en önemli engeller olduğunu görebiliyoruz. haklılar da, çünkü çocuklarının geleceklerine dair kaygıları var ve futbolculuk gelecek için çok riskli bir meslek. işte bu noktada sırf bu yüzden, galatasaray altapısı değil; galatasaray akademisi olmalı. ailelerin en azından çocuklarının ileride "adam" olacağını bilmeli. ipsiz sapsız olacak top peşinde koşuyor diye düşünmemeli.
yani altyapı dendiğinde sadece pas vermeyi, koşu yapmayı, süper çalımlar atmayı öğreten; günde 1-2 saat gelinip antreman yapılan yer değil; çocukların tümüyle eğitildiği, futbol dışında en azından yan dal olarak atletik bir spor yapmanın zorunlu olduğu, belli bir spor kültürü ile yoğurulduğu bir yer olarak düşünmek gerekiyor.