540
ismi bilinen, cismi herkes tarafından bilinmeyen ama herkesin biliyormuş gibi yaptığı birinci sınıf oyuncumuzdur. morata özelinde değil, artık her yeni gelen futbolcu için bu yalancılığı görmek mümkün.
hadi morata’ya tamam diyelim adam en üst düzey cv’ye sahip, yahu önüne gelen skrinier yorumladı. yemin ediyorum sokakta görsem tanımam ve ben 30 senedir haftada en az 3 tam maç izliyorum. normal bir futbolsever skrinier’in 5 maçını izleyip ona dikkat vermiş olamaz arkadaşlar. deli değilsen gidip dikkatle 90 dakika psg maçı izlenmez, ha kenarda açarsın oynar, orada da bir şey anlaşılmaz.
günümüzde kendi takımının maçı hariç 90 dakika maç izleyen kişi sayısı çok çok az olduğundan, morata da olsa haaland da olsa, alıcı gözüyle izlenmeden yorumlanması pek mümkün olmaz. eğer çok nadir bir futbol hastası değilse, insanların yüzde doksanı cv ve 5 dakika skills videosu üzerinden bakıp sallıyor ve kimse samimi değil.
kendi hafızamı zorladığımda sadece ispanya milli takımında, ya bir ya iki 90 dakikasını izlemişim, orada da odak noktam morata olmadığından aklımda pek bir veri kalmamış. zihnimdeki bilgi uzun boylu olduğu ve heyecan vermediği ile sınırlıydı. ancak bizimle adı çıktığında derinlemesine incelemeye başladım ve yorumları değerlendirmeye aldım.
eskiden olsa bırak en üst düzey oyuncuları, makaay’ı, tristan’ı, morientes’i falan anlatırdım en ince detayına kadar ama o zaman futbol çok daha ulaşılabilir ve canlıydı bizler için. her yerde özetler, açık kanallardan yayınlar, kendi takımımız hariç de izleyebildiğimiz televizyonumuzdan uğraşmadan ulaşılan şampiyonlar ligi maçları vs. şimdi kırk türlü üyelik lazım, o bitse zaman lazım, o bitse heves lazım…
yapılan benzetmeler de ezberciliği gösteriyor aslında biraz, şu ana kadar elmander, dzeko, hakan şükür ve umut bulut’a benzetildiğini gördüm ki bunların birbirine benzer noktaları çok çok az.
uzun boy, oyun kurulumuna destek olma ve vasat bitirici olma kalıpları üzerinden gelişine benzetmeler.
bu büyük oyuncunun bağıran bir özelliği varsa o da ciddiyeti ve düzgün sporcu kişiliği, gerisini hep birlikte göreceğiz ve takımın bütünüyle olan ahengi sonucu oluşturacak.
hadi morata’ya tamam diyelim adam en üst düzey cv’ye sahip, yahu önüne gelen skrinier yorumladı. yemin ediyorum sokakta görsem tanımam ve ben 30 senedir haftada en az 3 tam maç izliyorum. normal bir futbolsever skrinier’in 5 maçını izleyip ona dikkat vermiş olamaz arkadaşlar. deli değilsen gidip dikkatle 90 dakika psg maçı izlenmez, ha kenarda açarsın oynar, orada da bir şey anlaşılmaz.
günümüzde kendi takımının maçı hariç 90 dakika maç izleyen kişi sayısı çok çok az olduğundan, morata da olsa haaland da olsa, alıcı gözüyle izlenmeden yorumlanması pek mümkün olmaz. eğer çok nadir bir futbol hastası değilse, insanların yüzde doksanı cv ve 5 dakika skills videosu üzerinden bakıp sallıyor ve kimse samimi değil.
kendi hafızamı zorladığımda sadece ispanya milli takımında, ya bir ya iki 90 dakikasını izlemişim, orada da odak noktam morata olmadığından aklımda pek bir veri kalmamış. zihnimdeki bilgi uzun boylu olduğu ve heyecan vermediği ile sınırlıydı. ancak bizimle adı çıktığında derinlemesine incelemeye başladım ve yorumları değerlendirmeye aldım.
eskiden olsa bırak en üst düzey oyuncuları, makaay’ı, tristan’ı, morientes’i falan anlatırdım en ince detayına kadar ama o zaman futbol çok daha ulaşılabilir ve canlıydı bizler için. her yerde özetler, açık kanallardan yayınlar, kendi takımımız hariç de izleyebildiğimiz televizyonumuzdan uğraşmadan ulaşılan şampiyonlar ligi maçları vs. şimdi kırk türlü üyelik lazım, o bitse zaman lazım, o bitse heves lazım…
yapılan benzetmeler de ezberciliği gösteriyor aslında biraz, şu ana kadar elmander, dzeko, hakan şükür ve umut bulut’a benzetildiğini gördüm ki bunların birbirine benzer noktaları çok çok az.
uzun boy, oyun kurulumuna destek olma ve vasat bitirici olma kalıpları üzerinden gelişine benzetmeler.
bu büyük oyuncunun bağıran bir özelliği varsa o da ciddiyeti ve düzgün sporcu kişiliği, gerisini hep birlikte göreceğiz ve takımın bütünüyle olan ahengi sonucu oluşturacak.
