17691
sırf kendisi hakkında yazacaklarım için birileriyle savaşmamak adına ekşi'ye değil buraya, yuvama yazdığım teknik direktör.
yahu okan hoca; senin bu inadın, bu hiçbir sorun yokmuş tavırların, çözümsüzlük ve hatalarından kaçmaların n'olacak ya?
takım kasım sonundan beri ne top oynuyor ne de rahat maç çıkarıyor. sezona tarihin en iyi santrafor hattıyla başladın -ki güncelde dünyanın da sayılı 3'lüsüydü- takım çok gol atmayı başardı, deli gibi de gol yedi. zamanla gol yeme işini düzeltir gibi oldun bu sefer de gol atma işini bitirdin, bambaşka bi soruna geldi iş. üstelik takım pozisyona girip kaçırıyor da değil, bildiğin kör dövüşü futbol oynuyoruz.
takıma çizdiğin bi set yok: sezon başında da harika setler çizmiyordun da en azından oyuna başlarken bi planımız vardı. iyi giden takımı önce anlamsız 3'lü tutkusuyla bozdun, sonra 4'lüye dönüp biraz düzelir gibi olunca yine 3'lü sevdasına düştün. arada transfer döneminde cuesta gibi tarihin en kötü 5 transferinden birini yaptın -bu listeye lukunku'yu bile almadım- lemina'yı taraftar zoruyla getirip inadından avrupa listesine yazmadın, rize maçında sırf ''alın size lemina...'' diyip adamın kötü oynayacağını düşünerek sahaya attın, maçı çevirince derbiye de koydun ve maçın adamı oldu. bu lemina sana göre hazır bile değildi.
şimdi takımda kime baksak aksıyor: barış'ın alameti farikası olan fizik gücü düşüşte, abdülkerim ön alanda baskı yediği her maç 1-2 pozisyonda kaos yaşatıyor, sallai ilerde yalnızlığa terk edilip rakiple dövüşmekten faul rekorları kırıyor, osimhen zaten top alamadan maç bitiriyor. bu uğurda 4 yediğin az maçında morata'yı kariyerinin en büyük sakatlıklarından birine terk ettin, oysa 2-3 arasındaki bağlantı için tek umut kendisiydi. orta sahaya biraz daha derinden bakınca sara'yı eşeliye eşeliye batista kıvamında 6 numaraya evirdiğinde korkunç bi gerçek olarak orada duruyor. yahu torreira nasıl sara'dan çok ilerde top alabilir deliricem.
takımın en iyilerinden davinson bile 7-8 maçtır klasik bi kesici gibi pozisyon engellemekten öteye gidemiyor çünkü takımın temposu da oyunu da inanılmaz geriledi. yahu bu adam kornerden gol arardı, ileri çıkar adam eksiltirdi; ulan herif rövaşataya falan kalkıyordu ne hale geldi 2 ayda.
bi yandan muslera'ya bakıyorum; son 2 senesi kötü ama bu sezon takıma çok şey kaybettirmesine rağmen ikinci az maçı hariç kesik atamadın. zaten o maçı da gözden çıkardığının göstergesiymiş muslera'yı kesmek, dahası değil. korkunç kararlar, hatalardan asla ders çıkarmadan devam eden bi sezon.
hepsinin ötesinde ne iddiasız maçlarda ne de ztk'da gençlere yer vermemek gibi tuhaf bi tavır geliştirdin. sen bu takıma altyapıdan gelmiş, oraları en iyi bilen adamlardan biriyken berat'ı, eyüp'ü, neredeyse 3 senedir forma bekleyen yusuf'u neden takıma monte etmeyi düşünmüyorsun anlamak imkansız. daha kötüsü bunu bile yapmazken efe akman'ı her fırsatta oyuna alman, sanki bi umut ışığı varmışcasına arkasında durman çok başka bi olay. mesela ajax maçının 88. dakikasında neden aldın efe'yi oyuna, ne bileyim az maçında rezil rüsva olmuşken çok mu lazımdı 90+3'te efe'yi oyuna sokmak? bunlar öyle basit konular değil işte, takım içinde tüm adaleti ve inancı yıpratan derin mevzular.
işte bu ahval içinde okan buruk'un ztk gibi zayıf bi organizasyonda bile nasıl tuhaflıklar yaptığını gördük bugün. ben hiçbir galatasaray taraftarının şu kötü giden süreçte yana yakıla ztk istediğini düşünmüyorum ama böyle olacaksa da elenseydin bari. maçı son atağında korner kullanırken takıma ''diğer maç 0-0 devam ediyor...'' işareti yapıyorsan; maç sonunda televizyona çıkıp ''kim gelirse gelsin mücadele edeceğiz!'' demeyeceksin. güven vermiyorsun, bugüne kadar -şampiyonluk hariç eyvallah- söylediğin hiçbir iddialı sözün de arkasında duramadın. zaten ''kim gelirse gelsin eleyeceğiz!'' de demiyorsun, sonuna kadar mücadele edeceğiz diyorsun. etmiyor hocam, bu takım sonuna kadar falan da mücadele etmiyor.
kısacası takımdaki sorun okan buruk'un kendisi an itibariyle. kimse kusura bakmasın ama takımın tepesindeki figürün hatalarında bu kadar ısrarcı olması ve takım adaletini, liyakati sağlayamaması ne takıma ne taraftara umut vermiyor, olan umutları ds götürüyor. şu an elinde sadece '6 puan öndeyiz' savı var, böyle giderse maksimum 4-5 hafta içinde onu da kaybedip bambaşka bi yere götürecek işi.
neyse daha fazla bi şey demiycem. bahaneleri ve inatlarıyla gittiği yere kadar, armanın hatrına destekliyoruz diyelim.
yahu okan hoca; senin bu inadın, bu hiçbir sorun yokmuş tavırların, çözümsüzlük ve hatalarından kaçmaların n'olacak ya?
takım kasım sonundan beri ne top oynuyor ne de rahat maç çıkarıyor. sezona tarihin en iyi santrafor hattıyla başladın -ki güncelde dünyanın da sayılı 3'lüsüydü- takım çok gol atmayı başardı, deli gibi de gol yedi. zamanla gol yeme işini düzeltir gibi oldun bu sefer de gol atma işini bitirdin, bambaşka bi soruna geldi iş. üstelik takım pozisyona girip kaçırıyor da değil, bildiğin kör dövüşü futbol oynuyoruz.
takıma çizdiğin bi set yok: sezon başında da harika setler çizmiyordun da en azından oyuna başlarken bi planımız vardı. iyi giden takımı önce anlamsız 3'lü tutkusuyla bozdun, sonra 4'lüye dönüp biraz düzelir gibi olunca yine 3'lü sevdasına düştün. arada transfer döneminde cuesta gibi tarihin en kötü 5 transferinden birini yaptın -bu listeye lukunku'yu bile almadım- lemina'yı taraftar zoruyla getirip inadından avrupa listesine yazmadın, rize maçında sırf ''alın size lemina...'' diyip adamın kötü oynayacağını düşünerek sahaya attın, maçı çevirince derbiye de koydun ve maçın adamı oldu. bu lemina sana göre hazır bile değildi.
şimdi takımda kime baksak aksıyor: barış'ın alameti farikası olan fizik gücü düşüşte, abdülkerim ön alanda baskı yediği her maç 1-2 pozisyonda kaos yaşatıyor, sallai ilerde yalnızlığa terk edilip rakiple dövüşmekten faul rekorları kırıyor, osimhen zaten top alamadan maç bitiriyor. bu uğurda 4 yediğin az maçında morata'yı kariyerinin en büyük sakatlıklarından birine terk ettin, oysa 2-3 arasındaki bağlantı için tek umut kendisiydi. orta sahaya biraz daha derinden bakınca sara'yı eşeliye eşeliye batista kıvamında 6 numaraya evirdiğinde korkunç bi gerçek olarak orada duruyor. yahu torreira nasıl sara'dan çok ilerde top alabilir deliricem.
takımın en iyilerinden davinson bile 7-8 maçtır klasik bi kesici gibi pozisyon engellemekten öteye gidemiyor çünkü takımın temposu da oyunu da inanılmaz geriledi. yahu bu adam kornerden gol arardı, ileri çıkar adam eksiltirdi; ulan herif rövaşataya falan kalkıyordu ne hale geldi 2 ayda.
bi yandan muslera'ya bakıyorum; son 2 senesi kötü ama bu sezon takıma çok şey kaybettirmesine rağmen ikinci az maçı hariç kesik atamadın. zaten o maçı da gözden çıkardığının göstergesiymiş muslera'yı kesmek, dahası değil. korkunç kararlar, hatalardan asla ders çıkarmadan devam eden bi sezon.
hepsinin ötesinde ne iddiasız maçlarda ne de ztk'da gençlere yer vermemek gibi tuhaf bi tavır geliştirdin. sen bu takıma altyapıdan gelmiş, oraları en iyi bilen adamlardan biriyken berat'ı, eyüp'ü, neredeyse 3 senedir forma bekleyen yusuf'u neden takıma monte etmeyi düşünmüyorsun anlamak imkansız. daha kötüsü bunu bile yapmazken efe akman'ı her fırsatta oyuna alman, sanki bi umut ışığı varmışcasına arkasında durman çok başka bi olay. mesela ajax maçının 88. dakikasında neden aldın efe'yi oyuna, ne bileyim az maçında rezil rüsva olmuşken çok mu lazımdı 90+3'te efe'yi oyuna sokmak? bunlar öyle basit konular değil işte, takım içinde tüm adaleti ve inancı yıpratan derin mevzular.
işte bu ahval içinde okan buruk'un ztk gibi zayıf bi organizasyonda bile nasıl tuhaflıklar yaptığını gördük bugün. ben hiçbir galatasaray taraftarının şu kötü giden süreçte yana yakıla ztk istediğini düşünmüyorum ama böyle olacaksa da elenseydin bari. maçı son atağında korner kullanırken takıma ''diğer maç 0-0 devam ediyor...'' işareti yapıyorsan; maç sonunda televizyona çıkıp ''kim gelirse gelsin mücadele edeceğiz!'' demeyeceksin. güven vermiyorsun, bugüne kadar -şampiyonluk hariç eyvallah- söylediğin hiçbir iddialı sözün de arkasında duramadın. zaten ''kim gelirse gelsin eleyeceğiz!'' de demiyorsun, sonuna kadar mücadele edeceğiz diyorsun. etmiyor hocam, bu takım sonuna kadar falan da mücadele etmiyor.
kısacası takımdaki sorun okan buruk'un kendisi an itibariyle. kimse kusura bakmasın ama takımın tepesindeki figürün hatalarında bu kadar ısrarcı olması ve takım adaletini, liyakati sağlayamaması ne takıma ne taraftara umut vermiyor, olan umutları ds götürüyor. şu an elinde sadece '6 puan öndeyiz' savı var, böyle giderse maksimum 4-5 hafta içinde onu da kaybedip bambaşka bi yere götürecek işi.
neyse daha fazla bi şey demiycem. bahaneleri ve inatlarıyla gittiği yere kadar, armanın hatrına destekliyoruz diyelim.
