18016
avrupa karnesinde galatasaray’a yakışmayan inanılmaz rezalet sonuçlar olsa dahi, ligte bitime 11 maç kala 4 puan önde ve her şey hala okan hocanın elinde.
evet, oyun anlamında ciddi bir düşüş var. hepimiz sahada “galatasaray bu maçı koparacak” duygusunu hissetmek istiyoruz. bir taraftar olarak aynı duyguları zaman zaman yaşadığım için bu konudaki eleştirileri de anlayabiliyorum. kısmen bu düşüncelere katılsam dahi, saha dışı faktörleri de hesaba kattığımda kendisine haksızlık edildiğini düşünüyorum.
federasyonuyla, pfdksıyla, tahkimiyle, mhksıyla, fenerbahçenin ipe sapa gelmez algılarıyla tek başına mücadele etme yalnızlığına terk edilmiş bir adam görüyorum. sahaya fokus olması gereken bir adam, federasyon başkanıyla muhatap olmak zorunda kalıyor. kulübün iletişim sorumluları kaçacak delik ararken, söylediği veya söylemediği bir çok hadisenin öznesi kendisiymiş gibi çullanılıyor. taraftar kısmen haklı olarak oyundaki düşüşü görünce çabuk gaza gelip zaten ensesine biniyor.
bu sezon sanki çıldırmış gibi her fırsatta galatasaray’a çamur atma yarışına tutuşan medya, federasyon, fenerbahçe, anadolu kulüpleri istediğini aldı. aslında birazda biz verdik. sene başında leş gibi futbolla hakemlerin ittirmesiyle yarışta tutulan saha dışındaki fenerbahçe, az biraz toparlanınca yapı mapı bir anda gitti, bir anda saha içine döndü.
oyuncularımızın ağzından dökülecek iki söze baktığı okan buruk ise ciddi baskı altında ve bu durum demek ki takım tarafından hissediliyor.
taraftara da, yönetime de sorumluluk düşüyor. bu sene şampiyonluğu göğüslemek istiyorsak, okan hocadan saha dışındaki yükü yöneticilerin ve taraftarın alması gerek.
henüz hala ligi şampiyon bitirme ihtimalimiz yüksek oranda bizin elimizdeyken, şimdiden takım üzerinde ters etki yapabilecek negatif bir baskı yapmak mantıklı gelmiyor bana. sene sonu oturulur, bakılır.
hala takımın şampiyon olabileceğine inanıyorum, saha içinde kalırsak reaksiyon verebileceğimizi düşünüyorum.
evet, oyun anlamında ciddi bir düşüş var. hepimiz sahada “galatasaray bu maçı koparacak” duygusunu hissetmek istiyoruz. bir taraftar olarak aynı duyguları zaman zaman yaşadığım için bu konudaki eleştirileri de anlayabiliyorum. kısmen bu düşüncelere katılsam dahi, saha dışı faktörleri de hesaba kattığımda kendisine haksızlık edildiğini düşünüyorum.
federasyonuyla, pfdksıyla, tahkimiyle, mhksıyla, fenerbahçenin ipe sapa gelmez algılarıyla tek başına mücadele etme yalnızlığına terk edilmiş bir adam görüyorum. sahaya fokus olması gereken bir adam, federasyon başkanıyla muhatap olmak zorunda kalıyor. kulübün iletişim sorumluları kaçacak delik ararken, söylediği veya söylemediği bir çok hadisenin öznesi kendisiymiş gibi çullanılıyor. taraftar kısmen haklı olarak oyundaki düşüşü görünce çabuk gaza gelip zaten ensesine biniyor.
bu sezon sanki çıldırmış gibi her fırsatta galatasaray’a çamur atma yarışına tutuşan medya, federasyon, fenerbahçe, anadolu kulüpleri istediğini aldı. aslında birazda biz verdik. sene başında leş gibi futbolla hakemlerin ittirmesiyle yarışta tutulan saha dışındaki fenerbahçe, az biraz toparlanınca yapı mapı bir anda gitti, bir anda saha içine döndü.
oyuncularımızın ağzından dökülecek iki söze baktığı okan buruk ise ciddi baskı altında ve bu durum demek ki takım tarafından hissediliyor.
taraftara da, yönetime de sorumluluk düşüyor. bu sene şampiyonluğu göğüslemek istiyorsak, okan hocadan saha dışındaki yükü yöneticilerin ve taraftarın alması gerek.
henüz hala ligi şampiyon bitirme ihtimalimiz yüksek oranda bizin elimizdeyken, şimdiden takım üzerinde ters etki yapabilecek negatif bir baskı yapmak mantıklı gelmiyor bana. sene sonu oturulur, bakılır.
hala takımın şampiyon olabileceğine inanıyorum, saha içinde kalırsak reaksiyon verebileceğimizi düşünüyorum.
