347
ödenip anlaşmasından çıkılması gereken ama mali disiplininin korunması gereken anlaşma.
gelen her türlü para ile, transfer yapılmadan önce,
oyuncu ve personel ücretleri, vergi borçları ve diğer giderler ödenmeli, ondan sonra transfere/komisyonlara/primlere harcanmalı.
borçlanma kurallara ve denetime tabi olmalı.
yönetim kurulları görevleri bittiğinde borç artışı farkından kişisel olarak sorumlu olmalı.
geçmiş 30 yılın hesapları tam denetime açılmalı. eğer geçmiş yıllarla ilgili ve yolsuzluk varsa, sorumlu yönetici ve profesyoneller yargılanmalı. öyle ciddi ve profesyonel şekilde yargılanmalıdır ki, hiç kimse bir daha galatasaray’ın parasını çalmaya cesaret edememeli.
bu anlaşmadan çıksak dahi, tıpkı diğer türk spor kulüpleri gibi, galatasaray’ın içinde bulunduğu ortam şu an hala her türlü suistamale açıktır ve ne yazık ki yapanın yanına kalacak bir düzende devam etmektedir.
devletin bunu önleyememesine yıllardır şaşırıyorum. hem türk futbolu ilerlemiyor (çünkü oyuncu yetişmiyor), hem de eninde sonunda yapılan kulüpsel zararlar devlet kasasından çıkıyor, kredi kanalları gerçek üretim yerine, sorumsuz yönetcilerin oluşturduğu borç stokuna kurban ediliyor.
gelen her türlü para ile, transfer yapılmadan önce,
oyuncu ve personel ücretleri, vergi borçları ve diğer giderler ödenmeli, ondan sonra transfere/komisyonlara/primlere harcanmalı.
borçlanma kurallara ve denetime tabi olmalı.
yönetim kurulları görevleri bittiğinde borç artışı farkından kişisel olarak sorumlu olmalı.
geçmiş 30 yılın hesapları tam denetime açılmalı. eğer geçmiş yıllarla ilgili ve yolsuzluk varsa, sorumlu yönetici ve profesyoneller yargılanmalı. öyle ciddi ve profesyonel şekilde yargılanmalıdır ki, hiç kimse bir daha galatasaray’ın parasını çalmaya cesaret edememeli.
bu anlaşmadan çıksak dahi, tıpkı diğer türk spor kulüpleri gibi, galatasaray’ın içinde bulunduğu ortam şu an hala her türlü suistamale açıktır ve ne yazık ki yapanın yanına kalacak bir düzende devam etmektedir.
devletin bunu önleyememesine yıllardır şaşırıyorum. hem türk futbolu ilerlemiyor (çünkü oyuncu yetişmiyor), hem de eninde sonunda yapılan kulüpsel zararlar devlet kasasından çıkıyor, kredi kanalları gerçek üretim yerine, sorumsuz yönetcilerin oluşturduğu borç stokuna kurban ediliyor.