abdülkerim bardakcı

iyice hantallaştığı konusuna katılmakla birlikte en çok oyun içi konsantrasyonu problem. yahu abicim şu basit oynayamama meselesi cidden can sıkmaya başladı. oyun içi ezberi o kadar fazla ki illa da o kafasındakini yapacak. sara dibine girmiş, boş koşu gösteriyor. yerden yuvarlayacaksın önüne. ama yok abdülkerim hop ileri şişirmiş. top mu süreceksin, üçlü stoperi alan katetmek için top sürebilir eyvallah ama bile bile iki kişinin arasına dalıp top kaybetmez. top sürmesinin tek sebebi de o ortayı açabilmek. yanındakini çevresindeki adamlara yine bakmıyor. yine ezbere işler. sonra top kaybı geliyor, direkt kalemizde pozisyon. bir de merkezi kapatamama mevzusu. abicim bak kaan da hantal ama üçlüde önce merkezi kapatması gerektiğini biliyor. sette savunurken niye gidiyorsun kanattaki adama. half space falan sonra bomboş. yani kaan ve davinson aynı anda ikisi iyi olmasa seni kimse kurtaramazdı. bunlar yetenek meselesi değil, sadece tercih meselesi. abdülkerim'in kafa yerinde değil, hücumda sürekli fantazi yahut final pası peşinde. savunmada da asli görevini savsaklıyor. ben bunun sebebine mental diyorum. bir an önce artık kafasını vermesini temenni ediyorum. kötü çöp falan demiyoruz, hala seviyorum ama yeter be kardeşim yeter.

(bkz: 3 şubat 2025 gaziantep fk galatasaray maçı)