1
böyle bir tabir kullanılırdı zamanında; maçın 90 dakika olduğunu, maçı iyi bitirmenin de en az iyi ve tempolu başlamak kadar önemli olduğunu unutmadan oynamak gerektiği anlamında.
bizim oyun sistemimiz takımın maçın sonunu düşünmeden, maçın ikinci yarısı, sonu, uzatmaları yokmuşcasına varını yoğunu bir çırpıda ortaya koyma prensibine dayalı gözüküyor.
elbette bu bir tercihtir, denebilir ki böyle oynanmalı tabi, 5 oyuncu değişikliği hakkı süs için mi var!
kendi içinde haklı bir tespit olabilir ancak sorun şu ki bizim takımda kilit oyuncuların bir yerlerinden soluyup dilleri dışarı çıktığında maalesef yerlerine oynayacak ikame oyuncu sayımız az değil yok!
alın daha yeni yaşadığımız sara'nın eksikliği mesela. kendisinin oynadığı son lig maçlarında dahi sallanmalarımız baş göstermeye başlamışken, olmadığı maçlarda sonuca gidememek çok şaşırtıcı olmamalı.
bu nedenle ara transfer döneminde eğer az da olsa kadro derinliği oluşturacak takviyeleri yapamazsak, bari ekonomik oyun modeline dönüp aldığımız maçları son dakikalarda verme huyumuzdan biraz uzaklaşsak mı acaba!
telafisi olmayan maçlara ve haftalara girerken teknik heyetin ve oyuncuların bunu bir düşünüp değerlendirmesinde fayda var sanki.
zira 3-0'dan, 2-0'dan, 3-1'den maçlar vermek ve bunu hatırı sayılır sayıda yaşamak hem hoş değil, hem de hedefi olan takımlara yakışmayan bir durum...
(bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
bizim oyun sistemimiz takımın maçın sonunu düşünmeden, maçın ikinci yarısı, sonu, uzatmaları yokmuşcasına varını yoğunu bir çırpıda ortaya koyma prensibine dayalı gözüküyor.
elbette bu bir tercihtir, denebilir ki böyle oynanmalı tabi, 5 oyuncu değişikliği hakkı süs için mi var!
kendi içinde haklı bir tespit olabilir ancak sorun şu ki bizim takımda kilit oyuncuların bir yerlerinden soluyup dilleri dışarı çıktığında maalesef yerlerine oynayacak ikame oyuncu sayımız az değil yok!
alın daha yeni yaşadığımız sara'nın eksikliği mesela. kendisinin oynadığı son lig maçlarında dahi sallanmalarımız baş göstermeye başlamışken, olmadığı maçlarda sonuca gidememek çok şaşırtıcı olmamalı.
bu nedenle ara transfer döneminde eğer az da olsa kadro derinliği oluşturacak takviyeleri yapamazsak, bari ekonomik oyun modeline dönüp aldığımız maçları son dakikalarda verme huyumuzdan biraz uzaklaşsak mı acaba!
telafisi olmayan maçlara ve haftalara girerken teknik heyetin ve oyuncuların bunu bir düşünüp değerlendirmesinde fayda var sanki.
zira 3-0'dan, 2-0'dan, 3-1'den maçlar vermek ve bunu hatırı sayılır sayıda yaşamak hem hoş değil, hem de hedefi olan takımlara yakışmayan bir durum...
(bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
