16498
https://www.transfermarkt.com.tr/.../0?station_id=379303
yapılan tüm transferleri bizzat izlediğini, istediğini ve beğenerek aldığını her programda dile getirişinden referans alarak konuşuyorum. boey ve barış gibi 2 oyuncunun bu seviyelere gelmesinde büyük pay sahibi olan ve bu sayede transferde eli kolu rahatlayan bir teknik adam için korkunç bir transfer stratejisine sahip.
2.5 senelik galatasaray kariyerinde 41 oyuncu transfer edip, bunlara yaklaşık 125 milyon euro ödemiş. muhtemelen transfer dönemi kapana kadar bu rakam 140 milyonlara ulaşacak.
ve bu 41 oyuncu arasından menajer önerisi olmadığını bildiğimiz, geçmişte bize karşı oynadığı için listeye girmeyen, direkt olarak scouting transferi olarak lanse edilebilmiş oyuncu sayısı sadece 3. üç ya, 41 de 3.
mathias ross, yusuf demir ve gabriel sara.
sara transferinin de, öncelikli olan wendel ve tominay gibi üzerinden kar etmemizin imkansız olduğu 2 oyuncunun transferini beceremeyişimiz üzerinden gerçekleştiğini belirtelim.
dolayısıyla bu 2.5 sezon içerisinde transfer edilen 41 oyuncu arasından herhangi biri üzerinden kazandığımız kayda değer de hiçbir gelir de yok. sara dışında elimizde kar vadeden tek aset de davinson.
diğer yandan son 3 sene içerisinde yaptığımız büyük satışlara bakıyoruz;
22/23; marcao 13m. (scout)
23/24; boey 30m, mostafa 5.85m. (scout)
24/25; kerem 12m, emin 4m, nelsson(?). (scout + altyapı)
25/26 beklenen; barış 30m + yunus 15-20m. (scout + altyapı)
ne tuhaftır ki hepsi de fatih terim'in dönemden kalma scouting transferleri. bunların hepsini de hunharca kullanıp, üzerinden de hayvani paralar kazandık ama içlerine bir tane bile mahsül ekmedik. kuş taşa çarpıp da sara'ya dönülmüş olmasa geleceğe dair tek bir oyuncumuz bile olmayacak yahu? normal mi bu?
ve hala, ısrarla scoutingle hiçbir alakası olmayan. tamamı menajer önerisinden oluşan çoğu 27-33 yaş arası yüksek bonservisli ve bol maaşlı isimlerle ilgilendiğimiz yazılıp çiziliyor.
şu olayın avrupada herhangi bir muadilini bile bulamadım. rennes'den, lille'ine, porto'sundan psv'sine kadar açıyorsun, transferlerinin en kötü %50'si noname ve genç isimlerden oluşuyor.
hayır bu yıldız oyuncu, olmuş oyuncu merakıyla yerel başarılardan öteye de geçememişken hala ne umuyoruz da bir türlü sonu gelmedi?
bu strateji yüzünden avrupada tur atlamışlığımız var desen, yok. uefa'ya düşsek, anında eleniyoruz. şampiyon olsak, tur atlayamadığımız için şampiyonlar ligine bile katılamıyoruz. en kolay kuraları çekip ilk 8 göremiyoruz? ne bekliyoruz biz bu olmuş oyuncu planlmasından? yerel başarı mı? ee yerelde de yine barış, kerem sayesinde şampiyon oluyoruz?
hayır daha korkuncu, seneye barış da gidince geriye hiçbir şey kalmıyor oluşu. barış'ı geçtim, ilk 11'de 25 yaş altı tek bir oyuncu dahi kalmıyor. ufukta zaten yok. ve hala geleceğe dair en ufak bir çabamız, gayemiz, kuşkumuz olmadan aynı kafada bol keseden saçmaya devam ediyoruz.
neden?
yapılan tüm transferleri bizzat izlediğini, istediğini ve beğenerek aldığını her programda dile getirişinden referans alarak konuşuyorum. boey ve barış gibi 2 oyuncunun bu seviyelere gelmesinde büyük pay sahibi olan ve bu sayede transferde eli kolu rahatlayan bir teknik adam için korkunç bir transfer stratejisine sahip.
2.5 senelik galatasaray kariyerinde 41 oyuncu transfer edip, bunlara yaklaşık 125 milyon euro ödemiş. muhtemelen transfer dönemi kapana kadar bu rakam 140 milyonlara ulaşacak.
ve bu 41 oyuncu arasından menajer önerisi olmadığını bildiğimiz, geçmişte bize karşı oynadığı için listeye girmeyen, direkt olarak scouting transferi olarak lanse edilebilmiş oyuncu sayısı sadece 3. üç ya, 41 de 3.
mathias ross, yusuf demir ve gabriel sara.
sara transferinin de, öncelikli olan wendel ve tominay gibi üzerinden kar etmemizin imkansız olduğu 2 oyuncunun transferini beceremeyişimiz üzerinden gerçekleştiğini belirtelim.
dolayısıyla bu 2.5 sezon içerisinde transfer edilen 41 oyuncu arasından herhangi biri üzerinden kazandığımız kayda değer de hiçbir gelir de yok. sara dışında elimizde kar vadeden tek aset de davinson.
diğer yandan son 3 sene içerisinde yaptığımız büyük satışlara bakıyoruz;
22/23; marcao 13m. (scout)
23/24; boey 30m, mostafa 5.85m. (scout)
24/25; kerem 12m, emin 4m, nelsson(?). (scout + altyapı)
25/26 beklenen; barış 30m + yunus 15-20m. (scout + altyapı)
ne tuhaftır ki hepsi de fatih terim'in dönemden kalma scouting transferleri. bunların hepsini de hunharca kullanıp, üzerinden de hayvani paralar kazandık ama içlerine bir tane bile mahsül ekmedik. kuş taşa çarpıp da sara'ya dönülmüş olmasa geleceğe dair tek bir oyuncumuz bile olmayacak yahu? normal mi bu?
ve hala, ısrarla scoutingle hiçbir alakası olmayan. tamamı menajer önerisinden oluşan çoğu 27-33 yaş arası yüksek bonservisli ve bol maaşlı isimlerle ilgilendiğimiz yazılıp çiziliyor.
şu olayın avrupada herhangi bir muadilini bile bulamadım. rennes'den, lille'ine, porto'sundan psv'sine kadar açıyorsun, transferlerinin en kötü %50'si noname ve genç isimlerden oluşuyor.
hayır bu yıldız oyuncu, olmuş oyuncu merakıyla yerel başarılardan öteye de geçememişken hala ne umuyoruz da bir türlü sonu gelmedi?
bu strateji yüzünden avrupada tur atlamışlığımız var desen, yok. uefa'ya düşsek, anında eleniyoruz. şampiyon olsak, tur atlayamadığımız için şampiyonlar ligine bile katılamıyoruz. en kolay kuraları çekip ilk 8 göremiyoruz? ne bekliyoruz biz bu olmuş oyuncu planlmasından? yerel başarı mı? ee yerelde de yine barış, kerem sayesinde şampiyon oluyoruz?
hayır daha korkuncu, seneye barış da gidince geriye hiçbir şey kalmıyor oluşu. barış'ı geçtim, ilk 11'de 25 yaş altı tek bir oyuncu dahi kalmıyor. ufukta zaten yok. ve hala geleceğe dair en ufak bir çabamız, gayemiz, kuşkumuz olmadan aynı kafada bol keseden saçmaya devam ediyoruz.
neden?
