16527
yönetimin sayısız basiretsizliklerini asla unutamayız ve en büyük suçlu bu beceriksiz başkan ve ekibi. bu konuda herkes hemfikirdir sanırım ama hocam biz ne izliyoruz kaç maçtır?
muslera geçen seneden beri piyasada yok ama bu sene resmen futbolu bıraktı, ülkesine dönme hayali kuruyor ve her maç ısrarla oynuyor. takım içi adalet varsa muslera nasıl kaleye geçiyor? günay'ın ne kabahati var mesela? muslera efsanemizdir, taffarel mi muslera mı diye tartışsak fikir birliği olmaz ama göz var izan var. korkunç bir muslera performansı var. adam küsecek darılacak diye ne yedek bırakılabiliyor ne yerine adam alınabiliyor. son 2 senede eli yüzü düzgün 3-5 maçlık performansı ya var ya yok ama bir kere azıcık ıslıklandı diye bitti diyorsa kusura bakmasın ama kimse gs'den büyük değil. kimler kimler ıslıklandı bu takımda.
kaan haftalarca sağ bek oynadı. asla dinamik olmayan bir adam kaan ve çevikliğini iyice kaybetti. sağ bekin yoksa ona göre bir düzen bulmalıydık ya da kaan'dan kötü olamaz diyip jelert oynamalıydı artık. kaan'ın en büyük meziyeti olan oyun aklı ve pas kalitesi de artık yok. aldığı topu geri ve yana veriyor, ileri çıkamıyor, rakipleri yanından yürüyerek geçiyor. bize işkence eder gibi sağ bek oynattın durdun adamı.
abdülkerim desen inanılmaz savruk, damperli kamyon gibi beli dönmüyor ama beyimiz sürekli topu dürte dürte karşı tarafa geçiyor, her atakta sol kanatta geziniyor.
davinson da maşallah abuk subuk top kayıpları, saçma sapan paslar atıyor her maç. konsantrasyonu yok.
torreira geçen demeç verdi, artık abbas yolcu. adam kaç senedir bütün takımın yükünü çekiyor. taraftarlar yalvardı resmen orta saha diye. o zaman dalga geçiyordun hocam 12 kişi mi oynayacağız diye. görüyorsun işte orta saha delik deşik ve rakip kim olursa olsun yürüye yürüye orta sahamızı geçiyorlar.
yunus desen menejeri kafalamış, adamın aklı nerede belli değil. ligin ilk haftalarında esti gürledi, sonra yıldız topçu gibi sahada takılıp el kola başladı. bu kadar emek verip elleriyle kazıyarak geldiği noktadan yuvarlanarak aşağı iniyor.
jakobs'a yorum bile yapamayacağım. kronik değil ama belli ki sakatlanmaya çok yakın.
mertens 38 oldu, adamın ikamesi yok. kaldı ki kendisi artık as değil sonradan oyuna girip oyunu değiştirecek futbolcu olmalı ama her maç ilk 11.
oshimen gibi dünya starı azman futbolcumuz var ama adama topu şişirip duruyoruz. bu adam napoli'yi şampiyon yaptı, biz adamı hiç kullanamıyoruz.
daha da sayarım ama herkes görüyor bunları. yönetim kötü eyvallah ama bu topçular ne oynuyor anlatsın bize ya. bu kadroyu kuran da biz değiliz. orta saha istemediğini biliyoruz, takımın papazları (muslera, kaan vb) asla kesilemiyor.
orta sahamız her maç elek oluyor. sürekli topu şişirip duruyoruz. bu takım artık etkili pres de yapamıyor. okan hoca'nın futbolunun alameti farikası pres ve hızlı hücumdu. şimdi en berbat takımlar bile iki pasla orta sahamızı geçiyor. üçlü savunmaya geçtik, takım hem geride sağlam duruyordu hem de daha rahat oyun kurup pozisyona giriyordu. sonra ne olduysa vazgeçtin, bir anda yine dörtlüye döndük kaan ve jakobs-berkan kenarlarıyla. haftalarca kabız olduk. ajax maçından sonra çıktın, aslında üçlü iyi dedin. e hocam neden oynamadık o zaman. barış gibi panzerimiz var, osihmen'in yanında bir kere bile denemedin de batshuayi denen ruhsuz herifle muhatap olduk.
formsuzluk, yorgunluk, dalgalanma olur ama oyun olarak inanılmaz geri gidiyoruz, takımdaki hiçbir oyuncu fizik olarak ileri gitmiyor barış dışında. o da muhtemelen kendi çabalarıyla ve allah vergisi fiziğiyle ayakta kalıyor.
oyun başladığında değişiklikleri çok ama çok geç yapıyoruz. çoğu zaman gol yiyene kadar bekliyoruz. neden hocam? değişiklik yapacaksak da 5-10 dakika dışarıda hazırlanıyor oyuncular. kaç maç oldu bu. neden hocam?
şu bal gibi avrupa ligi kurasında bile gidip abuk subuk takımlara puanları dağıtıp play-off'a kaldık. avrupa karnemiz de berbat hocam, kusura bakma. bu takım her zaman avrupa'da başarı ister. adını hatırlamayacağımız takımlara diş geçiremedik. güle oynaya ilk 8'de olmalıydık şu fikstürle.
emeklerin çok büyük ve umarım gerisi de gelir ama artık bazı şeyleri farklı yapmak, yanlış şeyleri düzeltmek de gerekiyor. her sorunun cevabı transfer olmamalı. öyle olsa fener her sene şampiyon olur. bu takım hiç iyi sinyal vermiyor ve hakem kararları da ortadayken acilen kendimize çeki düzen vermek zorundayız. umarım işleri yoluna koyarız artık. her maçı endişe içinde izlemekten harap olduk artık.
muslera geçen seneden beri piyasada yok ama bu sene resmen futbolu bıraktı, ülkesine dönme hayali kuruyor ve her maç ısrarla oynuyor. takım içi adalet varsa muslera nasıl kaleye geçiyor? günay'ın ne kabahati var mesela? muslera efsanemizdir, taffarel mi muslera mı diye tartışsak fikir birliği olmaz ama göz var izan var. korkunç bir muslera performansı var. adam küsecek darılacak diye ne yedek bırakılabiliyor ne yerine adam alınabiliyor. son 2 senede eli yüzü düzgün 3-5 maçlık performansı ya var ya yok ama bir kere azıcık ıslıklandı diye bitti diyorsa kusura bakmasın ama kimse gs'den büyük değil. kimler kimler ıslıklandı bu takımda.
kaan haftalarca sağ bek oynadı. asla dinamik olmayan bir adam kaan ve çevikliğini iyice kaybetti. sağ bekin yoksa ona göre bir düzen bulmalıydık ya da kaan'dan kötü olamaz diyip jelert oynamalıydı artık. kaan'ın en büyük meziyeti olan oyun aklı ve pas kalitesi de artık yok. aldığı topu geri ve yana veriyor, ileri çıkamıyor, rakipleri yanından yürüyerek geçiyor. bize işkence eder gibi sağ bek oynattın durdun adamı.
abdülkerim desen inanılmaz savruk, damperli kamyon gibi beli dönmüyor ama beyimiz sürekli topu dürte dürte karşı tarafa geçiyor, her atakta sol kanatta geziniyor.
davinson da maşallah abuk subuk top kayıpları, saçma sapan paslar atıyor her maç. konsantrasyonu yok.
torreira geçen demeç verdi, artık abbas yolcu. adam kaç senedir bütün takımın yükünü çekiyor. taraftarlar yalvardı resmen orta saha diye. o zaman dalga geçiyordun hocam 12 kişi mi oynayacağız diye. görüyorsun işte orta saha delik deşik ve rakip kim olursa olsun yürüye yürüye orta sahamızı geçiyorlar.
yunus desen menejeri kafalamış, adamın aklı nerede belli değil. ligin ilk haftalarında esti gürledi, sonra yıldız topçu gibi sahada takılıp el kola başladı. bu kadar emek verip elleriyle kazıyarak geldiği noktadan yuvarlanarak aşağı iniyor.
jakobs'a yorum bile yapamayacağım. kronik değil ama belli ki sakatlanmaya çok yakın.
mertens 38 oldu, adamın ikamesi yok. kaldı ki kendisi artık as değil sonradan oyuna girip oyunu değiştirecek futbolcu olmalı ama her maç ilk 11.
oshimen gibi dünya starı azman futbolcumuz var ama adama topu şişirip duruyoruz. bu adam napoli'yi şampiyon yaptı, biz adamı hiç kullanamıyoruz.
daha da sayarım ama herkes görüyor bunları. yönetim kötü eyvallah ama bu topçular ne oynuyor anlatsın bize ya. bu kadroyu kuran da biz değiliz. orta saha istemediğini biliyoruz, takımın papazları (muslera, kaan vb) asla kesilemiyor.
orta sahamız her maç elek oluyor. sürekli topu şişirip duruyoruz. bu takım artık etkili pres de yapamıyor. okan hoca'nın futbolunun alameti farikası pres ve hızlı hücumdu. şimdi en berbat takımlar bile iki pasla orta sahamızı geçiyor. üçlü savunmaya geçtik, takım hem geride sağlam duruyordu hem de daha rahat oyun kurup pozisyona giriyordu. sonra ne olduysa vazgeçtin, bir anda yine dörtlüye döndük kaan ve jakobs-berkan kenarlarıyla. haftalarca kabız olduk. ajax maçından sonra çıktın, aslında üçlü iyi dedin. e hocam neden oynamadık o zaman. barış gibi panzerimiz var, osihmen'in yanında bir kere bile denemedin de batshuayi denen ruhsuz herifle muhatap olduk.
formsuzluk, yorgunluk, dalgalanma olur ama oyun olarak inanılmaz geri gidiyoruz, takımdaki hiçbir oyuncu fizik olarak ileri gitmiyor barış dışında. o da muhtemelen kendi çabalarıyla ve allah vergisi fiziğiyle ayakta kalıyor.
oyun başladığında değişiklikleri çok ama çok geç yapıyoruz. çoğu zaman gol yiyene kadar bekliyoruz. neden hocam? değişiklik yapacaksak da 5-10 dakika dışarıda hazırlanıyor oyuncular. kaç maç oldu bu. neden hocam?
şu bal gibi avrupa ligi kurasında bile gidip abuk subuk takımlara puanları dağıtıp play-off'a kaldık. avrupa karnemiz de berbat hocam, kusura bakma. bu takım her zaman avrupa'da başarı ister. adını hatırlamayacağımız takımlara diş geçiremedik. güle oynaya ilk 8'de olmalıydık şu fikstürle.
emeklerin çok büyük ve umarım gerisi de gelir ama artık bazı şeyleri farklı yapmak, yanlış şeyleri düzeltmek de gerekiyor. her sorunun cevabı transfer olmamalı. öyle olsa fener her sene şampiyon olur. bu takım hiç iyi sinyal vermiyor ve hakem kararları da ortadayken acilen kendimize çeki düzen vermek zorundayız. umarım işleri yoluna koyarız artık. her maçı endişe içinde izlemekten harap olduk artık.
