10441
fenerbahçe taraftarı başarısızlıktan dolayı kafayı yiyip delirmişken, galatasaray taraftarı da başarılardan dolayı şımarıp kafayı yemiştir. bunu ben dahil bütün taraftarlarımız için söylüyorum.
mauro icardi ve torreira bize geldiği ilk senede belli bir dönem formsuz görüntü çizdiği için taraftarlar tarafından asıp kesildi. hatta ultraslan bayrağının bir de sopası var tarzı hadsizliklere uğradı. neyse ki hemen toparlandılar da kupaları toplayabildik. aksi takdirde şu an ne torreira, ne de icardi kalmıştı.
kerem mesela, adam ne yaparsa yapsın hep hor görüldü. bizi küme düşmekten kurtaran ve hemen ertesi sezonlarda şampiyonluklar kazandıran en önemli oyunculardan biriydi. yok topu ayağından açıyor, yok kolay goller kaçırıyor, yok tripli şu bu tarzı şeylerle adamı bunalıma soktuk sonra da "her şeye cevap veriyor ya!" diyerekten eleştirdik! adam şu an benfica'da oynamasına rağmen halen daha kerem'i suçlayıcı tweetler atan bazı etkileşim delisi insanlar var. portekiz'de olmasına rağmen yine de derdini anlatmaya çalışıyor da işte anlayan yok.
barış alper sıfırdan gelerek büyük bir çıkışa imza attı ve avrupa standartlarında top oynuyor ama bir maçta çok gol kaçırdı diye küfürler ediliyor! üst üste şampiyonluklardaki payı geç, daha geçen haftaki* maçı bile unutan kitle var. sağ bek oyna diyorsun oynuyor, sol bek oyna diyorsun oynuyor, forvet, sağ kanat, sol kanat hepsinde oynuyor ama bir maç gol kaçırdı diye küfürler gırla.
keza yunus o da sıfırdan gelerek iyi bir çıkış yakaladı ve avrupa'daki birçok kulüplerin dikkatini çekti ama bizim taraftara yaranamadı. uzaktan golleri, asistleri, nice maç kazandıran katkıları yok sayılıp tek bir maçla asıp kesiyoruz.
mesela muslera, 12-13 yıldır bu takımda ve bu sürede ortalama 3 şampiyonluğumuzda direkt katkısı oldu. formsuz olabilir eyvallah ama asla hakaretleri hak etmiyor. bir de özellikle bu sezon sanki bile isteye kurtarmıyormuş algısı yapılıyor. kalesine gelen her top gol oluyormuş da, bir tane golü önle falan...
bunlar hep algı ve maalesef ki günden güne yayılıyor. rakip oyuncu topu doksana atıyor, sosyal medyaya giriyorsun muslera eleştirisi!
nedeni belli, çünkü sosyal medyayı okuyan adam bunlardan etkilenmiş ve ucundan kıyısından mutlaka hata arar olmuş. adımlamasını yapmadı, yeri kötüydü, parmaklarının ucuyla kurtarması gerekiyordu!
mertens 37 yaşına rağmen inanılmaz katkılar veriyor ama duran topları bırakmıyor diye eleştiriliyor.
osimhen gibi bir süperstarı aldık, her maç elinden gelenin fazlasını yaparak müthiş bir karakter örneği gösteriyor ama ofsaytta kalıyor diye eleştiriliyor.
yahu okan hoca üst üste şampiyonlukları türlü türlü rekorlarla aldı ama rastgele bir maçtaki hatasından dolayı hemen eleştiriliyor. onun sayesinde avrupa'da yine korkulan bir takım olduk ama yok abi kimse takdir etmiyor. young boys diyorlar, sparta prag diyorlar ama asla tottenham, manchester united falan demiyorlar!
daha da bir sürü örnek verilir ama inanın yazarken bile üzülüyor insan.
yapıcı eleştirilere gram sözüm yok ama aşırıya kaçan eleştiriler bir süreden sonra takımı yıpratmaktan başka bir şey yapmaz.
"eleştirdiğimiz için başarılıyız!" tarzı şeylerde artık bize yavaştan zarar vermeye başladı çünkü taraftar artık farklı olduğunu hissettirmek adına hunharca eleştiriyor. zamanında o eleştirilerin ardı arkası kesilmeseydi şu an ne torreira vardı, ne de icardi. muhtemelen mertens de giderdi, kerem çok daha erken giderdi...
o yüzden artık kendimize biraz çeki düzen vermeliyiz. saygıyı, sevgiyi hak edenlere karşı top tüfekle eleştiri yapmamalıyız. hakkını teslim et, destekte bulun yeter bu kadar basit. bizim yapacağımız şey iyi olanları değil, kötü olanları eleştirmektir.
mauro icardi ve torreira bize geldiği ilk senede belli bir dönem formsuz görüntü çizdiği için taraftarlar tarafından asıp kesildi. hatta ultraslan bayrağının bir de sopası var tarzı hadsizliklere uğradı. neyse ki hemen toparlandılar da kupaları toplayabildik. aksi takdirde şu an ne torreira, ne de icardi kalmıştı.
kerem mesela, adam ne yaparsa yapsın hep hor görüldü. bizi küme düşmekten kurtaran ve hemen ertesi sezonlarda şampiyonluklar kazandıran en önemli oyunculardan biriydi. yok topu ayağından açıyor, yok kolay goller kaçırıyor, yok tripli şu bu tarzı şeylerle adamı bunalıma soktuk sonra da "her şeye cevap veriyor ya!" diyerekten eleştirdik! adam şu an benfica'da oynamasına rağmen halen daha kerem'i suçlayıcı tweetler atan bazı etkileşim delisi insanlar var. portekiz'de olmasına rağmen yine de derdini anlatmaya çalışıyor da işte anlayan yok.
barış alper sıfırdan gelerek büyük bir çıkışa imza attı ve avrupa standartlarında top oynuyor ama bir maçta çok gol kaçırdı diye küfürler ediliyor! üst üste şampiyonluklardaki payı geç, daha geçen haftaki* maçı bile unutan kitle var. sağ bek oyna diyorsun oynuyor, sol bek oyna diyorsun oynuyor, forvet, sağ kanat, sol kanat hepsinde oynuyor ama bir maç gol kaçırdı diye küfürler gırla.
keza yunus o da sıfırdan gelerek iyi bir çıkış yakaladı ve avrupa'daki birçok kulüplerin dikkatini çekti ama bizim taraftara yaranamadı. uzaktan golleri, asistleri, nice maç kazandıran katkıları yok sayılıp tek bir maçla asıp kesiyoruz.
mesela muslera, 12-13 yıldır bu takımda ve bu sürede ortalama 3 şampiyonluğumuzda direkt katkısı oldu. formsuz olabilir eyvallah ama asla hakaretleri hak etmiyor. bir de özellikle bu sezon sanki bile isteye kurtarmıyormuş algısı yapılıyor. kalesine gelen her top gol oluyormuş da, bir tane golü önle falan...
bunlar hep algı ve maalesef ki günden güne yayılıyor. rakip oyuncu topu doksana atıyor, sosyal medyaya giriyorsun muslera eleştirisi!
nedeni belli, çünkü sosyal medyayı okuyan adam bunlardan etkilenmiş ve ucundan kıyısından mutlaka hata arar olmuş. adımlamasını yapmadı, yeri kötüydü, parmaklarının ucuyla kurtarması gerekiyordu!
mertens 37 yaşına rağmen inanılmaz katkılar veriyor ama duran topları bırakmıyor diye eleştiriliyor.
osimhen gibi bir süperstarı aldık, her maç elinden gelenin fazlasını yaparak müthiş bir karakter örneği gösteriyor ama ofsaytta kalıyor diye eleştiriliyor.
yahu okan hoca üst üste şampiyonlukları türlü türlü rekorlarla aldı ama rastgele bir maçtaki hatasından dolayı hemen eleştiriliyor. onun sayesinde avrupa'da yine korkulan bir takım olduk ama yok abi kimse takdir etmiyor. young boys diyorlar, sparta prag diyorlar ama asla tottenham, manchester united falan demiyorlar!
daha da bir sürü örnek verilir ama inanın yazarken bile üzülüyor insan.
yapıcı eleştirilere gram sözüm yok ama aşırıya kaçan eleştiriler bir süreden sonra takımı yıpratmaktan başka bir şey yapmaz.
"eleştirdiğimiz için başarılıyız!" tarzı şeylerde artık bize yavaştan zarar vermeye başladı çünkü taraftar artık farklı olduğunu hissettirmek adına hunharca eleştiriyor. zamanında o eleştirilerin ardı arkası kesilmeseydi şu an ne torreira vardı, ne de icardi. muhtemelen mertens de giderdi, kerem çok daha erken giderdi...
o yüzden artık kendimize biraz çeki düzen vermeliyiz. saygıyı, sevgiyi hak edenlere karşı top tüfekle eleştiri yapmamalıyız. hakkını teslim et, destekte bulun yeter bu kadar basit. bizim yapacağımız şey iyi olanları değil, kötü olanları eleştirmektir.

